Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1146 E. 2019/198 K. 21.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1146 Esas
KARAR NO : 2019/198

DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/10/2017
KARAR TARİHİ : 21/02/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davacının babası —————– 1970 yılında kurduğu —————- restaurantının 2002 yılında davalı ————– ile yaptığı ortaklık sözleşmesinde isim hakkının davalıya verilerek ortaklık sözleşmesi yapıldığını, o tarihte ———- restaurantının kapatılarak, ————- markasını davalı ————–lokantasına kullanma hakkı verildiğini, bu sözleşme içeriğine göre davacının da işletmede hak sahibi olduğunu, —————— 2004 yılında vefatı sonrası ————– faaliyetine devam ettiğini, bu hali ile sözleşmenin de ayakta kaldığını,————- restaurantının diğer davalı ——————şirketine devredilerek işletmeye devam edildiğini, yapılan tespite göre sözleşme çerçevesinde ————- faal ve işletmesine devam ettiği belirtilerek bu sözleşme çerçevesinde ödenmesi gereken 13 Nisan 2004 yılından itibaren ilgili restaurantın net karının %35′ inin davacıya ait olduğunu ve bu miktarın o tarihten beri ödenmediğini belirtilerek şimdilik 1.000,00 TL alacağın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, bu nedenle öncelikle davanın zamanaşımı nedeniyle usulden reddine, mahkeme aksi kanaatte olursa haksız açılan davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:Dava hukuki niteliği itibariyle, taraflar arasındaki sözleşmeden kaynaklı tazminat talebine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlıkta tarihi yazılı olmayan ancak 2002 yılında düzenlendiği, tarafların kabulünde olan sözleşme ile —————– ile davacının babası —————– arasında ” işletmenin çalıştırılma şekli ve bu çalışmada tarafların hak ve sorumluluklarının belirlenmesi” hususunda sözleşme yapıldığı, işletmenin iştigal konusunun restaurant, işletmenin adının ise “—————– olarak yazıldığı, davacının murisi ———— bu restaurantının net karının %35’ine kar ortağı olarak katıldığı, işletme müdürünün ———— olarka belirlendiği, ————- vefatında isim ve ortaklığın davacı oğlu … tarafından devam ettirileceği ve bu sözleşmenin davacı tarafından da kabul ve taahhüt edildiği, sözleşmenin başlangıç tarihinin 01/01/2003 olduğu, sözleşme süresinin 5 yıl olduğu, keza sözleşmenin 31/12/2008 tarihinde feshedileceği, —————– vefatı sonucunda aynı şartlar ile yerine davacı oğlu …’in geçerek sözleşmenin şartlarını kabul ve taahhüt edeceği belirtilmiştir.
Davacı davasında bu sözleşme dahilinde işletmede hak sahibi bulunduğunu ve sözleşmeyi imzalayan babası ——- 2004 yılında vefat ettiğini, sözleşmeye konu ————-Restaurantın faaliyetine devam ettiğini, ——-Restaurant’ın diğer davalı ——— adına devredilerek faaliyetinin devam ettiği ve sözleşme içeriğine göre 13/04/2004 yılından itibaren bu restaurantın net karının %35’inin davacıya ait olduğunun sözleşmenin halen yürürlükte bulunduğunu belirterek sözleşmeden doğan alacağın hesaplanarak tarafına ödenmesine dair alacak davası açmıştır.
Davalılar süresinde zamanaşımı itirazında bulunmuşlardır. TBK zamanaşımını düzenleyen 147/4. Maddesinde “bir ortaklıkta, ortaklık sözleşmesinden doğan ve ortakların birbirleri ile veya kendileri ile ortaklık arasındaki; bir ortağın müdürleri, temsilcileri, denetçileri ile ortaklık veya ortaklar arasındaki alacaklar” için 5 yıllık zamanaşımı süresi öngörülmüştür. Davacı dilekçesinde 13/04/2004 tarihinden itibaren sözleşme çerçevesinde ortaklık hakkından kaynaklı ———Restaurantın net karının %35’inin hesaplanarak verilmesini talep etmiştir. Yukarıda da belirtildiği üzere; TBK’nın 147. Maddesinde bu sözleşmelerden doğan alacakların 5 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde talep edilebileceği gözönüne alındığında davacının 20/10/2017 tarihinde açtığı davada 5 yıllık zamanaşımı süresi dolduğu anlaşıldığından açılan davanın zamanaşımı nedeni ile reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın zamanaşımı nedeniyle REDDİNE,
2-Karar harcı 44,40 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 31,40 TL harcın mahsu ile 13,00 TL eksik harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —— deki esaslara göre belirlenen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ayrı ayrı verilmesine,
6-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekili ve davalılar vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.