Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1023 E. 2021/52 K. 19.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/982 Esas
KARAR NO: 2021/293 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 13/09/2017
KARAR TARİHİ : 11/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —- sayılı dosyasından davalı borçlu aleyhine ödenmeyen —ticari ilişkiden doğan ödenmeyen fatura ve cari hesap bakiyesine ilişkin olarak icra takibi başlatıldığını, davalı şirkete usulüne uygun ödeme emrinin —— tebliğ edildiğini, ancak davalının yetkiye, borca ve ferilerine itirazda bulunmuş olup, borçlu şirket hakkında başlatılan icra takibinin durdurulduğunu, davalı borçlunun icra takibine itirazında hiçbir hukuki dayanak sunmadığını, kötü niyetli bir şekilde itirazda bulunarak yetkiye itiraz ettiğini, borcunu inkar ettiğini ve neticesinde icra takibinin durduğunu, ancak müvekkili şirket ile davalı şirket arasında ticari ilişkinin mevcut olduğunu, ticari ilişkileri kapsamında müvekkili şirket tarafından davalı şirkete değişen zamanlarda faturalara ve borç dekontlarına konu hizmetlerin hukuka uygun olarak verildiğini ve faturalar ile borç dekontlarının davalt şirkete gönderildiğini, ancak söz konusu borcun davalı şirket tarafından hiçbir şekilde Ödenmediğini ve neticesinde icra takibi başfatıimak zorunda kaldıklarını, davalı borçlunun kötü niyetli olarak yapmış olduğu itirazın alacağın tahsiline engel olmakta olduğunu, haksız olan itirazın iptali ite takibin devamının gerektiğini belirterek, davanın kabulü ile, davalıntn icra takibine yaptığı itirazın iptaline ve takibin devamına, alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı şirkete usulune uygun dava dilekçesi ve tensip zaptının tebliğ edildiği ancak davaya cevap vermediği görüldü.
DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, davacı tarafça cari hesap alacağı sebebiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın İİK 67 vd maddeleri gereğince iptali talebine ilişkindir.
Davacı, davalı ile aralarındaki ticari ilişki bulunduğunu, ticari ilişki kapsamında davalıya faturanın gönderildiğini, davalının faturaları ödemediğini, fatura alacağı için icra takibine geçildiğini, davalının haksız bir şekilde icra takibine itiraz ettiğini, davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, usulüne uygun davetiyeye rağmen cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmakla, HMK 128. maddesi gereğince, davacının, dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkâr etmiş sayılmaktadır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, bu doğrultuda ——— dosyası celp edilmiş, —–beyannameler ile ilgili evraklar celp edilmiş, mahkememiz dosyası arasına alınmış, davanın niteliği, tarafların tacir olması ve taraflarca delil olarak ticari defterlerine dayanılması sebebiyle TTK.83-85 ve HMK.222. maddeleri uyarınca tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmasına ve ihtilaf noktalarında rapor tanzimi için Mali Müşavir Bilirkişi tarafından incelemesi yapılmasına karar verilmiştir. ve dava sonuçlandırılmıştır.
Mali Müşavir Bilirkişi tarafından düzenlenen —-tarihli raporda özetle,”… Davacı şirket inceleme gününde ticari defterlerini ibraz etmiş olup, incelenen ticari defterlerin lehlerine kesin delil vasfına haiz oldukları kanaati edinilip, davalı taraf ise inceleme gününde ticari defterlerini ibraz etmemiş olup, ticari ilişkinin davalı şirketin ticari defterlerinde ticari ilişki ile ilgili bir kayıt bulunup bulunmadığı, var ise ne şekilde kayıt altına alındığının belirlenemediği, davacı tarafın davalıya hitaben düzenlendiği borç dekontu açıklamalı —- tutarındaki borç kaydı davalı şirketin cari hesabına borç olarak kaydettiği , yine davacı tarafın borç dekontu açıklamalı —— tutarındaki borç kaydı için detayı belirtilen kalemleri davacı şirketin cari hesabına borç olarak kaydettiği, borç dekontu açıklamalı dekontların dayanak belgelerinin de dosyaya ibraz edilmesi gerektiği kanaati edinilmekle birlikte, bu konuda nihai kararın mahkemeye ait olduğu, ayrıca hizmetin verildiğinin muteber deliller ile ispatının gerektiği ,hizmetin verildiğinin anlaşılabilmesi için —- yazılarak——- faturalarda yer alan gümrük beyannamelerine konu olan hizmetin verilip verilmediğinin dayanak belgeleri ile birlikte istenmesi gerektiği kanaati edinilmekle birlikte, bu konuda nihai kararın Sayın Mahkemeye ait olduğu, …” yönünde tespit yapılmıştır.
Mali Müşavir Bilirkişi tarafından düzenlenen — tarihli ek raporda özetle,—gelen yazı ekindeki belgelerin incelenmesinden — nolu gümrük beyannameleri eklerinin incelenmesinden, —- tutarındaki harcamalar ile ilgili belgelerin bulunduğu ve bu iki ithalat işleminin tamamlanarak beyannamelerinin kapandığı görüldüğünden davacı tarafın davalıdan —– alacağının bulunduğu (davacının ticari defterlerini kaydettiği alacak tutarı) davacının takipte istediği —- tutarın tespitlerimizi aşan kısmının yerinde olmadığı, davacının takipte yıllık —- dönemlerde değişen oranlarda avans faiz isteminin mümkün bulunduğu …” yönünde tespit yapılmıştır.
Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur—–
Eldeki dosya bakımından, davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmaması sebebiyle HMK 128. maddesi gereği davacı tarafça iddia edilen vakıaların tamamı inkar edildiğinden, öncelikle davacı tarafça, davalı ile arasındaki hukuki ilişkinin , sonrasında dava konusu alacağın miktarının yöntemince ispat edilmesi gerekmektedir. Taraflar arasında ticari ilişki bulunduğunun ve alacaklı olduğunun ispat yükü davacı taraftadır.
Her ne kadar davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmaması sebebiyle HMK 128. maddesi gereği davacı tarafça iddia edilen vakıaların tamamı inkar edilmiş ise de; mahkememizce tarafların ticari defter ve kayıtları ile — beyannameleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda, davacı tarafça talep edilen — alacağının davacı ticari defter ve kayıtlarında kayıtlı olduğu, davalının inceleme gününde ticari defterlerini ibraz etmediği anlaşılmıştır. Ayrıca davalının — yapılan bilirkişi incelemesinde, dosyaya konu — alacağın davalı tarafından — beyannameleri ile bildirildiği anlaşılmaktadır. —— akdi ve cari hesap alacağına ilişkin hizmeti kabul edip ——- bildirdiği anlaşılmaktadır. O halde davalının cari hesaba konu hizmet/malları teslim aldığının ve teslim aldığı malların/hizmetin de bedelini ödemekle yükümlü olduğunun kabulü gerekir.——
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, alınan bilirkişi raporları ve bütün deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının, davalı ile arasındaki akdi ve ticari ilişkiyi ispatla dosyaya konu —- alacağa hak kazandığını yöntemince ispat ettiği, davalı tarafça dosyaya konu borcun sona erdiğine ilişkin herhangi bir bilgi ve delilin sunulmadığı, dosya kapsamında — tarihli ek bilirkişi raporunda tespit edilen miktarı aşan kısmın davacı tarafça ispat edilememesi sebebiyle yerinde olmdığı anlaşılmış, davanın kısmen kabulüne, davalının —- sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile, — asıl alacak ve takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi üzerinden takibin devamına, davacının fazlaya —- talebinin reddine karar verilmiştir.
İtirazın iptali davalarında davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun itirazında haksız olması ve alacağın likit olması şarttır. —-Dosyaya konu alacağın cari hesap ilişkisi/faturaya dayanması sebebiyle alacağın likit ve davalının haksız olduğu anlaşıldığından, hükmedilen asıl alacak miktarı—–üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
-Davalının — sayılı takip dosyasına yapmış olduğu İTİRAZIN KISMEN İPTALİ ile, — asıl alacak ve takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi üzerinden takibin DEVAMINA, davacının fazlaya —– talebinin reddine,
2-Hükmedilen asıl alacağın %20’si oranında— icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 465,13 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 117,03 TL harcın mahsubu ile bakiye 348,1 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 117,03-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından tarafından yapılan 31,40-TL başvuru harcı, 161,50 -TL tebligat ve müzekkere gideri, 850,00 -TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.042,9-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 1.036,32-TL sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 4.080,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair,davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde ——— Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 11/03/2021