Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1299 E. 2021/422 K. 08.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1299 Esas
KARAR NO : 2021/422

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 29/11/2017
KARAR TARİHİ : 08/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;—-tarihinde müvekkiline davalı — ait ve sürücü olduğu—- plakalı araç ile çarpması sonucu müvekkilinin ağır yaralandığını, aracın davalı …—-poliçe numarası ile sigortalandığını, müvekkilinin kazadan dolayı 10 günü hastanede olmak üzere hiç hareket etmeden 3 ay boyunca yatakta tedavi gördüğünü, %7 oranında malül kaldığını, kazada davalının tam kusurlu olduğunu, müvekkilinin çalışmaya başlamasının 8 ayı bulduğunu belirterek 500 TL geçici iş göremezlik tazminatı ile 500 TL kalıcı sakatlık tazminatı olmak üzere toplam 1.000 TL maddi tazminatın her iki davalıdan, 80.000,00 TL manevi tazminatın davalı .— kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizleriyle birlikte tahsiline, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; kazada müvekkilinin kusurlu olmadığını, davacının kusurlu olduğunu, davacının taleplerinin fahiş olduğunu belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle—- plakalı aracın sigortacı şirket tarafından tanzim edilen,——– poliçesi ile sigortalı olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte, müvekkili şirketin sorumluluğunun ——limitler ve sigortalının kusuru ile sınırlı olduğunu, davaya konu meydana geldiği iddia edilen kazada kusur durumlarının tespiti için dosyanın —- sevk edilmesini, davacı yanın kazaya ilişkin maluliyet iddialarının değerlendirilebilmesi için— sevk edilerek maluliyet durumu ve maluliyetin kaza ile illiyeti hakkında rapor alınmasını, sigortalı araç sürücüsünün kusurunun tespiti halinde ortaya çıkan zarardan kaynaklanan tazminatın hesaplanması için dosyanın aktüer siciline kayıtlı aktüerya uzmanına gönderilmesini,—rücuya tabi bir ödeme alınıp alınmadığının alınmış ise bu tutarın tazminat hesabından mahsup edilmesini belirterek haksız ve mesnetsiz davanın sigortalı araç sürücüsüne atfı kabil kusur bulunmaması nedeniyle reddine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, cismani zarar sebebiyle açılan maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Davacı, —- tarihinde meydana gelen trafik kazası sebebiyle uğranılan maddi ve manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar, meydana gelen kazada davacının kusurlu olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, davacının tedavi evrakları ilgili hastanelere müzekkere yazılarak celp edilmiş,— müzekkere yazılarak kazanç durumu tespit edilmiş, davacı ve davalı gerçek kişilerin sosyo-ekonomik durumlarının tespiti için ilgili emniyet müdürlüklerine müzekkere yazılmış, bilirkişi raporu ve — alınmış ve dava sonuçlandırılmıştır.
Kusur tespiti yönünden yapılan inceleme;
19/10/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle, “…Davalı ..— olayın meydana gelmesinde %75 oranda kusurlu olduğu, davacı …— olayın meydana gelmesinde %25 oranda kusurlu olduğu, davalı … trafik sigorta poliçesi teminatı — sigortalı——– plakalı aracı kullanan davalı — yapmış olduğu kusur oranda davacı tarafına maddi tazminat ödeme sorumluluğu olduğu…” yönünde görüş bildirdiği görülmüştür.
Maluliyet oranı yönünden yapılan inceleme;
—- tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, — Yönetmelik Hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu dolayısıyla; kişinin tüm vücut engellilik oranının %0 (yüzdesıfır) olduğu, İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 6(altı) aya kadar uzayabileceği…” yönünde rapor sundukları görülmüştür.
Maddi tazminat talebi yönünden;
Davacı vekili 08/04/2021 tarihli celse beyanı ve 24/01/2018 tasrihli ibra protokolü dosya kapsamında sigorta şirketi tarafından yapılan ödeme sebebiyle maddi tazminat taleplerinin tamamının karşılandığını, maddi tazminat talebi yönünden davanın konusuz kaldığını, konusuz kalması sebebiyle maddi tazminat talebinin reddine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmaktadır. Olayları anlatmak taraflara hukuki nitelendirme hakime aittir. (HUMK.m.76 ve 4.6.1958 tarih 15/6 sayılı Yargıtay İBK. Gerekçesi) Dosya kapsamı dikkate alındığında davalı … tarafından yapılan ödeme sebebiyle davanın konusuz kaldığı mahkememizce kanaat getirilmiş, davacının maddi tazminat talebinin konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.—
Manevi tazminat talebi yönünden;
Gerek mülga BK’nun 47 ve gerekse yürürlükteki 6098 sayılı TBK’nun 56. maddesinde— bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verebileceği öngörülmüştür. Hakimin hükmedeceği manevi tazminat miktarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 26.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Manevi tazminatın tutarını belirleme görevi hakimin takdirine bırakılmış ise de hükmedilen tutarın uğranılan manevi zararla orantılı, duyulan üzüntüyü hafifletici olması gerekir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları tarafların sosyal ve ekonomik durumları paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu olayın ağırlığı olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, gelişen hukuktaki yaklaşıma da uygun olarak tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır.—-Karar sayılı ilamı)
Tüm dosya kapsamı— durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi, olay sebebiyle davacıda oluşan maluliyet oranı dikkate alınarak, davacı lehine hakkaniyete uygun bir miktar manevi tazminata hükmedilmesi gerektiğine kanaat getirilmiş, davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 15.000,00 TL manevi tazminatın 24/03/2016 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ..—tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE;
Maddi tazminat talebi yönünden;
1-Davacının maddi tazminat talebi yönünden, davalı ——-yargılama aşamasında ödenme yapılması sebebiyle konusuz kalan talep (geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı) hakkında ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
Manevi tazminat talebi yönünden;
2-Davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile; 15.000,00 TL manevi tazminatın 24/03/2016 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ..—- tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
3-Karar harcı 1.092,96-TL ‘nin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 276,66-TL harçtan mahsubu ile bakiye 816,30-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından tarafından yapılan 31,40-TL başvuru harcı, 4,60-TL vekalet harcı, 395,65-TL tebligat ve müzekkere gideri, 500,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 931,65-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 184,03-TL sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Maddi tazminat talebi yönünden; Tarafların talebi dikkate alınarak davacı ve davalılar lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
7-Manevi tazminat talebi yönünden; Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden —– yürürlüğe giren/ karar tarihinde geçerli —-. 13/2 maddesindeki esaslara göre belirlenen—- vekalet ücretinin davalı …— alınarak davacıya verilmesine,
8-Manevi tazminat talebi yönünden; Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden —-yayımlanan ve yürürlüğe giren/ karar tarihinde geçerli —. 13/2 maddesindeki esaslara göre belirlenen 9.250,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı ..—- verilmesine,
9-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı ..— yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.