Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1010 E. 2021/607 K. 10.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/1010 Esas
KARAR NO : 2021/607
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 27/07/2012
KARAR TARİHİ : 10/06/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Ankara’da faaliyet gösterdiğini, işletmiş olduğu hastanenin elektrik ihtiyacını karşılamak için davalı şirket ile —– tarihinde sözleşme imzaladığını, sözleşmenin 7. Maddesinin b bendinde fatura tanziminde esas alınacak kalemlerin sayıldığını, indirimin oranının % 35 olarak belirlendiğini, sözleşmenin başında davalı taraf indirim oranını esas alarak faturaları tanzim ettiğini, daha sonra bir kısım faturalarda —- oranında indirim uygulanmadığının tespit edildiğini, davalı şirket —— yazısı ile sözleşmenin muhtelif maddelerinde değişiklik yapacağını bildirerek müvekkilinden kayıp kaçak elektrik bedeli tahsil etmeyeceğini taahhüt ettiğini, sözleşmeye aykırı olarak —oranında indirim yapmaması sonucu müvekkilinden enerji bedeli olarak —-kayıp kaçak bedeli adı altında fazla tahsilat yaptığını, davalı tarafından sözleşmeye aykırı olarak düzenlenen dört adet faturanın müvekkili şirketin ticari defterlerine kaydının yapılmayarak iade edildiğini, bu faturaların müvekkili tarafından bankaya verilen yetki çerçevesinde tahsil edildiğini belirterek sözleşmeye aykırı olarak tahsil edilen —– davalı şirketin hesaplarına geçtiği tarihten itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin ——-arafından alınan kurul kararlarına uyma yükümlülüğü olduğunu, bu kapsamda ilk dönemlere ait düzenlenen faturalarda aktif enerji bedeli ile kayıp kaçak bedeli ayrıştırılarak gösterildiğini, üç başlık altında fon ve paylar sadece aktif enerji bedeli üzerinden tahakkuk ettirildiğini, —-dava açıldığını, —-durdurulmasına karar verdiğini, bu kararın uygulanması —- sayılı karar ile durdurulduğunu, bu sebeple —- Ayından itibaren düzenlenen faturalarda aktif enerji bedeli ile kayıp kaçak bedelinin birleştirilerek gösterildiğini, elektrik faturasının oluşumunun son derece karmaşık bir yapıya sahip olduğunu, taraflar arasında —– tarihli sözleşme yapıldığını, davacının iddialarını kabul etmediklerini, müvekkilinin davacıya —–tarihinden itibaren elektrik enerjisi tedarik ettiğini, bir dönem kayıp kaçak bedelinin aktif elektrik enerjisi bedeli içeresinde gösterildiğini, daha sonra da ayrıştırılarak gösterildiğini, elektrik maliyetinde en önemli kalem olan doğal gaz fiyatlarına zam yapılması sebebiyle bunun elektrik fiyatlarına yansıtıldığını ve iskontonun revize edildiğini, —-ile enerji verilmekte iken —-tarihli yazı ile iskontonun kayıp kaçak dahil fiyat üzerinden — oranına indirildiğini, faturanın ayrıştırılması halinde bunun —– olduğunu, revizenin sözleşme çerçevesinde yapıldığını, sözleşmeye aykırı hareket edilmediğini, müvekkilinin kayıp kaçak bedellerini tahsil etmeme gibi bir keyfiyetinin bulunmadığını, mutabakat çerçevesinde yapıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, taraflar arasında imzalanan — tarihli —— abonelik sözleşmesi sebebiyle davalı tarafça sözleşme hükümlerine aykırı olarak ve fazlaca tahsil edilen enerji bedeli ve kayıp-kaçak bedelinin istirdadı talebine ilişkindir.
Davacı, davalı ile aralarında —– tarihli elektrik enerjisi tedariki ve tüketimi sözleşmesi imzalandığını, davalının haksız bir şekilde sözleşmede açıkça kayıp-kaçak bedeli tahsil edilmeyeceği taahhüt edilmesine rağmen bu bedelin tahsil edildiği, ayrıca davalının sözleşme hükümlerine aykırı olarak fazlaca enerji bedeli tahsil ettiği, anılan bedellerin davalıdan istirdadına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Yapılan yargılama sonucunda mahkememizin ——– sayılı ilamı ile; “…1- Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile;
a) Davacının, sözleşmeye aykırı olarak tahsil edilen enerji bedellerine yönelik davasının kısmen kabulü ile, —— tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
b) Kayıp kaçak bedeline yönelik davasının kısmen kabulü ile; ——-tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, Fazlaya ilişkin talebine,… ” karar verilmiştir.
Davalı vekili tarafından mahkememiz kararının temyiz edilmesi üzerinde dosya —- gönderilmiş ve yapılan temyiz incelemesi sonucunda —– sayılı ilamı ile; “Mahkemece; hükme esas alınan —- tarihli bilirkişi raporu, iki kişiden oluşan bilirkişi kurulu tarafından hazırlandığı gibi, daha önceden aldırılan ——— tarihli bilirkişi raporları ile de çelişmektedir.
Bu durumda, mahkemece; aldırılan raporlar arasındaki çelişkiyi giderecek şekilde elektrik ve elektronik mühendislerinden oluşturulacak üç kişilik bilirkişi kurulundan rapor alınması ve ulaşılacak sonuca göre uyuşmazlığın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
2-) Bozma nedenine göre, davalı tarafın diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bendde açıklanan nedenlerle hükmün HUMK’nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA,” şeklinde bozulmuştur. Bozma sonrasında dosya mahkememizin —-esasına kaydı yapılmış ve ———sayılı bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce yeniden yapılan yargılama sonucunda;
Yargıtay bozma ilamı gereğince mahkememizce dosyanın yeniden seçilen bilirkişi heyetine tevdine karar verilmiş, kök ve ek bilirkişi raporları alınmıştır.
Bilirkişi raporunda özetle, “…Davalı tarafın —-arihli bilgilendirme yazısından sonra, davalı tarafın sözleşme süresi boyunca— iskontoyu devam ettirmesi mümkün değildir. Davacı taraf —- tarihinden sonraki faturaların hepsini iskonto oranının düşmesi ve kayıp kaçağın tahsil edilmesi gerekçeleriyle dava konusu ettiği görülmüştür. Ayrıntıları rapor içinde verildiği şekliyle, öncelikle dava konusu edilmeyen ——–tarihine kadar davacıdan tahsil edilmiş faturalarda kayıp kaçak bedelinin mükerrerlik oluşturacak şekilde davacıdan tahsil edildiği görülmektedir. Bu mükerrerlik başka bir bilirkişi heyetine veya davalı tedarikçiye mükerrerlik olarak görülmeyebilir. Ancak, bilirkişi heyetimize göre kayıp kaçak birim fiyatını, aktif enerji birim fiyatı içine dahil ederek tahsil edilmesinin kayıp kaçak bedelini yükselttiği tespit edilmiştir. Bu yöntemle enerji bedeli davalının uhdesinde olduğundan, davalının normalde sahip olmaması gereken kayıp bedelini aldığı görülmektedir. Bu miktarın hesabı rapor içinde yapılmıştır. — tarihli yazının içeriğine, birim fiyatın sabit kalması için hesaplanan—– ayarlaması nedeniyle bazı faturalarda iskontonun değişmesine ve kayıp kaçağın ayrı bir maliyet kalemi olarak faturalarda gösterilmeyip enerji bedeli içinde gösterilerek faturaların düzenlenmende bilirkişi heyetimiz herhangi bir yanlışlık olmadığı görüş ve kanaatindedir. Bu dönem —– tarihleri arasındaki faturalara aittir. Davacı taraf sözleşmenin feshi talebinden sonra normal şartlarda sözleşmeye göre—tarihinde sonlandırılması gereken sözleşme — evvelden davacı talebiyle fesh edilerek —sisteminde davacının kaydı, davalı tarafından silinmiş, böylece davacı başka bir tedarikçiden elektrik kullanmaya başlamıştır. Davacı tarafın dava konusu ettiği —— tarihli faturalar henüz sözleşme devam ederken düzenlenmiş faturalar olup, ayrıntıları rapor içinde verildiği şekliyle bu faturalarda—– döneminden öndeki faturalarda olduğu gibi kayıp kaçağın aktif enerji bedeli içinde dahil edildiği tespit edilmiştir. Bu faturalardaki iskonto oranları bilirkişi heyetimize göre uygundur. Ancak, kayıp kaçağın enerji bedeli içine dahil edilmesiyle davacı tarafın—–fazladan kayıp kaçak bedeli ödediği hesaplanmıştır. Sayın mahkeme uygun görürse—- ödenen — içinde kayıp kaçak bedeli olduğundan, davacının davalıdan istirdatını talep edebileceği toplam miktar —- olarak hesaplanmıştır. Bilirkişi heyetimizin görüşüne göre, iskonto oranları sözleşme ve——-tarihli yazıya uygun olarak hesaplandığından iskontoyla ilişkili enerji bedelinden davacının istirdat talep edemeyeceği görüş ve kanaatine varılmıştır….” yönünde görüşlerini bildirmişlerdir. Davacı vekilinin bilirkişi raporuna karşı itirazları gözetilerek ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi ek raporunda özetle, “…önceki raporumuzda değiştirilecek hiçbir husus olmadığını…” beyan etmişlerdir.
