Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1123 E. 2021/1054 K. 11.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/1123 Esas
KARAR NO: 2021/1054
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 13/10/2017
KARAR TARİHİ:11/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı sigorta şirketi tarafından —–teminat altında olan, dava dışı —– istikametine seyir ahlinde iken —— —- geldiğinde sürücüsünün dalgınlığı nedeni ile aracın direksiyon hakimiyetini kaybederek aracının sağ ön kısımlarıyla aynı istikamette sağ şeritte seyreden dava dışı —- plakalı kazıcı yükleyici iş makinesinin sol arka kısımlarına çarparak iş makinesinin gidiş istikametine göre yolun sağında bulunan çelik bariyeri yırtarak şarampole doğru yoldan çıkmasına neden olduğu, —– ise gidiş istikametine göre yolun sol kısmında bulunan orta refüje girmesi ve karşı yöne —– üzerine çıkarak durması neticesinde, yararlanmalı ve ölümlü dava konusu trafik kazasının meydana geldiğini, müvekkilinin kaza sırasında —- plakalı yolcu —- yolcu konumunda bulunduğunu, davacının ağır yaralanarak malul kaldığını, kaza sonrası çalışamaz haline geldiğini, —- tarihinde davalı sigorta şirketine yazılı başvuruda bulunulmuş olmasına karşın, herhangi bir tazminat ödemesi yapılmadığını belirterek, Davacı — tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasında yaralandığı ve malul kaldığı iddiası ile fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla, işgücü kaybı tazminatı olarak şimdilik —- maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretlerinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu kazaya karıştığı iddia edilen — plakalı—— neden olduğu
kazada davacının yaralanması ile ilgili maddi tazminat talebinin sıralı sorumluluk ilkesi dahilinde öncelikle ——- talepedilebileceğini, sorumlu olmadıklarını, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla; sigortacıların müvekkil sigorta şirketi nezdinde —– poliçesi ile teminat altında olduğunu,sorumluluklarının sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limitleri dahilinde olduğunu, öncelikle dava konusu olayda kusur durumunun tespitini, davacının sürekli malul olup olmadığının —–davacıya ödenen herhangi bir rücuya tabi ödemenin olup olmadığının tespitinin gerektiğini, kabul anlamına
gelmemek kaydıyla hesaplamanın —- maddeler dahilinde yapılması gerektiğini, geçici iş göremezlik ve tedavi giderleri zararından sorumlu olmadıklarını,—- sorumluluğunda olduğunu, eksik evrak ile başvuru yapılması nedeniyle temerrütten söz edilmeyeceğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, cismani zarar nedeniyle maddi tazminat talebine ilişkindir.
Davacı, —- tarihinde meydana gelen trafik kazası sebebiyle davacının malul kaldığını, işgücü kaybı tazminatı olarak şimdilik—-maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davanın reddini talep etmiştir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları incelenmiş, yargılama sırasında —- tarihinde kabul edilen 7101 sayılı kanunun 61. maddesi ile 6102 sayılı T.T.K.’nın 4. maddesinin 2. fıkrasının değiştirilmesi sebebiyle basit yargılama usulüne geçilmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, sigorta poliçesi, hasar dosyası celp edilmiş, —- üzerinden celp edilerek dosya içerisine alınıp incelenmiş, sigorta poliçesi, hasar dosyası celp edilmiş, —- davacıya kaza sebebiyle ödeme yapılıp yapılmadığı bilgisi celp edilmiş, davacının tedavi gördüğü hastanelerden tedavi kayıtları celp edilmiş, —-heyet raporu alınarak dava sonuçlandırılmıştır. —maluliyet raporunda özetle—- trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle —–maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmamış olduğundan maluliyet tayinine mahal olmadığı, İyileşme—– haftaya kadar uzayabileceği oy birliği ile mütalaa olunur…” yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.— tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle;”…KUSUR Yönünden; ——yukarıda verilen ilgili maddelerinde açıklanan kusurları işlediği, önündeki araçla güvenli bir mesafe bırakmadığı, şerit değiştirmeden önce gireceği şeritte sürülen araçların emniyetle geçişini beklemediği ve trafiği aksatacak veya tehlikeye sokacak şekilde şerit değiştirdiği nedenleri ile önünde aynı şeritte seyreden araca arkadan çarptığı, kazanın meydana gelmesinde asli ve %100 oranında kusurlu olduğu, —- kendi şeridinde kurallara uygun olarak seyrederken meydana gelen kazanın oluşumunda alabileceği bir tedbir bulunmadığı, kazada herhangi bir kusurunun olmadığı kanaatine varılmıştır.
