Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/967 E. 2019/1186 K. 05.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/967 Esas
KARAR NO : 2019/1186
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ: 31/08/2016
KARAR TARİHİ: 05/11/2019
Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının harita mühendisliği işi yaptığını,—– parselde bulunan davalının inşaatı için gölgeleme çalışması yaptığını ve bunu — sunduğunu, bu parselin – ve — ölçekli imar planlarında —rumuzlu konut alanı olarak planlanmış olduğunu, fiilen üzerinde 3 adet yapı bulunmamakta olduğunu, bu amaçla belediye tarafından gölgeleme çalışması yapılmasının uygun görüldüğünü ve bunun davacı tarafından yapıldığını, —tarihli havaalanlarında yapılacak havacılık çalışması ve gölgeleme talimatının 5. bendinde belirtilen “…Gölgeleme çalışması yalnızca bir veya birkaç yeni yapının yapılmasına izin vermek amacı değil belirli bir bölgeyi kapsayan alanlardaki yeni yapılaşmalara izin vermek için yapılır. Ancak, belirgin bir şekilde mevcut mandarla çevrilmiş parsellerde bir veya birkaç yeni yapının yapılmasına izin vermek amacıyla gölgeleme çalışması yapılabilir…” hükmü doğrultusunda söz konusu parsele yönelik gölgeleme çalışması yapıldığını, belediyeden gerekli izinler alınıp belediyeye sunulmuş olmasına rağmen davalının ödemeyi yapmadığını belirtmiş ve fazlaya ilişkin hakların saklı kalması kaydı ile faizi ile birlikte şimdilik—– TL’nin ödenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, taraflar arasında uyuşmazlığa konu sözleşmenin bulunmadığını, davalının —- adı altında davacıya iş yaptırmadığını, nitekim davacı tarafça kendilerine tebliğ edilmeyen ancak dava dilekçesinin “Delillerimiz” kısmında bahsi geçen ve davanın dayanağı olan—– vermiş olduğu açıklama raporu” ve —–gözetilerek hangi gerekçe ve hangi ticari ilişkiden alacak yaratılmaya çalışmakta olduğunun anlaşılamadığını, zira dava dilekçesinin dayanağı olan ve deliller arasındaki belgelerin birinin belediye tarafından tanzim olunan bir diğerinin ise davacının davalının talimatı olmaksızın yaptığını iddia ettiği çalışmadan ibaret olduğunu, borç ilişkisinin olmadığını, davalıya ait inşaatın havaalanı mıntıkasında bulunmadığını, kaldı ki davalının inşaatlarında —– yılında yaşamın başladığını, gölgeleme çalışmasının yapılacak maksimum yapı yüksekliğini tespit için gerektiğini, inşaat ruhsatı ile ilgili olduğunu, iskanın alınmasıyla ilgili olmadığını, davacının fatura düzenlemediğini ve bunu davalıya göndermediğini, zamanaşımı itirazının ileri sürüldüğünü, davacının dava dilekçesinde yer verdiği – tarihli “havaalanlarında yapılacak havacılık çalışması ve gölgeleme talimatı”nın – tarihinde iptal edilmiş olmasından dolayı (— sitesinden alınmış evrak) hukuki dayanaktan yoksun davanın esastan reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talep etmiştir.
İhbar olunan —- belediyenin gölgeleme çalışmasını bir ya da birkaç parsel için yapmadığını, mahalle ya da büyük bir bölge için yaptığını, söz konusu gölge çalışmasının belediye tarafından yaptırılmadığını belirtmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle, davacı vekili tarafından yapıldığı iddia olunan gölgeleme çalışmasından kaynaklı alacağın tahsili istemine ilişkindir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasına geçilerek taraf delilleri toplanmış, bu doğrultuda —— müzekkereler yazılmış, taraflar tarafından bildirilen tanıklar duruşmada dinlenmiş, 7100 sayılı yasa gereği basit yargılama usulüne geçilerek yargılama sonlandırılmıştır.
Davanın niteliği ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan tüm dosya kapsamı ve tarafların tacir olması sebebiyle taraf defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Bilirkişi heyetinden alınan —- tarihli raporda özetle,” uyuşmazlığın 2 numaralı parsele yönelik gölgeleme çalışması olan ve kurulduğu iddia olunan eser sözleşmesine dayalı eser bedelinin ödenmesine yönelik olduğu, harita mühendisliği bakımından yapılan incelemede davacı tarafından hazırlanan 2 numaralı parsele ilişkin gölgeleme çalışmasının sayısal ortamda yapılan inceleme sonucunda kabul edilebilir, hatta sınırları içinde doğru olduğu kabul edilse bile dosya kapsamında yer alan belgelerden davalının TBK m.470 vd. Hükümlerince “işsahibi” olduğu sonucuna varılamadığı, davalının gölgeleme çalışması sebebiyle doğan alacağa dair sorumlu tutulmasını gerektiren hukuki bir ilişki bulunduğunun davacı tarafça ispatlanamadığı(HMK m.194),tarafların ticari defterlerinde de bu hususta herhangi bir kaydın bulunmadığı, davanın pasif husumet yokluğu sebebi ile reddine karar verilebileceği ” yönünde görüş bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, denetime elverişli bilirkişi raporu, toplanan deliller ve tarafların incelenen ticari defterleri birlikte değerlendirildiğinde, davaya konu gölgeleme çalışmasının davacı şirket tarafından yapıldığı dosya kapsamından anlaşılmakla birlikte, her iki tarafında usulüne uygun tutulan ve lehlerine delil vasfına haiz olan ticari defterleri incelendiğinde davaya konu talep yönünden taraflar arasında ticari ilişki bulunduğuna dair bir kayıt bulunmamaktadır. Dosya kapsamında toplanan deliller incelendiğinde de taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmamakla birlikte , davalı şirketin iş sahibi olduğuna dair herhangi bir kayıt mevcut değildir. Her ne kadar davacı vekili tarafından dosya kapsamına sunulan dava dışı —–hitaben yazılmış tarih içermeyen talep dilekçesi ile davalı şirket tarafından verilen —- tarihli vekaletname delil olarak gösterilmiş ise de izin talepli dilekçe incelendiğinde tarihin ve davalı şirket tarafından açıkça bir yetkinin bulunmadığı ve bu talep belgesinin davacının iddia ettiği hususların ispatına yeterli olmadığı kanaatine ulaşılmıştır. Nitekim dosya kapsamında davacının yapmış olduğu iddia ettiği işin bedeline ilişkin olarak da davacı şirketin kendi ticari defter ve kayıtlarında dahi bir kayıt bulunmamaktadır. Davanın niteliği ve ispat yükü göz önünde bulunurulduğunda davacının dava dilekçesinde ve diğer dilekçelerinde belirtmiş olduğu iddiaları davacı tarafından ispatlanamamıştır. Davanın niteliği, hükme ve denetime elverişli bilirkişi raporu, davanın basit yargılama usulüne tabi olan davada taraflarca toplanması talep edilen başkaca bir delil de bulunmadığı hususu da göz önünde bulundurularak ispatlanmayan davanın reddine, dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 44,40-TL’nin başlangıçta yatırılan 170,78-TL’den mahsubu ile 126,38 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 2.725,00-TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,
6-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333.maddesi gereği ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.05/11/2019