Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1258 E. 2019/773 K. 18.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/1258 Esas
KARAR NO : 2019/773
DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ: 27/07/2016
KARAR TARİHİ: 18/06/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili tarafından Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı olan Davalı ——— maliki olduğunu,——sevk ve idaresindeki——- plakalı araç ile ——– tarihinde saat 03:00 sıralarında sahil yolunu takiben——— istikametine giderken Küçükyalı mevkinde kendi yönünde seyir halinde olan—–plaka sayılı kamyonun karıştığı ölümlü yaralanmalı bir kaza meydana geldiğini, sigortalı aracın ———- plakalı aracın sol arka kısımlarına çarpıp sürüklendiğini, bu sırada yaya olan———- kazada vefat ettiğini, ——– vefatı sebebiyle müvekkil şirketin, yapılan ihbar neticesinde düzenlenen aktüer raporu esas alınarak destekten yoksun kalma alacağı için toplam 91.109,60TL ödediğini, rücuen tazminat alacakları olan 91.109,60 TL’nin ödeme tarihi olan 14/12/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın tacir olması nedeniyle görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, bu itibarla görevsizlik kararı verilerek dosyanın görevli asliye ticaret mahkemesine gönderilmesini, aksi halde davada talep edilen tazminat miktarında müteveffanında kusuru nazara alınarak tenzil yapılmasına, masraf ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibari ile, zorunlu mali sorumluluk sigorta teminatı kapsamında üçüncü kişinin zararına ilişkin yapılan ödemenin kusurlu sigortalıdan rücuen tahsili amacı ile başlatılan icra takibine karşı itirazın iptali davasıdır.
Davanın geçirdiği safahat incelendiğinde, davanın ilk olarak açıldığı İstanbul Anadolu 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin —— esas ve ——- karar sayılı ilamı ile uyuşmazlığı çözmekle görevli mahkemenin Ticaret Mahkemesi olduğu sebebiyle görevsizlik kararı verildiği, kararın taraflarca istinaf edilmemesi sebebiyle 17/11/2017 tarihinde kesinleştiği ve usulüne uygun gönderme talebi sonrasında mahkememize tevzi edildiği görülmüştür.
Dava açıldığı tarih itibariyle yazılı yargılama usulüne tabi olup dilekçelerin teatisi tamamlandıktan sonra, HMK.140.maddesi uyarınca ön inceleme duruşmalı yapılıp uyuşmazlık noktaları tespit edilmiş, tahkikat aşamasında deliller toplanıp bilirkişi incelemeleri yapılmak suretiyle rapor alınmış ve görevsizlik kararı verildikten sonra tevzi edildiği mahkememizce 28/02/2018 tarihinde kabul edilen 7101 sayılı kanunun 61. Maddesiyle 6102 sayılı T.T.K. nın 4. Maddesinin 2. Fıkrasının değiştirilmesi sebebiyle usul hukuku hükümlerinin yürürlüğe girdiği andan itibaren uygulanacağına dair hükümler dolayısıyla huzurdaki davanın miktar itibariyle basit yargılama usulüne tabi olduğu, bundan sonraki süreçte HMK 316 vd. maddelerinde düzenlenen basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilerek yargılama bitirilmiştir.
Dava konusu sigorta poliçesinin incelenmesinde ise, davacı sigorta şirketinin ——- sayılı zorunlu mali (sorumluluk) trafik sigortası poliçesiyle davalıya ait —- plakalı kamyoneti, kazanın meydana geldiği 19/09/2015 tarihini de kapsayacak şekilde, ——– tarihleri arasında kişi başına ölüm ve sakatlık teminatı olarak ——TL teminat limiti ile sigorta teminatı altına aldığı görülmüştür.
Kaza ile ilgili yapılan ceza yargılamasında İstanbul Anadolu 41. Asliye Ceza Mahkemesinin ——- esas sayılı dosyasında alınan 09/12/2015 tarihli trafik ihtisas dairesinin 11706 sayılı raporunda sanık sürücü —— kaza esnasında 0,86 promil alkollü olduğu halde sevk ve idaresindeki aracı kullandığı ve gerekli dikkat ve özeni göstermeyerek yakın takip ettiği kamyona kontrolsüzce yaklaşarak tedbirsizce arkadan çarpmak suretiyle kazanın meydana gelmesinde asli derecede ve tamamen kusurlu olduğu, diğer araç sürücüsü —– kusursuz olduğu yönünde rapor alınmış yine anılan dosyada alınan————- tarihli —- sayılı raporda sürücü ——- alkol oranı da dikkate alınarak kaza sonrasında genel durumunun kötü olması sebebiyle muayenesinin yapılamadığı, dolayısıyla emniyetli bir şekilde araç sevk edip edemeyeceği hususunun tespit edilemediği, yönünde rapor tanzim edildiği görülmüş ve yapılan yargılama sonucunda Yargıtay -. Ceza Dairesinin ——– karar sayılı ——- tarihli bozma ilamı neticesinde sanığın bilinçli taksirle hareket ettiği kanaatine varılarak 3 yıl 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği görülmüştür.
Celp edilen ——- İlçe Emniyet Müdürlüğü yazı cevabında da kaza tarihinde davalıya ait——- plakalı aracın aracın ——model Kia marka kamyonet olduğu bilgisi verilmiştir.
Davacı tarafından sunulan deliller arasında yer alan belgelerde kaza nedeniyle vefat eden ——— desteğinden mahrum kalan anne ————- başvuruları üzerine yapılan ekspertiz neticesinde davacının dava dışı bu kişilerin vekili————— tarihli ödeme dekontu ile————TL ödeme yaptığı görülmüştür.
Görevsizlik kararı verilen mahkemece dosya ilk olarak kusur yönünden değerlendirme yapılması için ———öğretim üyeleri olan bilirkişiler———– oluşan heyete tevdi edilerek rapor alınmış, anılan bilirkişilerce sunulan ——— tarihli raporda söz konusu kazanın meydana gelmesinde davalıya ait araç sürücüsü ——— asli ve tam kusurlu olduğu yönünde ki kanaati bildirir rapor tanzim edildiği görülmüştür.
Yine görevsizlik kararı verilen mahkemece davacı tarafından hak sahiplerine ödenen tazminatın yerinde olup olmadığı hususunda aktüerya uzmanı ——– rapor alınmış sunulan ——– tarihli raporda davacının ödediği bedeli sigortalısından talep edebilmesi için ZMSS genel şartları B.4.d maddesi gereğince kazanın salt olarak alkolün etkisiyle gerçekleştiği hususunun ispat edilmesi gerektiği, yapılan hesaplama kapsamında hak sahibi anne ve babanın toplam zararının 95.908,90-TL olduğu, ancak sigorta şirketi tarafından hak sahiplerine 91.109,60-TL ödeme yapıldığı, yine destek ——- alkollü bildiği halde sürücü ———– idaresindeki araca binmesi sebebiyle zararın doğmasına ve artmasına sebebiyet verdiği kanaatine varılmakla TBK 52.maddesi uyarınca müterafik kusurunun bulunup bulunmadığı hususunda indirim hususunun mahkemenin takdirinde olduğu, yine aynı şekilde hatır taşıması sebebiyle indirim yapılması hususunun da mahkemenin takdirinde olduğu belirtildiği görülmüştür.
