Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/978 E. 2018/334 K. 29.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İstanbul Anadolu
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/978 Esas
KARAR NO : 2018/334

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/09/2016
KARAR TARİHİ : 29/03/2018

Yukarıda tarafları yazılı dosyada yapılan yargılama sonunda;

İSTEM:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı şirketin davalının aracına tamir ve bakım yaptığını, davacının bedeli ödediğini iddiasının asılsız olup sunduğu dekont örneklerinin başka bir borcuna ilişkin olduğunu, davaya ve takibe konu borcun ödenmediğini bildirmiş, davalının icra dosyasına yaptığı itirazının iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasına, karar verilmesini talep etmiştir.

SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının alacağına karşılık olarak 2.740,00 TL’nin banka aracılı ile davacının hesabına ödendiğini, davalının davacıya borcun bulunmadığını, bu ödemeye konu tamirattan başka taraflar arasında başkaca bir hizmet sunumu ve alımının söz konusu olmadığının, davacı tarafın icra dosyası ile dava dosyasında bildirdiği borcun sebebinin farklı olup ek tamir ve bakım yapıldığına ilişkin iddiayı kabul etmediklerini, davacının akdi ilişkiyi ispat etmek zorunda olduğunu bildirmiş, davanın reddine, davacı tarafın kötü niyet tazminatı ile sorumlu tutulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı davalının aracına, şirkete ait iş yerinde tamir ve bakım yapıldığını, buna karşın verilen hizmet bedelinin davalı tarafça ödenmediğini iddia ederek bu nitelikteki alacağını takip ve dava konusu yapmıştır.
Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 25/05/2015 tarih ve 2014/14664 esas 2015/9298 karar ile 06/02/2016 tarih 2015/9854 esas ve 2016/1152 karar sayılı ilamlarında ve çok sayıda benzer ilamlarda da vurgulandığı üzere;
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4. maddesine göre bir davanın ticari dava sayılması için uyuşlmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesi ile ilgili olması yada tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesi ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın TTK veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır.
TTK’nun 5(1) maddesi uyarınca ticari davalara bakma görevi Asliye ticaret mahkemesine aittir. Ticari davalar mutlak ve nispi ticari davalar olarak ikiye ayrılır. Mutlak ticari davalar tarafların tacir olup olmadıklarına ve uyuşmazlığın tarafların ticari işletmeleri ile ilgili bulunup bulunmadığına bakılmaksızın yasa gereği ticari dava sayılan uyuşmazlıklardır. TTK nun 4(1)-a ve devamı bentlerinde yazılı uyuşmazlıklar ile diğer yasalarda ticari dava olduğu belirtilen uyuşmazlıklar mutlak ticari davalardır.
Somut olayda; davacı ticaret şirketi olmasına rağmen davalı gerçek kişi olup, tacir değildir. Tamir ve bakım konusu araç ticari nitelikli olmayıp özel araçtır. Davalı tacir olmadığı gibi taraflar arasındaki sözleşme ve ilişkiden kaynaklanan uyuşmazlığın yukarıda tanımlanan mutlak ticari davaya konu olabilecek ticari iş niteliğinde olmamasının yanında taraflar arasında nispi ticari davaya konu olabilecek bir ticari ilişki de yoktur.
Yukarıda anlatılan nedenlerle TTK’nun 4 ve 5. maddelerindeki düzenleme nedeniyle davacı tarafın tacir olmadığı gibi davaya konu anlaşmazlığın ticari iş niteliğinde bulunmadığı, uyuşmazlığın mutlak ticari dava niteliğinde de olmadığı anlaşılmakla somut davada Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olması nedeniyle mahkememizin görevsiz olup, uyuşmazlığın mahkememizde çözümünün mümkün olmadığı, görevin dava şartlarından olduğu ve HMK’nun 115(1) maddesi uyarınca davanın her aşamasında resen gözetilmesi gerektiği dikkate alınarak mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın dava şartı yokluğu yönünden usulden reddine, dosyanın görevli Asliye Hukuk mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerektirici nedenlerle:
Görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olması ve Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ nedeniyle HMK nun 114(1)/c maddesinin yollaması ile HMK nun 115(2) maddesi uyarınca davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden REDDİNE,
2- HMK’nun 20 (1) maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde ve yasal süre içinde istem halinde dosyanın görevli İSTANBUL ANADOLU ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’ne GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK nun 331(2) maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkeme tarafından değerlendirilmesine,
4-HMK’nun 20(1) maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yasal süre içinde gönderme başvurusunun yapılmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmek üzere dosyanın ele alınmasına,
5-Davacı vekilinin istifa dilekçesinin davacı asile görevsizlik kararı ile birlikte tebliğine,
Davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/03/2018