Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1072 E. 2020/434 K. 09.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1072 Esas
KARAR NO : 2020/434

DAVA : Sıra Cetveline İtiraz (İcra Yoluyla Takipten Kaynaklanan Sıra Cetveline İtiraz)
DAVA TARİHİ : 02/10/2017
KARAR TARİHİ : 09/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan Sıra Cetveline İtiraz (İcra Yoluyla Takipten Kaynaklanan Sıra Cetveline İtiraz) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile müflis borçlu şirket arasında—- imzalandığını, buna istinaden borçlu müflise hizmet verildiğini ve faturalar keşide edildiğini, müvekkili şirketin alacağının kaydı talebi ile iflas masasına başvurduğunu, ancak başvurularının 08.09.2017 tarihli karar ile reddedildiğini, oysa borçlu müflisin müvekkilinden hizmet aldığını ve faturaların tahakkuk ettiğini, buna rağmen davalı idarece müvekkilinin alacağının reddedilmesinin usule ve yasaya aykırı olduğunu beyan ederek, alacaklarının iflas masasına kaydedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA : Davalı İflas İdaresi cevap dilekçesi sunmamıştır.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, İİK’nin 235. maddesi uyarınca davacı alacağının iflas masasına kayıt ve kabulü istemine ilişkindir.
Dava basit yargılama usulüne tabi olup, iflas dairesine yazı yazılmış iflas dosyası ile ilgili bilgiler ile müflis şirketin sicil kayıtları celp edilmiş, davacı tarafça sunulan fatura suretleri ve abonelik sözleşmesi ile birlikte incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılarak uyuşmazlık konusu tespit edilmiş ve bilirkişi raporu alınmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
İstanbul Anadolu—- İflas Müdürlüğü’nün —- iflas sayılı dosyasından gönderilen —– tarihli yazı cevabında; müflis —- hakkında İstanbul Anadolu ——— Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ——–Esas sayılı dosyası üzerinden —– tarihinde — itibariyle iflas kararı verildiği, tasfiyenin basit tasfiye usulü ile yürütüldüğü, davacı alacaklının —– kayıt numarası ile kayıt yaptırdığını, icra müdürlüğünce yapılan sıra cetvelinin —– tarihlerinde ayrı ayrı gazetelerde ilan edildiğini, tebliğ masrafını yatıran davacıya da 20/09/2017 tarihinde tebliğin yapıldığını, iflas kararının kesinleştiğinin bildirildiği görülmüştür.
UYAP sisteminden yapılan sorgulamada İstanbul Anadolu ————. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —- esas — sayılı 10/02/2017 tarihli iflas kararının taraflarca istinaf edilmemesi sebebiyle 28/03/2017 tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
Davacı vekili tarafından sunulan 15/02/2016 tarihli abonelik sözleşmesi ve fatura suretleri incelenmiştir.
İİK.235/1.maddesine göre; sıra cetveline itirazın cetvelinin ilanından itibaren 15 günlük hak düşürücü süre içinde yapılması gerekli olup, İİK.223/3.maddesi hükmüne göre tebliğ için gerekli adres verip, gider ödeyenlere ayrıca tebligat yapılacağından ve bu halde iflas idaresinin kararlarına karşı itiraz süresi tebliğ tarihinden başlayacağından; tebliğin davacıya tebliğ tarihi (20/09/2017) dikkate alınarak huzurdaki davanın 04/10/2017 tarihinde ve süresi içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraf delilleri toplandıktan sonra ihtilaf noktalarının değerlendirilmesi teknik incelemeyi gerektirdiğinden dosya mahkememizce resen seçilen Mali Müşavir bilirkişi——– tevdi edilerek rapor alınmış, anılan bilirkişi tarafından sunulan 03/06/2019 tarihli bilirkişi raporunda; davacı yanın sunduğu ticari defterlerin TTK hükümlerine göre gerekli açılış ve kapanış onayına sahip olduğu, davacı defterlerinin HMK 222’ye göre delil niteliğinde olup olmadığı hususunun Sayın Mahkemenizin takdirinde bulunduğu; müflis şirketin ticari defterlerinin TTK hükümlerine göre gerekli açılış ve kapanış onayına sahip olduğu, ancak 2017 yılı ticari defterlerinin sahibi lehine delil vasfını haiz olmadığı, davacı yanın ticari defterlerinde yapılan inceleme sonucunda, müflis şirketten KAYDİ olarak 369.616,50 TL alacaklı göründüğü; davalı yanın ticari defterlerinde yapılan inceleme sonucunda, 2016 yılı kapanış hesaplarına göre, davacı yana KAYDİ olarak borcunun görünmediği, ancak, davacı yanın dava dışı şirkete 2017 yılı içesinde de fatura keşide ettiği, dava dışı şirketin 2017 yılı defterlerinin detayı yukarıda açıklandığı üzere denetime ve tespite elverişli olmadığı, dolayısı ile dava dışı müflis —– anlamda borç alacak tespiti yapılamadığı; müflis şirketin sözleşmeye dayalı hizmetin teslimatına, kendisine düzenlenen faturaların içeriğine ve tebligatına itirazının olmadığı, faturaların toplam değerinin 369.615,90 TL olduğu, davalı yanın davaya konu hizmeti almış olabileceği kanaatine varılmakla, davacının, müflis şirketten 369.616,50 TL alacaklı olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirildiği tespit olunmuş, söz konusu rapor alacak miktarına ilişkin kısım haricinde denetime elverişli kabul edilerek hükme esas alınmıştır.
Dava konusu hukuki uyuşmazlık, davacı şirket ile müflis şirket arasında içeriği tartışma konusu olmayan abonelik sözleşmesi uyarınca davacı şirketin müflis şirkete davaya konu hizmeti verip vermediği, bu hizmet karşılığında kesilen davaya konu faturaların müflis şirket tarafından kabul edilip edilmediği, bedelinin kısmen yada tamamen ödenip ödenmediği, müflis şirketin iflas tarihi itibariyle davacı şirketin müflis şirketten alacağının bulunup bulunmadığı, var ise miktarı noktalarında toplanmaktadır.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve bilirkişi raporundaki tespitler doğrultusunda, davacı ile müflis şirket arasında operatör desteği verilmesi hususunda abonelik sözleşmesine dayalı ticari ilişki kurulduğu, davacının fatura alacaklarının ödenmemesi sebebiyle oluşan alacağının müflis şirketin iflas masasına kayıt başvurusunun alacağın yargılamayı gerektirmesi sebebiyle reddine karar verildiği, huzurdaki davanın, red kararının tebliğinden itibaren 15 günlük yasal süresi içerisinde açıldığı, alınan bilirkişi raporunda davacının incelenen ticari defter ve belgelerinin davacı lehine delil vasfına haiz olduğu, davalının ticari defterlerinde her ne kadar bir borç kaydı yer almadığı ancak davalının incelenen 2017 yılı ticari defterlerinin sahibi lehine delil vasfını haiz olmadığı, dosyaya delil olarak sunulan ve alacağın varlığına dayanak gösterilen abonelik sözleşmesi ve fatura suretleri kapsamında müflis şirketin davacı şirkete 369.615,90 TL tutarında borcunun bulunduğu, her ne kadar davacının ticari defterlerinde alacak tutarı 360.616,50 TL olarak belirtilmiş ise de sadece davacının ticari defter ve kayıtları dikkate alınması ile alacak kaydının kurulamayacağı davacının fatura bedeli toplamı üzerinden alacak kaydının kabul edilmesi gerektiği, davalının hizmetin verilmediğine ilişkin dosyaya yansıyan bir delil olmadığı gibi faturalarda yazılı itiraz hakkının süresi içerisinde yapıldığı hususunda da bir itiraz veya şikayetinin varlığına ilişkin bir delilin dosyaya sunulmadığı, bu kapsamda davacının fatura tutarları toplamı olan 369.615,90 TL alacağının varlığını ispat ettiği kanaatine varılarak davanın kabulü ile davacının müflis şirketten alacağı olarak tespit edilen 369.615,90 TL’nin 10/02/2017 iflas tarihi itibariyle davalı müflis şirketin iflas masasına kayıt ve kabulüne, karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile, davacının müflis şirketten alacağı olarak tespit edilen 369.615,90 TL’nin 10/02/2017 iflas tarihi itibariyle davalı müflis şirketin iflas masasına kayıt ve kabulüne,
2-Harçlar yasası gereğince alınması gereken 54,40 TL karar ve ilam harcından peşin yatırılan 31,40 TL harcın indirilmesi ile geriye kalan 23,00 TL harcın davalı müflis şirket masasından tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı yararına takdir edilen 3.400,00 TL maktu vekalet ücretinin davalı müflis şirket masasından alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan 31,40 TL başvurma harcı, 408,50 TL tebligat-müzekkere gideri ve 700,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.139,90 TL yargılama giderinin davalı müflis şirket masasından alınarak davacıya verilmesine,
5-Taraflarca peşin olarak yatırılan gider avansından artan gider avansının HMK’nun 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
İlişkin olarak davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı müflis idare vekilinin yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 10 günlük yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.