Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1006 E. 2021/120 K. 02.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/1006 Esas
KARAR NO: 2021/120
DAVA:Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan Maddi Manevi Tazminat)
DAVA TARİHİ: 19/09/2017
KARAR TARİHİ: 02/02/2021
Mahkememizde görülmekte olan Asıl ve Karşı Davanın( Tazminat) yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı —- dava dilekçesinde özetle; Müvekkili — tarihinde davalı sigorta şirketi nezdinde — olan ve işleteni ve sürücüsü ——- plakalı aracın sürücüsü tarafından hızlı ve dikkatsiz bir şekilde işletilmesinden ve karşıdan karşıya geçmekte olan ve geçişini büyük ölçüde tamamlamış olan müvekkiline çarpmasından dolayı müvekkilinin ağır bir şekilde yaralandığını, müvekkilinin herhangi bir kusurunun bulunmadığını, davacı müvekkili —-kazadan sonra kaldırıldığı —- gerekli tetkikler yapıldığını ve tedavilerinin uzun sürdüğünü, bir türlü iyileşmediğini, başvurduğu—-oranında malul kaldığını öğrendiğini, iş bu dava açılmadan önce davalı — başvurduklarını ve açılan —– hasar dosyasından maluliyet ve sağlık gideri tazminatının ret edildiğini, kaza tarihinde geçerli poliçe teminat tutarının ——- olduğunu, davacının ücreti her ne kadar asgari ücret gözükmekte ise de gerçekte böyle olmadığını, gerçek ücretinin tespiti veya emsal ücret araştırması yapılması gerektiğini, müvekkilinin kazadan önce çektiği —– kredilerini kazadan dolayı çalışamadığı için ödeyemediğini ve icralık olduğu için zor durumda kaldığını, müvekkilinin aylık ortalama gelirinin —-olduğunu, davayı ——- olarak açtıklarını, yargılama sırasında toplanacak delillere, mahkemece yapılacak incelemelere ve tazminat hukuku alanında uzman bilirkişiden alınacak rapora göre belirlenecek maddi tazminat tutarlarının, peşin harcı yatırıldıktan sonra hüküm altına alınması gerektiğini iddia ederek; öncelikle dava sonuna kadar alacağın güvence altına alınabilmesi için, — plakalı kazaya neden olan aracın —- üzerine ihtiyati tedbir konulması ile davalı sürücü ve işletenin tüm taşınır ve taşınmaz malları ile 3. Kişilerdeki hak ve alacakları ile üzerine dava değeri kadar ihtiyati haciz konulmasına, trafik kazasında yaralanarak beden gücü kaybına uğrayan davacının, 6100 Sayılı Yasa’nın 107. maddesi uyarınca toplanacak delillere göre, maddi tazminat tutarı belirlenerek şimdilik ——– sigortacı yönünden teminat limitini aşmamak üzere, ilk başvuru tarihinden itibaren 8 iş günü sonrasından başlayacak temerrüt tarihinden ve sürücü açısından ise kaza tarihi olan temerrüt tarihinden işletilecek avans faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, ——– manevi tazminatın sürücü ve işletenden kaza tarihinden itibaren işletilecek avans faizi yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte davalı işleten ve sürücüden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Karşı davada davalı olan ——-vekili karşı davaya cevap dilekçesinde özetle, karşı davadaki taleplerin kabul edilmediğini, görev ve yetki itirazlarının yerinde olmadığını, müvekkilinin kazanın meydana gelmesinde kusuru olmadığını, tüm iddiaların dayanaksız olduğunu, asıl davanın kabulü karşı davanın reddi gerektiği yönde talepte bulunmuştur.
