Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1133 E. 2019/523 K. 30.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1133 Esas
KARAR NO : 2019/523

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/10/2017
KARAR TARİHİ : 30/04/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı borçlu aleyhinde 25.09.2017 tarihinde İstanbul Anadolu—– icra müdürlüğü nün 2017/24026 esas sayılı icra dosyası ile cari hesap ve faturalara dayalı icra takibi başlatıldığını, ancak davalı borçlunun haksız ve kötü niyetli olarak borcun tamamının ödendiği iddiası ile itiraz ettiğini ve icra takibinin durduğunu, borçlunun itirazının haksız ve mesnetsiz olduğunu, müvekkilinin uzun yıllardır sektöründe öncü firmalar arasında faaliyette bulunduğunu, davalı borçlu şirket ile müvekkili şirketin tacir sıfatlarının gereği olarak aralarında ticari ilişki kurulduğunu ve bir süre devam ettiğini ancak davalı şirkete fatura karşılığı satılan ürünlerin satış bedellerinin ödenmemesi, söz konusu borcun tahakkuku tarihinden uzunca bir süre geçmesine ve kendilerine borcun ödenmesine yönelik yapılan ikazlara rağmen maalesef olumlu bir yanıt alınamaması sebebiyle işbu dava konusu icra takibinin başlatıldığını, borçlu aleyhine yapılan takip ile toplam 4.057,11 TL nin tahsilinin talep edildiğini, söz konusu takibin 25.09.2017 tarihinde başlatıldığını ödeme emrinin davalıya 27.09.2017 tarihinde tebliğ edildiğini bu Tebliğden sonra 28.09.2017 tarihinde borçlu tarafından müvekkili şirket hesabına 3.989.00 TL anapara havalesinin yapıldığı, görüldüğü üzere sadece takip talebinde yer alan ana para miktarı ile aynı miktarda ödeme yapıldığını ve icra dosyasının infaz edilmediğini, yapılan ödemenin kısmi ödeme olması sebebiyle TBK 100. Maddesine uygun şekilde öncelikle dosyadan faiz ve avukatlık ücreti dahil masraflarına mahsup edildikten sonra bakiyenin anapara borcuna sayılması gerektiğini ayrıca haksız ve kötü niyetle itiraz sebebiyle borçlunun icra inkar tazminatına mahkum edilmesi gerektiğini belirterek itirazın iptali ile takibin devamına davalının alacağın %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi tebliğine rağmen davaya yanıt vermediği görülmüştür.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, mal satışına ilişkin kurulan ticari ilişki kapsamında oluşan cari hesap alacağına ilişkin başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, yargılama sırasında 28/02/2018 tarihinde kabul edilen 7101 sayılı kanunun 61. Maddesi ile 6102 sayılı T.T.K.’nın 4. Maddesinin 2. Fıkrasının değiştirilmesi sebebiyle basit yargılama usulüne geçilerek dava sonuçlandırılmıştır.
İcra dosyası celp edilmiş, davacı tarafça sunulan 28/09/2017 tarihli ödeme dekontu ve diğer deliller incelenmiştir.
İstanbul Anadolu ——-. İcra Müdürlüğü’nün 2017/24026 esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; 24/01/2017 tarihinde başlatılan takibin alacaklısının …, borçlusunun …olduğu; takibin cari hesap alacağı açıklamasıyla 3.989,96 -TL asıl alacak ve 67,15-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 4.057,11-TL alacağın fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu; ——ödeme emrinin borçluya 27/09/2017 tarihinde tebliğ edildiği; borçlu tarafından verilen tarihsiz dilekçe ile ödemenin yapıldığı belirtilerek borca ve fer’ilerine yönelik itiraz dilekçesi sunulduğu; icra müdürlüğü tarafından 12/10/2017 tarihinde takibin durdurulmasına karar verildiği ve davanın 17/10/2017 tarihinde ve bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı tarafça sunulan —- ait 28/09/2017 tarihli dekont incelendiğinde davalı şirketin ——–. nezdindeki hesabından davacının banka hesabına 3.989,00 TL ödeme yapıldığı görülmüştür.
Dava açılırken harca esas değerin belirtilmediği ve talep sonucunun açıklanmadığı görüldüğünden davacı vekiline dava konusu ettiği alacak miktarına ilişkin olarak (harca esas değere istinaden) dava değerini belirtmek üzere 1 haftalık kesin süre verilmiş; bu süre içerisinde eksik harç tamamlanmaz ise davanın işlemden kaldırılacağının ve süresi içerisinde yenilenmemesi halinde açılmamış sayılmasına karar verileceğini hususu ihtar edilmiş, davacı vekilince sunulan tarihsiz dilekçe ile süresi içerisinde dava değerinin, ödeme tarihi itibariyle icra müdürlüğünce yapılan kapak hesabı doğrultusunda 707,21 TL ana para alacağı olarak gösterilmiş, bu tutar nispetinde harç eksikliği giderilmiş ve bu dilekçe davalı vekiline tebliğ edilmiştir.
