Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1205 E. 2021/440 K. 13.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1205 Esas
KARAR NO : 2021/440

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/11/2017
KARAR TARİHİ : 13/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında yapılan mal alım satım sözleşmesine istinaden davalıya farklı tarihlerde ürünler gönderildiğini ve faturaların düzenlendiğini, davacının ticari faaliyet devam ettiği sürece ürünleri davalıya ayıpsız ve eksiksiz bir şekilde teslim ettiklerini, davalı tarafa gönderilen faturalara davalının süresi içerisinde itiraz etmediğini, bu sebeple davalının malzemeleri kabul etmiş bulunduğunu, davacı davalıya göndermiş olduğu ürünlere karşılık 59.172,23-TL alacaklı bulunduğundan—-ile icra takibinin başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, davalının itirazından haksız olduğunu, bu sebepten ötürü huzurda görülmekte olan davanın ikame edildiğini, beyan edip davalı tarafından yapılan itirazın iptalini, davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, mahkeme masrafları ve avukatlık ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesi talep edilmiştir
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının hangi faturaya dayandığını belirtmediğini, dava dilekçesi ekinde fatura ayrıntısına yer vermediğini, davacı tarafından gönderilen ürünlerin ve faturanın —-fatura ile iade edildiğini, davacı şirket tarafından gönderilen faturaya karşı, gönderilen ürünlerin birim fiyatının daha önce alınan birim fiyatından farklı olduğundan iade edildiğini, davacı şirketin iade faturasına itiraz etmediğini ve iadenin kabul edildiğine ilişkin mail yoluyla davalıya bildirildiğini, sonuç olarak tarafların karşılıklı mutabık kaldıklarını, herhangi bir bozukluk veya eksiklik olmadan davacıya ürünleri iade ettiklerini,” beyan edip davalının davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, huzurda görülmekte olan davanın reddini, davacı aleyhine %20’den az olmamak kaydı ile kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle, taraflar arasındaki mal alım satım ilişkisine dayalı faturalardan kaynaklı alacağın tahsili için başlatılan takibe yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatına ilişkindir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, bu doğrultuda icra dosyası celp edilerek incelenmiş, bilirkişi raporları alınmış, yargılama sırasında 28/02/2018 tarihinde kabul edilen 7101 sayılı kanunun 61. Maddesi ile 6102 sayılı T.T.K.’nın 4. Maddesinin 2. Fıkrasının değiştirilmesi sebebiyle basit yargılama usulüne geçilerek dava sonuçlandırılmıştır.
İtirazın iptali istemine konu,—- dosyasının incelenmesinde; —-fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu; ödeme emrinin borçluya 02/01/2017 tarihinde tebliğ edildiği; borçlu tarafından süresinde 06/01/2017 tarihli dilekçe, borca ve fer’ilerine yönelik itiraz dilekçesi sunulduğu; itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğine ilişkin dosya kapsamında bilgi ve belge bulunmadığı, 1 yıllık hak düşürücü sürenin işlemeye başlamadığı ve davanın 07/11/2017 tarihinde ve hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraf delilleri toplanmış, davanın niteliği, tarafların tacir olması ve taraflarca delil olarak ticari defterlerine dayanılması sebebiyle TTK.83-85 ve HMK.222. maddeleri uyarınca tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmiştir. Davalı şirketin adresinin —- Asliye Hukuk ( Ticaret) Mahkemesine talimat yazılmış, talimat doğrultusunda davalı defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılarak 25/01/2020 tarihli talimat raporu düzenlenmiştir.
Bilirkişi tarafından düzenlenen talimat raporunda özetle,” Davalının davacı ile olan —–düzenlediği, faturaların ticari defterlerde yer aldığı dönem sonu bakiyesinin —- bakiyesi verdiği tespit edilmiş ve—– aktarıldığı, buna göre davalı kendi defterlerinde—- usulüne geçiş işlemleri yapılmış olup — bakiyesinin kayıt altına alınmadığı, bu nedenle bakiyenin doğruluğu mahkemenin takdirinde olduğu, davalının düzenlemiş olduğu İade faturalarının mal teslimine yönelik olduğu, iade edilen ürünlerin davacı uhdesinde yer aldığı davacı tarafından beyan edildiği fakat ürünlerin boyanmış, yıpranmış vb. olmasından kaynaklı yeniden iadesinin talep edildiği” yönünde tespit ve değerlendirmede bulunulmuştur.
