Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/127 E. 2019/328 K. 19.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/127 Esas
KARAR NO : 2019/328

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/02/2017
KARAR TARİHİ : 19/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin sıfır kilometre ———— tipi araçları servis aracına dönüştürme ve araçlara iç dizayn yapma işi ile iştigal ettiğini, davalı tarafın müvekkili şirketten araç satın aldığını, aracın iç dizaynının talepleri doğrultusunda yapıldığını, müvekkilinin davalıya ——– tarihli ———– tutarlı fatura kestiğini, kesilen fatura ile ————–plakalı aracın Sultanbeyli ——-. Noterliğinin 21/10/2016 tarih ve ——– yevmiye numaralı araç satış sözleşmesi ile devrettiğini, davalı araç alımı için ——- tarihinde ———- elden, — tarihinde 6.000,00-TL havale ile toplam 31.000,00-TL ödendiği ve bakiye 64.000,00-TL’nin ödenmediği, bu alacağa ilişkin İstanbul Anadolu —–. İcra Müdürlüğünün ————— esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından borca ve icra müdürlüğünün yetkisine itiraz edildiğini ancak taraflar arasında yapılan araç satış sözleşmesinin 7. Maddesinde İstanbul Anadolu Adliyesi Mahkeme ve İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğunun belirtildiği, davalı tarafın yapmış olduğu itirazlarında haksız olduğu, itirazın iptaline, takibin devamına, davalı aleyhine alacağın %20’si oranında az olmamak üzere tazminatın hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacı şirkete bir borcunun bulunmadığını, dava dilekçesinde 12/09/2016 tarihinde 25.000,00-TL elden, 12/10/2016 tarihinde 6.000,00-TL havale ile toplam 31.000,00-TL müvekkilinin ödemiş olduğunu beyan ettiğini, davacı taraf ——— tarihinde bakiye ———–Sultanbeyli———–. Noterliği tarafından düzenlenen araç satış sözleşmesinde aracın bedelinin tamamen aldığını, müvekkilinden hiçbir alacağı kalmadığını, aracı teslim ettiğini, noter huzurunda beyan ettiğini ve imzaladığını, bu nedenle davacı tarafın iddialarının haksız ve mesnetsiz olduğunu, davacı tarafın kötü niyetli olduğunu, alacağın %20’den az olmamak üzere tazminata hükmedilmesine ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, araç satış sözleşmesine ilişkin ödenmeyen bakiye bedelin tahsili için başlatılan takibe itirazın iptali davasıdır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, yargılama sırasında 28/02/2018 tarihinde kabul edilen 7101 sayılı kanunun ———-. Maddesi ile 6102 sayılı T.T.K.’nın 4. Maddesinin 2. Fıkrasının değiştirilmesi sebebiyle basit yargılama usulüne geçilmiş ve davacı tarafın yemin teklifi sebebiyle HMK 225 vd. maddelerindeki usul izlenerek dava sonuçlandırılmıştır.
İcra dosyası celp edilmiş, aracı malik bilgilerine ilişkin kayıtlar ilgili trafik tescil şube müdürlüğünden celp edilmiş, taraflarca dosyaya sureti sunulan Sultanbeyli ————– Noterliği’nin——- tarih ve —— nolu araç satış sözleşmesinin onaylı sureti anılan noterden celp edilmiş, yine taraflarca dosyaya sunulan fatura ve taraflar arasında imza edilen 12/09/2016 tarihli sözleşme sureti ve diğer tüm deliller birlikte incelenmiştir.
İtirazın iptali istemine konu, İstanbul Anadolu ————. İcra Müdürlüğü’nün 2016/27759 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; 20/12/2016 tarihinde başlatılan takibin alacaklısının …, borçlusunun … olduğu; takibin bakiye fatura alacağı dayanak gösterilmek suretiyle 64.000,00 TL asıl alacak ve 568,11 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 64.568,11-TL alacağın fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu; ——————– ödeme emrinin borçluya 26/12/2016 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından ödeme emrine 26/12/2016 tarihinde ——— Müdürlüğü’nün ————- Muhabere nolu dosyasından sunulan itiraz dilekçesi ile icra müdürlüğünün yetkisine, borca ve ferilerine itiraz edildiği, icra müdürlüğünce 28/12/2016 tarihinde takibin durdurulmasına karar verildiği, davanın 01/02/2017 tarihinde ve 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Sultanbeyli ———–. Noterliği’nin 21/10/2016 tarih ve —– nolu araç satış sözleşmesi sureti incelendiğinde; davacının satıcı; davalının ise alıcı olduğu, ————– plaka nolu aracın 95.000,00 TL bedelle satımı konusunda tarafların anlaştıkları ve satıcı davacı şirketin bedeli tamamen aldığını ve aracı teslim ettiğini kabul ettiğini imzası ile teyit ve beyan ettiği görülmüştür.
Davalı tarafın tanık dinletme talebinin dava konusu edilen hususun tanık ile ispat edilebilecek hususlardan olmaması ve davacı vekilinin muvafakat etmemesi sebebiyle reddine karar verilmiştir.
Davalı tarafça ödeme emrine yapılan itirazda yetki itirazında bulunulmuş ve —————İcra Müdürlüklüklerinin yetkili olduğu yönünde usulüne uygun yetki itirazı yapıldığı görülmüştür. İcra müdürlüğünün yetkisine yapılan itiraz yerleşik içtihatlar uyarınca itirazın iptali davalarında geçerli bir takibin varlığı hususunda HMK 114/2 madde hükmü kapsamında dava şartı olup, bu açıdan noksanlık bulunup bulunmadığı hususu incelenmiş, yapılan değerlendirme sonucunda; taraflar arasında yapılan sözleşmenin davalı tarafça inkar edilmediği, itirazın iptaline konu istemin para alacağı olduğu, İ.İ.K. 50 madde kapsamında yetkiye ilişkin hususlarda HMK hükümlerinin uygulanması gerektiği, T.B.K.89 maddesi uyarınca para alacağının götürülecek borçlardan olduğu ve alacaklının ikametgahının yetkili olduğu, keza HMK 10 maddesi uyarınca sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinin yetkili olduğu yönündeki hükümler kapsamında para alacağın ilişkin başlatılan takipte alacaklının şirket merkezinin bulunduğu yer icra müdürlükleri olan İstanbul Anadolu yetkili olduğu, taraflar arasındaki yazılı sözleşmede de münhasır yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Mahkemeleri olarak belirlendiği anlaşıldığından icra müdürlüğünün yetkisine yönelik dava şartı noksanlığı itirazının reddine karar verilmiştir.
Davacı vekilinin sözleşme konusu araç üzerine tedbir mahiyetinde ihtiyati haciz konulması hususundaki talebi hakkında mahkememizce 07/02/2017 tarihinde verilen ara karar ile davanın özü itibari ile para alacağına ilişkin olması, aracın noter satışı ile devrinin yapıldığı ve sözleşmede bedelin tahsil edilmediği veya davalının borcu kabul ettiğine ilişkin bir delilin de dosyaya sunulmadığı dolayısı ile yaklaşık ispatın da somut olayda bulunmadığı gerekçe gösterilerek talebin reddine karar verilmiş; söz konusu ara kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi —————-. Hukuk Dairesi tarafından ————. Sayılı ilam ile başvurunun esastan reddine kesin olarak karar verilmiştir.
Celp edilen noter satış sözleşmesinde davacının satış bedelinin tamamını aldığı beyan etmesi, söz konusu delilin aksinin ancak yazılı delil veya kati deliller ile ispat edilmesi gerektiği ancak buna ilişkin herhangi bir delilin davacı tarafça sunulmamış olması sebebiyle yargılamanın 3. nolu celsesinde yapılan hatırlatma üzerine davacı vekilince yemin deliline başvuracakları ve ilgili usul hususunda süre verilmesi talep edilmiş; davacı vekiline usulüne uygun yemin metnini hazırlayarak davalı yana tebliğine ilişkin meşruhatlı davetiye çıkartılması hususunda gerekli masrafı yatırması için ihtarat yapılmış, davacı vekilince 23/10/2018 tarihli dilekçe ile sunulan yemin metni mahkememizce uygun bulunarak davalıya tebliğ edilmiştir.
Davalı taraf 19/03/2019 tarihli — nolu celse de kendisine teklif edilen yemini eda etmeye hazır olduğunu beyan ile okunan metni aynen tekrar ederek yemin etmiş ve “——————– 21/10/2016 tarihinde ———–plaka sayılı aracı Sultanbeyli —. Noterliği’nin—— tarih ve ——— nolu araç satış sözleşmesinde belirtildiği üzere 95.000,00 TL bedel karşılığında satın aldığına, söz konusu satışa ilişkin bedeli tamamen ödediğine, ödenmeyen bakiyenin kalmadığına namusu şerefi ve kutsal saydığı inanç ve değerler üzerine” yemin etmiş, davalıya yemininde sebat edip etmediği sorulmuş ve yeminde sebat ettiğini beyan etmiştir.
Dava konusu uyuşmazlık; taraflar arasında ————— plaka sayılı ticari aracın satış bedelinin ödenip ödenmediği, davalının bakiye borcunun bulunup bulunmadığı, varsa miktarı ile bu kapsamda takip tarihi itibariyle davacının davalıdan muaccel bir alacağının bulunup bulunmadığı, itirazın iptali ile icra inkar/kötüniyet tazminat koşullarının bulunup bulunmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları ve eda edilen yemin doğrultusunda, taraflar arasında —— plaka sayılı aracın 95.000,00 TL bedel karşılığında noter satış sözleşmesi düzenlendiği, huzurdaki dava ile sözleşme konusu bedelin bir kısmının ödenmediğinin iddia edildiği, davacı tarafın hükmi şahıs olduğu, basiretli bir tacir gibi davranmasının beklenildiği, noterde düzenlenen araç satış sözleşmesinde aracı satan davacı şirket yetkilisinin açıkça satış bedeli olarak kararlaştırılan 95.000,00 TL’yi aldığını belirttiği, davacı yanın sunulan sözleşmede yazılı bu hususun aksini ispat edecek herhangi bir delili dosyaya sunmadığı, yerleşik içtihatlar uyarınca yapılan hatırlatma sebebiyle yemin deliline dayanmış olması sebebiyle sunmuş olduğu yemin metni dosya kapsamında uygun bulunarak davalıya tebliği edildiği ve davalı tarafından yemini eda etmeye hazır olduğu bildirilerek metin içeriği doğrultusunda yemin edildiği, davalının yemininde sebat ettiği, HMK.225.vd.maddeleri uyarınca, yeminin kat’i delil niteliğinde olduğu neticeten davacının bakiye satış bedeli almadığı yönündeki iddialarını ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; davacı yanın takip başlatırken kötüniyetli olduğuna dair dosyaya yansıyan delil bulunmaması sebebiyle davalı yanın koşulları bulunmayan tazminat isteminin de reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-Davacı yanın takip başlatırken kötüniyetli olduğuna dair dosyaya yansıyan delil bulunmaması sebebiyle davalı yanın koşulları bulunmayan tazminat isteminin reddine,
3-Karar harcı 31,40-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.092,96-TL harcın mahsubu ile artan 1.061,56-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halide davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden 7.390,00 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak, davacı vekili ile davalının yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.