Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1020 E. 2022/1067 K. 15.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1020 Esas
KARAR NO : 2022/1067

DAVA : Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 20/09/2017
KARAR TARİHİ : 15/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin trafik kazasında yaralanarak; vücudunda kalıcı hasarlar ve izler kalan ve halen tedavisi devam
eden müvekkili için alacak miktarı tam olarak belirlenemediğinden, alacak miktarının kesin
olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda artırılmak kaydıyla; 3.000,00 TL maddi
tazminat belirsiz alacağın davalı sürücü, araç maliki, ve işleten yönünden kaza tarihî
(25/06/2017) tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte talebi, davalı——-yönünden (risk limiti kapsamında) temerrüt tarihinden (10/07/2017) tarihinden itibaren, müvekkilinin çektiği acıların, ızdırabın ve sıkıntıların bir nebze de olsa giderilebilmesi için,çekilen acıların derecesi, hastaneden kaldığı süre, birtakım ameliyatlarda hissedilen acılar ve maruz kaldığı kaza nedeniyle hayat boyu malul olması, işgücünü kaybetmesi ve ileride sosyal yaşamda karşısına çıkacak olan zorluklar dikkate alınarak 75.000-TL manevi tazminatın davalı sigorta şirketi dışında kalan davalılardan kaza tarihinden (25/06/2017) itibaren işleyecek yasal faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücreti ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline, davalı —– firmasından da koltuk tazminatı kapsamında alacak miktarı tam olarak belirlenemediğinden, alacak miktarının kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda artırılmak kaydıyla; 3.000,00 TL koltuk tazminatının belirsiz alacağın temerrüt tarihinden (10/08/2017) itibaren işleyecek yasal faizi,
yargılama giderleri ve avukatlık ücreti ile birlikte müştereken ve müteselsilen davalılardan
tahsiline, davaların uzun sürmesi ve ileride verilecek olan tazminat kararının semeresiz kalmaması ve
müvekkilinin mağdur olmaması için, ihtiyatı tedbir taleplerinin kabulü ile—— plaka nolu aracın 3.kişilere devir ve temlikinin önlenmesi ile şahsi ve ayni hak tesisini önlemek
için aracın trafik kaydı üzerine ve araç bedelinin düşük olabilmesi hususu düşünüldüğünde
davalılar adlarına kayıtlı başkaca araçlar var ise bu araçların trafik kayıtlan üzerine
de, UYAP’tan karar kesinleşinceye kadar ihtiyati tedbir konulmasına ve bu davalıların taşınmaz
malları ile 3.kişilerdeki ve bankalardaki hak ve alacaklar ile adlarına kayıtlı gayrimenkullerinin
kaydına ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini, yargılama giderleri
ve avukatlık ücretinin davalıların sorumlulukları oranında müştereken ve müteselsilen
davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMALAR:
Davalı —— vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu sigorta poliçesinin niteliği uyarınca sadece, poliçede belirtilen teminat limiti ile sınırlı olarak, zorunlu koltuk ferdi kaza sigortaları genel şartlarında belirtilen oranlara göre tazminat hesaplaması yapılması gerektiğini, kesinlikle davanın kabulü anlamına gelmemekle birlikte müvekkili şirket usulüne uygun olarak temerrüde düşürülmemiş olması ve hali hazırda
muaccel olmuş bir sorumluluğu bulunmaması sebebi ile davacının faize ilişkin taleplerinin
reddi gerektiğini beyan ile, işbu davaya konu kazaya ve poliçeye ilişkin talepleri içeriyor
olması sebebi ile işbu davanın sayın mahkemeniz huzurunda görülmekte olan diğer bir dosya
olan —–sayılı dosyası ile birleştirilmesine ve davanın ——sayılı dosya
üzerinden devamını, davacının tıbbi tedavisinin tamamlandıktan sonra kalıcı bir sakatlığının
tespitine ve söz konusu tespitin yapılamaması halinde davanın reddini, davaya konu tazminatın
hesaplamasında —–poliçesi Genel Şartlarında belirtilen oranlar ve hesaplama
yönteminin dikkate alınmasını, davanın ispatı halinde müvekkili şirketin sorumluluğunun
poliçe limiti ile sınırlı tutulmasına ve davacının maluliyet nedeni ile oluşan maddi tazminat
talepleri dışındaki tüm taleplerinin müvekkil şirket yönünden reddini, —— Sigortası
Poliçesi Genel Şartlarında belirtilen oranlarda hesaplama yapılmasını, davacının faiz
taleplerinin reddini, ancak aksine karar verilmesi halinde işletilecek faizin yasal faiz olarak
belirlenmesini ve en erken bilirkişi raporunun müvekkil şirkete tebliğ tarihinden 8 işgünü
sonrasından itibaren başlatılmasını, davanın açılmasında müvekkili şirketin hiçbir kusuru
ve/veya ihmali bulunmaması ve işbu davadan önce müvekkili şirkete yapılmış olan başvurunun
eksik belgelerle yapılmış olması nedeni ile yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacıya
tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı ——vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin kazanın oluşumunda hiçbir kusuru olmadığını, kusursuz sorumluluğu
ortadan kaldıran sebeplerin mevcut olduğunu, müvekkili şirket gereken tüm önlemleri almakta
yeterli tecrübeye sahip ve ehliyetli kişileri şoför olarak çalışmasına dikkat ettiğini, müvekkili
şirkete ait otobüsün muayene ve tüm seyir evrakları tamam olup otobüste kazaya neden
olacak hiçbir eksiklik bulunmadığını, mücbir sebepten dolayı meydana gelen bir kaza söz
konusu olduğunu, otobüs sürücüsü öngörülemeyen bir şekilde ani sağlık problemi nedeniyle
kendini kaybetmiş ve otobüs yoldan çıkarak devrilmiş olduğunu, otöbüs şoförü fazla saat araç
kullanmamış olup —– istasyonundan yani moladan çıktıktan kısa süre sonra kaza
olduğunu, kaza öngörülemeyecek bir sağlık probleminin aniden çıkması sonucu meydana
geldiğini, bu durum şoförün kaza sonrası hastaneye götürüldüğündeki kan değerleri ve genel
durumuna ilişkin Hastane raporu ile sabit olup Şoförün kan değerlerinde anormallik olduğu ve
kazaya bunun sebep olduğu —– istenilecek rapor ile ortaya çıkacağını,müvekkili şirketin kusursuz sorumluluğunu ortadan kaldıran sebepler mevcut olduğunu beyan ile, öncelikle tedbir talebinin reddi ile haksız ve hukuki mesnetten yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ——. vekili cevap dilekçesinde özetle;
müracaat şartının yerine getirilmediğini, davacının dayandığı delillerin tebliğe çıkarılması gerektiğini, müvekkil şirketin sorumluluğu sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı
olduğunu, kazaya karışan—— plaka sayılı aracın, müvekkili şirket nezdinde
19.06.2017 – 19.06.2018 başlangıç ve bitiş tarihli—–Karayolları Motorlu
Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik Sigortası) Sigorta Poliçesi ile —– adına sigortalı olduğunu, bu poliçedeki kişi başı sakatlık ve ölüm teminatları ise kaza tarihi itibariyle 330.000,00.-TL olduğunu, teminat limitlerini belirtmenin davayı kabul anlamına gelmediğini, ayrıca manevi tazminat ve tedavi taleplerinin teminat dahilinde olmadığını, müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusurlu olması halinde sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, davayı
kabul anlamına gelmemek üzere, poliçede sadece sürekli maluliyet hallerinin teminat altına
alındığını, müvekkili şirketin sorumluluğundan bahsedilmesi için davacının iddia ettiği sürekli
sakatlık halinin —— alınacak rapor ile ispatlanması gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemek üzere; 14.05.2015 tarihinde ——yayınlanarak 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Yeni Genel Şartlar eki uyarınca maluliyet ve destekten yoksun kalma tazminatı hesaplanırken göz önünde bulundurulacak kıstasların değiştirildiğini, maluliyet/destekten yoksun kalma tazminat hesabı yapılır iken Yeni Genel
Şartların dikkate alınması gerektiğini beyan ile, kabul anlamına gelmemek üzere, fazlaya
ilişkin dava, itiraz ve beyan hakları saklı kalmak kaydıyla; müracaat şartına uyulmadığından
davanın usulden reddini, davacı tarafın delillerinin taraflarına tebliğini, müvekkili şirketin
sorumlu bulunması durumunda; sorumluğunun yukarıda açıklanan çerçevede ve azami limit ile
sınırlı olacağını, kusur, maluliyet durumu ve tazminat miktarı bakımından aktüer aracılığı ile
bilirkişi incelemesi yapılmasını, taraf kusurlarının tespiti maluliyet raporu ve tazminat raporu
alınmasını, davacının tedavi ve geçici iş göremezliğe ilişkin taleplerinin reddini,—— yazı
yazılarak davacıya yapılan ödemenin tamamının sorulmasını ve tazminat hesaplanması halinde
bu tutarın düşürülmesini, davacının takılması zorunlu emniyet kemerini kullanmaması
nedeniyle hesaplanacak tazminattan indirim yapılmasını, her halükarda haksız ve mesnetsiz
davanın reddini, vekalet ücretleri ve yargılama giderlerinin davacı yana yükletilmesine karar
verilmesini talep etmiştir.Davalı ——- vekili cevap dilekçesinde
özetle;dava dilekçesi eklerinin taraflarına tebliğ edilmediğini, müvekkili şirketin kusuru
bulunmamakla kaza mücbir sebep kaynaklı olup zararın ispat edilmesi gerektiğini, müvekkili
—— söz konusu kazanın oluşmasında herhangi bir kusuru bulunmadığını, diğer davalı —–tarafından da beyan edildiği üzere söz konusu kaza mücbir sebepten dolayı meydana geldiğini, davacı tarafın uğradığını iddia ettiği zararları aynı zamanda ispat etmesi de gerektiğini, kusur oranının ve
yaralanmaların/rahatsızlıkların kaza ile illiyet inin tespiti gerektiğini, kabul anlamına
gelmemekle birlikte maddi/manevi tazminat tutarının tayininde kusur oranlarının da dikkate
alınması gerektiğini, davacının müterafik kusurunun bulunup bulunmadığının tespiti
gerektiğini, söz konusu trafik kazasında mağdur şahsın takılması zorunlu emniyet kemerini
takıp takmadığının tespiti, dolayısı ile kazada olmasa bile yaralanmalarda/rahatsızlıklarda kusurunun bulunup bulunmadığının anlaşılması ve tespit edilen kusur oranında eğer bir
tazminat hesaplanırsa bu kusur oranında indirim yapılması gerektiğini beyan ile, aleyhe açılmış
olan haksız ve mesnetsiz davanın reddini, dava açılmasına sebebiyet verilmediklerinden
mahkeme masraf ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini, aksi halde,
davacı yanın ibraz ettiği delillerin taraflarına tebliğini, celp edilmesi gereken delillerin
toplanmasını, kusur durumu, maluliyet ve zararın tespiti için bilirkişi incelemesi yapılmasını,
haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı——-usulüne uygun dava dilekçesinin tebliğine rağmen davaya cevap sunmadığı görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, cismani zarar nedeniyle açılan maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Davacı, 25/06/2017 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu müvekkilinin yaralanması sebebiyle sakat kaldığını, oluşan maddi ve manevi tazminat alacağının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı —— usulüne uygun davetiyeye rağmen cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmakla, HMK 128. maddesi gereğince, davacının, dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkâr etmiş sayılmaktadır.Diğer davalılar ayrı ayrı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, dava konusu sigorta poliçeleri, hasar dosyaları celp edilmiş, —– Esas sayılı dosyası ile davalı —–Şirketinin iflasına karar verildiği, buna ilişkin kararın celp edildiği, —— İflas sayılı dosyasının uyap üzerinden celp edildiği, davacının bağlı bulunduğu —— davacının gelir durumu ve ödeme bilgisi celp edilmiş, davacının tedavi gördüğü hastanelerden tedavi kayıtları celp edilmiş,—– emsal ücret araştırması yapılarak müzekkere cevabı celp edilmiş, Mahkememizin 09.10.2020 tarihli ara kararı ile adli yardım talebi hakkında kısmen kabul kararı verilmiş,—– 01.02.2019 ve 01.03.2021 tarihli —— alınmış, 04.01.2020 tarihli bilirkişi heyet raporu ve 22.08.2022 tarihli bilirkişi heyeti ek raporu alınarak dava sonuçlandırılmıştır.—– 01.02.2019 tarihli —— raporunda özetle, “Kurulumuzun 30.07.2018 tarih——Kararı ile talep edildiği üzere, kişinin olay tarihi ve sonrasına ait, dava konusu olayla ilgili tüm—- tetkikleri, yeni çektirilmiş omuz ve akciğer grafilerinin dava dosyası ile birlikte gönderilmesi halinde dosyanın yeniden değerlendirileceği, Mevcut tıbbi belgelere göre—- kızı, 1988 doğumlu ——24.06.2017 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanmasının, —– yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik, Kas İskelet sistemi, Üst Ekstremiteye Ait Sorunlar, Omuz Abdüksiyon ve Addüksiyonu, Şekil 2.11 %KABD %0 tespit edildiğine göre; 1. Kişinin tüm vücut özürlülük oranının %0 (yüzde sıfır)olduğu, 2. İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 3 (üç) aya kadar uzayabileceği oy birliği ile mütalaa olunur…” yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.—– 01.03.2021 tarihli —– özetle, “…03.08.2013 tarih, —– yayımlanan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğinin, 11.10.2008 tarih ve—– yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğinin sadece Ek-1 bölümünü içerdiği, Ek-3 ve diğer cetvelleri ve meslek grupları bölümünü içermediğinden, sadece çalışma gücünün en az %60’ını kaybedip kaybetmediğine ilişkin olduğu (hangi hastalık ve arızaların beden çalışma gücünün en az %60’ının kaybına neden olacağı), bu nedenle bu yönetmeliğe göre meslekte kazanma gücü kaybı belirlenemeyeceği cihetle; Mevcut belgelere göre; 1.—– kızı 04.06.1988 doğumlu —– 24.06.2017 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı ayak arızası, 11.10.2008 tarih ve —— yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmamış olduğundan maluliyet tayinine mahal olmadığı, 2.İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 3 (üç) aya kadar uzayabileceği oy birliği ile mütalaa olunur…” yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.Bilirkişi heyetinin 04.01.2020 tarihli raporunda özetle, “Dosya kapsamındaki mevcut verilerin değerlendirilmesi sonucu; 25/06/2017
tarihinde meydana gelen olayda;
1) Davalı sürücü —–% 100 (Yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu,
2) Davacı yolcu ——araçta yolcu konumunda
bulunduğu anlaşılmakla, olayın oluşumunda ve kendi yaralanmasında kusursuz olduğu
kanaatine varıldığına, 3) Anayasa Mahkemesi Başkanlığı’nın 09.10.2020 tarihli—— iptal kararı sonrasında, tazminat hesabına esas alınacak işgöremezlik raporu hususunda nihai takdir ve değerlendirme Sayın Mahkemeye ait olmak üzere;
Dosyada mevcut, ——karar no.lu raporunda “Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” hükümlerinden yararlanılarak yapılan belirlemeler
doğrultusunda, sürekli işgöremezlik oranı belirlenmeyen davacı —— için
sürekli işgöremezlik tazminatının hesaplanamadığına; geçici işgöremezlik tazminatının,
davalı sürücünün %100 kusuru üzerinden 4.212,18 TL. hesaplandığına, 4) 25.06.2017 kaza tarihi itibariyle —–Trafik Sigortası) kişi başına sakatlanma poliçe limiti 330.000,00 TL. ve sağlık gideri poliçe limiti 330.000,00 TL.’dır. Sigorta şirketi yönünden faiz başlangıç tarihinin, KTK.99/1 madde uyarınca,
gerekli tüm belgelerle sigorta şirketine başvuru tarihinden 8 iş günü sonrası olması gerekmekte
olup; dava dilekçesi ekindeki davalı —- başvuru dilekçesinde, davalı —— 10.08.2017 tarihli alındı kaşesi bulunduğunun görüldüğüne,
5) —–plakalı aracın 19.06.2017/2018 arası geçerli ——poliçe no.lu
Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası poliçesi davalı ——tarafından
düzenlenmiştir. Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası meblağ sigortası olup, kaza tarihi itibariyle
koltuk başına sürekli sakatlık teminatı 175.000,00 TL. ve sağlık gideri teminatı 175.000,00 TL.’dır.
Davacının sürekli sakatlığı bulunmadığından, Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza
Sigortası kapsamında, Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası Genel
Şartları A.3.2.’de belirtilen oranlar dahilinde sakatlık tazminatı hesaplanmasının mümkün
görülemediğine, Dava dilekçesi ekindeki, sakatlanma teminatı yönünden davalı —–başvuru dilekçesinde, davalı —— 10.08.2017 tarihli alındı kaşesinin bulunduğunun, —— 23.08.2017 tarih, ——
sayılı yazısında eksik evrakların tamamlanmasının istenildiğinin görüldüğüne, 6) Davacının tedavi giderlerinin —–karşılandığı, tedavisine yönelik dava dosyasına ekli fatura bulunmadığı, ancak kişinin kazadaki yaralanması nedeniyle ——tarafından karşılanmayan ve belgelendirilemeyen giderleri(özel hastane fark ücreti, pansuman, ek ilaç, ulaşım vb) olduğu, bu kapsamda kişinin yaralanma niteliği, tarihi ve iyileşme süresi göz önünde bulundurulduğunda toplam 1.000-TL ‘nin uygun olduğu…” yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.Bilirkişi heyetinin 22.08.2022 tarihli ek raporunda özetle, “…Dosya kapsamındaki mevcut verilerin değerlendirilmesi sonucu; 25/06/2017
tarihinde meydana gelen olayda; 1) —— karar no.lu raporunda
“Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları
Hakkında Yönetmelik” hükümlerinden yararlanılarak yapılan belirlemeler doğrultusunda,
sürekli işgöremezlik oranı belirlenmeyen davacı—– için sürekli
işgöremezlik tazminatının hesaplanamadığına; geçici işgöremezlik tazminatının, önceki
raporumuzdan sonra yapılan emsal ücret araştırmasında bildirilen ücretler ve davalı
sürücünün %100 kusuru üzerinden 15.997,50 TL. olarak yeniden hesaplandığına, 2) 25.06.2017 kaza tarihi itibariyle—– (Trafik Sigortası) kişi başına sakatlanma poliçe limiti 330.000,00 TL. ve sağlık gideri poliçe limiti 330.000,00 TL.’dır. Sigorta şirketi yönünden faiz başlangıç tarihinin, KTK.99/1 madde uyarınca, gerekli tüm belgelerle sigorta şirketine başvuru tarihinden 8 iş günü sonrası olması gerekmekte
olup; dava dilekçesi ekindeki davalı—– başvuru dilekçesinde, davalı —— 10.08.2017 tarihli alındı kaşesi bulunduğunun görüldüğüne,
3) ——plakalı aracın 19.06.2017/2018 arası geçerli —– poliçe no.lu
Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası poliçesi davalı ——-tarafından
düzenlenmiştir. Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası meblağ sigortası olup, kaza tarihi itibariyle
koltuk başına sürekli sakatlık teminatı 175.000,00 TL. ve sağlık gideri teminatı 175.000,00
TL.’dır.Davacının sürekli sakatlığı bulunmadığından, Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza
Sigortası kapsamında, Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası Genel
Şartları A.3.2.’de belirtilen oranlar dahilinde sakatlık tazminatı hesaplanmasının mümkün
görülemediğine, Dava dilekçesi ekindeki, sakatlanma teminatı yönünden davalı—— başvuru dilekçesinde, davalı —–10.08.2017 tarihli alındı kaşesinin bulunduğunun, ——sayılı yazısında eksik evrakların tamamlanmasının istenildiğinin görüldüğüne ilişkin…” yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.
Maddi tazminat talebi yönünden;
2918 sayılı KTK’nun 85. maddesine göre “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar. İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” TBK’nun 49. maddesinde “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” hükmü düzenlenmiştir. Aracın işleteni(maliki), kusursuz sorumluluk ilkelerine göre, sürücü ise haksız fiil hükümlerine göre, sigorta şirketi ise KTK 85 ve devamı maddeler gereğince poliçe ve sigorta hükümlerine göre meydana gelen zarardan sorumludur.Somut olayda, davacı 25/06/2017 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu oluşan maluliyete bağlı maddi ve manevi tazminat davası olduğu, 25/06/2017 tarihinde meydana gelen kazada davacının yaralandığı ve 28/01/2019 tarihli—–raporuna istinaden %0 (yüzde sıfır) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 3 (üç) aya kadar uzayabileceğinin belirtildiği, davalı sürücü—– plaka sayılı otobüs ile seyir halindeyken gereken dikkatini yola vermediği, sevk ve idare hatası sonucu direksiyon hakimiyetini kaybederek yol dışı kalıp devrilerek kazanın meydana gelmesine sebebiyet verdiği anlaşılmakla kazanın oluşumunda %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, davacı-yolcu——otobüste yolcu konumunda bulunduğu anlaşılmakla kazanın oluşumu nazara alındığında kazayı önlemek bakımından alabileceği herhangi bir tedbir bulunmadığından kazanın oluşumunda kusursuz olduğu, işleten, sürücü ve davalı sigorta şirketinin sigortalı araç olan ——- plakalı aracın kusuru olan %100 oranında dava konusu kaza sebebiyle oluşan zarardan sorumlu olduğu anlaşılmıştır.Kaza tarihi itibariyle davacı hakkında uygulanması gereken yönetmelik Özürlülük Ölçütü Yönetmeliği olup mahkememizce 28/01/2019 tarihinde alınan —– raporunun Özürlülük Ölçütü ——Yönetmeliğine göre alındığı ve davacının sürekli iş göremezlik oranın sıfır olduğu, geçici iş göremezlik süresinin ise 3 ay olduğu belirtilmiştir. Ayrıca davacı tarafından sunulan 05/11/2019 tarihli talep açıklama dilekçesinde sadece tedavi gideri ile geçici iş göremezlik tazminatının talep edildiği görülmektedir. Netice olarak davacı hakkında Özürlülük Ölçütü —–Yönetmeliğine göre alınan maluliyet raporunda geçici iş göremezlik süresinin belirlendiği anlaşılmakla aksi yöndeki davacı taleplerine ve itirazların itibar edilememiştir. Ayrıca her ne kadar davacı vekili 12/09/2022 tarihli dilekçesi ile yeniden rapor alınmasını talep etmiş ise de; 05/11/2019 tarihli talep açıklama dilekçesinde sadece tedavi gideri ile geçici iş göremezlik tazminatının talep edildiğinden bu talebinin yerinde olmadığı gibi dosyanın esasına bir etkisinin olmadığı anlaşılmış, anılan gerekçelerle davanın kısmen kabulüne, tahsilde tekerrür olamak kaydıyla davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 1.000,00-TL tedavi gideri ile 15.997,50-TL geçici iş göremezlik tazminatının davalılar —– yönünden kaza tarihi olan 25/06/2017 tarihinden, davalı—— yönünden 23/08/2017 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar——müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Davalılardan ——Şirketinin iflas etmesi sebebiyle anılan şirket yönünden davanın kayıt kabul davasına dönüştüğü nazara alınarak——raporu ile hesaplanan bedelin —— kayıt ve kabulüne karar verilmiştir. Kayıt kabul davasında harç, vekalet ücreti maktu olduğundan müflis şirket yönünden harç, vekalet ücreti maktu olarak hükmedilmiştir.Davacı tarafından—-sigorta şirketinden Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi kaza poliçesi kapsamında talepte bulunulmuştur.26.04.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6704 sayılı 65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz Ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanun İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 17. Maddesi ile 10/7/2003 tarihli ve 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanununun 3 üncü maddesinde yer alan “Sorumluluk sigortası” tanımı “Bu Kanunun 18 inci maddesiyle ihdas edilen zorunlu karayolu taşımacılık malî sorumluluk sigortasını” ifadesi kaldırılarak “2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununda belirtilen zorunlu mali sorumluluk sigortasını” şekilde değiştirilmiş ve aynı Kanunun 17 nci, 18 inci, 19 uncu, 20 nci, 21 inci, 22 nci, 23 üncü, 24 üncü ve 25 inci maddeleri ile 26 ncı maddesinin birinci fıkrasının (ı) ve (i) bentleri yürürlükten kaldırılmıştır. Bu kapsamda —– tarafından—–sayılı tebliğ yayınlanmış olup, aynı tebliğin 1. ve 2. maddesinde; “18/6/2008 tarihli ve —– yayımlanan Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası Tarife ve Talimatı yürürlükten kaldırılmıştır. MADDE 2 – Bu Tarife ve Talimat hükümleri 26/4/2016 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girer.” denilmektedir.Somut olayda kaza, 25/06/2017 tarihinde meydana gelmiştir. Her ne kadar davalı —– sigorta şirketi tarafından 19/06/2017-19/06/2018 tarihleri arasında poliçe düzenlenmiş ise de; bu poliçenin iptal edildiği anılan poliçeden anlaşılmaktadır. Anılan yasa değişikliği dikkate alındığında davalı —– sigorta şirketinin Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi sigortasının kaldırılması sebebiyle sorumluluğunun bulunmadığı anlaşılmış, davalı —– sigorta şirketi yönünden davanın reddine karar verilmiştir.Yasal düzenleme sebebiyle davalı—–sigorta şirketinin sorumluluğunun kalkması ve davalı —-sigorta şirketinin bu yönde itirazının olmaması sebebiyle davalı —— sigorta şirketi lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına kanaat getirilmiştir.
Manevi tazminat talebi yönünden;
Gerek mülga BK’nun 47 ve gerekse yürürlükteki 6098 sayılı TBK’nun 56. maddesinde hakimin bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verebileceği öngörülmüştür. Hakimin hükmedeceği manevi tazminat miktarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. —– gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.Manevi tazminatın tutarını belirleme görevi hakimin takdirine bırakılmış ise de hükmedilen tutarın uğranılan manevi zararla orantılı, duyulan üzüntüyü hafifletici olması gerekir.Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları tarafların sosyal ve ekonomik durumları paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu olayın ağırlığı olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, gelişen hukuktaki yaklaşıma da uygun olarak tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. ——
Tüm dosya kapsamı, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları , paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı , olay tarihi, olay sebebiyle davacıda oluşan maluliyet oranı dikkate alınarak, davacı lehine hakkaniyete uygun bir miktar manevi tazminata hükmedilmesi gerektiğine kanaat getirilmiş, davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile; 10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 25/06/2017 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar —– müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Davalılardan —– iflas etmesi sebebiyle anılan şirket yönünden davanın kayıt kabul davasına dönüştüğü nazara alınarak mahkememizce takdir edilen bedelin —— kayıt ve kabulüne karar verilmiştir. Kayıt kabul davasında harç, vekalet ücreti maktu olduğundan müflis şirket yönünden harç, vekalet ücreti maktu olarak hükmedilmiştir. Belirtmek gerekir ki, davacı lehine toplamda 10.000,00-TL manevi tazminata hükmedilmiş olup, hüküm tekniği bakımından müflis şirket yönünden tespit, diğer davalılar yönünden tahsil hükmü kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A-
Davanın KISMEN KABULÜNE;
Maddi tazminat talebi yönünden;
Tahsilde tekerrür olamak kaydıyla;
1-Davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 1.000,00-TL tedavi gideri ile 15.997,50-TL geçici iş göremezlik tazminatının davalılar —– yönünden kaza tarihi olan 25/06/2017 tarihinden, davalı—-. yönünden 23/08/2017 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ——- müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
2——- yönünden davanın REDDİNE,
3-Davalı —– iflas etmesi sebebiyle anılan şirket yönünden davanın kayıt kabul davasına dönüştüğü nazara alınarak;
-Davacının davalı müflis şirketten alacağı olarak tespit edilen 1.000,00-TL tedavi gideri ile 15.997,50-TL geçici iş göremezlik tazminat bedelinin 20/02/2019 iflas tarihi itibariyle davalı müflis şirketin —— KAYIT ve KABULÜNE,
Manevi tazminat talebi yönünden;
4-Davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile; 10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 25/06/2017 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar —— müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı——iflas etmesi sebebiyle anılan şirket yönünden davanın kayıt kabul davasına dönüştüğü nazara alınarak;
-Davacının davalı müflis şirketten alacağı olarak tespit edilen 10.000,00-TL manevi tazminat bedelinin 20/02/2019 iflas tarihi itibariyle davalı müflis şirketin —– KAYIT ve KABULÜNE,
6-Davacının fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin REDDİNE,
C-)Harç;
Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 1.844,20-TL karar harcına karşılık dava açılırken peşin olarak alınan 1.383,28-TL harç ile ıslah harcı olarak alınan 210,00-TL harcın mahsubu ile bakiye 250,92-TL harcın;
– 157,98 TL’sinin davalılar——müştereken ve müteselsilen tahsiliyle hazineye irat kaydına,
– 92,94 TL’sinin davalılar —–ve (İflas Nedeniyle) Tasfiye Halinde—— müştereken ve müteselsilen tahsiliyle hazineye irat kaydına,
-Her iki durumda da davalı (İflas Nedeniyle) Tasfiye Halinde ——- bakiye harcın sadece 80,70 TL’sinden sorumlu tutulmasına,
D-) Vekâlet Ücretleri;
I)Maddi Tazminat davası yönünden;
1-Davacı tarafından açılan maddi tazminat davası yönünden—- uyarınca takdir edilen —– vekalet ücretinin davalılar——- müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Davalı——lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
II)Manevi Tazminat davası yönünden;
1-Davanın kabul edilen kısmı üzerinden, davacı lehine——. uyarınca takdir edilen —— vekâlet ücretinin davalılar ——müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2-Davanın reddedilen kısmı üzerinden, davalılar —–10/2 maddesi uyarınca takdir edilen —– vekâlet ücretinin davacıdan alınarak, davalılar ——-verilmesine,
E-)Yargılama Giderleri;
1-Davacı tarafından yapılan; tebligat ve müzekkere masrafı olan 475,80-TL yargılama giderlerinin davanın kabul edilen kısmına isabet eden 187,28-TL ile (1.593,28+31,40+4,60)1.629,28-TL harç toplamı olan 1.816,56‬-TL yargılama giderinin taktiren davalılar —— ve (İflas Nedeniyle) Tasfiye Halinde ——müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2-Davalı —– tarafından yapılan 150,00-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 90,96-TL sinin davacıdan tahsili ile davalı —– ödenmesine, kalan tutarın davalı ——üzerinde bırakılmasına,
3-Davalı ——tarafından yapılan 150,00-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 90,96-TL sinin davacıdan tahsili ile davalı —–ödenmesine, kalan tutarın davalı ——- üzerinde bırakılmasına,
F-)Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde ——-Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.