Ticari davalarda taraf defterlerinin karşılıklı incelenmesi gerekmekte olup, davacı defter ve kayıtları üzerinde de alınan talimat raporu ile karşılaştırma yapılarak inceleme yapılması için dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından 02/06/2020 tarihli rapor düzenlenmiştir.
Düzenlenen bilirkişi raporunda özetle” Davacı şirket tarafından ibraz —- usulüne uygun olarak yaptırıldığı, kayıt nizamı bakımından V.U.K. m. 215-219 hükümleri ile— Tebliğlerine uygun olduğu, ticari defter kayıtlarının incelenmesi neticesinde taraflar arasında 2015 yılından beri süre gelen bir ticari ilişkinin olduğu, davacı şirketin davalı — ile olan ticari münasebet kayıtlarını — yılında da davacı şirketin davalıya 229.772,69-TL bedelli 51 adet fatura düzenlediğini,—— Şirketi ile birleşme kararı alındığı, söz konusu 6.273,86-TL bakiyenin bu şirket birleşmesi sonucu davalının cari hesabına BORÇ olarak devredildiği, davalının da davacı şirkete—- taraflar arasındaki ticari ilişki neticesinde davalının davacı şirkete —– bakiyesi verdiği, davalının bu bakiyeyi —- — alacağı bu hesapta takip ettiği, davacı şirketin fatura,— defterlerine kayıt ettiği, taraflar arasındaki husumete dayanak olan davacı şirketin davalıya sattığı malzemelere ilişkin davalının—düzenlediği, bu faturalar— bedelli faturası ile davacı şirkete yolladığı, davacı şirketin malzemeleri aldığı, ancak söz konusu iade faturalarını ticari defterlerine kaydetmediği, — bildirmeği, malların ise davacı şirket uhdesinde olduğu, davacı şirket tarafından iade edilen ürünlerin— ihtarnamede iade faturasına itiraz edildiği ve davacı şirketin — yaptığını, yine aynı ihtarnamede şirket envanterinden çıkan ürünlerin yeniden girişinin yapılmadığını, davalının ürünleri —- teslim ettiklerini beyan ettiğini ancak —ürünleri teslim almaya yetkili olmadığını, gerekçesi ile davacı şirket iade yollanan malzemelere itiraz ettiğinin görüldüğü, davalı tarafından düzenlenen iade faturalarının tarihi 16.02.2017 olduğu yani davalının takip tarihinden sonra davacıya 22.726,08-TL bedelli İADE fatura düzenlemiş ve davacıya malzemeleri yolladığı, taraflar arasındaki ticari ilişkinin tespitinde davacı şirketin ticari defterlerine itibar edilmesi gerektiği, davacı şirketin davalıdan takip tarihi itibariyle kaydi olarak 44.092.23-TL alacaklı olduğu, davalı tarafından davacıya takip tarihinden sonra 16.02.2017 tarihinde yollanan malzemelerin bedeli olan 22.726.08-TL’nın bu bakiyeden düşülüp düşülmemesinin gerekip gerekmediği hususundaki takdirin mahkemeye ait olduğu, söz konusu malzemelerin davacı şirket uhdesinde bulunduğu, davacı şirket tarafından davalı aleyhine— takibi yapılmışsa da yapılan ticari defter incelemesi neticesinde– olarak davacı şirketin takip tarihi itibariyle davalıdan kaydi olarak 44.092,23-TL alacaklı olduğu, yine davacı şirkete — konusu icra takibinde takip tarihinden önce 408,53-TL işlemiş faiz talep etmiş ise de davacı tarafından davalıya takip tarihinden önce yollanmış herhangi bir ihtarname tespit edilemediği” yönünde tespit ve değerlendirmede bulunulmuştur.
