Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/933 E. 2019/604 K. 14.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/933 Esas
KARAR NO: 2019/604
DAVA : İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/08/2016
KARAR TARİHİ : 14/05/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı ————- şirket adına kayıtlı ——— plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde kaza tarihinde geçerli olmak üzere kasko sigorta poliçesi ile teminat altına alındığını ——- tarihinde sürücü——– sevk ve idaresindeki davalı borçlu ———tarafından kaza tarihinde geçerli olmak üzere trafik sigortası teminatı kapsamındaki ——- plakalı araç ile müvekkil şirkete sigortalı aracın karıştığı kaza neticesinde araçta maddi hasar meydana geldiğini söz konusu kazada her iki tarafın %50 oranında kusurlu olduğunu müvekkiline Sigortalı araçta oluşan hasar sebebiyle 15.390,49 TL ödeme yapıldığını bu zararın yarısından davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğunu bu sebeple davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını ancak davalının icra takibine haksız şekilde itiraz ettiğini davalının sorumluluğunun Karayolları Trafik Kanunu‘nun 91 ve 92. maddelerinden doğduğunu belirterek Türk Ticaret Kanunu 1472. maddesinin halifeyete ilişkin hükümleri kapsamında başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali ne takibin devamına davalı borçlunun alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine talep ve dava etmiştir
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ——-Plaka sayılı aracın müvekkili nezdinde trafik sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu poliçeden dolayı maddi zarar halinde araç başına azami sorumluluk limitinin ——Türk Lirası olduğunu ve bu sorumluluğunda sigortalı araç sürücüsünın kusuru oranında ve zarar nispetinde olduğunu müvekkilinin sigortalı aracın sürücüsünün söz konusu kazada kusurunun bulunmadığını davacının öncelikle kusuru ispat etmesi gerektiğini ayrıca Karayolları Trafik Kanunu‘nun 99. maddesi uyarınca yapılacak başvuruyla alakalı olarak gerekli ve yeterli belgelerin eklenmesi gerektiğini ancak belgelerin eklenmeden müvekkiline başvuru yapıldığını belirterek faiz isteminin de yerinde olmadığını bu sebeplerle açılan davanın reddi ne karar verilmesi ne talep etmiştir
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile, trafik kazası sebebiyle davacıya kasko sigorta poliçesi ile sigortalı araçta oluşan hasar bedelinin davacı tarafından ödenmiş olması sebebiyle yarı oranında kusur isnad edilerek ve halefiyete dayalı olarak söz konusu zararın karşı taraf aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısından tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, bilirkişi raporları alınmış, yargılama sırasında ——- tarihinde kabul edilen 7101 sayılı kanunun 61. Maddesi ile 6102 sayılı T.T.K.’nın 4. Maddesinin 2. Fıkrasının değiştirilmesi sebebiyle basit yargılama usulüne geçilerek dava sonuçlandırılmıştır.
İcra dosyası, hasar dosyaları ve poliçeler ve araçların trafik tescil kayıtları celp edilmiş taraflarca dosyaya sunulan ödeme belgesi ve diğer delilleri ile birlikte incelenmiştir.
Takip konusu İstanbul Anadolu 6. İcra Müdürlüğü’nün ——– E sayılı dosyasının incelenmesinde, alacaklı davacı sigorta şirketi tarafından davalı sigorta şirketi aleyhine —- tarihinde —— TL asıl alacak ve —- TL işlemiş faiz olmak üzere toplam —–TL alacağın tahsili için sigortalı ——- plakalı araçta oluşan hasarı bedeline ilişkin yaptığı ödemenin yarısının rücuen tahsili istemine dayalı ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı sigorta şirketine 13/05/2016 tarihinde tebliği edildiği ve savalı sigorta şirketi tarafından ödeme emrine 18/05/2016 tarihinde borca ve ferilere itiraz edildiği, icra müdürlüğü tarafından 25/05/2016 tarihinde takibin durdurulmasına karar verildiği, davanın, 18/08/2016 tarihinde açıldığı dolayısı ile İİK.’nın 67. Maddesindeki 1 (bir) yıllık hak düşürücü süre içerinde açıldığı anlaşılmıştır.
Sigorta poliçelerinin incelenmesinde; dava dışı ——– plaka sayılı aracın davacı tarafından ————– sayılı poliçe ile ——- tarihleri arasında genişletilmiş kasko sigortası ile sigorta teminatı altına alındığı; Dava dışı —– ait——- plakalı kamyonetin, ————- başlangıç ve bitiş tarihli olarak davalı ——– tarafından ——- sayılı poliçe ile zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalandığı; poliçede araç başına maddi zarar için verilen teminatın 29.000,00 TL olduğu görülmüştür.
Her iki aracın malik kayıtları celp edilmiş ve sigorta poliçeleri ile uyumlu olduğu görülmüştür.
Davacı tarafından sunulan ————- ait dekontta 27/11/2015 tarihinde davacı sigorta firması tarafından dava dışı sigortalısına 15.390,49 TL ödeme yapıldığı görülmüştür.
Konunun uzmanlık gerektiren yönleri olması sebebiyle dosya, kusur ve hasar bedeli yönünden rapor tanzimi için bilirkişiye tevdi edilmiştir. Dosyada mübrez Makine Mühendisi Doç. Dr. ——– tarafından düzenlenen 22/01/2018 tarihli bilirkişi raporuna davacı vekili tarafından yapılan itirazlar kapsamında aynı bilirkişiden ek rapor alınmış; sunulan 10/07/2018 tarihli raporda kök raporda belirtilen kanaatin korunduğu belirtilmiş; rapor içeriği HMK 282. Maddesi uyarınca denetime elverişli görülerek hükme esas alınmıştır.
Davaya konu uyuşmazlık, 28/09/2015 tarihinde meydana gelen kazada davacı şirkete kasko ile sigortalı——- plaka sayılı araçta meydana gelen hasara ilşikin olarak davalıya ZMSS ile sigortalı ———- plaka sayılı aracın sebebiyet verip vermediği, araçların kusur oranı, hasar miktarı ile davalının poliçe kapsamında zarardan sorumlu olup olmadığı, itirazın iptali ve icra inkar tazminatı hüküm koşullarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Yukarıda yapılan açıklamalar ve tüm dosya kapsamı doğrultusunda; davacı tarafından genişletilmiş kasko sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan dava dışı şirkete ait ——— plakalı araç ile davalının sorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile teminat altına aldığı —————- plakalı araç ile —- tarihinde kazaya karıştıkları, kaza nedeniyle ——– plakalı araçta hasar oluştuğu, yapılan ekspertiz neticesinde hasar bedeline ilişkin olarak davacı tarafından sigortalısına 27/11/2015 tarihinde 15.390,49 TL ödeme yapıldığı, yine ekspertiz raporunda söz konusu kazanın her iki araç sürücüsünün % 50 oranında kusurlu olduğunun belirtilmesi sebebiyle ödenen bedelin yarısına tekabül eden 7.695,24 TL’nin davalı sigorta şirketinden talep edildiği, alınan bilirkişi raporunda söz konusu kazada asli ve % 75 oranındaki kusurun davacıya sigortalı araçta olduğunun bildirildiği, belirlenen bu oranın hesaplama için hükme esas kabul edildiği zira kazanın oluşumu itibari ile ———- plakalı araç sürücüsünün önünde seyreden ——– plakalı araç ile takip mesafesini korumadığı ve yakın takip sebebiyle önce anılan araca sonrada – plakalı araca arkadan çarptığı, —— plakalı aracın ise yol üzerinde tedbirsiz şekilde duraklama yapması sebebiyle kazanın meydana gelmesinde tali ve % 25 oranında kusurlu olduğu, davalı sigorta şirketinin ——– Plakalı araca Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi düzenlemiş olmakla, KTK. 91/1. mad. hükmü gereğince işletenin ve onun eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin KTK. 85/1. maddesi ve ZMSS Genel Şartları A .l.l. maddesi ile poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere hukuki sorumluluğunu üstlendiği dolayısıyla davacının ödeme yaptığı tarih itibari ile ödediği bedelden kusur oranları nispetinde hesap edilen 3.847,62 TL’yi karşı taraf aracının ticari olması sebebiyle avans faizi ile davalıdan talep edebileceği ancak takip ile yasal faiz talep edilmiş olması sebebiyle talep gibi bu miktara ödeme tarihinden itibaren yasal faiz işletilerek ——işlemiş faiz talebi yönünden ancak 167,49 TL talep edebileceği kabul edilerek davanın kısmen kabulü ile İstanbul Anadolu 6. İcra Müdürlüğü’nün———- E sayılı dosyasına davalı yanca yapılan itirazın 4.015,12 TL (3.847,62 TL asıl alacak 167,50 TL işlemiş faiz) yönünden iptaline, fazlaya ilişkin taleplerin reddine, alacak likit ve itiraz haksız görüldüğünden kabul edilen alacak miktarının takdiren % 20’si oranında belirlenen 803 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile İstanbul Anadolu 6. İcra Müdürlüğü’nün ——— E sayılı dosyasına davalı yanca yapılan itirazın 4.015,12 TL (3.847,62 TL asıl alacak 167,50 TL işlemiş faiz) yönünden iptaline, fazlaya ilişkin taleplerin reddine,
2-Alacak likit ve itiraz haksız görüldüğünden kabul edilen alacak miktarının takdiren % 20’si oranında belirlenen 803 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 274.27 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 136,80 TL harcın mahsubu ile bakiye 137,47 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 166,00 TL ilk dava masrafı, 179,00 TL tebligat ve müzekkere gideri ve 600,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 945,00 TL yargılama giderinin kabul-red oranına göre (%50,12 kabul) 475,00 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı taraflarca sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
İlişkin olarak; davalı vekilinin yokluğunda, davacı vekilinin yüzüne karşı miktar itibariyle kabul ve reddedilen alacak miktarları yönünden kesin olarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 14/05/2019