Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1288 E. 2022/1044 K. 13.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/1288 Esas
KARAR NO: 2022/1044
DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 27/11/2017
KARAR TARİHİ: 13/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacılar vekili tarafından mahkememize gönderilen dava dilekçesinde özetle;—- tarihinde sürücü — içerisinde yolcu —–plaka sayılı aracı ile —— istikametinden gelerek dönel kavşaktan—–yapmak istediği esnada aracının sağ ön kapı ve çamurluk kısmına yine——istikametinden — içerisinde müvekkili yolcu——- bulunduğu ve sürücü —-sevk ve idaresindeki——-aracın çarpması neticesinde maddi hasarlı ve yaralanmalı trafik kazası meydana gelmiş olduğunu,—– konusu kazada müvekkilinin ağır şekilde yaralanmış olduğunu, gündelik işlerini bile yapamadığını, ve başkalarının yardımına ihtiyaç duyduğunu, ve yatalak durumda kaldığını—- masraflarının da hesaplamalarda dikkate alınması gerektiğini,— nedenler ile müvekkilinin maruz kalmış olduğu elem, keder ve ızdırabın bir nebze olsun telafisi için ——tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte, ayrıca —- plaka sayılı araca ihtiyati tedbir konulması, şimdilik — maddi tazminatın ——–başvuru tarihi olan —– tarihi itibariyle, avans faizi ile birlikte müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
SAVUNMA: Davalı —– tarafından verilen cevap dilekçesinden özetle; —- davacının hayati tehlikesinin bulunmadığının belirtilmiş olduğu, talep edilen manevi tazminatın hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, kaza tespit tutanağındaki kusur dağılımına katılmadıklarını,—– mahallinde fren izinin bulunmadığını, davacının kavşağa girerken tedbirsiz davrandığının aşikar olduğunu, ve hız limitinin çok üzerinde hızının bulunduğunun kabul edilmesi gerektiğini,—— geçiş üstünlüğünün davalıda olduğunu, bu nedenle kusur atfedilemeyeceğini bu nedenler ile davanın reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Davalı ——- tarafından verilen cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından iddia edilen hususların müvekkiline tebliğ edilmemiş olduğunu, kazaya karıştığı iddia edilen —- plaka sayılı aracın müvekkili sigortalısı olduğunu, öncelikle araçların kusur durumunun incelenmesi gerektiğini,—— müterafik kusurunda dikkate alınması gerektiğini, kusur tespiti için dosyanın ——gönderilmesi gerektiğini, kaza ile illiyet bağının tespit edilmesi gerektiği, ——- veya başka bir kurumdan ödeme alınıp alınmadığının araştırılması gerektiği, bu kapsamda tazminat hesabı için dosyanın aktüerya bilirkişisine gönderilmesi gerektiği müvekkilinin temerrüde düşmemiş olduğunu, ayrıca aracın ticari araç olmaması nedeni ile ticari faiz talebinin reddedilmesi gerektiğini talep ettiği görülmüştür.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava, hukuki niteliği itibari ile trafik kazasından kaynaklı davacının kaza nedeniyle meydana gelen yaralanma sonucu oluşan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, icra dosyası celp edilerek incelenmiş, bilirkişi raporları alınmış, yargılama sırasında kabul edilen 7101 sayılı kanunun 61. maddesi ile 6102 sayılı T.T.K.’nın 4. maddesinin 2. fıkrasının değiştirilmesi sebebiyle basit yargılama usulüne geçilerek dava sonuçlandırılmıştır.
Dava konusu uyuşmazlığın, taraflar arasında —- tarihinde meydana gelen trafik kazasında —– plaka sayılı araçta yolcu olarak bulunan davacının davalılardan — işleteni ve sürücüsü olduğu —– plaka sayılı araç ile yapmış olduğu trafik kazası nedeniyle yaralanmasına bağlı olarak manevi zarara uğrayıp uğramadığı, kazada tarafların kusur oranları, davacının müterafik kusurunun bulunup bulunmadığı, —— uğradıysa bu zararın ve tazminat tutarının mahkememizce takdiri hususlarında ihtilaf bulunduğu tespit edilmiştir.
Davalı —— ait hasar dosyası dosyası, poliçe, —– hastane evrakları celp edilmiş, taraflarca dosyaya sunulan kaza tespit tutanağı ve diğer deliller incelenmiştir.
Davacının maluliyetinin tespiti yönünde dosyanın —- gönderildiği, —- tarihli raporda özetle; davacı —- tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı arızası sebebiyle ——- yönetmeliğe göre —- —– tüm vücut özür oranı ————- değerlendirildiğinde —- toplam tüm vücut özür oranı —-edildiğine göre; kişinin tüm vücut engellilik oranının —- olduğu, iyileşme süresinin —- tarihinden itibaren —–kadar uzayabileceğine dair rapor tanzim edilmiş olduğu görülmüştür.
