Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1026 E. 2021/559 K. 02.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/1026 Esas
KARAR NO : 2021/559
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/02/2014
KARAR TARİHİ : 01/06/2021
Mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Taraflar arasında ticari ilişki bulunduğunu, bu ticari ilişki kapsamında davacının davalıya mal satıp teslim ettiğini, ticari ilişkinin —- yıllarında gerçekleştiğini, davacının alacak bakiyesinin —– faturalardan kaynaklandığını—— tarihli hesap mutabakatında davalı şirket yetkililerinin imzasının bulunduğunu, hesap mutabakatında alacağın gösterildiğini, faturaların davalıya tebliğ edildiğini, süresinde itiraz edilmemesi nedeniyle fatura içeriklerinin kesinleştiğini, alacağın tahsili için giriştikleri ilamsız icra takibine davalı şirketin haksız olarak itiraz etmesine rağmen itirazdan sonra davacının hesabına —– ödeme yaptığını, bundan sonra davalı tarafın ——– tarihinde davacıya bir faks daha gönderdiğini ve kalan borç bakiyesi için mutabakat talep edildiğini, bunların alacağın tahsilini geciktirmek amaçlı işlemler olduğunu, icra takibine yönelik haksız itiraz nedeniyle icra inkar tazminatı talep ettiklerini belirterek sonuçta ——- sayılı takibine yapılan itirazın iptaline ve %20 oranından az olmamak üzere hesaplanacak icra inkar tazminatını davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili savunmasında dilekçesinde özetle: Takibin ve davanın haksız olduğunu, hesap mutabakatı yapılmadan faturalara dayalı olarak icra takibi yapıldığını, faturaların usulüne uygun olarak müvekkiline tebliğ edilmediğini, faturalara karşı itiraz haklarını saklı tuttuklarını, temerrüde düşmediklerini, muaccel olmayan bir alacak için takip yapılmasının haksız olduğunu, dava dilekçesi ekinde sunulan mutabakat belgesinin kendilerine tebliğ edilmediğini, hukuki geçerliliği bulunmayan mutabakat belgesini kabul etmediklerini, kötü niyet tazminatı talebinin haksız olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibariyle, mal alım satım ilişkisinden kaynaklı faturaya dayalı bakiye cari hesap alacağının tahsili amacıyla başlatılmış olan takibe yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatına ilişkindir.
İtirazın iptali istemine konu ———-sayılı icra takip dosyasının yapılan incelemesinde, davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusu aleyhine —- işlemiş faiz olmak üzere toplam ——— alacağın, asıl alacağa icra takip tarihinden yürütülecek avans faiziyle birlikte tahsili için ilamsız icra takibine girişildiği, davalı tarafın süresinde verdiği itiraz dilekçesinde borca ve faize itiraz etmesi üzerine takibin durduğu, davanın da İİK.67.maddesinde öngörülen bir yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı belirlenmiş, davalı tarafından icra takibinden sonra davacı tarafa —— ödeme yapılmış olup, davacı taraf takipten sonra yapılan ödemeyi doğrudan doğruya ana paradan düşerek ve bakiye ana para için itirazın iptalini istemiştir.
Dava açılış tarihinde yazılı yargılama usulüne tabi olup dilekçelerin teatisi işlemleri tamamlandıktan sonra ön inceleme duruşmalı olarak yapılıp uyuşmazlık noktaları tespit edilmiş, tahkikat aşamasında deliller toplanıp ticari defterler üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle dava sonuçlandırılmış, mahkememizin ——- sayılı karar ile davanın kabulüne ilişkin karar verilmiş, dosya davalı tarafça temyiz edilmiş, ——– sayılı kararı ile davacının faturaya konu malları davalıya teslim ettiğini usulüne uygun delillerle ispat etmesi gerektiği, davacının herhangi bir belgeyle veya delille desteklenmeyen ticari defterleri malların davacıya teslim edildiği hususunu kabule yeterli olmadığı, dosya içerisinde davacı tarafın faturaya konu malların teslimine ilişkin sunduğu sevk irsaliyelerinin teslim alan kısmında isim ve imza bulunduğu ve mahkemece, teslim alan kişilerin davalı çalışanı olup olmadığı hususunda taraf beyanları alınıp bu kişilerin davalı çalışanları olup olmadıkları hususunda delillerin toplanıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozma kararı verilmiştir.
Mahkememizin — tarihli celsesinde usul ve yasaya uygun görünen bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş, taraf vekillerine bu doğrultuda beyanda bulunması için süre verilmiş, davalı tarafça beyan sunulmamakla birlikte davacı vekili tarafından —- müzekkere yazılması talebinde bulunulmuş, davalı şirketin ilgili yıllara ait tüm çalışanlarını gösterir kayıtların celbi için —— dosya içerisine alınmıştır.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller , taraf iddia ve savunmaları, —– kararı ışığında değerlendirildiğinde, taraflar arasında alım satıma dair sözleşme ilişkisi bulunduğu ve davalı tarafından icra takibinin tamamına itiraz edildikten sonra davadan önce —— ödeme yapıldığı hususlarının ihtilafsız olduğu anlaşılmaktadır. Bozma öncesi yapılan bilirkişi incelemesinde davalı taraf defterlerini inceleme için ibraz etmemekle birlikte davacı taraf defterleri üzerinde yapılan incelemede takip tarihi itibariyle davacının davalıdan ——alacaklı olduğu belirlenmiştir. Mahkememizce de gerek rapor esas alınarak gerekse davalının defterlerini ibraz etmeyerek incelemeden kaçınmış olması sebebi ile davacı defterleri esas alınarak davanın kabulüne ilişkin hüküm kurulmuştur. Davalı tarafın temyiz başvurusu üzerine —— tarafından yukarıda açıklanan gerekçeler ile hüküm bozulmuştur. Esasen takibe konu irsaliyeli faturaların incelenmesinde teslim alan kısımlarında isim ve imza bulunduğu, yine taraflar arasında her iki tarafın imza ve kaşesinin bulunduğu takip tarihinden önce —–üzerinden mutabık olunduğunu bildirir mutabakat belgesinin bulunduğu yine takip sonrası dava öncesi —-tarihli yine her iki tarafın imza ve kaşesinin bulunduğu ——üzerinden mutabık olunduğunu bildirir mutabakat belgesinin dosyada yer aldığı ve davalı tarafça da dilekçede soyut itirazlar dışında esasen açıkça bir imza inkarında bulunulmadığı görülmekle birlikte bozma ilamına uyulmasına karar verilmekle, bozma ilamı doğrultusunda yapılan incelemede de gelen —— tarihli irsaliyelerde isim ve imzası bulunan —— davalı şirketin çalışanı olduğu anlaşılmıştır. Açıklanan nedenler ile dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün olarak değerlendirildiğinde cari hesaba konu irsaliyeli faturalara konu malların —- bozma ilamı sonrası yapılan incelemede davalı şirketin sigortalı çalışanlarına teslim edildiği, irsaliyede isim ve imzası bulunan kişilerin davalı şirketin ilgili dönemlerde çalışanı olduğu hususunun —– ispatlandığı yine taraflar arasında açıkça imzası ve kaşesi inkar edilmeyen mutabakat belgelerinin de bulunduğu, yine davalı tarafça ödeme emrine itirazdan sonra kısmi olarak davacı şirkete ödemede bulunduğu ve ticari davalarda ticari defterlerin karşılıklı olarak incelenmesi gerekmekle davalı tarafın gerekli ihtarlara rağmen ticari defterlerini ibraz etmeyerek kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine bir bakıma engel olduğu ve engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılacağı nitekim aksinin kabulü durumunda; karşı tarafın ticari defterlerini sunmaması halinde sunan tarafın muntazam tutulmuş ticari defterlerinin lehe delil olarak kabul edilemeyeceği şeklinde bir sonucun ortaya çıkacağı ki bu ticari defterleri ve karşı taraf elinde olduğu ileri sürülen belgeleri delil olarak kabul edip sunulmaması halinde sonuçlarını belirleyen HMK’ndaki açık düzenlemelere aykırı bir yorum olacağı hususları da birlikte değerlendirildiğinde davacının iddialarını ispatlamış olduğu, aksi bir durumun artık davalı tarafça ispatlanması gerektiği, davacının davalıdan bakiye—alacaklı olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne davalının —– dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin —- asıl alacak ve asıl alacağa icra takip tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek 3095 sayılı Yasanın 2/2.maddesi uyarınca avans esasına göre hesaplanacak temerrüt faiziyle birlikte devamına, davacının alacağı likit olup itiraz haksız bulunduğundan, asıl alacağın —— icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine dair karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile,
Davalının—- sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin —— asıl alacak ve asıl alacağa icra takip tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek 3095 sayılı Yasanın 2/2.maddesi uyarınca avans esasına göre hesaplanacak temerrüt faiziyle birlikte devamına,
2-Asıl alacağın (3.794,88 TL) taktiren %20 oranında hesaplanan 758,97 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gerekli harcı 259,23-TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 64,80-TL harcın mahsubu ile bakiye 194,43‬-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan 64,80-TL peşin harç, 25,20-TL başvuru harcı, 280,00-TL tebligat ve müzekkere gideri, 600,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 970,00-TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T.’deki esaslara göre belirlenen 3.794,88-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
İlişkin, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 15 gün yasal süre içerisinde Yargıtay-temyiz yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda karar verildi.01/06/2021