SAVUNMA :
Davalı Karşı Davacı —- vekili asıl davada cevap ve karşı davada dava dilekçesinde özetle; davaya bakmakla yetkili ve görevli mahkemenin ——olduğunu, davcının ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz talebinin reddi gerektiğini, müvekkilinin asli kusurlu olmadığını, gerek savcılık dosyasındaki trafik kaza raporu ve gereksede dosyada mevcut kazaya ilişkin video kayıtları celp ve tetkik edildiği taktirde asli kusurlu olanın davacı——— olduğunun anlaşılacağını, bunun aksine olan iddia ve rapora itiraz ettiklerini, asli kusurlu olanın davacı olduğunu, davacının hatalı ve kusurlu olduğu için soruşturmanın devam ettiği ——hazırlık dosyasından şikayetinden vazgeçtiğini, davacının bu kazadan dolayı beden gücü kaybı olduğu iddiasını kabul etmediklerini, asgari ücretle çalışan bir şahıs olduğunu, müvekkilinin kaza sonrasında da çok üzüldüğünü, maddi manevi seferber olduğunu, davacıyı davacıyı direk hastaneye taşıdığını, günbegün ziyaret ettiğini, maddi ve manevi hertürlü ihtiyacını karşılamaya çalıştığını, kısıtlı imkanlarıyla toplamda — ödediğini, kış için yakıt ihtiyacını sağlamaya yardımcı olduğunu, —- —– ihmal etmediğini, davacının —– soruşturma dosyasında müvekkilinin kendisine her türlü maddi manevi desteği sağladığını beyan ettiği ve bu nedenle müvekkilinden şikayetçi olmadığını ve dosyanın takipsizlikle sonuçlandığını, müvekkili davalının maaşlı çalışan, —– olduğunu, başkaca bir geliri bulunmadığını, ödemekte olduğu iki ayrı kredisinin bulunduğunu, manevi tazminat talebin çok fahiş olduğunu, gerek kanun ve gerekse de emsal ——kararlarına göre manevi tazminatın maddi bir kazanca, zenginleşmeye sebebiyet vermemesi gerektiğini, kazadan dolayı müvekkilinin aracında hasar oluştuğunu, hata ve kusurun davacıda olduğunu, hal böyleyken, müvekkilin aracında gelen maddi zarara ilişkin tamir, bakım, otopark araç çekimi, hastane ziyaretleri, davacıya yapılan maddi yardımlar, kazanın araçta bıraktığı değer kaybı, hediyelere ilişkin makbuzları sunduklarını, bu sebeple, fazlaya ilişkin hak ve alacakları mahfuz kalmak üzere, maddi zarararları için, —— maddi zararın tazminine karar verilmesini talep ettiklerini, müvekkilinin iyi niyeti ve çabası karsısında davacının bu davranışından dolayı çok üzüldüğünü ve davacının kendi hata ve kusuruyla verdiği zarardan dolayı, hem kendisi ve hemde ailesi, çocuklarının manen çok yıprandığını savunarak; aleyhe ikame edilen davanın yetkili ve görevli mahkemeye gönderilmesini, aleyhe ikame edilen davanın, esasa ve usulden reddine karar verilmesini, fazlaya ilişkin hak ve alacakları mahfuz kalmak kaydıyla, davacı ve karşı davalı aleyhine, şimdilik — maddi tazminat ve —–manevi tazminat taleplerinin en yüksek temerrüt faizi ile birlikte kabulü ile yargılama harç ve giderleri ile ücreti vekaletinde karşı taraftan tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ——–vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin poliçe kapsamında sorumluluğunun, poliçe üzerinde yazılı azami teminat limitleri ile sınırlı olmak üzere poliçede yazılı özel şartlar ve trafik sigortası genel şartları kapsamı ile sınırlı olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğunun bedeni zararlarda —- azami poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, tanzim edilen poliçe vadesinin —- olduğunu, manevi tazminat taleplerinin —– teminatı dışında olduğunu, zorunlu trafik sigortasının bir meblağ sigortası olmadığını ve bir zarar sigortası olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkili şirketin karayolları trafik kanunu’nun 91. maddesi