Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1168 E. 2023/1037 K. 19.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2017/1168 Esas

KARAR NO:2023/1037

Birleşen Mahkememizin —– Esas sayılı dosyasında

Birleşen Mahkememizin——Esas sayılı dosyasında

DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

DAVA TARİHİ:20/07/2016
KARAR TARİHİ:19/12/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —-tarihinde davalı —- plakalı ———- direksiyon hakimiyetini kaybetmesi nedeniyle araçta yolcu olarak bulunan müvekkilinin yaralandığını, maluliyeti oluştuğu, kusurun tamamen araç sürücüsünde olduğunu, kaza nedeniyle oluşan maluliyete ilişkin olarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00-TL kesin ve geçici iş görememezlik maddi tazminatıyla, 5.000,00-TL bakım, yol giderlerine ilişkin tazminatın tüm davalılardan 200.000,00-TL manevi tazminatın davalı işleten ve sürücüden kaza tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davalı ——– vekili cevap dilekçesinde özetle;
Öncelikle K.T.K. 97 maddesi gereği dava öncesi müvekkil şirkete başvuru yapılmamış olması nedeniyle HMK 114/2 maddesi uyarınca davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği, müvekkili şirketin söz konusu aracın ——— olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğunun davalının kusuru ile sınırlı olduğunu, davacı uhtesinde oluşan maluliyetin —– tespiti gerektiğini, kaldı ki bakım ve tedavi giderlerinden müvekkili şirketin sorumlu olmadığını belirterek öncelikle davanın K.T.K 97 maddesi sebebiyle reddine karar verilmesini mahkeme aksi kanaatte ise kusur ve maluliyete ilişkin raporlar alınarak davanın reddini talep etmiştir.Davalı —— cevap dilekçesinde özetle; davaya dayanak yapılan trafik kazası neticesinde —– dava açıldığını, bu dava neticesinin bekletici mesele sayılmasını, kazanın işletene yüklenemeyecek nedenlerle meydana geldiğini, sürücünün yapabileceği her hangi birşeyi olmadığını, kaldı ki araç içerisindekilerin daha fazla zarar görmemesi için elinden geleni yaptığını, kusurun yoldan kaynaklandığını, davacının taleplerinin fahiş olduğunun, verilecek tazminatın adalete ve hakkaniyete uygun sebepsiz zenginleşmeye sebebiyet vermemesini belirterek davanın reddini talep etmiştir.Davalı ——–usulüne uygun dava dilekçesinin tebliğ olunmasına rağmen davaya cevap vermediği anlaşılmıştır.

DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Asıl ve birleşen dava, cismani zarar sebebiyle açılan maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Asıl ve birleşen davada davacılar, 03/08/2015 tarihinde meydana gelen kaza sebebiyle davacının maddi zarara uğradığını, davalıların oluşan zarardan TBK, KTK ve sigorta poliçesi gereğince müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, maddi zararının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ——Şirketi ve davalı—— davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir
.Davalı —— usulüne uygun davetiyeye rağmen cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmakla, HMK 128. maddesi gereğince, davacının, dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkâr etmiş sayılmaktadır.Dosyanın safahatı incelendiğinde; davacı tarafından —- esas sayılı davanın açıldığı, mahkemece bu davanın ilk celsesinde davalılar ——-yönünden açılan davanın bu dosyadan tefriki ile mahkememizin —- esas sırasına kaydının yapıldığı görülmüş, mahkememizin ——– tarihli kararı ile ———Mahkememizin görevsizliği nedeniyle açılan davanın, HMK 114/1-c ve HMK 115/2 maddeleri uyarınca dava şartı yokluğundan usulden reddine…” karar verildiği görülmüştür. Davacı vekili tarafından istinaf edilmiş ve bu kez ———–sayılı ilamı ile mahkememizce verilen görevsizlik kararı kesin olarak kaldırılmış davanın mahkememize gönderilmesine karar verilmiş ve dosya mahkememizin —- numarasını almıştır. Mahkememizin ——–İş bu dosyanın Mahkememizin ——– esas sayılı dava dosyası arasında davalar arasında bağlantı bulunduğu kabul edilmekle H.M.K.166.madde uyarınca davaların BİRLEŞTİRİLMESİNE,…” karar verilmiştir. Mahkememizin ———- tarihli kararı ile “…HMK 114/2 maddesi uyarınca davalı … yönünden açılan davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine…” karar verildiği görülmüştür. Davacı vekili tarafından mahkememiz kararının istinaf edilmesi üzerinde dosya —– gönderilmiş ve yapılan istinaf incelemesi sonucunda ———- tarihli ilamı ile;——-HMK.’