Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/988 E. 2019/1259 K. 10.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/988 Esas
KARAR NO: 2019/1259
DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 07/09/2016
KARAR TARİHİ: 10/12/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalıya ait işyerinde kameralı güvenlik sistemleri tesisi işlemi yaptığını, bunun karşılığında ———- tarih ve ——— nolu ——— TL ve ——- tarih ——- no ve ——— TL bedelli ————- adet faturayı düzenleyerek yaptığı iş karşılığında davalıya teslim ettiğini, davalının ilgili faturaları teslim alıp vergi dairesine bildirimini yaptığını, buna ilişkin beyanda bulunduğunu, ancak davalının çeşitli bahaneler ileri sürerek ödeme yapmaya yanaşmadığını, bunun üzerine davalının söz konusu temerrüdü dolayısıyla aleyhinde ———. İcra Müdürlüğü’nün ———– E. sayılı dosyası ile icra takibine girişildiğini, ilgili şirketin ise söz konusu icra takibine itiraz ederek takibi durdurduğunu, ancak müvekkilinin hem kendisine itiraz ile ilgili bir tebligat yapılmaması hem de avukatı ile arasında yaşanan irtibat kopukluğu nedeniyle bu itirazdan haberdar olmadığını, bu nedenlerle davalının itirazının iptaline dair dava açmak gerektiğini belirterek davalının ———– İcra Müdürlüğü’nün ———- E. sayılı dosyasına vaki itirazının ———– TL asıl alacak bakımından iptaline, takip tarihi dikkate alınarak alacağın % 40’ı oranında kötüniyet tazminatına mahkumiyetine bu mümkün görülmezse terditli olarak ———– adet fatura bedeli olan ———– TL alacağın takip tarihi olan ———- tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsiline dair karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından ——– İcra Müdürlüğü’nün —————- Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine ilişkin ödeme emrine yasal süresi içerisinde müvekkilleri tarafından itiraz edildiğini, alacaklının takibe konu etmiş olduğu bedelin yersiz olduğunu, alacaklı tarafından haksız ve kötüniyetli olarak davaya konu takibin başlatıldığını, müvekkillerinin davacı tarafa belirtildiği gibi bir borcu bulunmadığını, söz konusu husususun Sayın Mahkemenin takdir etmesi halinde yaptırılacak bilirkişi incelemesi ile açıkça ortaya çıkacağını, ayrıca müvekkili şirketin dava dilekçesinde ve ticaret kayıtlarından da görüleceği üzere ———— adresinde faaliyet gösterdiğini, davacı tarafından açılmış işbu davanın yetkisiz mahkemede açılmış bulunduğunu, bu nedenle öncelikle davaya yetki yönünden itiraz ettiklerini, ayrıca davacı tarafın ————— yılında başlatmış olduğu takibe yönelik açmış olduğu davanın zamanaşımına uğradığını, davacı tarafın hukuki dayanaktan yoksun iddia ve taleplerini kabul etmemekle birlikte zamanaşımı itirazlarım sunduklarını, ayrıca anıdan ———- yılın geçmesinin ardından açılmış işbu dava ile davacının kötü niyetle hareket ettiği izlenimi doğurduğunu belirterek, davacının haksız ve kötüniyetli açmış olduğu davanın reddine, haksız ve kötüniyetli başlatılmış takip nedeni ile % 20’den aşağı olmamak üzere davacı aleyhine tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, fatura alacağı dayanak gösterilmek suretiyle başlatılan icra takibine itirazın İİK 67. Maddesi kapsamında açılan iptali davasıdır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, bilirkişi raporu alınmış, yargılama sırasında ——– tarihinde kabul edilen 7101 sayılı kanunun 61. Maddesi ile 6102 sayılı T.T.K.’nın 4. Maddesinin 2. Fıkrasının değiştirilmesi sebebiyle basit yargılama usulüne geçilerek dava sonuçlandırılmıştır.
Davaya sonradan dahil olunması sebebiyle dosya dava şartları ve ilk itirazlar ile zamanaşımı defi yönünden incelenmiş, ön inceleme duruşmasında davalı yanın yetkiye ilişkin itirazıyla birlikte zamanaşımı defii hakkında karar verilmediği anlaşıldığından bu eksiklik yargılamanın ———- nolu celsesinde giderilmiş ve takibin para alacağına ilişkin olması ve ———– İcra Dairelerinde başlatılmış olması da gözetilerek Borçlar Kanunun 89 maddesi uyarınca alacaklının takip tarihi itibariyle adresinin Ümraniye olması ve davanında mahkememizde açılmış olması sebebiyle yetkiye itirazın reddine; yine aynı şekilde davalının zamanaşımı defiinin de aslında takibe itiraz dolayısıyla açılan itirazın iptali davasının süresinde açılmadığı iddiasında yönelik hak düşürücü süre itirazı olduğu takip dosyası içerisinde itirazın alacaklıya tebliğine ilişkin herhangi bir tebligatın yapılmadığı anlaşıldığından davanın İ.İ.K. 67 maddesindeki 1 yıllık süre içinde açıldığı değerlendirilerek hak düşürücü itirazın reddine karar verilmiştir. ,
İcra dosyası, davacının gerçek kişi olması sebebiyle göreve ilişkin dava şartı yönünden yapılan değerlendirmeye esas olmak üzere ticaret sicil müdürlüğü kayıtları ile faaliyetinin esnaf sınırını aşıp aşmadığına dair yazı cevapları ve tarafların BA-BS formları celp edilmiş, davacı tarafça dosyaya sunulan fatura ve diğer deliller ile birlikte incelenmiştir.
İtirazın iptali istemine konu————- (Eski ————İcra Müdürlüğü) İcra Müdürlüğü’nün ——— Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine ———– TL asıl alacak, ——-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam ——— TL alacağın tahsili için ———— tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı borçlunun süresi içerisinde yapmış olduğu itiraz üzerine takibin durduğu, itirazın davacı alacaklıya tebliğ edildiğini gösterir bir tebligatın bulunmadığı dolayısı ile davanın hak düşürücü süre içeresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davalının BA kayıtları ilgili vergi dairesinden celp edilmiş, davacı ile mal alım satımına dair herhangi bir kayıt bildiriminde bulunmadığı tespit edilmiştir.
Davacının ise basit usule göre işletme defteri tutmuş olması sebebiyle BS bildirim zorunluluğu olmadığından söz konusu kayıtlar ikmal edilememiştir.
Davacının celp edilen ticaret sicil kayıtlarında gerçek kişi tacir olduğu anlaşılmıştır.
Konunun incelenmesinin uzmanlık gerektiren yönleri olması ve taraflarca delil olarak ticari defterlere dayanılmış olması sebebiyle davalının adresi gözetilerek öncelikle davalının ————- yılına ait ticari defter ve kayıtlarının incelenmesine karar verilmiş ve yazılan talimata ———– Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ———– Tal sayılı dosyasından alınan mali müşavir ——–tarafından sunulan——— tarihli bilirkişi raporunda davalının ticari defter ve kayıtlarının sahibi lehine delil vasfını haiz olduğu, takip konusu faturalardan ——-TL tutarlı faturanın davalı defterlerinde kayıtlı olduğu ancak ——-TL’nin davalı defterlerinde kayıtlı olmadığı, davalının söz konusu fatura bedelinin ——- TL’sini —— vadeli çek ile ——— TL’ni kasa nakit şeklinde ve ——–TL’sini —— tarihli çek ile toplamda yaptığı ——- TL ile ödediği ve takip tarihi itibari ile davacıdan ——– TL alacaklı olduğu belirtilmiş; bu kez davacının ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi için dosya mali müşavir ———tevdi edilerek rapor alınmış, anılan bilirkişi tarafından sunulan ——– tarihli bilirkişi raporunda; davacının davalı tarafa icra takibine dayanak olan faturalarla toplam ——— TL tutarında satış yaptığına dair kayıtların bulunduğu, ancak incelenen ticari defterin işletme defteri olması sebebiyle, davacı tarafın davalı tarafa yapmış olduğu bu satışlara karşılık davalıdan tahsilat yapıp yapmadığının, davalıdan tahsilat yaptı ise ne zaman, ne kadar tahsilat yaptığının, davalıdan eksik ya da fazla tahsilat yapıp yapmadığının, eksik ya da fazla tahsilat var ise ne kadar olduğunun defter kayıtlarından tespit edilmesinin mümkün olmadığı bildirilmiş, söz konusu bilirkişi raporları HMK 282. Maddesi kapsamında denetime elverişli görülerek hükme esas alınmıştır.
