Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1149 E. 2021/888 K. 12.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1149 Esas
KARAR NO : 2021/888

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23.10.2017
KARAR TARİHİ : 12.10.2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı borçlu şirket hakkında—— dosyası ile davacı şirketin davalıya satıp teslim ettiği malların bedelinden —– ——– başlatıldığını ve fakat borçlu icra takibine itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, davalı —- başlatılan icra takibinde ödeme emrine, yetkiye, borca, asıl alacağa, faize ve ferilerine itiraz ettiğini ve takibin durdurulmasına karar verildiğini, borçlu vekilinin hiçbir gerekçe göstermeden faturalandırılmış alacaklara itiraz etmekte olduğunu, davalının itirazında her ne kadar icra müdürlüğünün yetkisine itiraz etmiş ise de, icra takibinin yetkili icra müdürlüğünde açıldığını, TBK madde 89’da belirtildiği şekilde para borçlarının götürülecek borçlardan olduğunu, borç konusu para olduğundan, alacaklının—- borçlu şirket aleyhine başlatılan icra takibine borçlunun itiraz dilekçesinde davacıya borcu olmadığı belirtilmiş ise de, davalı borçlu hakkında başlatılan icra takibine dayanak yapılan faturalara konu ürünlerin davalı— imzası karşılığında teslim edildiğini, teslim edilen ürünlerin bedelinin ödenmesi için de davacı şirket tarafından takibe konu faturaların kesildiğini, mezkur sevk irsaliyesi ve faturada belirtilen ürünlerin davalı şirkete teslim edildiğinden, davalı borçlunun itirazının haksız ve kötü niyetli olduğunu, tarafların ticari defter ve kayıtları incelendiğinde davacının alacaklı olduğu ve davalı borçlunun haksız itirazının açıklığa kavuşacağını, davalı borçlunun —- tanınan süreye rağmen ödeme yapılmaması sebebiyle davalı borçlu şirket hakkında bakiye fatura bedeli için icra takibi başlatıldığını, esasen davalı tarafın fatura konusu ürünleri teslim aldığından, sevk irsaliyesi ve faturaya da icra takibinden önce bir itirazda bulunmadıklarını, icra takibi başlatıldıktan — matuf olarak icra takibine itiraz ettiklerini, yine faize ve faiz oranına itirazında yersiz olduğunu, ancak takipten önce işlemiş faiz taleplerini şu aşamada atiye bıraktıklarını ve huzurdaki davada talep etmediklerini belirterek, davanın kabulü ile davalının icra takibine yaptığı itirazın iptaline ve takibin devamına, alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın dilekçesinde, hiçbir açıklamaya yer vermeksizin taraflar arasında mevcut ticari ilişki nedeniyle toplam 23.077,37 TL alacağının bulunduğunu, buna istinaden başlatılan takibe yapılan itirazların haksız ve kötü niyetli olduğunu ve alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini iddia ettiğini, davalı şirketin davacı tarafa herhangi bir borcu bulunmadığı gibi, davacı tarafça alacağını ispat eder nitelikteki hiçbir bilgi ve belge dosyaya sunulmadığını, her ne kadar davacı tarafın dava dilekçesinde davalı şirketin davacı tarafa borçlu olduğunu iddia etmişse de bu iddianın kabulünün mümkün olmadığını, zira davalı şirketin davacı taraftan teslim almış olduğu tüm ürünlerin bedellerini davacı tarafa ödediğini, bu nedenle davalı şirketin davacı tarafa herhangi bir borcu bulunmadığını, teslim edilmemiş bir malın bedelini ödemekle yükümlü olmadığını, kaldı ki davacı tarafın da takip konu borcun hangi hizmetten kaynaklandığını, bu hizmete dair fatura tanzim edilip edilmediğini, eğer bir fatura tanzim edilmiş ise fatura bilgilerini ve faturanın davalı şirkete ne şekilde tebliğ edilip edilmediğini açıklamaktan imtina ettiklerini, bu hususun da davacı tarafın alacak iddiasındaki kötü niyetini ve huzurdaki davadaki haksızlığını gösterdiğini, izah edildiği üzere davalı şirketin davacı tarafa herhangi bir borcu bulunmadığını, bu hususta haklılığının —-defter ve kayıtları üzerinde gerçekleştirilecek bilirkişi incelemesi ile sübut bulacağını—haksız yere menfaat sağlayarak davalı — zarara uğratan şüphelilerin Türk Ceza Kanunu ilgili maddeleri Uyarınca : cezalandırılması talebi ile başvurulduğunu ve soruşturma başlatıldığını,—– çalışanlarının hileli davranışlarla gerçekte teslim edilmeyen malları teslim etmiş gibi gösterdiği, ürün satmadan fatura veya benzeri evrakları teslim etmekle yetindiği, — mal teslim etmiş gibi irsaliye ve fatura düzenlediği tespit edilmiş olduğundan, —– davalı şirketi — düşünüldüğünü, gerçek bir teslim olmadığından borcun da olmadığını belirterek, davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ettikleri görüldü.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle—–sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67. maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, icra dosyası celp edilerek incelenmiş, bilirkişi raporları alınmış, yargılama sırasında— tarihinde kabul edilen 7101 sayılı kanunun 61. maddesi ile 6102 sayılı T.T.K.’nın 4. maddesinin 2. fıkrasının değiştirilmesi sebebiyle basit yargılama usulüne geçilerek dava sonuçlandırılmıştır.