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince,——— karar sayılı usul ve yasaya aykırı bulunduğundan KARARIN KALDIRILMASINA, DAVANIN YENİDEN GÖRÜLMESİ İÇİN MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE…” şeklinde kaldırılmıştır. Kaldırma kararı sonrasında mahkememizin ——sayılı dosyasına kaydı yapılmıştır.Mahkememizce yeniden yapılan yargılama ile; davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları incelenmiş, yargılama sırasında —– tarihinde kabul edilen 7101 sayılı kanunun 61. maddesi ile 6102 sayılı T.T.K.’nın 4. maddesinin 2. fıkrasının değiştirilmesi sebebiyle basit yargılama usulüne geçilmiş, ———- raporları alınmış, ——- tarihli bilirkişi raporu, alınarak dava sonuçlandırılmıştır. ———- tarihli ——- raporunda özetle, “…Sonuç olarak; 1) Şahısta meydana gelen arızalar sonucu kalıcı olarak Özürlülük Oranının %38,15(otuzsekizvirgülonbeş) olarak bulunduğu, 2) Tıbbi iyileşme (geçici iş göremezlik) süresinin meydana gelen yaralanmalar nedeniyle ——- tarihli olaydan itibaren 18 (on sekiz) aya kadar uzayabileceği, 3) Başka birinin sürekli bakımına muhtaç olmayıp geçici bakım ve bakıcı ihtiyacının ——— tarihli olaydan itibaren 1 (bir) ay olduğu kanaatine varılmıştır…” yönünde görüşlerini bildirmişlerdir. ———— tarihli ———- raporunda özetle, “…Dosya kapsamında mevcut tıbbi belgeler, kişinin son durum muayene ve tetkikleri birlikte değerlendirildiğinde; kişide mevcut her iki kulaktaki işitme kaybının olay ile illiyetinin kurulamadığı, ——— tanısının olduğu, ancak olayla illiyetli olmadığının anlaşıldığı, şahsın —— tarihinde Kurulumuzda yapılan muayenesinde işlevsellik: %60, Uyum bozukluğu tanısı konulduğu, Mevcut belgelere göre; ———– tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı arızası sebebiyle ———– raporları hakkında yönetmeliğe göre İşlevsel görme puanından ——— ile puan eksilten kusurlar, sürekli alın kasını kullanmak ve kaşını kaldırmak zorunda kalan kalıcı pitozisler, tek gözde %5, özür oranı %5, Geçici fonksiyon kaybına neden olan ruhsal hastalıklar, D——— bozuklukları; (uyum bozukluğu), 1.Tedavi ile işlevselliği tam düzelen, özür oranı %0 olarak tespit edildiğine göre; 1- Kişinin tüm vücut engellilik oranının %5 (yüzdebeş) olduğu, 2- İyileşme süresinin (iş göremezlik süresi) olay tarihinden itibaren 1 (bir) aya kadar uzayabileceği oy birliği ile mütalaa olunur…” yönünde görüşlerini bildirmişlerdir. ——- tarihli ——- raporunda özetle, ———— sadece Ek-1 bölümünde yapılan değişiklikler içerdiği, Ek-3 ve diğer cetvelleri, meslek grupları bölümünü içermediği, dolayısıyla ———— Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği ile sadece beden çalışma gücünün en az %60’ını kaybedip kaybetmediğine (hangi hastalık ve arızaların malulen emeklilik kriterlerine uyduğu) ilişkin değerlendirme yapılabileceği, bu nedenle söz konusu yönetmeliğe göre meslekte kazanma gücü kaybı belirlenemeyeceği cihetle; 1- Mevcut belgelere göre ——– doğumlu ——— tarihli trafik kazası sebebiyle ——-hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle Grup 1 kabul olunarak: Gr1 II (76Ba….5)A%9, E cetveline göre: %11.3 (yüzdeonbirnoktaüç) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, 2- İyileşme süresinin (iş göremezlik süresi) olay tarihinden itibaren 1 (bir) aya kadar uzayabileceği oy birliği ile mütalaa olunur…” yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.