Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1245 E. 2022/838 K. 18.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/1245 Esas
KARAR NO: 2022/838
ASIL DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
ASIL DAVA TARİHİ: 16/11/2017
BİRLEŞEN DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
BİRLEŞEN D.TARİHİ: 16/11/2017
KARAR TARİHİ: 18/10/2022
Mahkememizde görülen İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davalarının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ASIL DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket ile davalı şirket arasında —– yapıldığını, sözleşmeye istinaden davalı şirketin elektrik enerjisi kullandığını, davalı şirketin—- numaralı faturadan kaynaklanan —– numaralı faturadan kaynaklanan —- numaralı faturadan kaynaklanan —– borcunu ödemediğini, davalı şirkete —– tarihi itibariyle, —–tarihinde tebliğ edildiğini, borcun ödenmemesi üzerine davalı aleyhine ——Esas sayılı dosyasından faturaya dayalı alacağa dayanarak takip başlatıldığını, borçlu şirketin hiçbir gerekçe göstermeksizin haksız ve mesnetsiz olarak işbu icra dosyasına itiraz ettiğini, davalı şirketin borca itirazının iptali ile takibin devamına, borca haksız olarak itiraz etmiş olması ve müvekkil şirketin alacağının likit olması nedeniyle; borçlunun % 20’den aşağı olmamak üzere icra-inkâr tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının ——– numaralı faturadan dolayı ilamsız takip başlattığını, söz konusu faturanın ——tarihinde davacı firma tarafından iptal edildiğini, buna ilişkin evrakın daha önce sunulduğunu, icra takibine konu olan faturanın iptal edildiğinin, davacı tarafından——- tarihli çekmiş olduğu ihtarnamede de açıkça kabul edilmiş olduğunu, bu nedenle davanın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, ayrıca davacı firma tarafından gönderilmiş olan fatura incelendiğinde ——- —–olmak üzere birtakım ücretler istendiğini, davacının istemiş olduğu bu ücretlerin yasal olmadığını, faturada belirlenen gecikme faizinin yasal olmadığını, icra takibinde de faize faiz işletildiğini, davacının fesih bedeli olarak istemiş olduğu bedeli de kabul etmediklerini beyan ederek davanın reddini istemiştir.
BİRLEŞEN DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket ile davalı şirket arasında —–yapıldığını, sözleşmeye istinaden davalı şirketin ——–kullandığını, davalı şirketin ——borcunu ödemediğini, davalı şirkete—– gönderildiğini, borcun ödenmemesi üzerine davalı aleyhine ——-dosyasında faturaya dayalı alacağa dayanarak takip başlatıldığını, borçlu şirketin hiçbir gerekçe göstermeksizin haksız ve mesnetsiz olarak işbu icra dosyasına itiraz ettiğini, davalı şirketin borca itirazının iptali ile takibin devamına, borca haksız olarak itiraz etmiş olması ve müvekkil şirketin alacağının likit olması nedeniyle; borçlunun % 20’den aşağı olmamak üzere icra-inkâr tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiş, yargılamanın ileriki safhalarında davacı vekilinin, takibe esas —– nolu —– faturanın iptal edilip yenisi düzenlendiğinden, davaya alacak davası olarak devam ettiklerini beyan etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının —- numaralı faturadan dolayı ilamsız takip başlattığını, söz konusu faturanın —– tarihinde davacı firma tarafından iptal edildiğini, buna ilişkin evrakın daha önce sunulduğunu, icra takibine konu olan faturanın iptal edildiğinin, davacı tarafından—— tarihli çekmiş olduğu ihtarnamede de açıkça kabul edilmiş olduğunu, bu nedenle davanın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, ayrıca davacı firma tarafından gönderilmiş olan fatura incelendiğinde ——–bedeli olmak üzere birtakım ücretler istendiğini, davacının istemiş olduğu bu ücretlerin yasal olmadığını, faturada belirlenen gecikme faizinin yasal olmadığını, icra takibinde de faize faiz işletildiğini, davacının fesih bedeli olarak istemiş olduğu bedeli de kabul etmediklerini beyan ederek davanın reddini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Hem asıl hem birleşen dava, faturaya alacağına dayalı başlatılan icra takibine vaki itirazın İİK 67 vd maddeleri gereğince iptali talebine ilişkindir.
Davacı, hem asıl hem birleşen davada, davalı ile arasında—-tarihinde—– yapıldığını, sözleşmeye istinaden davalı şirketin ——— kullandığını, asıl dosyada davalı şirketin —-numaralı faturadan kaynaklanan ——– numaralı faturadan kaynaklanan —- numaralı faturadan kaynaklanan —-borcunu ödemediğini, birleşen dosyada davalı şirketin —- nolu faturadan kaynaklanan —- borcunu ödemediğini beyan ederek, davalı aleyhine başlatılan takiplere yapılan itirazın iptalini istemiş; davalı ise —— tarihli ve ———– davacı tarafından iptal edildiğini, borcu bulunmadığını beyan ederek davanın reddini istemiştir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve dava sonuçlandırılmıştır.