İlgili icra dosyası,— dosyasına celp edilmiştir.
İtirazın iptali istemine konu——. olduğu, takibin—– tutarındaki alacağı tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu; ödeme emrinin borçlu şirkete tebliğine ilişkin bilgi ve belge bulunmadığı, borçlu vekili tarafından 16.10.2017 tarihli borca ve fer’ilerine yönelik itiraz dilekçesi sunulduğu, dilekçenin davacı tarafa tebliğine ilişkin dosya kapsamında bilgi ve belge bulunmadığı, davanın —- alacak üzerinden açıldığı anlaşılmıştır.
Mali müşavir bilirkişi tarafından 22.01.2020 tarihinde düzenlenen kök raporda özetle; Tarafların ibraz ettiği ticari defterlerine göre, dava konusu 4 adet fatura hariç tüm kayıtların birbirini teyit ettiği, fakat davaya konu 4 adet faturanın davacı tarafın ticari defterlerinde kayıt altına alındığı, davalı tarafın ticari defterlerinde kayıt altına alınmadığı, dava konusu faturalara ilişkin düzenlenen sevk irsaliyelerinin tümünde davalı —- görüldüğünden, dava konusu ürünlerin davalı tarafa teslim edildiği kanaati edinilmekle birlikte, davacı tarafın davalı taraftan—– bulunduğu söylenebilecek olmakla birlikte, davalı takibe konu malları almadığı beyanında bulunduğundan, bu beyan konusunda takdir ve yorumun mahkemeye ait olduğu, bu konunun tam anlamı ile —- tarafların bağlı bulunduğ—- gerektiği kanaati edinilmekle birlikte, bu konuda kararın mahkemeye ait olduğu, davacı tarafın davalıdan—— faizi isteyebileceği ve davacın takipte yıllık %9,75 ve sonraki dönemlerde değişen oranlarda avans faiz isteminin mükmkün bulunduğuna ilişkin sonuç ve kanaatlerini bildirir rapor düzenlemiş olduğu görüldü.
Mali müşavir bilirkişi tarafından 25.05.2021 tarihinde düzenlenen ek raporda özetle; Kök raporda belirtilen alacak miktarı dahilinde davacının davalıdan talepte—- desteklendiği yönünde görüş ve kanaatlerini bildirdiği görüldü.
Tüm dosya kapsamı, bilirkişi raporu, toplanan deliller—- birlikte değerlendirildiğinde, davacının davalı taraf ile arasındaki ticari ilişki dolayısıyla fatura ve cari hesaba dayalı takip başlattığı, taraflar tacir olup ticari defterlere dayanıldığından defterler üzerinde yapılan incelemede tarafların ibraz ettiği ticari defterlerine göre, dava konusu 4 adet fatura hariç tüm kayıtların birbirini teyit ettiği, fakat davaya konu 4 adet faturanın davacı tarafın ticari defterlerinde kayıt altına alındığı, davalı tarafın ticari defterlerinde kayıt altına alınmadığı, dava konusu faturalara İlişkin düzenlenen sevk irsaliyelerinin tümünde davalı şirketin kaşe ve imzasının bulunduğu, dava konusu ürünlerin davalı tarafa teslim edilip edilmediği hususunda davalı şirketin takibe konu malları almadığı yönünde savunmada bulunduğundan —– — incelenmesi gerektiği değerlendirilmiş yapılan incelemede takip ve dava konusu faturanın, davalı şirket tarafından—– ve —kayıtlarının birebir örtüştüğü de göz önünde bulundurulduğunda, taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu ve davalı tarafın faturaya konu mal/hizmeti aldığının artık dosya kapsamı itibariyle ispat edildiği, borcun sona erdiği, ödendiği yönünde aksi bir iddianın ileri sürülmesi durumunda bu hususun davalı tarafça ispatlanması gerektiği, ancak davalı tarafça borcun sona erdiğinin de ispatlanamadığı toplanan deliller kapsamında davacının takip tutarı kadar davalıdan alacaklı olduğu anlaşılmakla, davanın kabulü ile davalının—- yaptığı itirazın iptali ile takibin 23.077,37-TL asıl alacak ve asıl alacağa işleyecek avans faiz üzerinden aynen devamına, kabul edilen alacak likit itiraz haksız bulunduğundan kabul edilen alacağın takdiren %20’si oranında hesaplanacak icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;
-Davalının ——- dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin 23.077,37-TL asıl alacak ve asıl alacağa işleyecek avans faiz üzerinden aynen devamına,
2-Hükmedilen asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 1.576,42-TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 394,11-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.182,31-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 394,11-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 31,40-TL başvuru harcı, 180‬,00-TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.000,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.211,4‬0-TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde— ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.