Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1134 E. 2022/966 K. 24.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1134 Esas
KARAR NO : 2022/966

DAVA : Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 17/10/2017
KARAR TARİHİ : 24/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalı şirketin eski ortağı olan dava dışı—– bir kısım payını ——.Noterliği’nin 17.04.2014 tarihli, —— yevmiye numaralı hisse devir senedi ile 95.000,00 TL bedel ile satın aldığını, müvekkili şirkete ortak olduktan sonra özverili bir şekilde çalışarak üzerine düşen gayretleri yerine getirdiğini, ancak müvekkilinin şirkete ortak olmasından bu yana herhangi bir kar payı verilmediğini, çalıştığı mesai ücretlerinin de düzenli olarak ödenmediğini, talep edilen söz konusu kar paylarının şirket müdürü davalı——- tarafından şifahi gerekçelerle müteaddit defalar ertelendiğini, bunun üzerine müvekkili şirketin ticari defterlerinin incelenmesi talep ettiğini, ancak çeşitli bahaneler ile defterlerinin gizlendiğini, bilahare davalı şirkete ve davalı şirket müdürüne ——Noterliği’nin 03.10.2017 tarih ve ——- yevmiye numaralı ihtarnamesinin keşide edildiğini, ancak bahse konu ihtarnameye davalıların cevap vermediğini, yapılan araştırmalar sonucunda, şirkete ait olan araçların internet sitesinde satışa çıkarıldığını, dolayısı ile söz konusu araçların satışının tedbir amaçlı olarak durdurulmasını talep ettiklerini, şirketin ticari defterleri incelenerek müvekkilinin şirketteki esas sermaye payının gerçek değerinin tespitine, 3 yıl boyunca ödenmemiş ortaklık payının geriye dönük olarak belirlenmesine, yargılama giderlerinin de karşı tarafa bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesinin tebliğine rağmen davaya cevap sunmadığı görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, sermaye payının gerçek değerinin tespiti talebine ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin eski ortağı olan dava dışı—–bir kısım payını ——yevmiye numaralı hisse devir senedi ile 95.000,00 TL bedel ile satın aldığını, müvekkili şirkete ortak olduktan sonra özverili bir şekilde çalışarak üzerine düşen gayretleri yerine getirdiğini, ancak müvekkilinin şirkete ortak olmasından bu yana herhangi bir kar payı verilmediğini, çalıştığı mesai ücretlerinin de düzenli olarak ödenmediğini beyanla müvekkilinin şirketteki esas sermaye payının gerçek değerinin tespitine, 3 yıl boyunca ödenmemiş ortaklık payının geriye dönük olarak belirlenmesine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı, usulüne uygun davetiyeye rağmen cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmakla, HMK 128. maddesi gereğince, davacının, dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkâr etmiş sayılmaktadır.Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, —— davalıların 2014 yılından itibarenki hesap hareketleri örnekleri celp edilmiş, —— davacı şirketin çalışanları bilgisi celp edilmiş,——davalı şirketin ticari sicil kayıtları celp edilmiş,——- davacıya ait ortak bilgileri celp edilmiş, —— dava konusu araçların satışları hakkında bilgi alınmış, 13/05/2019 tarihli bilirkişi raporu, 13/01/2020 tarihli bilirkişi ek raporu, 26/03/2021 tarihli bilirkişi 2.ek raporu, 22/04/2022 tarihli bilirkişi heyeti raporu alınmış ve dava sonuçlandırılmıştır.Bilirkişi 13/05/2019 tarihli raporunda özetle, “.Davalı şirketin sunduğu ticari defterlerin TTK hükümlerine göre gerekli açılış ve kapanış onayına sahip olduğu, davalı şirketlerin ticari defterlerinin HMK 222’ye göre delil niteliğinde olup olmadığı hususunun Sayın Mahkemenizin takdirinde bulunduğu, Dosyada mübrez belgeler üzerinde yapılan inceleme sonucunda, kar dağıtımı yapılmasına ilişkin alınmış herhangi