Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1251 E. 2018/142 K. 13.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İstanbul Anadolu
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1251 Esas
KARAR NO : 2018/142

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 17/11/2017
KARAR TARİHİ : 13/02/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 26/06/216 tarihinde gerçekleşen trafik kazasında davalı şirkete sigortalı —- plaka sayılı aracın kural ihlali yapması nedeniyle kusurlu olarak müvekkilinin sevk ve idaresindeki —- plaka sayılı araca çarptığını ve müvekkilinin maluliyetine sebebiyet verdiğini, davalının sigortalısının kusurlu olduğunu, müvekkilinin kaza tarihinde asgari ücret ile çalıştığı, müvekkilinin şimdilik 3.500,00 TL kalıcı ve 1.500,00 TL geçici iş göremezliğe ilişkin maddi tazminatın belirlenmesi suretiyle ve ileride artırılmak üzere kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından müvekkili şirkete gerekli belgeler ile başvuruda bulunulmadığı, dolayısıyla müvekkili şirkete yapılan başvurunun KTK madde 97 kapsamında geçerli bir başvuru sayılması mümkün olmadığı, bu nedenle dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası gereği dava konusu zararlara ilişkin olarak sorumluluğu poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve zarar nispetinde olduğunu, kazaya sebep olan olayda öncelikle kusur durumunun net olarak tespiti gerektiğini, davacı tarafın sigortalısı araç sürücüsüne raci kusur ve zararı kanıtlayamaması halinde müvekkil şirketin sorumluluğundan söz edilemeyeceğini, ayrıca avans faiz işletilmesine de karar verilemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile; trafik kazası neticesinde yaralanan davacı uhdesinde oluşan daimi/sürekli iş göremezlik sonucu uğranılan zararın tazmini davasıdır.
Davacı vekili 05/02/2018 tarihli dilekçesinde dava konusu tazminat talepleri ile ilgili olarak davalı ile anlaşıldığını ve zararın karılandığını belirterek davadan feragat ettiğini bildirmiş, davalı vekili ise 02/02/2018 tarihli dilekçesi ile davacı ile haricen anlaşıldığını feragat nedeniyle davacı taraftan yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını beyan ettiği görülmüştür.
Tarafların haricen yaptıkları sulh sözleşmesi uyarınca uyuşmazlığı kendi aralarında çözümledikleri, bu nedenle HMK’nun 315(1) maddesi uyarınca davanın konusuz kaldığı anlaşılmakla harici sulh sözleşmesi uyarınca davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, tarafların istemine uygun şekilde yargılama giderlerinin taraflar üzerinde bırakılmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Tarafların sulh olmaları nedeniyle HMK.nun 315 (1) maddesi uyarınca davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına,
2-Alınması gereken 35,90-TL harçtan peşin alınan 31,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 4,50-TL harcın davacı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Taraflarca yapılan yargılama giderinin üzerlerinde bırakılmasına,
4-Taraflar lehine vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
5-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yokluklarında gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde İstanbul Bölge Mahkemeleri İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 13/02/2018