Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1021 E. 2022/380 K. 26.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/1021 Esas
KARAR NO: 2022/380
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 20/09/2017
KARAR TARİHİ: 26/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; trafik kazasında yaralanarak; vücudunda kalıcı sakatlıklar ve izler kalan ve halen tedavisi devam eden davacı—–( geçmişteki ve ileriye yönelik tedavi masrafları iş gücü kaybı maluliyet durumu ve maddi zararlara karşı fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile) alacak miktarı tam olarak belirlenemediğinden, alacak miktarının kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda artırılmak kaydıyla; —- maddi tazminat belirsiz alacağın, davalı sürücü, araç maliki, araç işleteni yönünden kaza tarihi ——–, işleyecek yasal faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücreti ile birlikte müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsiline, davacının çektiği acıların, ızdırabın ve sıkıntıların bir nebze de olsa giderilebilmesi için, çekilen acıların derecesi, hastanede kaldığı süre, planlamış olduğu yurt dışı tatil programları, bir takım ameliyatlarda hissedilen acılar ve maruz kaldığı kaza nedeniyle hayat boyu malul olması, iş gücünü kaybetmesi ve ileride sosyal yaşamda karşısına çıkacak olan zorluklar dikkate alınarak —– manevi tazminatın davalı sigorta şirketi dışında kalan davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücreti ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili; davaların uzun sürmesi ve ileride verilecek olan tazminat kararının —- davacının mağdur olmaması için, ihtiyati tedbir taleplerinin kabulü ile kazaya karışan ——- plaka numaralı aracın 3.kişilere devir ve temliğinin önlenmesi ile şahsi ve ayni hak tesisini önlemek için aracın trafik kaydı üzerine ve araç bedelinin düşük olabilmesi hususu düşünüldüğünde davalılar kayıtlı başlıca araçlar var ise bu araçların trafik kayıtları üzerine de—– karar kesinleşinceye kadar ihtiyati tedbir konulmasına ve davalıların taşınmaz malları ile 3.kişilerdeki ve bankalardaki hak ve alacakları ile adlarına kayıtlı gayrimenkullerinin kaydına ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalıların sorumlulukları oranında müştereken ve müteselsilen davalılara yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep ettiği görülmüştür.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, trafik kazasından kaynaklı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, bilirkişi raporları alınmış, yargılama sırasında —- tarihinde kabul edilen — fıkrasının değiştirilmesi sebebiyle basit yargılama usulüne geçilerek yargılama sonlandırılmıştır.
—- nezdinde düzenlenen hasar dosyasının incelenmesinde, kaza tarihi itibariyle —- aracın karayolları yolcu taşımacılığı —– anılan davalı sigorta şirketi tarafından düzenlendiği, poliçenin kaza tarihini kapsadığı, davalı sigorta şirketi tarafından davacıya dava tarihinden önce herhangi bir ödeme yapılmadığı, sigortalısının diğer davalı —- olduğu, kaza anındaki sürücünün diğer davalı—— olduğu, tek taraflı trafik kazası olduğu ve davacının anılan araçta yolcu konumunda olduğu anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; yukarıda açıklandığı üzere davanın trafik kazası sonucu yaralanmadan kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olduğu, davacının yolcu olarak bulunduğu —— tek taraflı olarak yaptığı kaza nedeniyle, otobüsünün işleteni, maliki, sürücüsü, zorunlu mali sorumluluk sigortacısı ve koltuk ferdi kaza sigortacısına karşı birlikte dava açıldığı, bu hali ile davanın taşıma sözleşmesinden kaynaklanan tazminat davası olduğu anlaşılmıştır.
——–tarihi itibariyle yürürlüğe giren—-maddesinde ise tüketici işlemi “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem” olarak tanımlanmıştır. —- tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmiş, 83/2. maddesinde ise taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve —- görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceğine değinilmiştir. Somut olayda davanın açıldığı tarih itibariyle— olduğu, davacının ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket etmesi nedeniyle tüketici, dava konusu taşıma işleminin de tüketici işlemi sayıldığı, dava konusu olayda davalı —- davacı arasındaki uyuşmazlığı inceleme görevi ticaret mahkemesi olarak mahkememize ait ise de davanın taşıyan olan davalılara karşı da birlikte açıldığı, bu durumda davalılar arasında bağlantı olduğu, biri hakkında verilecek kararın diğerini etkileyeceği göz önüne alınarak davaların birlikte görülmesi gerektiği, ayrıca davalı—– hakkındaki davanın da ticaret mahkemesine göre daha özel nitelikteki tüketici mahkemesinde görülmesinin göreve ilişkin usul kurallarına da uygun düşeceği anlaşılmakla, görev hususunun kamu düzenine ilişkin olup mahkemece yargılamanın her aşamasında kendiliğinden incelenmesi gerektiği, bu hususta usuli kazanılmış haktan da söz edilmeyeceği göz önüne alınarak uyuşmazlığın çözüm yerinin Tüketici Mahkemesine ait olması ve mahkememizin görevli olmaması nedeniyle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur. —— kararlarında aynı gerekçeler ile ticaret mahkemesi tarafından verilen kararların kaldırıldığı, görevli mahkemenin Tüketici Mahkemeleri olduğu belirtilmiş, yine ——– aynı hususlar belirtilmiştir.)
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesi olması ve Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ nedeniyle HMK nun 114(1)/c maddesinin yollaması ile HMK nun 115(2) maddesi uyarınca davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden REDDİNE,
2- HMK’nun 20 (1) maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde ve yasal süre içinde istem halinde dosyanın görevli——– TÜKETİCİ MAHKEMESİ’ne GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK nun 331(2) maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkeme tarafından değerlendirilmesine,
4-HMK’nun 20(1) maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yasal süre içinde gönderme başvurusunun yapılmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmek üzere dosyanın ele alınmasına,
İlişkin olarak; hazır bulunantaraf vekillerinin yüzlerine karşı, diğer tarafların yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde———- Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.26/04/2022