Dava konusu uyuşmazlık, taraflar arasında mal satışına ilişkin kurulan ticari ilişki kapsamında cari hesap alacağının tahsiline ilişkin olarak başlatılan takibe ödeme süresi içerisinde asıl alacak miktarının ödenmesi ve takibe itiraz edilmesi açılan huzurdaki davada davacının ödeme tarihi itibariyle muaccel bir alacağının bulunup bulunmadığı, varsa miktarı ile itirazın iptali ve icra inkar tazminatı hüküm koşullarının bulunup bulunmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve beyanları ve toplanan deliler kapsamında; taraflar arasında mal satışına ilişkin ticari ilişki kurulduğu, oluşan cari hesap borcunun ödenmediği iddiasıyla başlatılan takip tarihinden ve ödeme emrinin tebliğinden sonra davalı tarafça ana para borcunun ödendiği, TBK 100. Maddesi kapsamında davalının ödeme emrinin tebliğinden sonra yaptığı ödemelerin öncelikle ferilere mahsup edilmesi gerektiği, davacı vekilince ödemeden sonra bakiye alacak miktarı ve dava konusu talep miktarının 707,21 TL olarak bildirildiği, bu miktarın icra müdürlüğünce yapılan kapak hesabına uygun olduğu ve davacının davalıdan bu miktar uyarınca alacağının devam ettiği, davalının ödeme emrine itiraz tarihi itibari ile ödeme yaptığı dolayısı ile bakiye miktar uyarınca itirazın iptali davası açılmasında davacının hukuki yararının bulunduğu ve davanın açılmasına davalının sebebiyet verdiği, bunun yanında davalı vekilince ön inceleme duruşmasında taraflar arasında kurulan cari hesap anlaşmasına göre 2-3 ay sonra ödeme yapıldığı davacının erken takip yaptığı savunmasına ilişkin olarak, taraflar arasında TTK 89. vd. maddelerinde düzenlenen anlamda yazılı bir cari hesap sözleşmesinin bulunmadığı, borcun ödenmesinin de bir süreye bağlanmadığı dolayısı ile TBK 90. maddesi hükmünce ifa zamanı taraflarca kararlaştırılmış bir borç bulunmadığı, derhal ifa kuralı gereğince davacı alacağının muaccel olduğu ve TBK 117. maddesinde yer alan muaccel bir borcun borçlusunun alacaklının ihtarı ile temerrüde düşeceği hükmü gereğince davalının cari hesaba işlediğini beyan ettiği tarih itibari ile temerrüte düştüğü, işlemiş faiz yönünden 6102 sayılı TTK’nın 1530/4-a maddesi uyarınca davalı yan, fatura teslim tarihini takip eden 30 günlük sürenin sonunda temerrüde düşmüş sayılarak işlemiş faiz talebinin yerinde olduğu değerlendirilerek davacının talep ettiği miktar uyarınca alacağını ispat ettiği kanaatine varıldığından davanın kabulü ile İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğünün 2017/24026 esas sayılı dosyasına davalı tarafça yapılan itirazın, davalı tarafça haricen yapılan ödeme sebebiyle dava konusu edilen 707,21-TL yönünden iptaline, takibin kabul edilen miktar yönünden devamına, kabul edilen alacak likit ve itiraz haksız bulunduğundan kabul edilen 707,21-TL’nin %20’si oranında hesaplanan 141,50-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğünün 2017/24026 esas sayılı dosyasına davalı tarafça yapılan itirazın, davalı tarafça haricen yapılan ödeme sebebiyle dava konusu edilen 707,21-TL yönünden iptaline, takibin kabul edilen miktar yönünden devamına,
2-Kabul edilen alacak likit ve itiraz haksız bulunduğundan kabul edilen 707,21-TL’nin %20’si oranında hesaplanan 141,50-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı olarak hesaplanan 48,30-TL’nin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 43.65-TL harcın mahsubu ile bakiye 4.65-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 62,80 TL ilk masraf, 81-TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 143,80-TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —— deki esaslara göre belirlenen 707,21-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak taraf vekillerinin yüzlerine karşı miktar itibariyle kesin olarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.