———-tarihli —— özetle, “…Mevcut belgelere göre, kişinin başka birinin sürekli veya geçici olarak bakımına muhtaç durumda olmadığı oy birliği ile mütalaa olunur…” yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.—— raporunda özetle, “…. hakkında düzenlenmiş adli ve tıbbi belgelerde bildirilen veriler — değerlendirildiğinde; —— tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanmasının; A-) ——– ile bu yönetmenlik kapsamında yer almayan bölüm, cetvel ve listeler için, —– yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle Grup 1 kabul olunarak: Gr1 II (76Ba……5) A %9, E Cetveline göre; % 11,3 (yüzdeonbirvürgülüç) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, B-) ———- Kurulu raporları hakkında yönetmeliğe göre; I. Görme Sistemi-İşlevsel görme puanından Balthazard formülü ile puan eksilten kusurlar, sürekli alın kasını kullanmak ve kaşını kaldırmak zorunda kalan kalıcı pitozisler, tek gözde % 5, özür oranı %5, II. Zihinsel, Ruhsal, Davranışsal Bozukluklar-Geçici fonksiyon kaybına neden olan ruhsal hastalıklar, D—————– bozuklukları (uyum bozukluğu), 1. Tedavi ile işlevselliği tam düzelen, özür oranı % 0 olarak tespit edildiğine göre; Kişinin tüm vücut engellilik oranının %5 (yüzdebeş) olduğu, C-) Özürlülük kavramıyla meslekte kazanma gücü kaybı, çalışma gücü kaybı kavramlarının farklı kavramlar oldukları, farklı tüzük ve yönetmeliklerin, farklı bölümlerinde değerlendirildikleri, aralarında bağlantı bulunmadığı, aralarında çelişkiden bahsedilemeyeceği, D-) İyileşme süresinin (iş göremezlik süresi) olay tarihinden itibaren 1 (bir) aya kadar uzayabileceği oy birliği ile mütalaa olunur. …” yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.
Bilirkişi tarafından düzenlenen ——— tarihli raporunda özetle, “…a) Sayın Mahkeme ‘nin görevlendirmesi ile — kararı sonrası en güncel
yüksek yargı kararlarından bir olan ——
ilamında belirtildiği şekilde —–uygulamaksızın —–
Yöntemine göre hesaplama yapıldığı,
b) Sayın Mahkeme ‘nin — tarihli ara kararı gereği, —- Sayın Mahkeme ‘ye gönderilen —-Sayılı
raporunun dikkate alındığı
c) Davalı — ve dava dışı —tarafından davacı — herhangi bir ödeme yapılmadığı görülmüş olduğu, davacının Sürekli İş Göremezlik zararından bu açıdan bir tenzil yapılmadığı,
d) Davacı vekilinin dava dilekçesinde talep ettiği bakıcı gideri yönünden, Sayın Mahkeme ‘nin
görevlendirmesi neticesinde dikkate alınan —- Maluliyet raporunda ———- Bakıcı İhtiyacı
olduğuna dair bir mütalaa yer almadığı için Bakıcı Gideri hesabının yapılmadığı,
e) Davacı vekilinin dava dilekçesinde talep ettiği Tedavi Giderleri yönünden hesaplamanın uzmanlık
alanım dışında olduğu, Tedavi Giderleri yönünden hesaplama ile ilgili alanında uzman bir Doktor Bilirkişiden rapor alınmasının uygun olacağı,
f) Kazazede ——-hesaplanan toplam Geçici + Sürekli İş Göremezlik zararının 5.529,26 TL olduğu,
g) Kazazede——- tarihinde vefat ettiği ve mirasçılarının payları oranında hesaplanan zararlarının; —-: ₺5.529,26 / 4 = ₺1.382,15, —— ₺5.529,26 / 4 = ₺1.382,15, —- : ₺5.529,26 / 4 = ₺1.382,15, —- : ₺5.529,26 / 4 = ₺1.382,15
Şeklinde olduğu…” yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.Bilirkişi tarafından düzenlenen 11.03.2022 tarihli raporunda özetle, “—Gerekçeleri yukarda açıklandığı üzere; ——– tarihinde trafik kazasında yaralanan ——1-400,00 TL pansuman, ilaç ve bakım için gerekli tıbbi malzemeler için,3.000,00 TL sağlık kurumlarına tetkik ve tedavi için ulaşım ve diğer sosyal giderleri için olmak üzere toplam 3.400,00 TL tedavi gideri olduğu,
2-Davacıların payları oranında 850,00 TL ‘şer TL tedavi gideri talep edebileceği,
3-3.400,00 TL tedavi giderinin sigorta şirketinin 360.000,00 TL—— tedavi gideri teminatı limiti dahilinde olduğu,
4-Temerrüt tarihinin, sigorta şirketi için —- dava tarihi, diğer davalılar için — kaza tarihi olduğu,
5-Uygulanacak faizin talep doğrultusunda yasal faiz olduğu…” yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.
