Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/963 E. 2021/318 K. 16.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/963 Esas
KARAR NO : 2021/318
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/08/2016
KARAR TARİHİ : 16/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
ASIL DAVADA;
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, taraflar arasında—– tarihli sözleşme düzenlendiğini, sözleşme gereği müvekkilinin —– %40 hissesini ve tapuda kendisine ait fabrika ve arsa payını davalılara devir borcu altına girdiğini, davalıların ise bayi oldukları iki adet ——— ödeme borcu altına girdiklerini, müvekkilinin sözleşmeye göre borçlarını ifa etmiş olduğunu, ancak davalıların ödemeleri gereken bedeli ödememiş olduğunu, taraflar arasındaki sözleşmeye göre davalıların müvekkilinin kredi borcunu ödemeyi üstlenmiş olduklarını, bir kısım ödemenin peşin yapılmasına karar verilmiş olduğunu, ancak davalıların bu ödemeleri yapmamış olduğunu, kredi taksitlerinin müvekkili tarafından ödenmiş olduğunu, ödemek zorunda olduğu taksitlerle ilgili davalılar aleyhine takip başlatıldığını, davalıların haksız ve kötü niyetli olarak takibe itiraz ettikleri, bu sebeple ——— sayılı dosyasına yapılan itirazın iptalini, takibin devamına ve borçluların %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; sözleşme gereğince davacı tarafın borçlarını yerine getirmemiş olduğunu, davacının devir konusu marketlere ilişkin maddi yükümlülüklerini yerine getirmemiş olduğunu, sözleşme tarihinden önceki borçların taraflara ait olacağının sözleşmede kararlaştırılmış olduğunu, sözleşme öncesi dönemde fabrikada meydana gelen iş kazası nedeniyle şirketin ödeme yapmış olduğunu, bunun dışında şirkete ilişkin — borçlarının yapılandırılarak ödenmiş olduğunu bu ödemelerin toplam — olduğunu, davacı payının —- olduğunu, mevcut sözleşme nedeniyle davalılardan ——– ipotek konulmuş olduğunu, ipoteğin paraya çevrilmesini engellemek için ——– bedelli teminat mektubu verilmiş olduğunu, yine ——-davacıya devrinden sonraki borçların davalılar tarafından ödenmiş olduğunu, davacının bazı kredi borçlarının ödenmiş olduğunu ancak bu borçların ödenmesi sonrası kredi borcunun ödenmeyeceğinin davalıya ihbar edilmiş olduğunu, bu nedenle davacı alacağından ——— mahsup edilmesi gerektiğini belirterek; davanın reddini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVADA;
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında ——- tarihli sözleşme düzenlendiğini, davacının yükümlülüklerine yerien getirdiği halde davalıların borçlarını ödemediğini bunun üzerine —– sayılı dosyası ile takibe geçildiğini, takebi haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edildiğini, bu sebeple —————sayılı dosyasına yapılan itirazın iptalini, takibin devamına ve borçluların %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dosyanın tarafları arasında aynı konu için mahkemenin —— sayılı dosyasının bulunduğunu, gerek usul ekonomisi gerekse yargılamanın kolay ve doğru yapılabilmesi için dosyaların birleştirilmesini, haksız ve mesnetsiz davanın reddini yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Asıl ve birleşen davalar hukuki niteliği itibariyle İ.İ.K 67 maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davalarıdır.
Davaların açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, bilirkişi raporu alınmış, yargılama sırasında ——– tarihinde kabul edilen 7101 sayılı kanunun 61. Maddesi ile 6102 sayılı T.T.K.’nın 4. Maddesinin 2. Fıkrasının değiştirilmesi sebebiyle basit yargılama usulüne geçilerek dava sonuçlandırılmıştır.
İcra dosyaları,——- sayılı dosyası, celp edilmiş, taraflarca dosyaya sunulan diğer deliller ile birlikte incelenmiştir.
Asıl davada itirazın iptali istemine konu ———– sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlular aleyhine dava konusu sözleme dayanak gösterilmek suretiyle ödenmeyen kredi borçlarına ilişkin olarak ———— tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı borçluların süresi içerisinde yapmış olduğu itiraz üzerine takibin durduğu ve davanın hak düşürücü süre içeresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Birleşen davada itirazın iptali istemine konu —— dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlular aleyhine dava konusu sözleme dayanak gösterilmek suretiyle ödenmeyen kredi borçlarına ilişkin olarak ————– tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı borçluların süresi içerisinde yapmış olduğu itiraz üzerine takibin durduğu ve davanın hak düşürücü süre içeresinde açıldığı anlaşılmıştır.
——-dosyasının yapılan incelemesinde; davacısının —- olduğu, davalıların —— olduğu, dava konusunun işçilik alacağından kaynaklı tazminat davası olduğu, davanın ——- tarihinde kabulüne karar verildiği görülmüştür.
———– dosyasının yapılan incelemesinde; davacısının dosyamız davacısı, davalıların dosyamız davalıları olduğu, dava konusunun asıl ve birleşen davalara konu sözleşmeden doğan ve ödenmeyen kredi alacağına ilişkin başlatılan icra takibine itirazın iptali davası olduğu, mahkemece davanın ——- tarihinde davanın kabulüne ilişkin karar verildiği görülmüştür
Konunun incelenmesinin uzmanlık gerektiren yönleri olması ve delil olarak bilirkişi deliline dayanılmış olması sebebiyle dosya sözleşmeler konusunda uzman bilirkişi —— tedvi edilerek edilerek rapor alınmış, anılan bilirkişi tarafından sunulan ——— havale tarihli bilirkişi raporunda; davalıların sözleşme ile davacının kredi borçlarını ödemeyi üstlenmiş olduğu, bu sözleşmenin borcun iç üstlenilmesi sözleşmesi niteliğini haiz olduğu, ancak bu ödemeler davalı tarafça yerine getirmediğinden borçların davacı tarafından ödenmiş ancak davacının işlemiş faiz talep etmesinin mümkün olmadığı, davalı tarafın sözleşmeye göre mahsup defini ileri sürmemesinin mümkün olduğu ancak bu iddialarının ispata muhtaç olduğu yönünde görüş bildirilmiş, söz konusu rapora yapılan itirazlar kapsamında aynı bilirkişiden ek rapor alınmış; sunulan —– işlemiş faiz talep edebileceği, davalıların ————- yönünden mahsup talep edebileceği vergi borçları yönünden mahsup talep edip edemeyeceğinin uzmanlık alanı dışında olduğu yönünde görüş bildirilmiş, bu rapora da yapılan itirazlar kapsamında aynı bilirkişiden ve bu kez maliye uzmanı bilirkişi ———- eklenerek 2. Ek rapor alınmasına karar verilmiş, bu kapsamda anılan bilirkişilerce sunulan —– tarihli rapor içeriği ve önceki raporların ilgili kısımları HMK 282. Maddesi kapsamında denetime elverişli görülerek hükme esas alınmıştır.
Dava konusu uyuşmazlık, taraflar arasında imza edilen ——- tarihli sözleşme uyarınca davalılar tarafından davacının dava dışı bankaya olan kredi borcunun kapatılmadığı iddiasına yönelik olarak başlatılan takip tarihi itibariyle davacının davalılardan alacağının olup olmadığı, alacaklı ise miktarı ve takibe itirazın ve iptali ile inkar ve kötü niyet tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Asıl ve birleşen dosyalar kapsamına göre, taraflar arasında ——- başlıklı sözleşme kapsamında ticari ilişki kurulduğu, bu sözleşme uyarınca davacı tarafın mülkiyet ve şirket hissesi devir borcu; davalıların ise davacının kredi borcunu ödeme borcu altına girdikleri, davalıların ediminin TBK.m. 195 anlamında borcun iç üstlenilmesi olduğu, buna göre davalıların borcu bizzat ifa etme borcu altında oldukları, davacının sözleşme gereği üstendiği edimleri yerine getirdiği, bu hususun davalı beyanlarıyla da sabit olduğu, ancak kredi ödeme borcunun davalı tarafça yerine getirilmediği, davalının üstlendiği borcun davacı tarafından ödenmiş olduğu, bu hususun celp edilen — tarihli ———- yazı cevabı ve davalı beyanları ile de sabit olduğu, bilirkişi kök ve ek raporlarında yapılan hesaplamada davacının takip tarihi itibari ile toplam —-alacağının bulunduğu ve —- dosyası takip tarihi itibariyle —- asıl alacak talep edebileceği ancak söz konusu icra takibinde — işlemiş faiz talebinde bulunulduğu,—- dosyasında ise davacının takip tarihi itibariyle ise — alacak talebinde bulunabileceği, icra takibinde ise ————– hükmü uyarınca muaccel bir borcun borçlusunun alacaklının ihtarıyla temerrüde düşeceği yine TBK. m. 117/II uyarınca belirli vadenin kararlaştırıldığı hallerde vadenin geçmesi ile borçlunun temerrüde düşeceğinin hüküm altına alındığı, taraflar arasındaki sözleşmede davalının üstlendiği borca ilişkin belirli vadenin yer almadığı, bu nedenle, ihtar edilmeksizin davalının temerrüde düşmesinden bahsedilemeyeceği bu sebeple davacının takip ile istediği işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı, asıl alacak miktarları yönünden ise talebe bağlılık ilkesi uyarınca davacı talebi kapsamında değerlendirme yapılması gerektiği, bu nedenle davacının davalıdan ———— dosyasında ise takip tarihi itibariyle — alacağının bulunduğu, davalı tarafça, davacının sözleşme gereği bazı yükümlülükleri yerine getirmemiş olduğu bu nedenle ödemesi gereken davacı kredi borcunun ödenmediği ve —– tutarındaki alacağı olduğu ve bu tutarın davacı alacağından mahsup edilmesi itirazında bulunduğu, mahsup itirazı kapsamında yapılan değerlendirmede; taraflar arasındaki sözleşmenin 9. maddesi uyarınca devre konu —— tarihinden önce tahakkuk etmiş alacak ve borçlarından davacının sorumlu olduğu, yine —— başlıklı sözleşme uyarınca mahkeme süreci devam eden alacaklar bakımından —- hissesi oranında sorumlu olacağının kararlaştırıldığı, davalının mahsubunu talep ettiği iş kazasına bağlı alacağı yönünden iş kazasının hangi tarihte gerçekleşmiş olduğu hususunun dosyadaki belgelerden anlaşılamadığı, ancak bilirkişi raporunda yapılan tespitler kapsamında davalının; —— yapılan toplam ödeme nedeniyle — bankaya ödenen teminat mektubu bedeli olan —- davalı tarafça ödenmiş olduğu anlaşılan —-borcu ve gecikme faizi tutarı olan —- davacı alacağından mahsup isteminin yerinde olduğu, bu tutarın toplam —olduğu, davacı tarafın devir tarihinden önce dava dışı ——— ödemek zorunda kaldığı ve bu tutarı davalıdan talep etmesine rağmen ödenmediği yönündeki iddiasını kanıtlayıcı herhangi bir ödeme belgesi delili dosyaya sunmadığı, bu hususta davalı yandan alacak talebinde bulunulamayacağı yine davalıların kusurları nedeniyle bir — oluşmadığından davacı tarafın —- ödemiş olmasına rağmen yararlanamadığı ———- zarara uğradığı yönündeki iddiası yönünden davalı taraftan herhangi bir alacağının bulunmadığı, son olarak devir tarihinde davalılar tarafından markette —-olduğunun beyan edilmesine rağmen sonradan yapılan