Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1279 E. 2019/54 K. 22.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/1279 Esas
KARAR NO : 2019/54
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/11/2017
KARAR TARİHİ : 22/01/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalı tarafından sigortalanan ——– plakalı aracın, davacıya rehinli ———- plakalı araca — tarihinde %100 kusurlu olarak çarptığını ve hasarlanmasına sebebiyet verdiğini, meydana gelen hasar nedeniyle araçta değer kaybı meydana geldiğini, bu hususun müvekkilinin zarara uğramasına neden olduğunu, müvekkilinin, kredi kullandırdığı araca ilişkin kredi borcunun ödenmemiş olması nedeniyle İstanbul Anadolu 23.İcra Müdürlüğünün———— esas nolu dosyası ve İstanbul Anadolu 23 İcra Müdürlüğünün ——– esas ayılı dosyaları ile icra takibi başlattığını, aracın “rehnin paraya çevrilmesi” yoluyla takibine istinaden satılması noktasında araçlarda oluşan hasarların değer kaybına neden olacağını, aracın daha düşük bedelle satılması ve müvekkilinin alacağını karşılayamaması sonucunu doğuracağını, bu sebeple müvekkilinin mevzuat çerçevesinde rehinli araçta oluşan değer kaybını mahkeme yoluyla talep etme zarureti hasıl olduğunu, müvekkilinin hasar sonucu oluşan değer kaybının tespiti amacı ile bağımsız eksperden rapor almak zorunda kaldığını ve bu raporlar için bağımsız ekspere toplamda 177,00 TL ödemek zorunda kaldığını, muhatap sigorta şirketine 07/11/2017 tarihinde değer kaybı ve eksper ücreti için başvuru yapıldığını, ancak sigorta şirketinden olumlu veya olumsuz cevap alınamadığını, rehinli araçta oluşan hasarın onarımının yapıldığı servisten aracın tüm onarım belge fatura ve fotoğraflarının temin edildiğini, davalının söz konusu değer kaybı tazminini kabul etmemesi üzerine, değer kaybı bedelinin tespiti ve tespit edilecek tazminatın ve ekspertiz ücretinin ödenmesi için işbu davayı açmak zorunluluğu hasıl olduğunu ileri sürerek, taraflar arasındaki değer kaybı bedeline ilişkin uyuşmazlık sebebi ile talep edebilecekleri miktarın bilirkişi marifeti ile tespit edilmesinden sonra 6100 Sayılı HMK107 Md. uyarınca iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmadan alacak miktarını belirlenecek miktar kadar arttıracaklarını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik, ———— plakalı rehinli araçta oluşan değer kaybı için 200,00 TL ve değer kaybının tespiti için yapılan 177,00 TL eksper ücreti olmak üzere toplam 377,00 TL değer kaybı bedeline poliçe limitleri dahilinde kaza tarihinden itibaren yasal faizin işletilerek davacıya verilmesini, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini, talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, kazaya karışan ——— plaka sayılı aracın müvekkili şirket nezdinde ——– başlangıç ve bitiş tarihli ZMMS ile sigortalı olduğunu, davalı … şirketi tarafından davacıya ödeme yapılmış olup şirketin herhangi bir sorumluluğu kalmadığını, kaza dolayısıyla davacı tarafından davalı şirkete yapılan başvuru üzerine hasar dosyası açıldığını, yapılan değerlendirmeler sırasında alınan Ekspertiz Raporunda 2.876,43-TL değer kaybı hesaplaması yapıldığını, Ekspertiz Raporu’nda belirtilen değer kaybı tutarı olan 2.876,43-TL’nin davacıya 21.11.2017 tarihinde ödendiğini, davalı … şirketinin sorumluluğunu yerine getirdiğini ileri sürerek haksız ve mesnetsiz olarak açılan davanın reddi ile yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle, trafik kazası sebebiyle davacıya rehinli araçta meydana gelen değer kaybı tazminatı ile ekspertiz ücretinin karşı taraf aracının trafik sigortacısından tazmini davasıdır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, bilirkişi raporu alınmış, yargılama sırasında 28/02/2018 tarihinde kabul edilen 7101 sayılı kanunun 61. Maddesi ile 6102 sayılı T.T.K.’nın 4. Maddesinin 2. Fıkrasının değiştirilmesi sebebiyle basit yargılama usulüne geçilerek dava sonuçlandırılmıştır.
Hasar dosyası ve poliçe, malik kayıtları ile davacı şirketten dava dışı kredi borçlusundan rehinden doğan alacağının devam edip etmediği hususlarındaki bilgiler celp edilmiş, kaza tespit tutanağı, servis kayıtları, ödemeye dair bilgiler ve taraflarca sunulan deliller dosya içerisine alınarak incelenmiştir.
Sigorta poliçesinin incelenmesinde; dava dışı -/———— plakalı otomobilin, ——— başlangıç ve bitiş tarihli olarak davalı ..-tarafından sigortalandığı, poliçede araç başına maddi zarar için verilen teminatın ——TL olduğu görülmüştür.
Davalı taraf tarafından yapılan —– başlangıç ve bitiş tarihli ——- nolu genişletilmiş kasko sigorta poliçesinde ise poliçede davacı …—– dain ve mürtehin olarak yer aldığı anlaşılmıştır.
Konunun uzmanlık gerektiren yönleri olması sebebiyle dosya, kusur ve değer kaybı yönünden rapor tanzimi için bilirkişiye tevdi edilmiş, dosyada mübrez Makina Mühendisi ———— tarafından 30/10/2018 tarihli rapor düzenlenmiştir.
Dava konusu uyuşmazlık, 13/12/2015 tarihinde meydana gelen kaza sebebiyle davacıya rehinli araçta değer kaybı oluşup oluşmadığı, davacının dava dışı kredi borçlusundan alacağının devam edip etmediği, değer kaybı oluştuysa miktarı ile davalı tarafından yapılan ödemenin üzerinde bir değer kaybının bulunup bulunmadığı, varsa davalının söz konusu kayıptan ve değer kaybına ilişkin yapılan ekspertiz ücretinden sorumlu olup olmadığı hususlarında toplanmaktadır.
Değer kaybına uğradığı iddia edilen ———— plakalı araca ilişkin celp edilen poliçede, dain mürtehin olarak davacı .—-. gösterilmiştir. TTK.’nun 1269. maddesi uyarınca, malı rehin alan kimse sıfatıyla o mal üzerindeki menfaatini kendi adına sigorta ettirebileceği gibi, aynı Yasa’nın 1270. maddesi hükmüne göre, bir başkasının da rehin konusu malı rehin alan hesabına ve onun lehine sigorta ettirmesi mümkündür. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 879.maddesi gereğince, sigorta tazminatının öncelikle rehin hakkı sahibine verilmesi veya açık muvafakatinin alınması gerekmektedir. Ancak bunun için rehin hakkı alacağının devam etmesi gerekmektedir.
Somut olayda, dain mürtehin sıfatı bulunan ve emsal Yargıtay içtihatları ile gerçek zarar olarak nitelendirilen değer kaybı alacağını talep edebilir olan davacıdan rehin hakkından doğan alacağının devam edip etmediği sorulmuş, davacı tarafından verilen 13/07/2018 tarihli müzekkere cevabında dava dışı malik ————- kullandırılan kredi borcunun ödenmemesi sebebiyle başlatılan İstanbul Anadolu 23. İcra Müdürlüğü’nün———- E sayılı taşınır rehninin paraya çevirlmesi yolu ile Takip dosyasında aracın satıldığı ve tüm alacağın tahsil edildiği, dava dışı————- bankaya herhangi bir borcu olmadığı bilgisi verilmiştir. Söz konusu yazı cevabı davacının rehin hakkından doğan alacağının tükendiği dolayısı ile dava konusu edilen değer kaybını talep edemeyeceği sonucunu doğurmaktadır. Davacı vekili her ne kadar 10/08/2018 tarihli dilekçesi ile başka bir icra dosyası numarası vermek suretiyle dava dışı kredi borçlusu malikin kullanmış olduğu krediden doğan borcun devam ettiğini beyan etmiş ise de davacının alacağının değer kaybına uğrayan araç üzerindeki rehin hakkından doğduğu, rehin alacakları ile ilgili takip prosedürünün davacı yanca aracın icra ihalesi ile satılması sebebiyle karşılandığı dolayısı ile davacının poliçede daini mürtehin sıfatı ile elde etmiş olduğu alacak hakkının sonlandığı anlaşıldığından araçta oluşan değer kaybını da talep edemeyeceği değerlendilerek davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm oluşturuşmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
3-Alınması gerekli karar harcı 44,40 TL’den başlangıçta yatırılan 31,40 TL’nin mahsubu ile 13,00 TL bakiye harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli AAÜT uyarınca 377,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davalı tarafından sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde avansı yatıran tarafa iadesine,
İlişkin olarak; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 22/01/2019