Enerji bedeli yönünden;
Taraflar arasındaki sözleşmenin —- maddeleri ve sözleşmenin tamamı dikkate alındığı taraflar arasında enerji bedeli yönünden sabit fiyat garantisinin bulunmadığı anlaşılmaktadır. O halde taraflar arasındaki sözleşmenin 5-b, 7-b, 13-b maddeleri, genel mevzuat hükümleri dikkate alındığında davalının sözleşmedeki iskonto oranını tek taraflı revize edilmesinin mümkün olduğuna mahkememizce kanaat getirilmiş, bu yöndeki davacı itirazlarına itibar edilmemiştir.———–
Kayıp-kaçak Bedeli Yönünden;
Her ne kadar taraflar arasındaki sözleşmede, davalının, davacıdan kayıp-kaçak bedeli alınmayacağı belirtilmiş ise de; yine aynı sözleşmenin 7-b maddesinde sözleşme gereği faturaların ne şekilde düzenleneceği açıkça belirtildiği, bu madde de kayıp-kaçak bedelinin açıkça yazıldığı anlaşıldığında davalının, taraflar arasındaki sözleşme ile davacıya mevzuat yükümlülükleri kapsamında alacağı kayıp-kaçak bedeli dışında başkaca isim ve nam altında davacıdan kayıp-kaçak bedeli tahsil edilmeyeceğinin taahhüt edildiği anlaşılmaktadır. Yine her ne kadar davacı vekili aşamalardaki tüm beyan ve itirazlarında kayıp-kaçak bedeli alınmayacağına ilişkin davalının taahhütünün bulunduğu, buna ilişkin sözleşmede hüküm bulunduğu belirtilerek itirazda bulunulmuş ise de; aynı sözleşmenin 7-b maddesinde sözleşme gereği faturalarda kayıp-kaçak bedelinin açıkça belirtildiği, davacı tüzel kişi tacir olup basiretli bir tacir olarak bu hususun sözleşme imzalanmadan önce açıklığa kavuşturması gerektiği, sözleşme imzalandıktan sonra kabulünde olan fatura hesaplama yöntemine itirazına itibar edilmeyeceği değerlendirilmiş, bu yöndeki davacı itirazları yerinde görülmediğinden dosya kapsamında bozmadan sonra alınan —– tarihli kök bilirkişi raporu ve ek bilirkişi raporları hükme esas alınmıştır.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, alınan bilirkişi raporları ve bütün deliller birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasındaki sözleşme gereğince davalı tarafından yapılan farklı hesaplamalar ile davacıdan alınan ve bilirkişi raporu ile tesit edilen kayıp-kaçak ve enerji bedelinin davacı tarafından istirdadına ilişkin talebinin yerinde olduğu, davacının fazlaya ilişkin taleplerinin yerinde olmadığı, dava konusu alacağın niteliği dikkate alındığında ödeme tarihinde itibaren faiz işletilmesinin mümkün olmadığı, dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiği, —— anlaşılmış, —- bozma sonrasında alına kök ve ek bilirkişi raporları dikkate alınarak davanın kısmen kabulü ile davacının sözleşmeye aykırı olarak tahsil edilen enerji bedeli ve kayıp kaçak bedeline yönelik taleplerinin kısmen kabulü ile toplam — dava tarihi olan —- tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davanın KISMEN KABULÜ ile;
a) Davacının sözleşmeye aykırı olarak tahsil edilen enerji bedeli ve kayıp kaçak bedeline yönelik taleplerinin kısmen kabulü ile toplam —-dava tarihi olan—— tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
-Davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
2-Karar harcı 2.692,77-TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.758,55-TL harcın mahsubu ile bakiye 934,22-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan 1.758,55-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından tarafından yapılan 24,45-TL başvuru harcı, 92,70-TL +128-TL tebligat ve müzekkere gideri, —- bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 4.245,15-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 1.413,12-TL sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 97,00-TL +60,00 TL yazışma ve tebligat gideri, temyiz yoluna başvuru harcı 143,50-TL, temyiz karar harcı (nispi) 1.521,28-TL, tehiri icra karar harcı 48,10 TL ile 550,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.419,88-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 1.614,35-TL sinin davacı taraftan tahsili ile davalı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davalı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden 24 Kasım 2020 tarihli 31314 sayılı resmi gazetede yayımlanan ve yürürlüğe giren/ karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13 maddesindeki esaslara göre belirlenen 5.912,97-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden 24 Kasım 2020 tarihli 31314 sayılı resmi gazetede yayımlanan ve yürürlüğe giren/ karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13 maddesindeki esaslara göre belirlenen 5.912,97-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair,davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde ——- Temyiz Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.10/06/2021