sayımlarda ——– tutarında malın olduğu anlaşıldığından davacı tarafın davalılardan ——- alacağının oluştuğu yönündeki iddiasına yönelik olarak, fiili stok sayımının marketi devir alan davacı tarafça devir tarihinde yapılması gerektiği, aksi taktirde muhasebede mevcut stoklara yönelik kayıtların her zaman için gerçeği yansıtmayabileceği, bu nedenle sonradan yapıldığı iddia edilen stok sayımının her zaman geçerli sayılabilecek bir ispata muhtaç olacağı gerekçesiyle davacı yanın bu yönden de bir alacak iddia edemeyeceği kaldı ki davacının takipteki alacak talebinin ödenmeyen konut kredisine ilişkin olduğu söz konusu alacak iddialarının itirazın iptali davasında dinlenmesinin mümkün olmadığı, bir an için davalının mahsup talebine dair itirazı kapsamında davacı iddiasının değerlendirilebileceği düşünülse dahi bu hususun ———- dosyasında yargılama konusu edildiği ve anılan mahkemece verilen kararın kesinleştiği dikkate alındığında davalının mahsup itirazı kapsamında mahsup edilecek tutarın —- asıl davaya konu takip alacağından —-fazla olması sebebiyle davacının davalıdan alacak isteminde bulunamayacağı değerlendirilerek; asıl dava yönünden—— dosyasına yapılan itirazın iptali isteminin reddine, davalının kötüniyet tazminatı isteminin şartları bulunmaması sebebiyle reddine, birleşen mahkememizin —- sayılı dosyasında davanın kısmen kabulü ile—- dosyasına davalılarca yapılan itirazın —— asıl alacak yönünden iptali ile takibin kabul edilen asıl alacak tutarına takip tarihinden fiili ödeme tarihine kadar yasal faiz uygulanmak suretiyle devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, kabul edilen alacak yargılama ile belirlendiğinden likit olmadığı kabul edilerek icra inkar tazminatı isteminin reddine, davalının kötüniyet tazminatı isteminin şartları bulunmaması sebebiyle reddine karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-a) Asıl dava yönünden——- dosyasına yapılan itirazın iptali isteminin reddine,
b) Davalının kötüniyet tazminatı isteminin şartları bulunmaması sebebiyle reddine,
2-a) Birleşen mahkememizin —– Sayılı dosyasına davalılarca yapılan itirazın —–asıl alacak yönünden iptali ile takibin kabul edilen asıl alacak tutarına takip tarihinden fiili ödeme tarihine kadar yasal faiz uygulanmak suretiyle devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
b) Kabul edilen alacak yargılama ile belirlendiğinden likit olmadığı kabul edilerek icra inkar tazminatı isteminin reddine,
c) Davalının kötüniyet tazminatı isteminin şartları bulunmaması sebebiyle reddine,
3-Asıl ve birleşen davalar yönünden karar harcı —- davacı tarafça peşin olarak yatırılan —— harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Asıl ve birleşen davalar yönünden davacı tarafından yapılan 919,09-TL ilk masraf, 263,60 TL tebligat ve müzekkere gideri, 2.300,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.482,69 TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 965,87 TL sinin davalılardan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Asıl ve birleşen davalar yönünden davalılar tarafından yapılan 300,00 TL bilirkişi ücretinin haklılık oranına göre 216,80 TL sinin davacı taraftan tahsili ile davalılara ödenmesine, kalan tutarın davalılar üzerinde bırakılmasına,
6-Asıl davada davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden karar tarihinde geçerli …Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 7.588,50 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
7-Birleşen davada davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli …Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
8-Birleşen davada davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden karar tarihinde geçerli …Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 4.080,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
9-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde ——— Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 16/03/2021