Dosyanın mahkememize tevzi edilmesinden sonra kazanın münhasıran alkolün etkisi ile meydana gelip gelmediği hususu nörolog bilirkişi ——- rapor alınmış, anılan bilirkişi tarafından sunulan 18/06/2018 tarihli raporda dava dışı sürücü ———— kaza esnasında 0,96 promil alkollü olduğu, kazanın oluş şekli dikkate alındığında ve günümüz adli tıp ve nöroloji birimlerinin verilerine göre 0,8 promil alkol değerinin araç sürücüsünün mesafe tahmini yapamamasına ve süratini kontrol edememesine sebebiyet verdiğini, kazanın münhasıran alkolün etkisi altında meydana geldiği kanaatine ilişkin rapor ve daha önce sunulan raporlar HMK 282 maddesi uyarınca denetime elverişli görülerek hükme esas alınmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 19/09/2015 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacı tarafından ZMSS sigortası teminatı altında bulunan davalıya ait araç sürücüsünün alkollü olarak araç kullanması sebebiyle meydana gelen kazada tarafların kusur oranı kazanın davalı araç sürücüsünün münhasıran alkollü araç sürmesi sebebiyle meydana gelip gelmediği, davacı tarafından yapılan ödemenin dava dışı müteveffanın gelir durumuna göre desteğinden yoksun kalan anne ve babasının hak ettiği tazminat tutarına uygun olup olmadığı, davacı tarafından yapılan hatır ve birlikte kusur indirimlerinin emsal içtihatlara uygun olup olmadığı, bu kapsamda davacının ödediği bedeli davalı sigortalısından talep edip edemeyeceği, edebilir ise faizin başlangıç tarihi ve nevi hususlarında toplanmaktadır.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporları doğrultusunda; davacı tarafından davalıya ait ——— plaka sayılı kamyonetin kaza tarihini kapsar şekilde zorunlu mali sorumluluk sigortası poliçesi ile teminatı altına alındığı, davalıya ait aracın dava dışı sürücü——- sevk ve idaresinde iken ——– tarihinde meydana gelen kazada söz konusu aracın önünde seyreden kamyona arkadan çarptığı ve davalıya ait araçta yolcu olarak bulunan ——— isimli şahsın vefat etmesine sebebiyet verdiği, anılan bilirkişi raporlarında söz konusu kazada tam ve asli kusurun davalı araç sürücüsünde olduğu, işbu raporun ceza dosyasında alınan rapor ile uyumlu olduğu, yine mahkememiz dosyasında nörolog bilirkişi tarafından verilen raporun söz konusu kazanın alkolün etkisiyle gerçekleştiği, zira kazanın oluş şekliyle davalı araç sürücüsü————kaza sonrasında kanında tespit edilen alkol miktarının önünde seyreden aracı takip etme yetisini ve aracı sevk ve idare etme yetisini ortadan kaldıracak düzeyde olduğu, davacı tarafından vefat eden ———-desteğinden yoksun kalan anne ve babasına, yapılan ekspertiz raporu gereğince 14/12/2015 tarihinde 91.109,60-TL ödeme yapıldığı, söz konusu raporda dava dışı zarar görenlerin talep edeceği tazminat miktarının 113.887,77-TL olduğu ve yine ekspertiz raporunda %10 hatır taşıması ve %10’da müterafik kusur indirimi sonrasında kalan bakiye hesabı olarak bu tutarın ödendiğinin bildirildiği, hatır taşımasına ilişkin hususun defi müterafik kusur değerlendirilmesinin ise itiraz niteliğinde olduğu ve mahkemece resen değerlendirilmesi gerektiği, her ne kadar cevap dilekçesinde davalı vekili tarafından açıkça hatır taşıması sebebiyle indirim yapılması yönünde bir defi ileri sürülmemiş ise de dilekçe içeriğinde birlikte seyahat olgusunun beyan edildiği ve davacı tarafından bu yönde bir defi olmaksızın doğrudan %10 oranında hatır taşıması indirimi yapıldığı dikkate alınarak sigortacı davacının kendiliğinden indirim yaptığı bu defi yönünden emsal içtihatlar uyarınca sorumlu olduğu ve davacının ödemiş olduğu tutar üzerinden bilirkişi raporuyla sabit ve belirlenen tazminata uygun olduğu değerlendirilen 91.109,60-TL’ye emsal içtihatlar uyarınca her bir itiraz ve defi yönünde %10’ar daha fazla indirim yapılması gerektiği, zira Yargıtay —Hukuk Dairesinin —– esas ve————– karar; — tarih ve ——-esas ve ——- karar sayılı ilamlarında belirtildiği üzere müterafik kusur ve hatır taşıması indiriminin ayrı ayrı %20 oranında yapılması gerektiği, bu hususta mahkememizce davacı tarafından yapılan ödeme tutarı dikkate alınarak bu tutar üzerinden hatır taşıması ve müterafik kusur yönünden %10 fazla ödeme yapıldığı değerlendirilerek %20 oranında eksiltme yapılmak suretiyle hesaplanan 72.882,68-TL’nin ödeme tarihinden itibaren talep gibi yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile 72.882,68-TL’nin 14/12/2015 tarihinde itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Karar harcı 4.978,62-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.555,93-TL harcın mahsubu ile bakiye 3.422,69-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 1.585,88-TL ilk masraf, 158,50-TL tebligat ve müzekkere gideri, 2.400,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 4.144,38-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 3.315,28-TL sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 58,00-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 11,60-TL sinin davacı taraftan tahsili ile davalı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davalı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 8.367,09-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 2.725,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.18/06/2019