Kazada yaralanan —– yolcusu davacı —- kazanın oluşumunda alabileceği bir tedbir olamayacağı nedeni ile kusursuz olduğu, takdiri ——- ait olmak üzere emniyet kemerinin kullanıp
kullanmadığının belirsiz olması nedeni ile müterafik kusur verilemeyeceği, MADDİ Zarar Yönünden; a) —–tarihinde
geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle ——
raporları hakkında yönetmeliğine göre; (verilen görev çerçevesinde) – Kişinin tüm vücut engellilik oranının %.0 (yüzdesıfır) olduğu, – İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 3 (üç) haftaya kadar uzayabileceği,
b) Davacının sürekli maluliyet zararının bulunmadığı,
c) Geçici İş göremezlik zararının —olduğu,—- tarafından herhangi bir geçici iş göremezlik ödemesi yapılmadığı, yukarıda ayrıntılı olarak verilen —- tarihli kararı dikkate alındığında,
davacının kaza sırasında yolcu konumunda bulunduğu otobüsün — —– bulunmadığı, sıralı sorumluluk dahilinde davalı—–kapsamında sorumluluğunun bulunduğunun ——- tarafından kabulü durumunda, davalı sigorta şirketinin işbu zarardan sorumlu olduğundan söz edilebileceği, dava tarihinden itibaren faiz talep edilebileceği, Ancak, Sayın Mahkemenin savunmalarının tümüne hasren tamamen davalı müdafaaları yönünde hüküm kurmak hususunda da hiç şüphesiz muhtar bulunduğu, sair hususların yüce yargı makamının münhasır takdiri içinde kaldığı, kanaatlerine ulaşılmıştır…” yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, alınan bilirkişi raporları ve bütün deliller birlikte değerlendirildiğinde; davanın trafik kazası sonucu oluşan mululiyete bağlı maddi tazminat davası olduğu, —- tarihinde meydana gelen kazada davacının yaralandığı ve — istinaden sürekli maluliyetinin bulunmadığı, geçici iş göremezlik süresinin –ay olarak olduğu, —plakalı—- önündeki araçla güvenli bir mesafe bırakmadığı, şerit değiştirmeden önce gireceği şeritte sürülen araçların emniyetle geçişini beklemediği ve trafiği aksatacak veya tehlikeye sokacak şekilde şerit değiştirdiği, seyir halinde iken önünde aynı şeritte seyreden araca arkadan çarptığı anlaşılmakla dava konusu kazanın meydana gelmesinde asli ve %100 oranında kusurlu olduğu,—– kazanın meydana gelmesinde herhangi bir kusurunun ve eyleminin olmaması sebebiyle kazanın oluşumunda kusursuz olduğu, davacı —- yolcu olarak bulunması sebebiyle kazanın oluşumunda alabileceği herhangi bir tedbir olmaması sebebiyle kusursuz olduğu, davacının gelirine ilişkin herhangi bir delil sunulmadığından tazminat hesabının asgari ücret üzerinden yapılmasının dosya kapsamına uygun olduğu, dava konusu kazayı yapan — anlaşılmakla, sıralı sorumluluk ilkesi gereğince aynı aracın —-olan davalının oluşan bu zarardan sorumlu olduğu, alınan —- raporu dikkate alındığında davalının sürekli maluliyeti bulunmadığından davacının sürekli maluliyet talebinin yerinde olmadığı, zarara sebebiyet veren ——– ticari faaliyette kullanılması sebebiyle davacının avans faizi talebinin yerinde olduğu anlaşılmış, davanın kısmen kabulüne, davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile — geçici iş göremezlik tazminatının — dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden —- tahsili ile davacıya verilmesine, davacının sürekli iş göremezlik tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
Her ne kadar davalı tarafından müterafik kusur ve hatır taşıması indirimi yapılması talep edilmiş ise de; davacının dava konusu kazada —– yolcu olarak bulunduğundan, kazanın oluşumunda herhangi bir kusurunun bulunmadığı, müterafik kusurundan bahsedilemeyeceğine kanaat getirilmiştir. Tarafların ceza dosyasındaki beyanları ve alınan bilirkişi raporları dikkate alındığında davacı yönünden hatır taşımasında söz edilemeyeceği anlaşılmış, davalının müterafik kusur ve hatır taşımasına yönelik taleplerine itibar edilmemiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE;
1-Davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, — dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden —- tahsili ile davacıya verilmesine,
-Davacının sürekli iş göremezlik tazminat talebinin REDDİNE,
2-Karar harcı 67,10-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 31,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 35,70-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan 31,40-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından tarafından yapılan 31,40-TL başvuru harcı, 4,60-TL vekalet harcı, 396,55-TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.800,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.232,55-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 2.025,14-TL sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 1,00-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 0,09-TL sinin davacı taraftan tahsili ile davalı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davalı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden 24 Kasım 2020 tarihli 31314 sayılı resmi gazetede yayımlanan ve yürürlüğe giren/ karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13 maddesindeki esaslara göre belirlenen 982,24-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden 24 Kasım 2020 tarihli 31314 sayılı resmi gazetede yayımlanan ve yürürlüğe giren/ karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13 maddesindeki esaslara göre belirlenen 100,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 11/11/2021