Asıl dava konusu —- sayılı icra dosyasında; başlatılan takibin alacaklısının davacı —– borçlusunun ise —-olduğu, takibin —– tahsiline ——– yoluyla yapılan icra takibi olduğu görülmüştür.
Birleşen dava konusu —–esas sayılı icra dosyasında; başlatılan takibin alacaklısının davacı —-borçlusunun ise —-olduğu, takibin —— işlemiş faiz olmak üzere toplam ——- tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu, ancak davacı vekili bu takibe esas faturanın iptal edildiğini, yenisinin düzenlendiğini, davasına bu yönden alacak davası olarak devam ettiklerini beyan ettiği görülmüştür.
Dosya mahkememizce resen seçilen —-bilirkişiden oluşan bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen —- tarihli raporda özetle; “davacı ve davalı şirket defterlerinin cari hesap karşılaştırmasına, defter ve belgelerindeki kayıtlara göre; ——— tutarındaki faturaların her iki şirket defterlerinde kayıtlı olduğu,—– tarihli —- faturanın davacı defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı şirket defterlerinde kayıtlı olmadığı; davacının davalıdan ——– alacaklı olduğu” yönünde tespit ve değerlendirmede bulunulmuştur.
Bilirkişi raporu davacı vekili ile davalı tarafa tebliğ edilmiş, taraf vekilleri süresi içinde bilirkişi raporuna karşı yazılı beyan sunmuş olmakla, itirazların değerlendirilmesi için ek rapor alınması yoluna gidilmiştir.
Bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen —- tarihli raporda özetle; “asıl davada—- tarihi itibariyle alacağın —- işlemiş faiz olarak hesaplandığı; birleşen dosyada alacağın fatura son ödeme tarihi itibariyle —- olarak hesaplandığı, —- düzenlemesi nedeniyle yeniden düzenlenen fatura tarihinin —- olması nedeniyle faiz hesaplanmadığı” yönünde görüş bildirildiği anlaşılmış, sonrasında—– tarihli raporda bilirkişi aynı görüşte olduğunu belirtmiştir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, alınan ve mahkememizce hükme esas alınan ve denetime elverişli bilirkişi raporu doğrultusunda yapılan hesaplama neticesinde, asıl dava yönünden davacı kurumun davalı taraftan —- işlemiş faiz olmak üzere toplam —- alacağının bulunduğu, davalının bu miktara yapmış olduğu itirazın haksız olduğu; birleşen dava yönünden ise davacının davalı taraftan ——– asıl alacağının bulunduğu anlaşılmakla; hem asıl hem birleşen davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur:
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ve nedenlerle;
A.Asıl dava yönünden;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile;
-Davalının —–sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin ——- üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren faiz işletilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
-Alacak miktarının yargılama sonucu belirlenmesi dikkate alınarak şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 453,67 TL karar harcına karşılık dava açılırken peşin alınan 205,94 TL ve icra dosyasında alınan 60,29 TL harcın ayrı ayrı mahsubu ile bakiye 187,44 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Vekâlet Ücretleri;
a-)Davacı lehine, davanın kabul edilen kısmı üzerinden A.A.Ü.T.’nin 13/1-2 maddeleri uyarınca takdir edilen 6.641,33 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b-)Davalı lehine, davanın reddedilen kısmı üzerinden A.A.Ü.T.’nin 13/1-2 maddeleri uyarınca takdir edilen 5.417,26 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
B.Birleşen dava yönünden;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile;
-8.463,25 TL alacağın——- itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
-Dava yargılama esnasında alacak davasına dönüşmüş olmakla icra inkar tazminatı talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 578,12 TL karar harcına karşılık dava açılırken peşin alınan 183,26 TL ve icra dosyasında alınan 50,37 TL harcın ayrı ayrı mahsubu ile bakiye 344,49 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Vekâlet Ücretleri;
a-)Davacı lehine, davanın kabul edilen kısmı üzerinden A.A.Ü.T.’nin 13/1-2 maddeleri uyarınca takdir edilen 8.463,25 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b-)Davalı lehine, davanın reddedilen kısmı üzerinden A.A.Ü.T.’nin 13/1-2 maddeleri uyarınca takdir edilen 1.610,53 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
C.Yargılama Giderleri;
1-Asıl ve birleşen davada; davacı tarafça yapılan; 5.400,00 TL bilirkişi gideri, 357,7‬0 TL posta gideri olmak üzere toplam 5.757,7‬0 TL yargılama giderinin her iki davada, davanın kabul edilen kısmına isabet eden 3.929,43 TL’si ile 461,2‬0 TL harç gideri toplamı olan 4.390,63 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Asıl ve birleşen davada; davalı tarafından yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
D.Taraflarca yatırılan gider avansının bakiye kısmının, karar kesinleştiğinde 6100 sayılı HMK’nun 333.maddesi uyarınca yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde ———– Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.18/10/2022