Söz konusu raporlar incelendikten sonra davalının ticari defterlerinde yer alan ödeme kayıtlarına ilişkin olarak ——– kayıt tarihli ——– keşide tarihli ———TL bedelli çek ile ——- tarihli ——- keşide tarihli ——-TL tutarlı çek bilgilerini ve son olarak ———- tarihli ——- TL nakit ödemeye ilişkin alındı makbuzlarını dosyaya sunması için —– aylık kesin süre verilmiş ve aksi davranışın sonuçları ihtar edilmiş ise de davalı vekili verilen süre içerisinde bu hususta herhangi bir delil sunamamış ve bu husus ticari defterlerinde yer alan ödeme kayıtlarını ispat edemediği şeklinde yorumlanmıştır.
Dava konusu uyuşmazlık, taraflar arasında mal satışına ilişkin kurulan ticari ilişki kapsamında fatura alacağına istinaden başlatılan takip tarihi itibariyle davacı yanın davalıdan muaccel bir alacağı olup olmadığı varsa miktarı bu kapsamda itirazın iptali ve icra inkar tazminatı hüküm koşullarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, icra dosyası içeriği ve yargılama sırasında bilirkişiden alınan denetime elverişli rapor içeriğine göre, taraflar arasında kameralı güvenlik sistemi satış ve montajına ilişkin yazılı olmayan sözleşme kapsamında ticari ilişki kurulduğu, davacının sicil kaydı sebebiyle gerçek kişi tacir olduğu ancak basit usule göre işletme defteri tuttuğu, söz konusu ticari iş kapsamında davacı tarafından düzenlenen ———— tarih ve ——— nolu ——– TL ve———- tarih ——– no ve ———— TL bedelli —— adet fatura dayanak gösterilmek suretiyle davalı aleyhine icra takibi başlattığı, mal tesliminin yapıldığına ilişkin irsaliye vs belgenin delil olarak sunulmadığı ancak alınan bilirkişi raporunda yapılan tespite istinaden sahibi lehine delil vasfını haiz davalı defterlerinde —————– TL bedelli faturanın kayıtlı olduğu ve fatura bedelinin çek ve nakit tahsilatlar ile ödendiği şeklinde kayıt kurulduğu, diğer faturanın ise kayıtlı olmadığı, davada ispat yükünün davacıda olduğu ve alacağının varlığı ile birlikte malın ve hizmetin teslim edildiğini davacının ispat etmesi gerektiği, davacının işletme defteri tutması sebebiyle ile defterlerinin sahibi lehine delil vasfını haiz olmadığı ve ——– TL tutarındaki fatura konusu mal ve hizmetin davalıya teslim edildiğini gösterir bir delil sunmamış olması sebebiyle bu fatura bedeli yönünden alacağını ispat edemediği ancak ————-TL bedelli fatura yönünden davalının ticari defterlerinde yer alan ödeme kaydı sebebiyle ispat yükünü üzerine aldığı ve davalı vekiline verilen ve sonuçları hatırlatılan süre içerisinde ödemeye ilişkin delillerin sunulmamış olması sebebiyle davalının ödeme yönündeki savunmasını ispat edemediği kabul edilerek bu fatura bedeli yönünden davacının alacaklı olduğunun kabul edilmesi gerektiği, takip öncesinde davacının davalıyı temerrüte düşürdüğüne ilişkin bir delil sunulmamış olması sebebiyle işlemiş faiz talebinin de yerinde olmadığı değerlendirilmiş ve davanın kısmen kabulü ile ———- İcra Müdürlüğü’nün ———————– Esas sayılı dosyasına davalı yanca yapılan itirazın ————-TL yönünden iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına, bakiye asıl alacak ile birlikte işlemiş faiz yönünden fazlaya ilişkin talebin reddine, alacak likit ve itiraz haksız bulunduğundan kabul edilen alacağın takdiren %40’ı oranında hesaplanan ——— TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, reddedilen miktar yönünden şartları bulunmayan kötüniyet tazminatı isteminin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile————- İcra Müdürlüğü’nün ——- Esas sayılı dosyasına davalı yanca yapılan itirazın ———- TL yönünden iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına, bakiye asıl alacak ile birlikte işlemiş faiz yönünden fazlaya ilişkin talebin reddine
2-Alacak likit ve itiraz haksız bulunduğundan kabul edilen alacağın takdiren %40’ı oranında hesaplanan ——– TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Reddilen miktar yönünden şartları bulunmayan kötüniyet tazminatı isteminin reddine,
4-Karar harcı 774,45 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 206,04 TL harcın mahsubu ile bakiye 568,41 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 206,04 TL ilk masraf, 693,20 TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.100,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.999,24 TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 1.518,35 TL sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli …Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli …Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.10/12/2019