Mahkememizin — tarihli ara kararı uyarınca—- iptal kararı doğrultusunda davacı uhtesinde oluşan maluliyetin, maluliyet tespiti işlemleri yönetmeliği bu mümkün değilse —- kapsamında rapor tanzimi için dosyanın yeniden — gönderilmesine karar verildiği, —- tarihli raporunda özetle; davacı———– yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle——- oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme süresinin———– kadar uzayabileceğine dair rapor tanzim edilmiş olduğu görülmüştür.
Davacı ile davalı arasında —— tarihli ibraname ve sulh anlaşması gereği maddi tazminat talebi yönünden sulh olunduğu ve karşı vekalet ücreti, yargılama gideri talebinin bulunmadığının mahkememize bildirilmiş olup maddi tazminat talebi konusuz kalmış olduğundan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulmuştur.
Davalı——– kapsamında manevi zararlardan sorumlu olmadığı değerlendirildiğinden hakkında açılan davanın reddine dair karar verilmiştir.
Kusur durumunun tespiti yönünden mahkememizce dosyanın Makine Mühendisi bilirkişiye tevdi edilerek kazada ki kusur oranlarının tespiti istenilmiş olup, bilirkişi tarafından düzenlenen —— tarihli raporda özetle; dava konusu olayın karayolları trafik kanunu kapsamında maddi hasarlı, trafik kazası olduğu, meydana gelen olayda kaçınılmazlık faktörünün etkisinin olmadığı, önlenebilir bir kaza niteliğinde olduğu, davaya konu Trafik Kazası Kapsamında; —- plaka sayılı araç sürücüsü — %80 oranında asli kusurlu olduğu,—– plaka sayılı araç sürücüsü —– % 20 kusur oranı ile tali kusurlu olduğunun tanzim edilmiş olduğu görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia, savunma, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporları hep birlikte değerlendirildiğinde; davacının maddi tazminat talebi yönünden davalı — vekilince sunulan—- ibraname-sulh anlaşması ve davacı vekilinin öninceleme duruşmasındaki beyanları gözönüne alındığında davacının maddi tazminat talebinin konusuz kaldığı davalı—— yapılan ödemenin davalı tarafın zarardan müşterek ve müteselsilen sorumlu olmaları ile yapılan ödemenin de diğer davalı sigortalıya da sirayet edeceğine mahkememizce kanaat getirilmiş, davacının maddi tazminat talebinin konusuz kalması sebebiyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Manevi tazminat talebi yönünden ise manevi tazminatın zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşıdığı, manevi tazminatın bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmediği; zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerektiği; takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olacak şekilde belirlenmesi gerektiği, somut olayın oluş şekli yanında, zararın davacı yönünden ağırlığı, davalı—- sigortalısının kazadaki kusur durumu, davacının olayın oluşumunda kusurunun bulunmaması, tarafların sosyal ve ekonomik durumları göz önünde bulundurulduğunda, davalı —– açılan manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile, taktiren —- manevi tazminatın —– tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemlerin reddine, dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
1-Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile,
A-MADDİ TAZMİNAT DAVASI YÖNÜNDEN;
-Davacının davalılar aleyhine açtığı maddi tazminat davasının, davacı ile davalı —– sulh olması sebebiyle konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
-Maddi tazminat yönünden alınması gerekli 80,70-TL nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
-Maddi tazminat yönünden taraflarca vekalet ücreti talebi olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
B-MANEVİ TAZMİNAT DAVASI YÖNÜNDEN;
-Davalı — aleyhine açılan manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile,
Taktiren—- manevi tazminatın —- tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemlerin reddine,
-Manevi tazminat yönünden alınması gerekli 3.415,50-TL harçtan başlangıçta alınan 237,51-TL peşin harcın mahsubu ile 3.177,99-TL nin davalı —- alınarak hazineye irat kaydına,
-Davacılar tarafından manevi tazminat yönünden peşin alınan 237,51-TL harcın davalı —— alınarak davacılara verilmesine,
-Davacılar manevi tazminat yönünden kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 9.200,00-TL nispi vekalet ücretinin davalı —– alınarak davacılara verilmesine,
-Davalı —- manevi tazminat davası yönünden kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 9.200,00-TL nispi vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı —— verilmesine,
2-Davacılar tarafından yapılan 31,40-TL başvuru harcı, 460,30-TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.500-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.991,7‬0-TL yargılama giderinin davanın kısmen kabul kısmen ret oranına göre 1.414,11-TL nin davalı ——-alınarak davacılara verilmesine, kalan tutarın davacılar üzerinde bırakılmasına (Maluliyete ilişkin alınan——– rapor ücretleri maddi tazminat yönünden davacı üzerinde bırakılmıştır ),
3-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde ——– Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı..13/12/2022