Maddi tazminat talebi yönünden;2918 sayılı KTK’nun 85. maddesine göre “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar. İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” TBK’nun 49. maddesinde “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” hükmü düzenlenmiştir. Aracın işleteni(maliki), kusursuz sorumluluk ilkelerine göre, sürücü ise haksız fiil hükümlerine göre, sigorta şirketi ise KTK 85 ve devamı maddeler gereğince poliçe ve sigorta hükümlerine göre meydana gelen zarardan sorumludur.Somut olayda, davacı—– tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu oluşan maluliyete bağlı maddi tazminat davası olduğu, — tarihinde meydana gelen kazada davacının yaralandığı ve ——- göre hazırlanan raporuna istinaden %5 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 1 (bir) aya kadar uzayabileceğinin belirtildiği, sürekli veya geçici bakıcı ihtiyacının olmadığı, İstinaf ilamı ile kesinleşen —- sayılı dosyasındaki maddi vakıa tespiti ve hükme esas alınan —–raporu nazara alındığında davalı ——– kazanın meydana gelmesinde asli ve tam kusurlu olduğu, davacı ——- kaza esnasında araçta yolcu olması sebebiyle kazanın meydana gelmesinde bir etkisinin olmadığı, davacının kazanın meydana gelmesinde kusurun bulunmadığı, kusursuz olduğu, dosya kapsamında alınan aktüerya raporunda da aynı yönde inceleme yapıldığı görülmüş, bilirkişi raporunun aktüerya hesabının yönünden denetime elverişli, hüküm kurmaya yeterli olduğu kanaat getirilmiştir. Dava konusu kaza sebebiyle davalı —- sigortalı araç olan———- plakalı aracın kusuru olan %100 oranında dava konusu kaza sebebiyle oluşan zarardan sorumlu olduğu, davacının aktüerya raporu tespitini aşan taleplerinin yerinde olmadığı anlaşılmış, asıl dava yönünden davacı-mirasçılarının maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla —- maluliyet ve —– tedavi gideri alacağının davalı ——- şirketi yönünden —–dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ——şirketinden tahsili ile davacı-mirasçılarına verilmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine, birleşen dava yönünden davacı-mirasçılarının maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla —- maluliyet ve 3.400,00-TL tedavi gideri alacağının davalılar — mirasçılarından —— kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar——– mirasçılarından tahsili ile davacı-mirasçılarına verilmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir.Manevi tazminat talebi yönünden;Gerek mülga BK’nun 47 ve gerekse yürürlükteki 6098 sayılı TBK’nun 56. maddesinde hakimin bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verebileceği öngörülmüştür. Hakimin hükmedeceği manevi tazminat miktarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. ——– gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.Manevi tazminatın tutarını belirleme görevi hakimin takdirine bırakılmış ise de hükmedilen tutarın uğranılan manevi zararla orantılı, duyulan üzüntüyü hafifletici olması gerekir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları tarafların sosyal ve ekonomik durumları paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu olayın ağırlığı olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, gelişen hukuktaki yaklaşıma da uygun olarak tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. ———-Tüm dosya kapsamı, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları , paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı , olay tarihi, olay sebebiyle davacıda oluşan maluliyet oranı dikkate alınarak, davacı lehine hakkaniyete uygun bir miktar manevi tazminata hükmedilmesi gerektiğine kanaat getirilmiş, davacı-mirasçılarının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 25.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 03/08/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ——–mirasçılarından tahsili ile davacı-mirasçılarına verilmesine, davacı-mirasçıların fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Asıl dava yönünden;
1-Davacı-mirasçılarının maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla 5.529,26-TL maluliyet ve 3.400,00-TL tedavi gideri alacağının davalı——- yönünden ——-dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı —— şirketinden tahsili ile davacı-mirasçılarına verilmesine,
-Davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
Birleşen dava yönünden;
2-Davacı-mirasçılarının maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla 5.529,26-TL maluliyet ve 3.400,00-TL tedavi gideri alacağının davalılar —- mirasçılarından 03/08/2015 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ——–mirasçılarından tahsili ile davacı-mirasçılarına verilmesine,
-Davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
3-Davacı-mirasçılarının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile; 25.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 03/08/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar———- mirasçılarından tahsili ile davacı-mirasçılarına verilmesine,
4-Davacı-mirasçıların fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin REDDİNE,
Asıl ve birleşen dava yönünden;
5-Alınması gerekli karar harcı 2.317,71-TL’den davacılar tarafından peşin olarak yatırılan 734,34-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.583,37‬-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Davacı tarafça yatırılan 734,34-TL peşin harcın tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı-mirasçılarına verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 29,20-TL başvuru harcı, 4,30-TL vekalet harcı, 135,58-TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.650,00-TL bilirkişi ücreti, 5.247‬,00-TL (3.078,00-TL +787,00-TL+ 820,00-TL+ 562,00-TL) adli tıp rapor ücreti olmak üzere toplam 7.066,08‬-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 1.115,10-TL’sinin tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı-mirasçılarına ödenmesine, kalan tutarın davacı-mirasçılar üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı ——tarafından yapılan 150,00-TL yargılama giderinin hakkılık oranına göre 126,33-TL’sinin davacı-mirasçılarından alınarak davalı——mirasçılarına verilmesine,
9-Asıl dava maddi tazminat talebi yönünden; Davacı-mirasçılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13/2-3 maddesindeki esaslara göre belirlenen 8.929,26-TL nispi vekalet ücretinin davalı —– alınarak davacı-mirasçılarına verilmesine,
10-Asıl dava maddi tazminat talebi yönünden; Davanın reddedilen kısmı için davalı ——– kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13/2-3 maddesindeki esaslara göre belirlenen 6.070,74-TL nispi vekalet ücretinin davacı-mirasçılardan alınarak davalı —-verilmesine,
11-Birleşen dava maddi tazminat talebi yönünden; Davacı-mirasçılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13/2-3 maddesindeki esaslara göre belirlenen 8.929,26-TL nispi vekalet ücretinin davalılar ——–mirasçılarından alınarak davacı-mirasçılarına verilmesine,
12-Birleşen dava maddi tazminat talebi yönünden; Davanın reddedilen kısmı için davalı ——- kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13/2-3 maddesindeki esaslara göre belirlenen 6.070,74-TL nispi vekalet ücretinin davacı-mirasçılardan alınarak davalı —-mirasçılarına verilmesine,
13-Birleşen dava manevi tazminat talebi yönünden; Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 10. maddesindeki esaslara göre belirlenen 17.900,00-TL nispi vekalet ücretinin davalılar——- mirasçılarından müştereken ve müteselsilen alınarak davacı-mirasçılarına verilmesine,
14-Birleşen dava manevi tazminat talebi yönünden; Davanın reddedilen kısmı için davalı —— mirasçıları kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 10/2-4 maddesindeki esaslara göre belirlenen 17.900,00-TL nispi vekalet ücretinin davacı-mirasçılarından alınarak davalı —— verilmesine,
15-Birleşen dava maddi ve manevi tazminat talebi yönünden davanın reddedilen kısmı için davalı——- kendisini vekille temsil ettirmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
16-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde —- Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.19/12/2023