Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1179 E. 2021/1217 K. 17.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/1179 Esas
KARAR NO: 2021/1217
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 20/10/2017
KARAR TARİHİ: 17/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin —-
tarihinde yaya konumunda iken davalı —olduğu ve davalı — sigorta poliçesi ile teminat altında olan — davalı — üzerinde kaldırımda karşıdan
karşıya geçmek isteyen küçük—- çarpması sonucu dava konusu trafik kazasının meydana
geldiğini ve küçük — ağır yaralanarak malul kaldığını belirterek, — tarihinde meydana
gelen trafik kazası nedeni ile davacı küçük —için, fazlaya dair haklar saklı kalmak
kaydıyla, şimdilik; — maddi tazminatın kaza
tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müşterek ve müteselsilen tahsili ile —
manevi tazminatın davalı sürücü ve araç malikinden kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile
birlikte tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretlerinin davalılara tahmiline karar verilmesini
talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı — cevap dilekçesinde özetle;
sürücüsü olduğu — sıralarında —üzerinde ortalama hızı —- seyir halinde iken sokakta oynayan çocukların olduğunu, bu çocukların araç yolunda oynadıklarını, aracını gören çocukların kaldırıma çıktığını, ancak ismini sonradan öğrendiği —- birde iki evin arasındaki boşluktan aracının bulunduğu yola fırladığını, aracı gördüğünü ancak ayağının kaydığını ve duramayarak aracının önüne düştüğünü, daha sonra kendisinin çocuğu ve annesini alarak—-götürdüğünü, burada tedavisini yaptırdığını, polis merkezinde verdiği ifadesinde de kimseden şikayetçi olmadığını belirttiğini, bu nedenle kazanın oluşumunda kendisinin kusurunun bulunmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Davalı —– vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil sigorta
şirketi nezdinde, ——- olduğunu, kabul
anlamına gelmemek kaydıyla sorumluluklarının sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limitleri dahilinde olduğunu, sigortalı araç sürücüsünün vermiş olduğu iadesinde açıkça kusurunun bulunmadığının anlaşılacağını, hesaplamanın ve değerlendirmenin—– tarihinden itibaren
geçerli olan—- bulunan usul ve esaslarla hesaplama yapılmasını, davacının iddia
edilen maluliyet durumunun tam teşekküllü hastane veya —- tarafından düzenlenecek raporlar belirlenmesi gerektiğini, genel şartlar gereği tedavi giderleri, bakıcı giderleri, yol giderleri ve geçici iş göremezlik tazminatlarından sorumlu olmadıklarını, dava tarihinden itibaren yasal faiz talep
edilebileceği, manevi tazminat taleplerinin teminat dışı olduğunu belirterek davanın reddini
savunmuştur.
Davalı ——usulüne uygun dava dilekçesinin tebliğine rağmen davaya cevap vermediği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Davacılar, —– tarihinde meydana gelen kaza sebebiyle davacıların maddi ve manevi zarara uğradığını, davalıların oluşan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, davacıların maddi ve manevi zararının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları incelenmiş, yargılama sırasında ——– tarihinde kabul edilen 7101 sayılı kanunun 61. maddesi ile 6102 sayılı T.T.K.’nın 4. maddesinin 2. fıkrasının değiştirilmesi sebebiyle basit yargılama usulüne geçilmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, —– üzerinden celp edilerek dosya içerisine alınıp incelenmiş, sigorta poliçesi, hasar dosyası celp edilmiş, —— davacının gelir durumu ve ödeme yapılıp yapılmadığı bilgisi celp edilmiş, davacıların tedavi gördüğü hastanelerden tedavi kayıtları celp edilmiş, davacı ve davalı gerçek kişilerin sosyal ekonomik durum araştırması için ilgili —-alınmış,—- tarihli bilirkişi heyet raporu alınmış ve dava sonuçlandırılmıştır.
—- raporunda özetle,—belgelere göre;—- tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı yaralanmasının ——çerçevesinde fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu dolayısıyla; 1) Kişinin tüm vücut fonksiyon kaybı oranının—- olduğu, 2) İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren — aya kadar uzayabileceği oy birliği ile mütalaa olunur…” yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.
—raporunda özetle, —- yapılan değişiklikler içerdiği,—-cetvelleri, meslek grupları bölümünü içermediği, dolayısıyla —– sadece beden çalışma gücünün en az %60’ını kaybedip kaybetmediğine —- ilişkin değerlendirme yapılabileceği, bu nedenle söz konusu yönetmeliğe göre meslekte kazanma gücü kaybı belirlenemeyeceği cihetle mevcut belgelere göre;—- tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, —- hükümlerinden yararlanılarak ve mesleği bildirilmemekle ——oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, İyileşme — süresinin kaza tarihinden itibaren — aya kadar uzayabileceği oy birliği ile mütalaa olunur….” yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.
— tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle,—-KUSUR; Dava konusu olayın Karayolları Trafik Kanunu Kapsamında maddi hasarlı, ve yaralanmalı
TRAFİK KAZASI olduğu,
Meydana gelen olayda KAÇINILMAZLIK faktörünün etkisinin OLMADIĞI, önlenebilir
bir kaza niteliğinde OLDUĞU,
Söz konusu dava kapsamında;
— plaka sayılı araç sürücüsü —– % 75 kusur oranı ile ASLİ
KUSURLU olduğu,
Yaya — % 25 kusur oranı ile TALİ KUSURLU olduğu, Geçici İş Göremezlik Ve Sürekli Maluliyet Oranlarının Tespiti; Verilen görev çerçevesinde;—- mütalaasında;
—–katılımıyla dosya
birlikte değerlendirilmiştir. Mevcut belgelere göre; ——–tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı yaralanmasının —–fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu dolayısıyla; Kişinin tüm —- kaybı oranının —– süresinin kaza tarihinden itibaren —— aya kadar uzayabileceği” şeklinde oy
birliği ile mütalaa olunduğu, maddi zarar yönünden;
—-; Yukarıda ayrıntılı olarak verilen —- doğrultusunda; kaza tarihinde — yaşında olan davacının
gelir getiren bir işte çalışmadığı ve tedavi/ iyileşme süresi boyunca mahrum kaldığı bir kazancından söz
edilemeyeceği, bu bağlamda davacı küçüğün—- ay süre ile geçici iş göremezlik zararının bulunmadığı,
Sürekli Maluliyet Zararı; sürekli maluliyetinin olmadığı, özetle; Davacının, davalılardan talep edebileceği maddi zararının bulunmadığı görülmüş olup,
takdir ve hukuki münakaşasının —- ait olduğu,
manevi tazminat; Davacı vekilinin dava dilekçesinde, —– manevi tazminatın
sürücü araç işleteni ve sürücüsünden kaza tarihinden itibaren işleyecek avansfaizi ile birlikte tahsilini
talep ettiği, takdirin elbette Sayın Mahkemeye ait olduğu…” yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.
Maddi tazminat talebi yönünden;
2918 sayılı KTK’nun 85. maddesine göre “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, —– aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar. İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” TBK’nun 49. maddesinde “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” hükmü düzenlenmiştir. Aracın işleteni(maliki), kusursuz sorumluluk ilkelerine göre, sürücü ise haksız fiil hükümlerine göre, sigorta şirketi ise KTK 85 ve devamı maddeler gereğince poliçe ve sigorta hükümlerine göre meydana gelen zarardan sorumludur.
