Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1089 E. 2021/99 K. 26.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/897 Esas
KARAR NO: 2021/107
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/08/2017
KARAR TARİHİ : 28/01/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; bankanın müşterisi ile —– imzaladığını, kefillerin müşterek ve müteselsil kefil sıfatı ile —- imzaladıklarını, kullandırılan gayrinakit çek kredisi nedeniyle —-adet çekin karşılıksız çıktığını, bedellerin ödendiğini, ödeme için ihtarname keşide edildiğini, ancak ödemenin yapılmadığını, icra takibine geçildiğini, takibe itiraz edilerek durdurulduğunu, itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu iddia ederek, itirazın iptaline ve takibine devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; borca kefillerin müteselsil borçlu olduğu hususunda banka beyanının yerinde olmadığını, kefillerin eşinin de rızasının bulunması gerektiğini, ———– bankaya bir borcu bulunmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, —— alacağının tahsili amacıyla borçlu ve müteselsil kefil/davalılar aleyhine başlatılan icra takibine vaki itirazın İİK 67 vd maddeleri gereğince iptali talebine ilişkindir.
Davacı, borçlu ve müteselsil kefil olan davalıların genel kredi borcunu ödememesinden dolayı davalılar hakkında icra takibi başlatıldığını, davalıların haksız bir şekilde icra takibine itiraz ettiği, davalıların haksız itirazının iptali ile takibin devamına, davalılar aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalılar, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak başlanmış 7101 Sayılı Kanunun 61.maddesi ile 6102 Sayılı TTK m.4/2 hükmü değiştirilmiş, ve miktar ve değeri 100.000 TL yi geçmeyen ticari davalarda basit yargılama usulüne uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış————-sayılı dosyası celp edilmiş, davacı bankaya müzekkere yazılmış, konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve dava sonuçlandırılmıştır.
—- tarihli bilirkişi raporunda, “…ihtarnamenin usulüne uygun düzenlenmemesi nedeniyle temerrüt oluşmadığı, iş bu hususta sözleşme’de bir hüküm bulunmadığı, çeklerin ödemelerinin —— tarihinde yapılması nedeniyle takip tarihine kadar, yasal faiz oranı esas alınarak hesaplama yapılması gerektiği, yasal faiz oranının esas alınması nedeniyle yapılan hesaplama neticesinde oluşan faiz tutarı ile bankanın talep ettiği tutarın farklı olduğu, bankanın talep ettiği işbu incelemede tespit edilen ve tahsil edilmesi gereken tutarın —— olduğu, hesaplamanın alternatif olarak yapıldığı, eğer Sayın Mahkeme gayrinakit çek kredisinin nakde döndüğü ve borçlu müşteriden talep edebileceği kanaatinde ise geçerli olduğu, aksi durumda takip talebinin yerinde olmadığı, kefiller açısından,—— bulunmaması nedeniyle, çekler açısından kefaletlerin bir sonuç doğurmayacağı…” görüşünü bildirmiştir.
Davacı vekili tarafından sunulan—– tarihli dilekçe ile dava açılış tarihinden sonra borcun tahsil edilmesi sebebiyle davanın konusuz kaldığını, karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi ile yargılama gideri ve herhangi bir vekalet ücreti talebi olmadığını beyan etmiştir.
Mahkememizce —– müzekkere yazılarak dava konusu ——- sayılı takip dosyasının akıbeti sorulmuş, anılan takip dosyasının haricen tahsil sebebiyle kapatıldığı beyan edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, alınan bilirkişi raporları ve bütün deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacı vekilinin —- tarihli beyan dilekçesi ve ————tarihli müzekkere cevabı dikkate alındığında eldeki davanın konusuz kaldığı anlaşılmış, davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Davacı vekilinin —— tarihli beyan dilekçesi dikkate alınarak taraflarca yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, taraflar lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın konusuz kalması sebebiyle DAVANIN ESASI HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Karar harcı 59,30-TL’nin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 95,99-TL harçtan mahsubu ile arta kalan 36,69-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı vekilinin —– tarihli beyan dilekçesi dikkate alınarak taraflar lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
6-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.15/01/2021