Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1316 E. 2020/781 K. 24.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/1316 Esas
KARAR NO : 2020/781
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 15/01/2010
KARAR TARİHİ : 24/11/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilinin mahkememize göndermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; davacıların —–sahibi ve işletmecisi olduklarını, taraflar arasında yapılan sözlü anlaşma gereği davalının dokuma makinası parçası olan ——–yüklendiklerini, ısıl işleme tabii tutulan malzemelerin müvekkillerine teslim edildiğini, iş bedelinin davalıya ödendiğini, teslim alınan malzemelerin kullanılması sonucu bünyelerinde kılcal çatlaklar bulunduğunu ve bu sebeple kullanılamayacak durumda olduklarının anlaşıldığını, davalı tarafından inceleme yapıldığını, malzemelerdeki sertlik oranının —- arası olması gerekirken ——oranında yapıldığının anlaşıldığını, sertlik oranın farklı olması söz konusu parçalarda kılcal çatlaklar şeklinde çatlama, kırılma ve ufalanmaya neden olduğunu, söz konusu parçaların onarılması, geri dönüşümü veya başka amaçlarla kullanılmasının bu aşamadan sonra mümkün olmadığını, davalının daha önce aynı işi yapmış olması sebebiyle malzemelerde bulunması gereken sertlik derecesini bilebilecek durumda olduğunu, BK nun 360 maddesi gereği davalının iş ve imalattaki kusurlar sonucu oluşan zarardan sorumlu olduğunu, bu kapsamda müvekkilinin —– maddi zararının oluştuğu, zararın karşılanması için davalının ihtar edildiğini, ancak zararın giderilmediğini, davalının karşı ihbarında bildirdiği hususların doğru olmadığı, dava konusu malzemeler —- yağ çeliği olup davalının ileri sürdüğü belgelerdeki parçaların çene tabir edilen parçalar olduğunu, belgenin tarihinden de anlaşılacağı üzere o anlaşmanın daha önceki döneme ait olduğunu, parçaların hepsinin tek bir işleme tabi tutulmaları mümkün olmayıp tek tek ısıl işleme tabi tutularak yapılması gerektiğini, hatanın tespit edilir edilmez davalıya başvurulduğunu, dolayısıyla davalının muayene ve ihbar külfetine ilişkin itirazlarının yerinde olmadığını belirterek —- maddi zararın davalıdan —— tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekilinin mahkememize göndermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki görüşmeler neticesine —- malzemenin alışım özelliklerinden dolayı komple sertleşmesinin gerektiği ve endüksiyonla sertleşme işlemine çatlama riskinden dolayı uygun olmadığının bildirilmesine rağmen davacının her türlü riski kabul ettiğini ve endüksiyonla sertleşme yapılmasını onayladığını, örnekleme metodu ile kontrol yapıldığında standartlara göre sertliğin maksimum —- gerekirken —– olduğunun tespit edildiğini ve bu durumun davacı firma yetkililerine bildirildiğini, davacı taraf ikinci kez sertleştirmek istediğini belirttiğini, işin bitiminde fatura ile birlikte sertlik raporunun davacıya teslim edildiğini ve hiçbir itiraz etmeden parçaların teslim alındığını, davacıların maddi taleplerinin soyut olduğunu, kusurun müvekkiline ait olduğu kabul edilse dahi talep edilen zarar miktarının çıkmasının mümkün olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava, davacı şirket tarafından davalı arasında yapılan sözlü anlaşma ile davalı şirket, dokuma makinesi parçası olan —– sertleştirilmesi işin yüklendiği, belirtilen sertlik oranı farklılıkları, söz konusu parçaların, kılcal çatlaklar şeklinde çatlama, kırılma ve ufalanmalarına neden olduğu iddiası ile davalının sözleşmeye aykırı ve kusurlu işlemi nedeniyle davacının uğramış olduğu zarara ilişkin maddi tazminat davasıdır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, bilirkişi raporu alınmış, yargılama sırasında ——-kabul edilen 7101 sayılı kanunun 61. maddesi ile 6102 sayılı T.T.K.’nın 4. maddesinin 2. fıkrasının değiştirilmesi sebebiyle basit yargılama usulüne geçilerek dava sonuçlandırılmıştır.
Davanın geçirmiş olduğu safahat incelendiğinde, davanın ilk olarak Mahkememizin —- sayılı dosya numarası ile açıldığı, yapılan yargılama neticesinde — tarihinde davacının davasının kısmen kabul kısmen reddine karar verildiği,—davalının temerrüte düştüğü — tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine dair karar verildiği, verilen karar davalı vekili tarafından temyiz edilerek —- incelemesine gönderildiği, ———-ilamı ile mahkememiz kararının bozulmasına karar verilerek mahkememizin —- sayılı numarasına tevzi kaydının yapılmış olduğu anlaşıldı.
—– sayılı bozma ilamında; ”davacı iş sahipleri vekili davacı yüklenicinin üstlendiği işin ayıplı yapılması nedeniyle zarara uğradıklarından bahisle toplam — tazminat talebinde bulunmuş, mahkemece her bir parçanın fiyatının —– olduğu ve — parçadan dolayı —- talep edilebileceği ancak B.K. 42 maddesi gereğince hakkaniyet indirimi yapılması gerektiğinden bahisle —- hükmedildiği anlaşıldığı, 6100 sayılı HMK’nın Hükmün Kapsamı başlıklı 297. maddesinin 2. bendi hükmüne göre; hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekli ve zorunludur. Yargılama sürecinde;mahkemece davacılar vekiline —- tarihli duruşmanın —- nolu ara kararı ile, dava dilekçesinde talep ettiği tazminatları ne için talep ettikleri ve kaynaklarının ne olduğu konusunda açıklama yapmak üzere HMK’nın 31 ve 94. maddeleri gereği doğru bir şekilde kesin süre verilmiş ve bu kesin süre içerisende davacılar vekili mahkemeye —- tarihli dilekçeyi ibraz etmiş ve taleplerini kalem kalem açıklandığı, bu açıklamaya rağmen mahkemece sadece parçaların değeri üzerinde hesaplama yapılarak karar verilmiş olması doğru olmamış, bozmayı gerektirdiği, mahkemece yapılacak iş; hüküm verilirken taleplerin her biri hakkında açıkça karar oluşturulması yasal zorunluluğuna dikkat edilmek suretiyle bahsi geçen —- tarihli talep açıklama dilekçesi nazara alınarak her bir kalem talep hakkında değerlendirme yapıp — uygun şekilde karar vermekten ibaret olması gerektiğinden hükmün davalı yararına bozulmasına dair karar verilmiş” olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan —- tarihli duruşmada —– sayılı bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş ve —— ilamı doğrultusunda dosyanın bilirkişi heyetine tevdi edilmiştir.
Bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen — tarihli raporda özetle; davacı tarafın eser sözleşmesinde ayıp nedeniyle tazminat hakkını talep etmiş olduğu, bu nedenle sözleşme bedeli ve ihtar masrafı talep etmesinin mümkün olmadığı, — —-maliyetinin —-olduğu ancak davacının bu kalem için —- talep etmişse de hesaplama sonucunda davacının talep edebileceği tutarın faiziyle —- olarak hesaplandığı, davacının müşteri iadeleri nedeniyle uğradığım iddia ettiği —–zarar iddiasının ispata muhtaç olduğu sonuç ve kanaatine varıldığına ilişkin rapor tanzim edilmiş olduğu görülmüştür.
Bilirkişi raporunun taraflara tebliğ edildiği, davacılar vekili tarafından —- tarihli dilekçe ile rapora karşı itirazlarını içeren dilekçe göndermiş olduğu anlaşılmıştır.
Bilirkişi heyeti tarafından mahkememize —- tarihinde gönderilen bilirkişi ek raporunda özetle; dava konusu olan take parçaların davalı —- tarafından parçalara uygulanan indüksiyonla sertleştirme ısıl işlemi nedeniyle ayıplı hale geldiği, davacın —- davalı —-firmasından ayıplı eser sözleşmesi nedeniyle toplam —– talep edebileceği, görüş ve kanaatine varılmış olduğuna dair rapor düzenlenmiş olduğu görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia savunma, alınan bilirkişi rapor ve ek raporu ile —— sayılı ilamı hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı vekilinin —- tarihli dilekçesinde —- ay süren freze işlemi için — usta istihdam ücreti, tapelerin taşlama işlemi için—-usta istihdam ücreti, iş bedeli — bozulmasından kaynaklanan zarar ———-şeklinde taleplerini ayrı ayrı belirttiği, taraflar arasında eser sözleşmesi yapılmış olup ayıp nedeniyle iş sahibinin kullanabileceği haklar sözleşmeden dönme, bedel indirimi, onarım ve tazminattır. Davacı tarafın davaya konu ürünlerin kullanılmaz hale geldiğini, ürünler için yaptığı işçilik, davalıya yaptığı sözleşme bedeli ve ihtarname ücretini talep ettiği, davacının sözleşmeden dönme hakkını kullanmadığından sözleşme bedelini ve ihtarname ücretini talep edemeyeceği, dosya kapsamında teknik bilirkişilerce yapılan değerlendirmenin uzmanlık gerektiren bir ustalıkla davaya konu takelerin işlenebileceği ve işçilik bedelinin buna göre belirlenmesi gerektiğinin bildirildiği, alınan — tarihli bilirkişi ek raporunda bir take için maliyetin —-olduğunun belirtildiği, mahkememizce alınan bu raporun dosya kapsamına ve bozma ilamına da uygun olduğunun değerlendirilmesi ile hükme esas alınarak — —– adet take için malzeme maliyetinin de — toplamda — olduğu, davacının kar mahrumiyetinin ise — olduğunun kabulü ile davacının davalıdan toplam —–alacaklı olduğu anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ İLE,
—– olmak üzere toplam — temerrüt tarihi olan —- tarihinden işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-Fazlaya ilişkin —- sözleşme bedel iadesine ilişkin istemin reddine,
2-Alınması gerekli 1.004,64-TL harçtan başlangıçta alınan 331,65-TL nin mahsubu ile kalan 672,99-TL nin davalıdan alınarak hazineye irat aydına,
3-Davacı tarafça yatırılan 331,65 TL peşin harcın davalıdan taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 17,15-TL ilk dava masrafı, 336,7‬-TL tebligat, müzekkere ve gideri, 6.750-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 7.101,85-TL yargılama giderinin kabul-red oranına göre(%66 kabul) 4.687,22-TL’sinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca hesaplanan 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca hesaplanan 4.080,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde Temyiz yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.24/11/2020