Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1028 E. 2020/728 K. 10.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/1028 Esas
KARAR NO : 2020/728
DAVA : Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/01/2017
KARAR TARİHİ : 10/11/2020
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı alacaklı tarafından müvekkili — hakkında —– esas sayılı dosyaları ile kredi sözleşmesi asıl borçlusu —- olan kefaletinden dolayı icra takibi başlatıldığını, takip öncesinde müvekkile ———-yevmiye sayılı ihtarnamesi keşide edildiğini, Müvekkilinin yazlıkta olması sebebiyle gelen ödeme emirlerinden geç haberi olduğunu, bu sebeple takiplere süresinde itiraz edemediğini, gecikmeli de olsa itiraz dilekçelerini icra dosyasına ibraz ettiğini, müvekkilinin alacaklı tarafa borcu olmadığını, müvekkilinin davalı banka tarafından aleyhine açılan icra takipleri nedeniyle hiçbir borcu olmadığını, zira davalının imzaladığı hiçbir sözleşme olmadığını, müvekkilinin bunu itiraz dilekçesinde dile getirdiğini, huzurdaki dava açılmadan önce alacaklı tarafça müvekkilinin aleyhine yapılan icra takip dosyaları incelendiğini, müvekkilin imzasının olduğu iddia edilen sözleşmenin dosyada olmadığının görüldüğünü, müvvekkilinin ——– esas sayılı dosyalarından dolayı davalıya hiçbir borcu olmadığını, zira müvekkilinin banka ile imzaladığı hiçbir sözleşme olmadığını, sözleşmede imzasınında olmadığını, kredi kullanmadığını, kefaleti olmadığını, icra dosyalarına sunulan sözleşmenin ise —–tarafından defaten kapatılan krediye ait bir sözleşme olduğunu, borç kapatıldığından dolayı müvekkilinin de alacaklıya hiçbir borcu bulunmadığını, bu nedenlerden ötürü davanın kabülünü, müvekkilinin ——- sayılı icra dosyaları sebebiyle borçlu olmadığının tespitini, takiplerin iptalini, başlatılmış bulunan takiplerin dava sonuna kadar teminatsız olarak durdurulmasını, alacaklı-davalı kötü niyetli olarak takip başlattığından alacak tutarının %20 sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalıya yapılan usulüne uyun tebliğe rağmen cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, davacının icra dosyasında borçlu olmadığının tespitine yönelik açılan menfi tespit davasıdır.
Dosyanın safahatı incelendiğinde; ilk olarak açıldığı — Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda verilen —- sayılı görevsizlik kararının süresi içerisinde istinaf edilmemesi neticesiyle kesinleştiği ve dosyanın mahkememize tevzi edildiği, yargılamanın mahkememizin —-sayılı dosyası üzerinden devam ettirilerek sonuçlandırıldığı görülmüştür.
Görevsiz mahkemece davacının ihtiyati tedbir talebine ilişkin olarak; —- tarihinde İ.İK 72/3 maddesi gereğince icra veznesine yatırılacak paranın alacaklıya ödenmemesine ilişkin ihtiyati tedbir kararı verildiği görülmüştür.
Dava basit yargılama usulüne tabi olup, teati aşaması tamamlandıktan sonra deliller toplanmış, bilirkişi raporları alınarak yargılama sonuçlandırılmıştır.
İcra dosyası, —-, ödeme planı celp edilmiş, taraflarca dosyaya sunulan diğer deliller ile birlikte incelenmiştir.
—- sayılı dosyasının incelenmesinde; icra takibi konusunun—- arasında yapılan — kaynaklandığı— sayılı dava dosyasındaki takibin konusunun yine — arasında yapılan — kaynaklandığı, zira davalı banka tarafından icra takip dosyalarına genel kredi sözleşmelerinin eklendiği, sözleşme içeriklerinde—- sahibi olan—- olduğunun kaşeyle belirtildiği, kredi müşterisinin — müşterek borçlu ve müteselsil kefilinde dosyamız davacısı—- olduğu anlaşılmıştır.
Konunun incelenmesinin uzmanlık gerektiren yönleri olması ve taraflarca delil olarak bilirkişi deliline dayanılmış olması sebebiyle dosya alanlarında uzman bankacı —– kök rapor, —– tarihli ek rapor alınmış, iş bu rapor içeriklerine yapılan itirazlar kapsamında son olarak yine alanında uzman bankacı bilirkişi—– tarihli rapor alınmış, söz konusu raporların ilgili kısımları HMK 282. Maddesi kapsamında denetime elverişli görülerek hükme esas alınmıştır.
Dava konusu uyuşmazlık, taraflar arasında davalı banka tarafından dava dışı kredi borçlusu —–kullandırılan kredilerin ödenmemesi sebebiyle davacının kefil olduğu iddiasıyla davacı aleyhine başlatılan icra takiplerinden davacının borçlu olup olmadığı, borçlu ise miktarı, söz konusu icra takip dosyalarının dayanağı edilen kredilerde davacının kefaletinin bulunup bulunmadığı, bu kredilerin dava dışı şahse kullandırılan —-limitinin içerisinde olup olmadığı, ayrı bir sözleşme konusu edilip edilmediği, ve kötü niyet tazminatı hüküm ve koşullarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, icra dosyası içeriği ve yargılama sırasında bilirkişilerden alınan denetime elverişli rapor içeriklerine göre; davalı alacağı devreden banka ile dava dışı asıl borçlu — arasında —– tarihli —-limitli —- imzalandığı, bu sözleşmelere davacının sözleşme limiti miktarınca müteselsil kefil olarak imza attığı, bu sözleşmelerin yanında — sözleşme limitli bir—– imzalandığı, ancak bu sözleşmede davacının kefil sıfatıyla imzasının bulunmadığı, dava konusu asıl borçluya kullandırılan ve takipler konusu edilen alacağın — tarihli taksitli ticari kredi ile —- doğduğu, alınan bilirkişi raporunda takibe konu kredilere dayanak çerçeve sözleşmede davacı kefilin imzasının bulunmadığı, iş bu sözleşmelerin —– tarihinden sonra kullandırıldığı dikkate alınarak; emsal içtihatlar uyarınca takip konusu borçtan sorumlu olmadığı kanaatine varılmış, alacağı devreden bankanın takip başlatırken kötü niyetli olduğuna dair bir delilin dosyada bulunmaması sebebiyle kötü niyet tazminatı şartlarının bulunmadığı değerlendirilerek; davanın kabulü ile davacının davalı tarafından başlatılan———dosyalarına konu borçtan sorumlu olmadığının tespitine, şartları bulunmayan kötüniyet tazminatı isteminin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile Davacının davalı tarafından başlatılan———dosyalarına konu borçtan sorumlu olmadığının tespitine,
2-Şartları bulunmayan kötüniyet tazminatı isteminin reddine,
3-Harçlar kanunu uyarınca alınması gerekli; 576,00-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 210,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 366,00 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 219,80-TL ilk masraf, 167,90-TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.650,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.037,70-TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli …Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 3.400,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde ——— Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.10/11/2020