Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1267 E. 2019/637 K. 21.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1267 Esas
KARAR NO : 2019/637

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 14/09/2011
KARAR TARİHİ : 21/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili şirketin 5015 sayılı yasa kapsamında akaryakıt sektöründe faaliyet gösterdiğini, davalılardan ——- adına kayıtlı—- parsel üzerinde —tarihinden başlamak üzere 31/12/2020 tarihine kadar 15 yıl süreli intifa hakkı düzenlendiğini, müvekkili şirketin taşınmazın akaryakıt istasyonu olarak kullanılması için bayılık sözleşmesi yaptığını, intifa hakkının devamı sırasında taşınmazın —– tarafından satın alındığını, intifa hakkının 4054 sayılı yasa kapsamında 18/09/2009 tarihinde sona erdiğini, bu kapsamda davalı —- Beyoğlu —Noterliğinin– yevmiye nolu ihtarnamesini gönderdiklerini,—- şirketinin sahibi olduğu taşınmaz üzerinde bulunan istasyon için bir kısım harcamalar yapıldığını, bu kapsamda 16/05/2005 tarihli 63.559,00 TL+KDV ödendiğini, yatırım hakkının kullanılmayan süresine isabet eden miktarın 41.367,00 TL + KDV olduğunu, bu miktarın güncellenmiş değerinin 95.575,00 TL + KDV olduğunu belirterek bu miktarın temerrüt tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalı taraftan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:Davalı —-vekili cevap dilekçesi ile; taşınmazın 31/03/2006 tarihinde —yapılan yatırım ile birlikte satın alındığını, daha sonra 2011 yılında diğer davalıya satıldığını, müvekkilinin yapılan yatırımdan yararlanma imkanın kalmadığını, güncellenmiş değeri kabul etmenin mümkün olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Davanın safahatı incelendiğinde; mahkememizce yapılan yargılama sonunda —- karar sayılı ilamında davanın reddine dair karar verilmiştir.
Mahkememiz hükmü davacı vekilince temyiz edilmiş, Yargıtay —-. Hukuk dairesinin 05/11/2015 tarihli 2015/332 esas 2015/14058 karar sayılı hükmünde ” dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin davalı ——- yönelik temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. Davacı vekilinin davalı —————yönelik temyiz itirazlarına gelince; davacının talepleri arasında sabit yatırım bedeli de bulunmaktadır. bu durumda mahkemece, mahallinde keşif yapılarak dava konusu taşınmazda davacı tarafça yapılan ve halen kullanılmakta olan sabit yatırımların neler olduğu saptanarak davalı tarafın bu yatırımlardan yararlandığının ve bu sabit yatırımların taşınmaza değer kattığının tespiti halinde, bunun davacı yanca talep edilebileceği gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Dava konusu taşınmaz üzerindeki intifa hakkı ile birlikte davalı ——– üzerinde kayıtlı olduğu sırada, intifanın terkin edilerek diğer davalı —————–29.07.2011 tarihinde satış suretiyle geçtiği anlaşılmaktadır. yukarıda yazılı ilkeler uyarınca diğer davalı —- davacıya karşı sorumlu olmayacağından, ————sorumlu olduğu kabul edilerek, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır. Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin davalı ———. hakkındaki temyiz itirazlarının reddine, davalı ———–yönünden hükmün davacı yararına bozulmasına,.” yönünde karar verilmiştir.
Davacılar vekilince süresi içinde karar düzeltme yoluna başvurulmuş olmakla Yargıtay——– Hukuk dairesinin —– esas —- karar sayılı 02/11/2017 tarihli hükmünde düzeltme isteminin reddine dair karar verilmiştir.
Davalılardan————–hakkında verilen verilen karar onanıp kesinleşmiş olduğundan bu davalı yönünden yeniden karar oluşturulmamıştır.
Yargıtay bozma ilamına uyularak Yargıtay bozma ilamı gereğince, davacının talepleri arasında bulunan sabit yatırım bedeli yönünden mahallinde keşif yapılarak dava konusu taşınmazda davacı tarafça yapılan ve halen kullanılmakta olan sabit yatırımların neler olduğu ve davalı tarafından bu yatırımlardan yararlanıp yararlanmadığı ve bu sabit yatırımların taşınmaza değer katıp katmadığı yönünde mahallinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi heyeti raporunda dosya içerisinde mevcut ——— firması taraıfndan —– kesilmiş 16/05/2005 tarihli —sıra nolu fatura içeriğinin gözönüne alındığında ayrıca taşınmaza ait 2008 ile 2018 yılları arasındaki uydu fotoğraflarının incelendiği, yerinde yapılan incelemede taşınmaz üzerindeki yapıların yeni olduğu zemin betonlarının perdahlı beton olarak atılmış olduğu ve aşınma durumları değerlendirildiğinde zemin betonlarının yeni durumda olduğunun tespit edildiği, yine mahallinde yapılan incelemede taşınmaz üzerinde kullanılan benzin istasyonun —– ismi ile dizayn edilerek dekor edildiğinni tespit edildiği, uydu fotoğraflarıyla birlikte zemindeki binalar incelendiğinde bir adet kanopinin 2014 yılından sonraki bir tarihte yapılmış olduğu ve davacı tarafından yapılan sabit yatırım ve imalatlarda bulunmadığının rapor edildiği, tespit edilen 2008 tarihli uydu görüntüsü ile 2018 tarihli uydu görüntüsü ile yol cephesine yakın konumdaki kanopinin aynı yerde olduğu, yerinin değişmediği, dış kaplamasının yenilenmiş olduğu ve yeni firma renklerine uygun kaplamasının yapıldığının tespit edildiği, ulaşılan sonuca göre yol cephesine yakın durumdaki —– şekil olarak aynı olması ve uydu fotoğraf ölçülerine de uygun olması nedeniyle bunun tamamen yıkılıp kaldırılmayarak yenilenmiş olacağı konusunda kanaate ulaşıldığı böylece davacı tarafça yapılan sabit yatırım olarak kullanılan sadece bir adet kanopinin iskelet yapısı olarak kaldığı, bununda değerinin; 14/09/2011 dava tarihi itibari ile—— İskelet değeri=——– Tarihi itibari ile —olduğu, davaya konu taşınmaz üzerinde halihazırda —– firması tarafından sağlanan tank, pompa ve ekipmanların kullanıldığı, zemin betonlarının yenilenmiş olması göz önünde bulundurulduğunda, taşınmaz tesisatlarının da yenilenmiş olabileceği değerlendirildiği ve neticeten dava konusu taşınmaz üzerine davacı tarafça yapılan ve halen kullanılmakta olan sabit yatırımın sadece yol cephesine yakın konumdaki kanopinin iskelet kısmının olabileceği, bunun dışında davacı tarafından yapılan ve kullanılan sabit yatırımın bulunmadığı” yönünde görüş bildirilmiştir.
İncelenen tüm dosya kapsamı, tarafların iddia, savunma ve alınan bilirkişileri raporu hep birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında alacak davasının yargılaması sonucunda mahkememizce verilen kararın Yargıtay —-.Hukuk Dairesinin 2015/332 esas 2015/14058 karar ve 05/11/2015 gününde davalı —-şirketi yönünden bozulmsaına, karar verilmiş, usul ve yasaya uygun bozma ilamına uyularak yargılama yapılmıştır. Yargıtay bozma ilamı gereğince; mahallinde keşif yapılarak dava konusu taşınmazda davacı tarafça yapılan ve halen kullanımda bulunan sabit yatırımların neler olabileceği, varsa sabit yatırımların taşınmaza değer katıp katmadığı yönünde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Bilirkişi heyeti dava konusu benzin istasyonunun bulunduğu yerde 2008 ve sonrasında meydana gelen değişikliklerin neler olabileceği yönünde uydu fotoğrafları incelenip rapora eklenerek görüşlerini mahkemeye sunmuşlardır. Mahkememizce itibar edilen ve bilimsel değerlere uygun bulunan bilirkişi heyet raporuna göre dava konusu yerde yol cephesine yakın sabit yatırım olarak sadece bir adet kanopinin bulunduğu, bu kanopinin boyanarak daha sonra kullanılan benzin istasyonu markasının giydirildiği, bunun dışında herhangi bir sabit yatırımın bulunmadığı ve davacının taşınmazına değer kattığının belirlenemediği anlaşılmış bu yönde oluşan kanaat ve dava tarihi itibariyle davacı tarafça yapılan ve halen kullanımda bulunan bu sabit yatırım olan kanopinin değerinin 60.142,50 TL olduğu belirlendiğinden açılan davanın bu tespite göre kısmen kabulü ile 60.142,50 TL alacağın 14/11/2010 temerrüt tarihinden itibaren ticari avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine ve fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ ile,
1-60.142,50 TL alacağın 14/11/2010 temerrüt tarihinden itibaren ticari avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Alınması gerekli karar harcı 4.108,33 TL’den peşin olarak yatırılan 1.419,35 TL’nin mahsubu ile 2.688,98 TL eksik harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan 1.419,35 TL peşin harcın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 21,30 TL ilk dava masrafı, 650,00 TL tebligat-müzekkere-talimat gideri, 4.350,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 5.021,30 TL yargılama giderinin kabul-red oranına göre(%63 kabul) 3.159,69 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan 1.861,61 TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafça sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan —- uyarınca hesaplanan 6.695,68 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan— uyarınca hesaplanan 4.132,14 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde Yargıtay yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı