Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1011 E. 2018/1037 K. 06.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1011 Esas
KARAR NO : 2018/1037

DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/09/2017
KARAR TARİHİ : 06/11/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında 1987 yılından itibaren devam etmekte olan ———ve ————- bölgesinde ———-ve—— marka kaloriferlerin bakım hizmeti sunulması konusunda sözleşme bulunduğunu, müvekkilinin sözleşmeye duyduğu güven çerçevesinde yatırım yaptığını, ancak davalının 2007 yılından itibaren müvekkili şirketin faaliyet gösterdiği bölgede kendi çağrı merkezi sistemini kurduğunu, ————-adı altında hizmet vermeye başladığını, bu kapsamda müvekkilinin ciddi bir şekilde zarara uğradığını, 2013 yılında hiç kar elde edemediğini, daha sonra müvekkiline sözleşmenin sona erdiğine yönelik ihtarname gönderildiğini belirterek sözleşmenin yapıldığı tarihten bu yana davalı firmanın ürettiği ürünlerin satım sonrası sunduğu hizmetlerle bu markanın yayılmasına katkıda bulunan müvekkilinin portföy tazminatı talep etme hakkı bulunduğunu, bunun dışında davalının iyi niyet kurallarını aşarak haksız rekabete yol açan davranışları sebebiyle müvekkilinin sözleşmesel zararının oluştuğunu ve kar kaybına uğradığını belirterek 2.000,00 er TL den toplam 6.000,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ettiği, ayrıca bu olaylar sebebiyle şirket ortağı————- yaşadığı üzüntü sebebiyle kalp rahatsızlığı geçirdiğini, baypas ameliyatı olduğunu belirterek 5.000,00 TL de manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; “…—— aykırılık ve haksız fiil nedeniyle davacının herhangi bir sözleşmesel zararının ve kar mahrumiyetinin oluşmadığını,———– markalı ürünlere ilişkin servis hizmetlerinin halihazırda sözleşmeli bağımsız servisler ve —————— çalışanlarının oluşturduğu ——– olarak adlandırılan servisler vasıtasıyla sağlandığını, ——- servisin kurulma amacının ——- servisi modeline geçiş sürecinde yeterli miktarda ———— servisin oluşturulamaması riskine karşı tüketicilere sunulacak olan servis hizmetinin aksamaması ve sürekliliğin sağlanması olduğunu, ——— servislere hizmet önceliğinin verilmekle birlikte her standart servise ——— servis olabilme imkanının tanındığını, standart servisin——— servis olup olamayacağının: potansiyeline, finansal gücüne, müşteri şikayetlerine karşı performansına, iş yerinin durumu gibi etkenlere bağlı olduğunu,——— servislerin belirtilen standartları sağlamayabilmek açısından bazı yatırımlar yapmış olacağından yaptığı yatırımların karşılığını alabilmeleri için öncelikli olarak hizmet vermelerinin sağlandığını, sözleşmeli bağımsız servislerin standart yetkili servis ve 2010 yılında uygulamaya konulan ——— servisler olarak iki kategoriye ayrıldığını, dava konusu sözleşmenin standart yetkili servis sözleşmesi olduğunu, ilgili sözleşmenin mutlak bir bölgesel kısıtlama içermediğini, davalının sistemden haberdar olduğunu söz konusu çalışmalarını sistemin bilincinde olarak yürüttüğünü, kurulan sistem ile satış sonrası servis hizmetleri alanında müvekkil şirketin yetkili servisleri arasında rekabeti kısıtlamadığının Rekabet Kurumu’nun 06.11.2012 tarih ————- dosya ve —————Karar sayılı kararı ile açıkça belli olduğunu, ——— servis modeline 2010 yılında geçilmiş olmasına rağmen kar payına ilişkin iddiasını şirketin şu an ileri sürmesinin samimi gözükmediğini, sözleşme süresince kar mahrumiyetine uğradığını hiçbir suretle yazılı şekilde şirketten talep etmediğini, sözleşme sona erdikten sonra bu iddialarını ileri sürmesinin iyi niyet kuralları ile açıklanamadığını, davacının yetkili servis olarak yaptığı işin gereği müvekkili şirkete kazandırılmış yeri müşteri olmadığından ve sadece müvekkili şirketin kazanmış olduğu müşterilerine hizmet sunması sebebiyle Türk İçtihat Hukuk tarafından ————” adıyla anılan bu nedenle yeni Türk Ticaret Kanunu’nun 122. Maddesine aslen yeni hukuki durum olarak değil de ilk defa kanuni düzenlemeyle denkleştirme istemi olarak isimlendirilen aynı tazminatı da isteyemeyeceğini, belirtilen nedenlerle haksız ve mesnetsiz davanın reddine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davacıya yüklenilmesine karar verilmesini” iddia ve talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, sözleşmenin haksız feshedildiği iddiasıyla uğranılan kar mahrumiyeti ve portföy tazminatına ilişkin açılan tazminat davasıdır.
Davanın geçirdiği safahat incelendiğinde, mahkememizce —————tarihinde verilen ———– esas ve ———-karar sayılı ilamı ile davanın reddine karar verildiği, anılan kararın davacı tarafça temyiz edilmesi neticesinde Yargıtay ————. Hukuk dairesinde verilen 01/03/2017 tarihli ——– esas ve ——————karar sayılı ilamı ile mahkememizce verilen kararın bozulduğu, mahkememiz kalemince dosyaya bozma sonrasında esas numarası verilerek ————- tarihinde duruşma açıldığı, ancak daha sonra dosyadan Yargıtay bozma ilamının davalıya tebliğ edilmediği anlaşılarak söz konusu ilam davalı vekiline tebliğ edildiği ve davalı vekilince 12/03/2018 tarihinde Yargıtay bozma kararına ilişkin olarak karar düzeltme yoluna başvurulduğu görülmüştür.
Sonuç olarak mahkememizce verilen 25/06/2015 tarihli —————- esas ve ———- karar sayılı ilamına ilişkin olarak karar düzeltme yoluna başvurulmuş olunduğu ve dosyanın sehven esasa kaydedildiği ve bu halde usul ve esasa ilşikin bir karar verilemeyeceği anlaşılmakla esasın kapatılmasına karar verildi.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin —————- esas; ——————- karar sayılı ilamının Yargıtay ————–. Hukuk Dairesinin 01/03/2017 tarih ve ———— esas ve ———————– karar sayılı ilamı ile bozulması neticesinde bozma ilamının usulüne uygun olarak davalı şirkete tebliğinden sonra davalı vekilince karar düzeltme yoluna başvurulmuş olması sebebiyle sehven duruşmanın açıldığı ve bu haliyle esas ve usule ilişkin karar verilemeyeceği anlaşıldığından esasın kapatılmasına karar verilerek işbu karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.