Tüm dosya kapsamı, denetime elverişli bilirkişi raporu, toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde, öncelikle taraflar arasında mal alım satımınına ilişkin akdi ilişkinin bulunduğu hususu sabit olup, incelenen ticari defter ve kayıtlar göz önüne alındığında, usulüne uygun tutulan davacı ticari defter ve kayıtlarında davacının davalıdan 44.092,23-TL cari hesap alacağının olduğu anlaşılmış olup, bu noktada usulüne uygun tutulmayan ve alacağın varlığının tespitine imkan sağlamayan davalı defter ve kayıtlarına itibar edilmemiştir. Taraflar arasındaki diğer bir ihtilaf noktası ise davacı şirketin davalıya sattığı malzemelere ilişkin davalının —- davalı taraf iade faturalarını defterlerine kaydetmiş ve —- beyan etmiştir. Davacı defterlerinde ise iade faturaları kayıt altına alınmamakla birlikte iade faturasına konu malların davacı şirkete teslim edildiği ve hali hazırda davacı şirket uhdesinde olduğu dosya kapsamından anlaşılmakta olup nitekim bu hususta davacı tarafın kabulündedir. Davacı taraf bu malların davalı için — — olduğu, başkaca bir satışa konu edilemeyeceği, davacı şirketin zararının bulunduğu bu nedenle bu mal bedellerinin alacaktan düşülmemesi gerektiğini beyan ve talep etmiş ise de mahkememizde açılan davanın itirazın iptali davası olduğu ve takip ile sıkı sıkıya bağlı olduğu, takibin de mal alım satım ilişkisinden kaynaklı faturaya dayalı cari hesap alacağının tahsili için başlatıldığı göz önünde bulundurulduğunda, iade faturasına konu malların davacı şirkete teslim edildiği ve hali hazırda davacı şirket uhdesinde bulunduğu anlaşılmakla , davacının bu hususta uğramış olduğu zararın tahsili malın iadesi ve bedelinin tahsili için dava açma hakkının olduğu kabul edilmekle birlikte bu hususun mahkememiz dava konusunu teşkil etmediği, davanın itirazın iptali olduğu ve malın iadesi ve takibin devamına yönelik hüküm de kurulamayacağı göz önüne alındığında, davacı uhdesinde bulunan iade faturalarına konu malların bedeline ilişkin 22.726,08-TL’nin davacının alacağı olan 44.092,23-TL’den düşümü ile davacının 21.366,15-TL alacağı olduğu anlaşılmış, her ne kadar işlemiş faiz talep edilmiş ise de takipten önce davalının temerrüte düşürüldüğüne ilişkin dosya kapsamında bilgi ve belge olmamakla işlemiş faiz talebi yerinde görülmemiştir. Açıklanan nedenler ile davanın kısmen kabulüne davalının —sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 21.366,15-TL asıl alacak ve bu alacağa işleyecek %10,5 oranını aşmamak kaydıyla değişen oranlarda avans faizi üzerinden devamına, fazlaya ilişkin asıl alacak ve işlemiş faiz isteminin reddine, faturaya dayalı cari hesap alacağı likit olmakla, hükmedilen asıl alacak 21.366,15-TL’nin taktiren %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile,
-Davalının—- dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 21.366,15-TL asıl alacak ve bu alacağa işleyecek %10,5 oranını aşmamak kaydıyla değişen oranlarda avans faizi üzerinden devamına,
-Fazlaya ilişkin asıl alacak ve işlemiş faiz isteminin Reddine,
2-Hükmedilen asıl alacağın (21.366,15-TL) taktiren %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 1.459,52-TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 719,60-TL harcın mahsubu ile bakiye 739,92‬-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 719,60-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından tarafından yapılan 31,40-TL başvuru harcı, 877,65-TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.400,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.309,045-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 828,04-TL’sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan 55,00-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 35,27-TL’sinin davacı taraftan tahsili ile davalı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen kısım yönünden karar tarihinde geçerli —- esaslara göre belirlenen 4.800,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden red edilen kısım yönünden karar tarihinde geçerli — esaslara göre belirlenen 5.732,19-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak; taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıld.