Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1119 E. 2019/656 K. 21.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/1199 Esas
KARAR NO : 2019/595
DAVA : Hakem Kararının İptali
DAVA TARİHİ: 04/11/2016
KARAR TARİHİ: 14/05/2019
Mahkememizde görülmekte olan Hakem Kararının İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili …’e ait———– plakalı araç ile davalı … şirketi tarafından Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi yapılan ————- plakalı aracın —- tarihinde geçirmiş oldukları kaza nedeniyle, müvekkile ait ——— plakalı araç hasara uğradığını ve değer kaybettiğini, Oluşan değer kaybının davalı … şirketinden tazmini için ———- esas numarası ile ———– başvuru yapıldığını,————yapılan başvuruda müvekkiline ait başka bir kaza nedeniyle aynı sigorta şirketi tarafından ödenen —— TL, bu dosya için ödendiği varsayılarak, bu konuda beyan dilekçesi verildiğini, daha sonra yapılan ödemenin başka bir dosyaya karşı yapıldığı anlaşıldığından, ———– Komisyonuna dilekçe ile bilgi verilerek, bu bedelin hesaplamaya ve karara dahil edilmemesinin talep edildiğini, ————karar numarası ile verilen kararda, verilen ikinci beyan dikkate alınmadan, davalı … şirketinin yatırmamış olduğu 1.120,00 TL tazminattan düşülerek hüküm kurulduğunu, Söz konusu hükmün maddi hatası nedeniyle ———– tavzih dilekçesi verildiğini, verilen tavzih dilekçesine binaen alınan ek gerekçeli kararın sonunda, Sigortacılık Kanunu gereği kesin olduğundan düzeltme talebinin reddine karar verilmiştir. yönünde hüküm kurulduğunu beyan ederek,————- tarafından ek kararda da kabul edildiği üzere müvekkile davalı … şirketi tarafından herhangi bir ödeme yapılmaması nedeniyle, Haksız, usul ve yasaya aykırı olarak verilmiş bulunan ————– kararının iptalini, yargılama giderlerinin, ücreti vekaletin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalı cevap dilekçesinde özetle; davalı kendisine usülüne uygun gönderilen tebilgata rağmen dava dilekçesine cevap vermemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava,————- İtiraz Hakem Heyeti kararının HMK’nın 439. maddesine dayanılarak iptali istemine ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, usulüne uygun ön inceleme duruşması sonrası deliller toplanmış,———– yazı yazılarak davaya esas tahkim dosyası mahkememiz dosyası içine alınarak incelenmiştir.
Taraflar arasındaki sigorta poliçesine dayanan uyuşmazlık hakkında —————tarafından 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’ndaki usul ve esaslara göre inceleme yapılarak karar verilmiştir.
5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30. maddesinin 12. fıkrasında; 5.000,00 TL’nin altındaki uyuşmazlıklar hakkında verilen hakem kararlarının kesin olduğu, 5.000,00 TL ve daha üzerindeki uyuşmazlıklar hakkında verilen hakem kararlarına karşı, kararın Komisyonca ilgiliye bildiriminden itibaren on gün içinde bir defaya mahsus olmak üzere Komisyon nezdinde itiraz edilebileceği, 40.000,00 TL’nin üzerindeki uyuşmazlıklar hakkında verilen kararlara karşı temyize gidilebileceği düzenlenmiştir.
Sigorta sözleşmesinden doğan uyuşmazlıkların çözümlenmesine yönelik olarak sigorta tahkime ilişkin usulü düzenleyen özel kanun niteliğindeki 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30. maddesinde yer alan tahkim usulüne ve yargı yollarına yönelik düzenleme, HMK’nın 407 vd. maddelerinde düzenlenen tahkim usulü ve yargı yollarını gösteren düzenlemeye göre özel bir düzenlemedir. 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30. maddesinde hakem kararlarına karşı açıkça temyiz kanun yolu düzenlenmiş olup ayrıca hakem kararının iptaline ilişkin HMK’nın 439. maddesine atıf yapılmamıştır.
Konuya ilişkin Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 09/02/2017 tarih, 2014/14577 Esas ve 2017/1239 Karar sayılı ilamında ” 14.06.2007 tarihinde 26552 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ve aynı tarihte yürürlüğe giren 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30. maddesinin 12. fıkrasında, “Uyuşmazlığa düşen taraflar arasında açık ve yazılı şekilde yapılması gereken sözleşme ile daha yüksek bir tutar belirlenmemişse hakemin verdiği kırk bin Türk Lirasına kadar olan kararlar her iki taraf için kesindir. Kırk bin Türk Lirasının üzerindeki kararlar için temyize gidilebilir” hükmü mevcuttur. Her ne kadar 6100 sayılı HMK’nın 439. maddesinin 1. bendinde Hakem kararına karşı yalnızca iptal davası açılabileceğine ilişkin düzenleme mevcutsa da sigorta sözleşmesinden doğan uyuşmazlıkların çözümlenmesine yönelik olarak sigorta tahkim sistemi ile ilgili usul ve esasları düzenleyen özel kanun niteliğindeki 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun uygulama önceliği olduğu gözetildiğinde, davacı vekilinin iptal talebinin usulden reddi gerekirken esasa girilerek hakem kararının iptaline karar verilmesi ———–Kararına karşı Sigortacılık Kanunu’nun 30/12 maddesine göre itiraz ve temyiz yolu açık olup iptal davası açılamayacağına göre usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.” şeklinde karar verilerek, İtiraz Hakem Heyeti kararının, HMK’nın 439. maddesine dayanılarak iptali istemine ilişkin davada dava şartı gerçekleşmeyeceğinden, usulden red kararı verilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Netice olarak HMK’nın 439. maddesinin 1. bendinde hakem kararına karşı yalnızca iptal davası açılabileceğine ilişkin düzenleme mevcutsa da ihtilafın çözümünde sigorta poliçesinden doğan uyuşmazlıkların çözümlenmesine yönelik olarak sigorta tahkim sistemi ile ilgili usul ve esasları düzenleyen özel kanun niteliğindeki 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun uygulama önceliği bulunduğu, 5684 sayılı Kanun’un 30/12.maddesi gereğince —————– verilen kararlar için 40.000,00 TL’nin üzerinde bulunması halinde temyiz (istinaf) kanun yolunun düzenlendiği, hakem kararının iptaline ilişkin HMK’nın 439. maddesine atıf yapılmadığından İtiraz Hakem Heyeti Kararına karşı HMK’nın 439. maddesine dayanılarak iptal davası açılmasının mümkün olmadığı, bu nedenle davacının ——— ——– İtiraz Hakem Heyeti Kararının iptali için dava açmasında yasal dayanak bulunmadığı ve dava şartının gerçekleşmediği anlaşıldığından, HMK’nın 115/2. fıkrası gereğince davanın usulden reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1–Davanın dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Karar harcı 44,40-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 29,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 15,20-TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 2.725,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde HMK 333. Maddesi gereği davacı tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.14/05/2019