Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1081 E. 2021/983 K. 27.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1081 Esas
KARAR NO : 2021/983

DAVA : Ticari Şirket (Adi Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 05/10/2017
KARAR TARİHİ : 27/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Adi Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ….———- —- olduğunu, müvekkili ile dava dışı ————————- almadığını, taraflar arasında akdedilen herhangi bir sözleşmenin bulunmadığını, müvekkilinin —- almamasının nedeninin; adi ortaklığın kuruluşu sırasında müvekkili———-husumet bulunması olduğunu, başka bir ifade ile, müvekkilinin ortak olduğunun anlaşılması halinde——– vermeyeceği düşüncesi ile müvekkilinin gizli ortak olduğunu, müvekkilinin başka bir şirkette ——-, adi ortaklığın kar ödemelerinin zaman zaman müvekkilinin ortağı olduğu dava dışı——- yapıldığını, buna——müvekkilinin —— ödemelerin—— olarak yapıldığını, —— gerektiğini, ortaklığın malvarlığının tespit edilmesini beyan ederek, müvekkilinin ortaklığının tespitine—–beyan ederek, davanın kabulüne yargılama giderlerinin de karşı tarafa bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Davacının ——–edilemeyeceğini ortaya koyduğunu, diğer yandan davacının—– taşınmazını ipotek ettirdiğini belirttiğini, zira davacının———– faaliyette bulunmadığını, sadece hesabına para gönderdiğini, böyle bir ilişkinin de——— nitelendirilmesinin mümkün olmadığını, zira davacının anlatımına göre de, sadece kefil olduğunu ve kredi borcunu kendisinin ödemediğini, müvekkilinin dava—- para ödediğini, ——- müvekkilinin geriye dönük olarak 350.000,00 TL kira farkı ödediğini, davacının bu masraflara ise katılmadığını, davacının iddiasını tanık ile ispat edemeyeceğini beyan ederek, davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yana bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava konusu uyuşmazlık;davacının —— tespiti ile——– tahsili talebidir.
Dava yazılı yargılama usulüne tabi olup tensiben kurulan ara kararlar ile bir kısım deliller toplanmış, dilekçeler teatisi tamamlandıktan sonra usulüne uygun olarak ön inceleme duruşması açılmış ve yargılamanın her aşamasında varlığı resen gözetilmesi gereken dava şartlarından görev hususu öncelikli olarak incelenmiştir.
———– —– sayılı ilamlarında ve çok sayıda benzer ilamlarda da vurgulandığı üzere; bir davanın ——- görülebilmesi için açılan davanın mutlak veya nispi ticari davalardan olması gerekmektedir. Mutlak ticari davalar 6102 sayılı TTK’nın 4. maddesi uyarınca TTK’da düzenlenmiş olan bütün hususlardan doğan davalar ile TTK’nın 4. Maddesinde belirtilen özel kanunlardaki davalardır. Nispi ticari davalar ise her iki tarafın tacir olduğu ve dava konusu uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olduğu davalardır. 6335 Sayılı yasanın 2. maddesi ile 6102 Sayılı TTK’nın 5. maddesinin——–Hukuk Mahkemeleri arasındaki iş bölümü ilişkisi görev ilişkisine dönüştürülmüştür. 6100 Sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun Görevin Belirlenmesi ve Niteliği başlıklı 1. maddesi gereğince görev kamu düzenindendir. Yine HMK’nın 114/1-c maddesi uyarınca görev, dava şartlarından olup, HMK.’nın 115/1 maddesi uyarınca yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınır.
Davacının gerçek kişi olması sebebiyle bağlı bulunduğu——— ve—- müzekkereler yazılarak gerçek kişi tacir olup olmadığına ilişkin bilgiler celp edilmiş; gelen yazı cevaplarında davacının tacir olmadığı, sadece gelir mükellefi olduğu anlaşılmıştır.
Dava konusu uyuşmazlıkta davacının tacir olmadığı tespit edildiğinden taraflar arasındaki uyuşmazlıkta mahkememizin görevsiz olduğu, genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu bu nedenle davaya bakmanın mümkün olmadığı, görevin dava şartlarından olduğu ve HMK nun 115(1) maddesi uyarınca davanın her aşamasında resen gözetilmesi gerektiği dikkate alınarak davanın dava şartı yokluğu yönünden usulden reddine, görevli Asliye Hukuk mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın 6100 sayılı HMK 114/1 – c ve 115/2 maddeleri gereği dava şartı yokluğu sebebiyle USULDEN REDDİNE,
2-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
3-Görevli ve yetkili mahkemenin—- Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğuna,
4-Hukuk Muhakemeleri Kanunu 20. Maddesi gereğince kararın kesinleşmesine müteakiben iki hafta içinde talep halinde dava dosyasının yetkili ve görevli mahkeme olan—– Mahkemesi’ne gönderilmesine, aksi halde aynı madde gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına (kararın tebliği ile ihtarat yapılmış sayılmasına,
İlişkin olarak taraf vekillerinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.