Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/113 E. 2021/794 K. 16.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/113 Esas
KARAR NO: 2021/794
DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/01/2017
KARAR TARİHİ: 16/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili —–tarihinde—-kusuru ile sebebiyet verdiği kazada hasar aldığını, —-Plakalı aracın yolun ortasından gitmesi ve yolunda dar olması sebebiyle müvekkiline ait araç ile çarpıştıklarını,—-plakalı aracın sürücüsü —- kusuru ile kazaya sebebiyet verdiğini, müvekkiline ait — hasar gördüğünü, kaza neticesinde hasar alan aracın tamiratı için de masraflar yapıldığını, kaza yapan kusurlu —- kaza tarihinde davalı —-güvencesi altında olduğunu, kaza nedeniyle meydana gelen araç değer kaybı zararından davalı — nolu poliçe kapsamı ve teminat miktarınca sorumlu bulunduğunu, müvekkilinin meydana gelen kaza nedeniyle aracında ciddi anlamda değer kaybı meydana geldiğini, aracın onarılması için tamirat masrafları yapıldığını beyan ile, fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak üzere; — araç değer kaybının ve — araç onarım bedelinin ticari faiziyle birlikte poliçe teminat kapsamıyla davalı —- tahsilini, yargılama giderleri ve ücret-i vekâletin tüm davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalıya dava dilekçesinin usulüne uygun tebliğine rağmen davaya cevap vermediği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, trafik kazası sebebiyle dava konusu araçta oluşan değer kaybı ve araç hasar bedelinin davalıdan tahsili talebine ilişkindir.
Davacı — tarihinde meydana gelen trafik kazası sebebiyle —- plakalı araçta hasar ve değer kaybının oluştuğunu, kazaya karışan — plakalı aracın davalı — kapsamında meydana gelen zarardan sorumlu olduğunu,—— karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, usulüne uygun davetiyeye rağmen cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmakla, HMK 128. maddesi gereğince, davacının, dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkâr etmiş sayılmaktadır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, hasar dosyası ve sigorta poliçesi celp edilmiş, — kazaya konu araçların trafik tescil kayıtları celp edilmiş, bilirkişi raporu aldırılmış ve —- değiştirilmesi sebebiyle usul hukuku hükümlerinin yürürlüğe girdiği andan itibaren uygulanacağına dair hükümler dolayısıyla huzurdaki davanın miktar itibariyle basit yargılama usulüne tabi olduğu değerlendirilmiş, basit yargılama usulüne geçilerek dava sonuçlandırılmıştır.
Bilirkişi tarafından düzenlenen — araç sürücüsü dava dışı — %50 (Yüzde elli) oranında kusurlu olduğu, b) Davalı tarafa sigortalı araç sürücüsü — dava dışı — %50 (Yüzde elli) oranında kusurlu olduğu, c) —-tarafların kusuru ile ilgili tepit edilen — oranının isabetli olduğu, HASAR YÖNÜNDEN: d) —tarihinde meydana gelen olaya ait trafik kazası tespit tutanağındaki tespitlerin, — plakalı araçta meydana gelen maddi hasar ile uyumlu olduğu, söz konusu aracın toplam hasar tutarının— olabileceği —- olabileceği, DEĞER KAYBI YÖNÜNDEN: e) Davalı — tarafından — plaka sayılı araç ile ilgili düzenlenen —-bulunduğu, f) —- tarihinde meydana gelen olaya ait trafik kazası tespit tutanağındaki tespitlerin, —- plakalı araçta meydana gelen maddi hasar ile uyumlu olduğu, araçtaki hasarın durumunun kazanın oluş şekline alınan darbelere uygun olduğu, g) Değer kaybı yönünden—- ekinde yer alan tablo kullanılarak yapılan hesaplamada da; — tarihinde meydana gelen kaza ile ilgili davacı tarafın —-aracında meydana gelen değer kaybı tutarı — hesaplanmış olup, sürücünün kusuruna isabet eden tutarın; — %50 sürücünün kusur oranı) —— olabileceği, h) Davalı sigortanın —— tutardan sorumlu olabileceği…” yönünde görüşlerini bildirmiştir.
Davacı tarafça talep edilen hasar ve değer kaybı bedelinin tespiti için —- tarihinde meydana gelen kaza sebebiyle araçta oluşan hasarın nitelik ve niceliği, aracın modeli, markası, kaza tarihindeki yaşı, kilometresi gibi hususlar gözönünde bulundurularak, kaza tarihi itibariyle serbest piyasadaki 2. el piyasa rayiç değeri (hasarsız haliyle) ile aracın hasarı onarıldıktan sonraki haline göre serbest piyasadaki 2. el piyasa değeri arasındaki fark hesaplanması hususunda bilirkişiden rapor alınmış, dosyaya konu kazanın meydana gelmesinde davalı araç sürücüsünün %50 oranında kusurlu olduğu, davacının herhangi bir kusurunun bulunmadığı anlaşılmış, alınan — tarihli bilirkişi raporu tarafların kusur durumu dikkate alındığında ile davacı tarafça talep edilebilecek hasar bedelinin— değer kaybı bedelinin — olduğu tespit edilmiş, yapılan tespitin dosya kapsamına olayın oluş şekline, tarafların kusur durumuna uygun olduğuna kanaat getirilmiş ve —tarihli bilirkişi raporu hükme esas alınmıştır. —–
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, alınan bilirkişi raporları ve bütün deliller birlikte değerlendirildiğinde;— tarihinde meydana gelen kaza sebebiyle araçta oluşan zarardan davalı– —- sebebiyle sigortalının kusuru (%50) oranında sorumlu olduğu, dava açılmadan önce sigorta şirketine başvuru yapılmadığı anlaşıldığından davalının dava tarihi itibariyle temerrüte düştüğü, davalının dava tarihinden itibaren faiz ile yükümlü olduğu (davacı ıslah dilekçesi ile bu yönde talepte bulunduğu) anlaşılmış, davanın kabulüne, davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile—- araç hasar bedelinin —-dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan —- tahsili ile davacıya verilmesine, — araç değer kaybı bedelinin —- dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan —- davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Her ne kadar davalı —dava konusu kaza sebebiyle davacıya ——– ödeme yapıldığını, bu ödemenin tenzil edilmesi gerektiğini beyan etmiş ise de; davalı beyanları dikkate alınarak — celse ara kararı —-müzekkere yazıldığı ve davalıya müzekkere cevabının celbi için elden takip yetkisi ve kesin süre verildiği, davalı vekili tarafından verilen kesin süre içerisinde eksikliğin tamamlanmadığı anlaşılmış, HMK 94/3 maddesi gereğince davalının bu hakkının ortadan kalktığının kabulü ile bu yöndeki davalı talep ve itirazlarına itibar edilmemiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE;
1-Davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile;
— — araç hasar bedelinin —- dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan — tahsili ile davacıya verilmesine,
—- araç değer kaybı bedelinin — dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan – tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Karar harcı 855,72-TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 31,40-TL peşin harç ile ıslah harcı olarak yatırılan 312,00-TL olmak üzere toplam 343,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 512,32-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan 31,40-TL peşin harç ile ıslah harcı olarak yatırılan 312,00-TL olmak üzere toplam 343,40-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 31,40-TL başvuru harcı, 7,80-TL vekalet harcı, 138,60-TL tebligat ve müzekkere gideri, 500-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 677,80-TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden 24 Kasım 2020 tarihli 31314 sayılı resmi gazetede yayımlanan ve yürürlüğe giren/ karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13 maddesindeki esaslara göre belirlenen 4.080,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı yetkili kılınan vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde ———Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 16/09/2021