ve —– uyarınca, sigortalısının kusuru ile 3. şahıslara verdiği zararı poliçe teminat limiti ile sınırlı olmak üzere tazmin etmekle mükellef olduğunu, kusur oranlarının tespiti için hem —– seçilecek kusur konusunda uzman bilirkişi heyetinden rapor alınması gerektiğini, davacı tarafından dosyaya sunulan tedavi evraklarının, yargılama neticesinde müvekkili şirket aleyhine verilecek olası bir hükme esas teşkil etmesinin hukuken mümkün olmadığını, maluliyet oranının——–marifetiyle özürlülük ölçütü, sınıflandırılması ve özürlülere verilecek sağlık kurulu raporlarına ilişkin mevzuat doğrultusunda tespit ettirilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin davacı yanca iddia edilen zararlardan sorumlu tutulabilmesi için, söz konusu zararlar ile meydana gelen kaza arasında uygun illiyet bağının bulunması gerektiğini, davacı tarafın KTK m.99/1 uyarınca müvekkili şirketten faiz talep etme hakkının bulunmadığını, talep edilen avans faizi de fahiş ve hukuka aykırı olduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte, aleyhe faiz hükmedilecek olması halinde ise bu faizin türü ancak ve ancak araç hususi otomobil olduğundan yasal faiz olabileceğini savunarak; tarafların kusur durumunun tespiti için——– rapor alınmasına, aleyhe hüküm kurulacak olması halinde—- tarafından yapılan-yapılacak ödemelerin müvekkili şirketin sorumluluğundan tenziline, davacının maluliyet oranının tespiti için——–tarafından “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik’e göre rapor alınmasına, Tazminat oranı ve miktarının tespiti için ——-Aktüerler Sicili’ne kayıtlı aktüer bilirkişiden rapor düzenlenerek gerçek zararın tespit ettirilmesine, müvekkili şirket davanın ikame edilmesine sebep olunmadığından harç, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Asıl dava, hukuki niteliği itibari ile haksız fiilden doğan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacı — tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde ağır şekilde yaralandığını belirterek kazaya karışan —– plaka sayılı aracın — poliçesini düzenleyen davalı sigorta şirketi ile aracın maliki ve sürücüsünden maddi ve manevi tazminatın tahsili istemiyle dava açmıştır.
Davalı — açılan karşı dava hukuki niteliği itibari ile haksız fiilden doğan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Karşı davada davacı — tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde — sayılı aracında oluştuğunu iddia ettiği hasar ve değer kaybına ilişkin maddi tazminat ve manevi tazminatın karşı davada davalı ——- tahsili istemiyle dava açmıştır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, bilirkişi raporları alınmış, yargılama sırasında ——tarihinde kabul edilen 7101 sayılı kanunun 61. Maddesi ile 6102 sayılı T.T.K.’nın 4. Maddesinin 2. Fıkrasının değiştirilmesi sebebiyle basit yargılama usulüne geçilerek dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflarca bildirilen deliller toplanmış, bu doğrultuda asıl davaya ilişkin olarak, davacıya ait hastane dosyaları, davalı sigorta şirketi nezdinde düzenlenen hasar dosyası, — soruşturma dosyası, —— araca ait trafik tescil kayıtları, taraflara ait sosyal ekonomik durum araştırma raporları, ——— dosya içine alınmış, davacının dava konusu kaza sebebi ile rücuya tabi geçici iş göremezlik adı altında herhangi bir ödeme almadığı anılan kurumun ——-tarihli yazı cevabından anlaşılmıştır. Karşı dava yönünden de davacıya aracın —– bildirmesi için süre verilmiş, ——- araca ait karışmış olduğu tüm trafik kazalarını gösterir kayıtlar celp edilmiş ve dosya içine alınmıştır.
