Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1053 E. 2019/89 K. 31.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1053 Esas
KARAR NO : 2019/89

DAVA : İtirazın İptali (Vekalet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/09/2017
KARAR TARİHİ : 31/01/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Vekalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkil şirket ile davalı avukat arasında vekalet ilişkisi kurulduğunu, müvekkilinin borçlularından —————– aleyhine Anadolu —————-. İcra Müdürlüğü’nün 2016/4939 sayılı icra takibi davalı —— tarafından başlatıldığını, İcra takibinden sonra, borçlu —————-, davalı avukat ile iletişime geçtiğini, aralarında protokol ile imzalanmış ve ekli çeklerin davalı—–…’e borçlu —————————— tarafından verildiğini, sunulan çeklerin davalı avukat tarafından tahsil edildiğini, ancak müvekkilime hiçbir ödeme yapılmadığını, Davalının Anadolu —————— İcra Müdürlüğü’nün 2016/4939 sayılı dosyasını tahsil ettikten sonra, müvekkiline, yurt dışına para göndermenin çok zor bir prosedür olduğunu, dosya borcuna mahsuben verilen çeklerin hepsinin tahsilinden sonra parayı göndereceğini belirttiğini En son çekin tarihi de geçtikten sonra müvekkilinin davalı avukata birçok kez telefonla ulaşmaya çalışdığını, davalının telefonlara cevap vermediğini, son çere olarak İstanbul Anadolu —— İcra Müdürlüğünün 2017/17583 Esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, Borçlu————–.’in icra takibine haksız yere itiraz ederek takibi durdurduğunu beyan ederek, davamızın kabulü ile, İstanbul Anadolu ——-. İcra Müdürlüğünün ———– E sayılı icra takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamını, Davalı aleynine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini,Yargılama gideri ve ücreti vekaletin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kendisine yapılan tebligata rağmen davaya cevap vermemiş, Mahkememizin 2 nolu celsesinde davalı vekili ——…. hazır bulunarak, müvekkili hakkında açılan ceza dosyasının beklenmesini, icra dosyasına yapılan ödemeye ilişkin makbuzların dosyaya sunulduktan sonra bilirkişi incelemesi yapılmasını, azilnamenin hali hazırda olmadığını, halen şirketin vekili olduklarını beyan ve talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Yargıtay ———-. Hukuk Dairesinin —- tarih ve —- esas —– karar ile 06/02/2016 tarih —– esas ve —- karar sayılı ilamlarında ve çok sayıda benzer ilamlarda da vurgulandığı üzere;
TTK’ nun 5(1) maddesi uyarınca ticari davalara bakma görevi Asliye ticaret mahkemesine aittir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4. maddesine göre bir davanın ticari dava sayılması için; uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden tacir ve her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olması yada tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesi ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın, TTK da veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde bir düzenleme bulunması gerekmektedir .
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde davaya konu temel uyuşmazlığın avukat olan davalı aleyhine vekalet sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olduğu görülmüştür.
Davada, davacı vekili; davalının avukat olduğunu, müvekkil tarafından davalıya verilen vekaletname doğrultusunda İstanbul Anadolu——-. İcra Müdürlüğünün 2016/4939 sayılı dosyası nezdinde müvekkil alacağını takip etmek üzere borçlu————aleyhine icra takibi başlatıldığını, söz konusu dosya nezdindeki 02/02/2015 tarihli cari hesap alacağından kaynaklı 60.600,00 Euro (60.600,00×3,2045-TL=194.192,70-TL) alacak için davalı ile borçlu şirket arasında protokol imzalanıp çek verilmek suretiyle ödeme alındığını, alınan bu ödemelerin hiçbirinin müvekkile ödenmediğini ve ödemeler hakkında bilgi dahi verilmediğini, ödemeler olduğu tespit edildiğinde davalıdan izahat istendiği ve davalının tahsilatların yapıldığı, en kısa sürede ödeyeceğini beyan ettiğini, ancak ödemelerin gerçekleşmediğini, bunun üzerine davalı aleyhine İstanbul Anadolu ——————–. İcra Müdürlüğünün 2017/17582 Esas sayılı dosyası ile 10.03.2016 tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte toplam 194.192,70.-TL tutarında icra takibi açıldığını, davalının haksız ve mesnetsiz olarak açılan icra dosyasına itiraz ettiğini belirterek davalının itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Avukat olan davalının mesleki faaliyette bulunan kişi olması nedeniyle tüketici konumunda olmadığı, davacının ise şirket olduğu ve mesleki ve ticari faaliyetinden kaynaklanan bir hakkını dava etmek için vekaletname verdiği gözetildiğinde davacının da 6502 sayılı Kanun anlamında tüketici kabul edilemeyeceği kuşkusuzdur. Yine aynı şekilde davanın TTK’da düzenlenen mutlak ticari dava anlamında bir uyuşmazlık niteliğinde olmadığı gibi, davacı taraf tacir olup uyuşmazlık ticari işletmesinden kaynaklı ise de davalının şahıs olması ve aralarındaki ilişkinin vekalet ilişkisinden kaynaklanıyor olması , ve çeklerin yalnızca dava dışı borçlu şirket taraflar arasındaki birer ödeme aracı olması, dolayısıyla davadaki asıl uyuşmazlığın çeklerden değil taraflar arasındaki vekalet ilişkisinden kaynaklanıyor olması hususları dikkate alındığında uyuşmazlığın dava tarihinde yürürlükte bulunan HMK’nın 2. maddesi uyarınca genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
Nitekim Yargıtay ————-. Hukuk Dairesi’nin —- Esas ve —- Karar sayılı ilamında da ; taraflardan birinin tacir diğer tarafın avukat olduğu vekalet ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıklarının görev yerinin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu belirtilmiştir.
Yukarıda anlatılan nedenlerle somut davada Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olması nedeniyle mahkememizin görevsiz olup davaya bakmanın mümkün olmadığı, görevin dava şartlarından olduğu ve HMK nun 115(1) maddesi uyarınca davanın her aşamasında resen gözetilmesi gerektiği dikkate alınarak mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın dava şartı yokluğu yönünden usulden reddine, görevli Asliye Hukuk mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1- Görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olması ve Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ ile TTK 4-5/3 ve HMK nun 114(1)/c maddesi uyarınca davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden REDDİNE,
2- HMK’nun 20 (1) maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde ve yasal süre içinde istem halinde dosyanın görevli İSTANBUL ANADOLU ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’ne GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK’nun 331(2) maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkeme tarafından değerlendirilmesine,
4-HMK’nun 20(1) maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yasal süre içinde gönderme başvurusunun yapılmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmek üzere dosyanın ele alınmasına,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere davacı ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı