Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1122 E. 2023/168 K. 23.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/1122 Esas
KARAR NO : 2023/168

DAVA : Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/10/2017
KARAR TARİHİ : 23/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
müvekkili şirketin uzun yıllardır —–işi ile iştigal ettiği,—- faaliyetleri nedeniyle, —– sözleşmesi ile satıcı/üreticisinin davalı —————————- besleme ——- kiraladığı, ekipmanların müvekkili şirkete ——– teslim edildiği, ve ——- tarafından ———–yapıldığı, makinelerin teslim
edildiği esnada eksik teslim edilmiş oldukları gibi, kullanmaya başlandığında karşılaşılan ve davalı şirketin teklifinde geçenin aksine birçok sorunla karşılaşıldığı, ———————–malzeme kullanılmadığı, ve eksik kullanıldığı için sorunlarla karşılaşıldığı, ————- kapaklarının takılamamış olduğu, ——— kapakların eksik gönderilmiş olduğu, bağlantı ———birçoğunun takılmamış
olduğu,——– çok noktada eksik takıldığı———-altlarında bulunan kapakların tam oturmamış olduğu, makinelerin ayıplı ve eksikli durumda
oldukları, davalı şirkete ayıplı ürün ihtarnamesi gönderildiği, ancak davalı şirketin meydana gelen ayıplardan herhangi bir sorumluluk kabul etmediğini beyan ettiği, makineleri müvekkili
firmanın kullanamadığını, kullanılmayan ———mahrumiyeti, maddi zararların oluştuğu, müvekkil şirketin, sözleşme tarafı olan——– dava açma amacıyla muvafakat almış olduğu, tüm bu nedenlerle satıcı şirkete ödenen bedelin müvekkil şirkete iadesini, makine ve donanımların ayıplı olmasından dolayı uğranılan maddi kayıplardan kazanç kayıplarından ve kar mahrumiyetinden şimdilik 10.000 TL alacağın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ve davalı müvekkil firma arasında,——-tarihinde karşılıklı mutabakat ile akdedilen sözleşme gereğince, davalı tarafın istek ve arzusuna uygun olarak sözleşmede ve daha sonrasında faturalarda belirtilen malların üretimin yapıldığı, gerek üretim ve gerekse —— aşamalarında davacı tarafın—–gözetiminde üretim yapıldığı, montaj işinin davacı tarafın—–sürdüğü, ——- tarihinde tamamlanıp, makinelerin çalışır vaziyette alıcıya teslim edildiği, bu sebeple
ödemelerini de aldıkları, müvekkilin kendi üzerine düşen edimleri sözleşmeye uygun ifa ettiğini, davacı ile davalı firmanın halen irtibat halinde oldukları, üretimi yapan müvekkilin üretim, teslim ve —– yardıma devam etmesi gerektiğinin aşikar olduğu, bu bağlamda, davacı şirket tarafında söz konusu makinelerle ilgili, iş bu dava ikame edildikten sonra bile——– tarihinde ——-bulundukları, söz konusu talebin yerine getirildiği, faturasının kesildiği, ücretinin de ödendiği, üretim, teslim, montaj ve çalışır vaziyette makineler bırakıldıktan ve nasıl çalıştırılmaları gerektiği ile ilgili eğitim verildikten sonra makinelerde arıza vuku bulmuş ise de bunun üretimden değil, hatalı kullanımdan kaynaklandığı, bu sebeple haksız davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, sözleşmeye aykırılık sebebiyle uğranılan zararın tazmini talebine ilişkindir.Davacı, davalı tarafından satıcısı/üreticisi olduğu —- yöntemiyle kiralandığını, anılan mikinaların ayıplı ve parçalarının eksik olduğunu, makinalar ile üretim yapılamadığını, sözleşmede kira bedelleri olarak kararlaştırılarak davalıya yapılan ödemenin, sözleşme tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi birlikte müvekkil şirkete ödenmesini, kiralanan makina ve donanımların ayıplı çıkmasından dolayı müvekkil şirketin uğradığı maddi zararlar ile kazanç ve kar kayıplarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış,—–yazılarak davaya konu ihtarname örnekleri celp edilmiş, hasar dosyası celp edilmiş, —–sayılı dosyası ile —–tarihli talimat raporu ve —– talimat sayılı raporu ile 17.11.2020 tarihli talimat ek raporu alınmış, mahkememizce —– tarihli bilirkişi heyeti ek raporu alınmış ve dava sonuçlandırılmıştır.
—–sayılı dosyası ile —– tarihli talimat raporunda özetle, “…Hukuki yön ve delillerin takdiri sayın Mahkemenize ait olmak üzere tespite konu toplam—–yukanda belirtilen —— olduğu, bunun dışında —- durumları yukanda belirtildiği gibi olduğundan üretim hattından sökülerek belirtilen yerde çalışamaz ve —— olduğu tespit edilmiş ve üretime elverişli olmadığı kanaatine varılmıştır…” yönünde görüşlerini bildirmiştir.
—–sayılı dosyası ile —– raporunda özetle, “…—- tarihli raporumda dava konusu olan—- mevcut hali ile fiziki olarak durumları incelenmiş ve açıkca belirtilmiş, üretim hattından sökülmüş atıl durumda olduğu tespit edilmiş, bütün eksikler ve hatalar belirtilmiş olup üretime elverişli olmadığı kanaatine varılmıştır….” yönünde görüşlerini bildirmiştir.
Bilirkişi heyetinin ——tarihli raporunda özetle, “…Yapılan değerlendirme sonucu, dava konusu makinelerin,—–incelenmiş olan parçalarının işlevsel olmadıkları, mevcut durumda kendilerinden beklenen —— gösteremez durumda oldukları, mevcut dosya içeriği ve delil durumuna göre makinelerin ayıplı olup olmadıkları, ayıplı ise ayıbın niteliği hususlarında bir görüş oluşmasının mümkün olmadığı…” yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.
Bilirkişi heyetinin ——— tarihli ek raporunda özetle, “…Nihai hukuki takdir sayın Mahkeme’ye ait olmak üzere Kök rapordaki kanaatimiz değişmemekle, yapılan değerlendirme sonucu, dava konusu makinelerin,—– incelenmiş olan parçalarının —– olmadıkları, kendilerinden beklenen —– gösteremez durumda oldukları, Makinelerin hali hazırdaki durumu incelenerek gerek tasarım gerek ise—- açıdan ayıplı olup olmadıkları, ayıplı ise ayıbın niteliği hususlarında bir görüş oluşmasının mümkün olmadığı,…” yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.
Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur (4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesi).
İspat yüküne ilişkin bu genel kural, alacak davaları için de geçerlidir. Yani, alacak davalarında da ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, bu genel kural uygulanır. Bu davalarda da bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran (iddia eden) taraf o vakıayı ispat etmelidir.
Eldeki dava da , davacı davalının satıcısı/üreticisi olduğu makinaların eksik ve ayıplı olduğunu iddia ettiğinden, dava konusu makinaların davalı tarafından eksik olarak teslim edildiğini ve ve ayıplı olduğunu ispat etmesi gerekmekte olup ispat yükü davacı taraftadır.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, alınan bilirkişi raporları ve bütün deliller birlikte değerlendirildiğinde; alınan talimat bilirkişi raporları ile kök ve ek bilirkişi raporu dikkate alındığında dava konusu makinaların davalı tarafından eksik olarak teslim edildiği ve ayıplı olduğu hususunun davacı tarafça yöntemince ispat edilmediği anlaşılmış, sübut bulmayan davanın reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE;
2-Karar harcı 179,90-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 170,78-TL harcın mahsubu ile artan 9,12-TLharcın karar kesinleştiğinde ve talep halide davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —— 13 maddesindeki esaslara göre belirlenen —— nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.