Somut olayda, davacı—– tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu oluşan maluliyete bağlı maddi tazminat davası olduğu, —tarihinde meydana gelen kazada davacı — yaralandığı ve —- raporuna istinaden davacı —- sürekli iş göremezliğe mahal olmadığı ve iyileşme —– süresinin olay tarihinden itibaren — aya kadar uzayabileceğinin belirtildiği, dava konusu kazanın oluşumunda davalı ——– meskun mahalde araç kullanırken / geri manevra yaparken öncelikle trafik güvenliği ve düzeni ile ilgili olan ve yönetmelikte gösterilen diğer kural, yasak, zorunluluk veya yükümlülüklere uymak zorunda olduğu, kendi beyanı ile gördüğünü belirttiği çocukları dikkate alıp ikaz etmesi grektiği, hareket alanının yeterli olduğunu kontrol etmesi ve emniyetli ortamın oluştuğundan dikiz aynaları marifetiyle emin olduktan sonra manevraya başlaması gerekirken bu hususlara riayet etmediği nazara alındığında gerekli dikkat ve özeni göstermemesi sebebiyle dava konusu kazanın oluşumunda %75 oranında kusurlu olduğu, davacı-yaya —- kaplama içerisindeki geri manevra yapan sürücü—— yönetimindeki aracın hareket alanını dikkate almayarak kendi can güvenliğini tehlikeye atması sebebiyle gerekli dikkat ve özeni göstermediğinden dava konusu kazanın oluşumunda %25 oranında kusurlu olduğu anlaşılmıştır.
Her ne kadar davacılar maddi tazminat talebinde bulunmuş ise de; davacı yaya/çocuk —– kaza tarihinde —-yaşında olup gelir getirici bir işte çalıştığı iddia ve ispat edilemediğinden davacı çocuk yönünden geçici iş göremezlik tazminatı hesaplaması yapılamayacağı, bu yöndeki bilirkişi raporundaki tespitlerin dosya kapsamına uygun olduğu anlaşılmış, davacının maddi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.—–
Manevi tazminat talebi yönünden;
——- hakimin bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene veya yakınlarına manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verebileceği öngörülmüştür. Hakimin hükmedeceği manevi tazminat miktarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. ——- gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Manevi tazminatın tutarını belirleme görevi hakimin takdirine bırakılmış ise de hükmedilen tutarın uğranılan manevi zararla orantılı, duyulan üzüntüyü hafifletici olması gerekir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları tarafların sosyal ve ekonomik durumları paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu olayın ağırlığı olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, gelişen hukuktaki yaklaşıma da uygun olarak tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. ————-
Tüm dosya kapsamı, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları , paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı , olay tarihi, olay sebebiyle davacı ——– geçici iş göremezlik maluliyet süresi, diğer davacıların olay sebebiyle yaşamış olduğu üzüntü ve manevi acı dikkate alınarak, davacı lehine hakkaniyete uygun bir miktar manevi tazminata hükmedilmesi gerektiğine kanaat getirilmiş, davacı ——- müştereken ve mütesesilen alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat talebin reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE;
1-Davacının maddi tazminat talebinin REDDİNE,
2-Davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile; davacı —- manevi tazminatın kaza tarihi olan — tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı —–müştereken ve mütesesilen alınarak davacılara verilmesine,
-Fazlaya ilişkin manevi tazminat talebin REDDİNE,
3-Karar harcı 409,86-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 345,00-TL harcın mahsubu ile bakiye 64,86-TL harcın davalılar —– müştereken ve mütesesilen tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 345,00-TL peşin harcın davalılar —- müştereken ve mütesesilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından tarafından yapılan 31,40-TL başvuru harcı, 4,60-TL vekalet harcı, 696,37-TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.700,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.432,37-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 144,50-TL sinin davalı taraftan müştereken ve mütesesilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı —– tarafından yapılan 50,00-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 47,03-TL sinin davacı taraftan tahsili ile davalı —- ödenmesine, kalan tutarın davalı —–üzerinde bırakılmasına,
7-Maddi tazminat talebi yönünden; davalı —–kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13/2 maddesindeki esaslara göre belirlenen 1.000,00-TL nispi vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı —– verilmesine,
8-Manevi tazminat talebi yönünden; davanın kabul edilen kısmı için davacılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 10 maddesindeki esaslara göre belirlenen 5.100,00-TL nispi vekalet ücretinin davalı—– müştereken ve mütesesilen alınarak davacılara verilmesine,
9-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacılar ve davalı —— yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde ————-Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 17/12/2021