Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/926 E. 2019/1037 K. 24.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/926 Esas
KARAR NO: 2019/1037
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 16/08/2016
KARAR TARİHİ : 24/09/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili ——- tarihli dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı arasında —– tarihli —— tarihli —— ————— tarihli ———– imzalandığını, müvekkili tarafından, davalının sözleşmelere aykırı olarak ——— mağazasının bir başka kişiye devredildiğini, ——— kapatılarak faaliyetine son verildiğini, telefon numaralarının kapatıldığını öğrendiğini, müvekkili ile imzalanmış olan ——— davalı tarafından haksız olarak feshedilmesi nedeniyle davalıya——. Noterliğinin —– tarihli ve —— yevmiye numaralı ihtarnamesini göndererek, toplamda — € ———ödenmesinin istenildiğini, ancak davalı tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını, davalı tarafından yapılan işlemlerin, müvekkili ile aralarındaki sözleşmelere aykırı olarak ————-bulunan mağazalarının devredildiğini, söz konusu mağazalarda bulunan makine, ekipman, malzeme vb. maddi aktiflerin müvekkilinin onayı olmadan devredilmiş olmasının yanı sıra ayrıca müvekkilinin markasına ait ———-ve marka ile oluşturulan müşteri portföyünün de devredildiğini, bu nedenle müvekkilinin uğramış olduğu ve uğrayacağı her türlü zarar ve ziyana ilişkin her türlü haklarını saklı tuttuklarını, şimdilik ———— kullanım bedelini dava tarihinden işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte ödenmesine, şimdilik toplam ——- cezai şart tazminatını temerrüt tarihi olan ———- tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi ile birlikte ödenmesine, yargılama masrafları ve avukatlık ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 34. maddesinde düzenlenen Yetki Sözleşmesinin HMK ’nın 17. maddesine göre geçersiz olduğunu, müvekkilinin sözleşmenin imzalandığı an ev hanımı olduğunu, müvekkilinin tacir olmadığını, müvekkilinin ——— yılında eşinden ayrıldıktan sonra iki çocuğunun ve kendisinin geleceği için iş hayatına girme zorunluluğu hissettiğini, müvekkilinin bu kararı verdikten sonra internet üzerinden davacının —————- —— verilecektir ilanı üzerine davacı ile görüştüğünü, müvekkiline kendilerinin çok iyi bir firma olduğunu, makinalarının ve hizmetlerinin diğer firmalara göre açık ara çok iyi olduğunu ve her konuda destek vereceğini ifade ettiğini, bunun üzerine müvekkilinin ——– en büyük binalarından biri olan ———da yer tutmak istediğini ifade ettiğini, bunun üzerine İzmir’e gelen davacının, bu işe ilk defa giren müvekkiline ——— dediğini, müvekkilinin kendi birikimleri ve ailesinin yardımları ile davacıya makine, ekipman için ————- ödeme yaptığını, müvekkiline 6 ay içinde iyi paralar kazanacağı ifade edildiğini, ——- sözleşmesinin bir formalite olduğu para kazanmaya başlanılmadan ——- kullanım bedeli olan—- Euro’nun ve brüt satışlar üzerinden hesap edilecek ve ——-Euro’dan az olamayacak —— adı verilen bedelin talep edilemeyeceği ifade edilen çok iyi bir diyalog kurulduğunu, müvekkilinin de tüm imkanlarını zorlayarak ciddi reklam ve yatırımlar yapmasına rağmen iş yerinin zarar etmeye devam ettiğini, müvekkilin işyerinin ——- adı verilen rezidans olduğunu, işyerinin iç cepheye baktığını müvekkilinin zaman içinde kuru temizleme dükkanlarının Alış Veriş Merkezlerinde değilse dış cephede, caddeye bakan kısımda olması gerektiğini öğrendiğini, tecrübesiz olan müvekkiline davacının böyle bir uyarıda bulunmadığını, müvekkilinin zarar etmeye devam etmesi, işyerinin müvekkilinin mevcutlarını yemeye hatta borçlandırmaya başlaması üzerine yeni bir yer arayışına başladığını, davacının——- ikiz kuleleri denilen——— iş yeri kiralamasını, ve zarar eden —— kapatmasını, bu yerin para kazanacağını ifade ettiğini, hatta müvekkiline kendisine toplama merkezi yapmasını da kar etmesi için önerdiğini, bunun üzerine müvekkilinin kendisine ait evi sattığını, ——–da kendine dükkan aldığını, bu dükkanın da toplama merkezi yaptığını, bu süreç içinde davacının müvekkilinden işyerleri kar edinceye kadar ——– kullanım bedeli ile ——– adı verilen bedelin talep edilmeyeceğini ifade ettiğini, müvekkilinin işyerinin kar elde etmesi için bulunmasında sıkıntı olması nedeniyle——- firması ———- çalışan onun ustalığını yapan sonra ayrılan ——- gelmesini sağlayıp bu kişiyi istihdam etmeye başladığım, müvekkilinin ——-en yüksek binası ——— en üst kısmında———reklamlarını yapıştırdığını, bu süreç içinde reklam için ——- hiçbir destek almadığını, müvekkilinin zarar ettiği işten dolayı davacı ile olan sözleşmesini fesih etmesinin ve işyerlerinin kapatmasının haklı ve yerinde bir karar olduğunu, bu nedenle de davacı tarafa sözleşmeye dayalı bir borcunun bulunmadığını, açıklanan nedenlerle ve resen tespit edilecek nedenlere dayalı olarak, davacının davasının reddine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin de karşı tarafa yiikletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, taraflar arasında imzalanan———- sözleşmesinde, davalının aykırı olarak ——- mağazasını başka bir kişiye devrettiği, ——– mağazasını ise kapatarak faaliyetine son verdiği, mağazalara ait telefon numaralarının kapatıldığı, davalı tarafından ——- sözleşmelerinin haksız olarak feshedilmesi üzerine ihtar çekildiği, haksız devredilen mağazaların ——– adı altında faaliyetine devam ettiğinin tespit edildiği, bahsi geçen mağazalarda bulunan makine, ekipman malzemelerinin de davacının onayı olmadan devredildiği gibi müşteri potföyünün de bu şekilde kullanıldığı belirtilerek ——- kullanım bedeli ile cezai şart tazminatı talebine yöneliktir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, ön inceleme duruşması sonrası dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile, uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip deliller toplanmıştır.
Davalının ilk itirazlardan bulunan görev ve yetki itirazı değerlendirilerek yetkiye ilişkin itirazı HMK 10 ve TBK 89 madde gereğince davalının göreve ilişkin itirazı ise uyuşmazlık konusu davanın içeriği nedeni ile mahkemenin görevli olduğu kanaati ile reddine karar verilmiştir.
Bilirkişi rapor içeriğine göre, “davalı tarafın taraflar arasındaki sözleşmeyi haklı nedenle feshetmiş olduğu, taraflar arasındaki sözleşmede haklı nedenle fesih halinde kullanım bedelinin ödenmeyeceğinin kararlaştırılmış olduğu, bu nedenle davacının kullanım bedeli adı altında bir bedeli davalıdan talep edemeyeceği, ancak davalının fesih sonrası uyması gereken yükümlülüklerini ihlal etmiş olduğu, bu ihlaller bakımından sözleşmede ceza koşulu kararlaştırılmadığı, bu nedenle davacının bu ihlal nedeniyle ceza koşulu talep etmesinin mümkün olmadığı, sair hususların yüce yargı makamının münhasır takdiri içinde kaldığı,” yönünde görüş bildirilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü amacı ile yapılan yargılama ve yargılama sırasında bilirkişilerden alınan denetime elverişli rapor içeriğine göre davacı ile davalı arasında ———- tarihli ———-imzalandığı, bu sözleşme kapsamında davalının sözleşmeye aykırı olarak ——– mağazasını başka bir kişiye devrettiği ———– ise kapatarak faaliyetine son verdiği, bu durumun ——- aykırı olduğu, bu yönde ihtar çektiklerini, bu mağazaların ——- adı altında faaliyetine devam ettiğinin öğrenildiğini, mağazada bulunan makine, ekipman malzemelerinin davacının onayı olmadan devredildiği gibi, müşteri portföyünün de bu şekilde kullanıldığının belirtilerek kullanım bedeli ile birlikte cezai şart tazminatı talep edildiği, yanlar arasında uyuşmazlığın bu şekilde tespit edildiği anlaşılmıştır. Gerek taraflar arasındaki ———Sözleşmesinin içeriği, bu sözleşmeden dolayı tarafların hak ve yükümlülükleri ile devir ve kullanım bedeli ile birlikte feshin sonuçları birlikte incelendiğinde davacı davalı yanın bahsi geçen sözleşmeye aykırı davranışından kaynaklı ——— kullanım bedeli ile birlikte cezai şart tahsil etmiş ise de yanlar arasında yapılan sözleşmelerin diğer sözleşmelerin devamı olduğu, ——- sözleşmesi yapanın kendisine ait işletme, üretim, işini——– alana kullanım hakkını tanıyarak onu kendi işletmesi dahilinde sisteme dahil ettiği ve bunun karşılığında ——— verene belli bir ücret ödenmesini taahhüt eden sürekli borç ilişkisi kurulan ve bu hali ile iç tarafa da borç yükleyen bir sözleşme olduğu belirlenmelidir. Her iki tarafın yine birbirleri ile yaptıkları yazışma ve ihtarlar ile birlikte sözleşme değerlendirildiğinde taraflar arasındaki sözleşmenin davalı tarafından feshedildiği, ——– sözleşmesinin tarafı olan davalının iş yerinin devri konusunda işlerin olumsuz gitmesi yönünde davacıya bildirimde bulunduğu, davacının da haksız fesih konusunda davalıya ihtarlarında her hangi bir beyan ve ihtarda bulunmadığı, bu hali ile sözleşmenin feshinin haklı nedenlerle feshedildiğinin kabul edildiği, bu yöndeki kabule göre de davacının haklı fesihten dolayı kullanım bedeli talep edemeyeceği, keza cezai şart talebinin de haksız fesihe bağlı olduğu, davalının sözleşmenin feshine sebep olduğu hususunda kanaate ulaşılmadığından sözleşmenin 30. Maddesinde belirtilen cezai şart talebinde de bulunamayacağı kabul edilmiş olmakla, açılan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 44,40 TL’nin başlangıçta yatırılan 1.363,00 TL’den mahsubu ile 1.318,60 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 9.129,00 TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,
6-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde avansı yatıran tarafa veya ahzu kabza yetkili vekillerine iadesine,
Dair; davacı vekilininin yüzüne, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 24/09/2019