bir genel kurul kararı bulunmadığı, dolayısı ile davalı şirketin kar dağıtımı kararı almadığı tespit edilmiştir. Davalı şirketin 31.12.2017 tarihi itibarı ile KAYDİ özvarlığının 425.173,21 TL olduğu, bilanço içerisinde aktifi rayicen etkileyecek KAYDİ herhangi bir unsurun olmadığı bu nedenle KAYDİ değerlerin hesaplama için esas alındığı, bu hesaba göre davacının özvarlık içerisindeki kaydi payının 05 hisseye isabet eden karşılığının (425.173,21%5) 21.258,66 TL olduğu sonucuna varılmıştır…” yönünde görüşlerini bildirmiştir.Bilirkişi 13/01/2020 tarihli ek raporunda özetle, “.Davalı şirketin ticari defterlerini ibraz etmemesi hakkında takdirin Sayın Mahkemenize ait bulunduğu, Dolayısı ile, Sayın Mahkemenizin celse kararında belirtilen hususltarda tespitlerin yapılabilmesi için davalı yanın ticari defterlerinin ibraz edilmesi gerektiği, davalı asil ve muhasebecisi ine yaklaşık 4 aydır bir çok defa görüşmemize karşın defterlerin ibraz edilmediği, dosyanın daha fazla gecikmemesi için iş bu rapor davalı ticari defterleri incelenmeden tanzim edilmiştir. Bu hususun, yani davalı yanın ticari defterlerini ibraz etmemesi hakkındaki hukuki yorum ve takdirin Sayın Mahkemenize ait olduğu sonucuna varılmıştır.” yönünde görüşlerini bildirmiştir.Bilirkişi 26/03/2021 tarihli 2.ek raporunda özetle, “.Sayın Mahkemenizce davalı şirkete ait satıldığı iddia olunan araçların fatura veya faturalarına ait bilgilerin davalı yanın——formları
üzerinden tespit edilmesinin detayı yukarıda açıklandığı üzere TEKNİK olarak mümkün
olmadığı, bu nedenle mahkemenizce istenen hesaplama veya tespitin yapılmasının da
mümkün olmadığı sonucuna varılmıştır.” yönünde görüşlerini bildirmiştir.Bilirkişi heyeti 22/04/2022 tarihli raporunda özetle, “.Davalı şirket öz varlığının yukarıda açıklanan hesaplama yöntemine göre ——- 31.12.2017 tarihi itibarı ile (+) 392.929,97 TL olduğu, davacının öz varlık içindeki rayiç hisse payının; % 5 hisseye isabet eden kısmının (392.929,97 TL x % 5)= 19.646,49 TL tutarında olduğu kanaatine varılmıştır.” yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ İLE;
1-A-Davacı ortak —– sicil numarasında kayıtlı davalı ——TTK.’nın 638(2) maddesi uyarınca ÇIKMASINA İZİN VERİLMESİNE, PAYIN ŞİRKETE DEVRİNE,
B-19.646,00-TL ayrılma akçesinin karar tarihi olan 24/11/2022 karar tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı ——– alınarak davacıya verilmesine,
C-Davacının kar payı talebinin REDDİNE,
2-Davacının manevi tazminat talebinin REDDİNE,
3-Karar kesinleştiğinde karardan bir suretin ——–gönderilmesine,
4-Karar harcı 1.342,02-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 768,49-TL harç ile ıslah harcı olarak yatırılan 100,00-TL harç olmak üzere toplam 868,49-TL harcın mahsubu ile bakiye 473,53-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazine adına irad kaydına,
5-Davacı tarafça yatırılan 768,49-TL harç ile ıslah harcı olarak yatırılan 100,00-TL harç olmak üzere toplam 868,49-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından tarafından yapılan 31,40-TL başvuru harcı, 4,60-TL vekalet harcı, 680,6‬0-TL tebligat ve müzekkere gideri, 2.800,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.516,60-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 1.391,59-TL sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davanın kabul edilen kısmı için davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli ——. 13 maddesindeki esaslara göre belirlenen —– nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
9-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,Dair, davacı asıl ve davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde —— Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.