Asıl davada davacının maluliyetinin bulunup bulunmadığı hususunda rapor hazırlanması için ——– tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Raporlar Hakkındaki Yönetmelik hükümleri doğrultusunda rapor alınmış, ——– tarihli raporda davacının % 10 daimi iş göremezliğinin bulunduğu, iyileşme süresinin 3 aya kadar uzayabileceği, ve bu süre içinde 1 ay bakıcı yardımına ihtiyaç duyabileceği belirlenmiştir.
Mahkememizce de trafik kazasındaki tarafların orantısal kusur durumlarının tespiti için — tarihli rapor alınmış, raporda davacı karşı davalı — % 70 oranında asli, davalı karşı davacı ——- % 30 oranında tali kusurlu olduğu belirtilmiş, rapora taraflarca bir kısım itirazlar sunulmuş olup, hem kusur raporuna karşı itirazların değerlendirilmesi hem de asıl dava ve karşı dava yönünden hesaplama yapılması için dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından —- tarihli rapor düzenlenmiştir
Düzenlenen —- tarihli bilirkişi heyeti raporunda özetle,” davacı karşı davalı —– kazanın meydana gelmesinde etkenlik arz ettiği kazanın oluşumunda birinci derecede 6/8 oranında % 75 oranında kusurlu olduğu, davalı karşı davacı —- % 25 oranında kusurlu olduğu, asıl davada davacının—- tablosuna göre — geçici iş göremezlik, —daimi iş göremezlik; — geçici iş göremezlik, — göremezlik zararının bulunduğu, — bakıcı gideri talep edebileceği, karşı dava yönünden ise — araçta değer kaybının bulunmadığı, —- hasar meydana geldiği, taşıma hizmetine yönelik —- kadri marufunda bulunduğu, aracın onarım servisinde olmasına rağmen niye otoparkta bulunduğuna dair bilgi ve belge olmadığından değerlendirme yapılamadığı yine onarımda olduğu sürede kullanılmadığının belgelendirilmesi halinde —-araçtan yoksun kalma tazminatı talep edebileceği ” yönünde tespit ve değerlendirmelerde bulunulmuştur.
Asıl davada davacı vekili tarafından mahkememize sunulan —- dilekçe ile maddi tazminat talepleri yönünden davalı sigorta ile sulh olunduğunu, maddi tazminat taleplerinden feragat ettiklerini, yargılamaya manevi tazminat talebinin —- tahsili için devam ettiklerini bildirmiş, davalı sigorta vekili tarafından mahkememize sunulan — tarihli dilekçe ile feragat beyanı doğrultusunda gereğinin yapılmasını, davacı ——- vekalet ücreti ve yargılama gideri talebi bulunmadığını bildirmiştir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller, alınan ve mahkememizin denetimine uygun görülen bilirkişi heyet raporu ile meydana gelen trafik kazası neticesinde kazanın meydana gelmesinde, kazanın oluş şekli ve tarafların kaza anındaki durumlar göz önüne alındığında davacı karşı davalının % 75 oranında ve birinci derecede, davalı karşı davacı sürücünün ise % 25 oranında kusurlu olduğu , asıl davada maddi tazminat talepleri yönünden davacının feragat beyanı ile maddi tazminat talebi yönünden feragat nedeni ile davanın reddi gerektiği, manevi tazminat talebi yönünden yapılan değerlendirmede ise davalı ———- plaka sayılı aracın sürücüsü ve aynı zamanda maliki olduğu anlaşılmakla meydana gelen zarardan kusuru oranında sorumlu olduğu, tarafların sosyo ekonomik durumları, kusur durumu, kazaya karışan aracın niteliği, yaralanan davacının kaza sebebiyle maluliyet durumu bu kaza ve yaralanma nedeniyle davacının acı ve üzüntüye muhatap kaldığı birlikte değerlendirildiğinde manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile taktiren—– kaza tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı — alınarak davacı —– verilmesi gerektiği kanaatine ulaşılmıştır. Karşı davada ise bilirkişi raporunda yapılan hesaplamalar mahkememiz denetimine uygun olmakla davacı —kaza sebebi ile aracında —– taşıma ücreti olmak üzere toplam — zarar talep edebileceği, kusur durumları nazara alındığında davacı ——-maddi tazminatı hak kazandığı, manevi tazminat talebi yönünden yapılan değerlendirmede ise manevi tazminatın talep edilebilmesi için hukuka aykırı olarak kişilik hakkının zedelenmesi, zarar gören ile kişilik hakkı ihlal edilen aynı kişi olması, kusur durumu, manevi zararın varlığı, hukuka aykırılık ile manevi zarar arasında uygun illiyet bağının bulunması karşısında davacı ——– aracında hasar ve değer kaybı meydana gelmesi sebebi ile ve kaza sebebi ile kendisinin ve ailesinin çok yıprandığını manevi zarara uğradığı iddiası karşısında malvarlığının kişilik hakları kapsamında korunan değer olmadığı, malvarlığının zarar görmesi halinde kural olarak manevi tazminat talep edilebileceğine ilişkin yasal bir düzenlemenin bulunmayışı yine her üzüntünün manevi tazminat borcu da doğurmayacağı göz önüne alınarak manevi tazminat istemi yerinde görülmemiştir. Her ne kadar karşı davalı karşı davacı ——— tarafından görev ve zaman aşımı definde bulunulmuş olup bu husus yargılama süresince değerlendirilmemiş ise de motorlu araç kazalarından dolayı aracın trafik sigortasını düzenleyen sigorta şirketinin de davaya taraf olması sebebi ile davanın ticaret mahkemelerinde görülmesi esas olduğundan mahkememizin görevli olduğu yine kazanın —- tarihinde meydana geldiği ve davanın —— tarihinde açıldığı göz önüne alındığında 2 yıllık zaman aşımı süresi ve uzamış zaman aşımı süresi de dikkate alındığında davanın zaman aşımı süresi içinde açıldığı anlaşılmakla, bu yöndeki itirazlar yerinde görülmemiştir. Açıklanan hukuki gerekçeler ve toplanan tüm deliller ile asıl davada davacının açmış olduğu maddi tazminat talebine ilişkin davasının feragat nedeniyle reddine, davalı —– hakkında açmış olduğu manevi tazminat talebine ilişkin davasının kısmen kabulü ile taktiren — manevi tazminatın —-tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı —— alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine; karşı davada davacının açmış olduğu manevi tazminat talebine ilişkin davasının reddine, maddi tazminat istemi yönünden her ne kadar kısa kararda davanın kısmen kabulüne ve —- tahsiline ilişkin sehven hüküm kurulmuş ise de karşı davada davacının maddi tazminat talebinin şimdilik —- olduğu, yargılama sırasında da ıslah edilmediği ve kararın davanın kabulüne —karşı dava tarihi olan —— itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine şeklinde karar vermek gerekirken mahkememizce taleple bağlılık ilkesine aykırı olarak talepten fazlasına karar verilmiş ise de gerekçeli kararın kısa karara aykırılık oluşturmaması ve yine taraflara yüklenen sorumlulukların tashih tavzih yolu ile de genişletilip değiştirilemeyeceğinden gerekçeli kararda da aynı şekilde davanın kısmen kabulüne —maddi tazminatın karşı dava tarihi olan ——-tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar vermek gerekmiştir. Yine karşı dava yönünden harçlar kısmında yapılan incelemede davacının toplam talebinin — olup, bu değer üzerinden — yatırılması esas olduğundan ve başlangıçta—– yatırması için süre verilmesi gerektiği halde mahkememizce sehven hesaplamada hataya düşülerek daha fazla harç yatırılması hususunda ara karar oluşturulduğu, davacı tarafından da —–olmak üzere daha sonradan tamamlama harcı yatırıldığı anlaşılmakla, hüküm hesaplama kısmında bu hususlar göz önünde bulundurulmuş ve alınması gereken harç miktarlarının mahsubundan sonra fazla yatırılan harçların iadesi yönünde karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
ASIL DAVADA
1-Davacının açmış olduğu maddi tazminat talebine ilişkin davasının feragat nedeniyle Reddine,
2-Davacının davalı —– hakkında açmış olduğu manevi tazminat talebine ilişkin davasının kısmen kabulü ile
Taktiren — manevi tazminatın—tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı —— alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-a-Harçlar yasası uyarınca davacı—- açmış olduğu maddi tazminat davasının reddine karar verilmesi sebebi ile alınması gereken 59,30-TL karar ve ilam harcından peşin olarak yatırılan 34,16-TL harcın mahsubu ile 25,14-TL harcın davacı —— tahsili ile hazineye irat kaydına (Hükmün bu maddesi ve diğer maddelerindeki harç hesaplamaları maddi ve manevi tazminat davasında ayrı ayrı hüküm kurulması ve hesaplama yapılması esas olduğundan yatırılan toplam harcın taleplere oranlanması suretiyle bulunmuş ve hesaplamaya o şekilde dahil edilmiştir.)
b-Davacı —– maddi tazminat istemi yönünden peşin olarak yatırılan 34,16-TL harcın kendi üzerinde bırakılmasına,
c-Harçlar yasası uyarınca davacı —- açmış olduğu manevi tazminat davası yönünden alınması gereken 546,48-TL karar ve ilam harcından peşin olarak yatırılan 256,16-TL harcın mahsubu ile 290,32-TL harcın davalı —– hazineye irat kaydına
d-Davacı —- manevi tazminat istemi yönünden peşin olarak yatırılan 256,16-TL harcın davalı —— alınarak anılan davacıya verilmesine,
4-Asıl dava yönünden davacı — tarafından yapılan 31,40-TL başvuru harcı, 978,00-TL tebligat ve müzekkere gideri, — bilirkişi ücreti olmak üzere toplam –yargılama giderinin haklılık oranına göre —- davalı ——– alınarak davacıya ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalılar tarafından asıl dava yönünde yapmış oldukları herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden kısmen kabul edilen manevi tazminat davası yönünden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T.’deki esaslara göre belirlenen —— alınarak davacıya verilmesine,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
KARŞI DAVADA
1-Davacının açmış olduğu maddi tazminat talebine ilişkin davasının kısmen kabulü ile,
— maddi tazminatın karşı dava tarihi olan ——- tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Davacının açmış olduğu manevi tazminat talebine ilişkin davasının reddine,
3-a-Harçlar yasası uyarınca davacı —- açmış olduğu maddi tazminat davası yönünden alınması gereken 127,00-TL karar ve ilam harcından peşin olarak yatırılan 154,00-TL ile tamamlama olarak yatırılan —-kalmakla, manevi tazminat davasının reddine karar verilmesi sebebi ile alınması gereken 59,30TL karar ve ilam harcının da mahsubu ile artan toplam 1.127,7-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı —-iadesine,
b-Davacı —– tarafından maddi tazminat istemi yönünden peşin olarak alınan 127,00-TL harcın davalı —– alınarak davacıya iadesine
4-Karşı dava yönünden davacı —tarafından tarafından yapılan 31,40-TL başvuru harcı ve 1.500,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.531,4-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 35,15-TL sinin davalı —- alınarak davacı — verilmesine, kalan tutarın davacı —- üzerinde bırakılmasına,
5-Karşı dava yönünden davalı karşı davalı —- tarafından ayrıca yapmış olduğu herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalı —- kendisini vekille temsil ettirdiğinden reddedilen manevi tazminat yönünden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T.’deki esaslara göre belirlenen(madde 10/3) 4.080-TL vekalet ücretinin davacı —- alınarak davalı ——- verilmesine,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak; taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde———–Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.02/02/2021