Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/914 E. 2021/466 K. 22.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/914 Esas
KARAR NO : 2021/466

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 12/08/2016
KARAR TARİHİ : 22/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 31.05.2016 tarihinde davalılardan —– yanında yer alan —önünde yaya geçidini kullanarak karşıdan karşıya doğru geçen —- çarparak ölümüne sebebiyet verdiğini, kaza ile ilgili soruşturma yapıldığını, kovuşturmasına —dosyasıyla devam olunduğunu, trafik kazası tespit tutanağında; Sürücü— sayılı çekici ve buna bağlı—-plaka sayılı — hızla ile seyir halindeyken yaya geçidini kullanarak karşıdan karşıya doğru geçen — aracın sol yan kısımları ile çarpması sonucu tek taraflı, maddi hasarlı ve ölümlü trafik kazasının meydana geldiğini, Sürücü —2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu madde 74 ” Görevli bir kişi veya ışıklı trafik işaretleri bulunmayan, ancak başka bir trafik işareti ile belirlenmiş yaya veya okul geçitlerine yaklaşırken bütün sürücüler araçlarını yavaşlatmak ve bu geçitlerden gecen veya geçmek üzere bulunan kişilere ve öğrencilere ilk geçiş hakkını vermek zorundadırlar gereğince kusurlu olduğunu, yaya — herhangi bir kural ihlali ve kusurunun olmadığı kanaatinde olduklarım belirttiklerini beyan ile, fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik; —adına kayıtlı başkaca araç ve taşınmazlara hüküm kesinleşinceye kadar tedbir konulmasını, her bir müvekkili lehine ve ileride arttırılmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatına, her bir müvekkili lehine talep edilen 30.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesine, tazminat talepleri bakımından davalılardan— açısından ise dava tarihinden itibaren işletilecek bankaların uyguladığı en yüksek avans faizi ile birlikte tahsilini, alacağa ilişkin yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalılara müştereken ve müteselsilen yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir
SAVUNMA :
Davalı——–vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirkete dava açılmadan önce yazılı başvuruda bulunulmadığını, bu nedenle dava şartı yoksunluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, hiçbir surette davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla; dava dilekçesinde —– —- olduğunu, poliçelerden dolayı sorumluluğun kaza tarihi itibariyle sigortalının kusuru oranında olmak üzere,—— ile sınırlı olduğunu, davanın usulden incelemesi yapılarak, davacı taraf müvekkil şirkete başvuru yapmadığından, dava şartı yoksunluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesini,—– tazminat taleplerinin—– olmadığından, müvekkili şirketin hiçbir sorumluluğu olmadığından davanın reddini, müvekkili şirket dava açılmasına sebebiyet vermediği için yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar ———- hiç kimsenin istemeyeceği şekilde meydana gelen trafik kazasında davacılar ———- hayatını kaybettiğini, söz konusu davada müvekkillerinin birisinin kazaya karışmasından diğerinin ise işleten olmasından kaynaklandığını, söz konusu kaza nedeni ile açılan davanın haksız ve yersiz olduğunu, söz konusu trafik kazasında müvekkilinin kusursuz olduğunu, müvekkilin kusursuzluğunun yapılacak olan ceza yargılamasında ortaya çıkacağını, söz konusu kazada müteveffanın aniden yola çıktığını, aniden yola çıkmasından sonra müvekkilinin herhangi bir manevra kabiliyeti kalmadığını ve müteveffaya önden de değil — yan tarafından vurduğunu, daha doğrusu dikkatsiz ve tedbirsiz bir şekilde yola çıkan müteveffanın müvekkilinin kullanmış olduğu araca bir nev’i çarptığını, müteveffanın dışında söz konusu trafik kazasında karayollarının da ağır kusuru bulunduğunu, yaya geçidinin hemen başladığı yere tabela konduğunu—- şoförlerin önceden görüp hızlarını ona göre ayarlayacakları bir noktaya konması gerekirken yaya geçidinin başına konmasının başlı başına bir kusur sebebi olduğunu, müvekkilinin hızını yaya geçidinde geçilecek hız limitinde de sabit tuttuğunu, müvekkillerinin —- olduğunu, gelir durumları göz önüne alındığında söz konusu tazminat miktarlarının çok yüksek olduğunu beyan ile, fazlaya ilişkin ve daha başka her türlü hukuksal hak ve talep saklı kalmak kaydıyla açılan haksız davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, cismani zarar sebebiyle açılan maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Davacı, — tarihinde yaralamalı ve ölümlü trafik kazası meydana geldiğini, kazaya karışan—–plakalı aracın davalı sigorta şirketi tarafından —- sigortalı olduğunu, davalı sigorta şirketinin, araç sürücüsünün ve işleteninin KTK 85 vd maddeleri gereğince oluşan maddi zarardan sorumlu olduğunu, bilirkişi marifetiyle hesaplanacak tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, —- dosyası celp edilmiş, ——– davalı sigorta şirketinden celp edilmiş, davacı ve davalı kişilerin sosyal ekonomik durum araştırması için ilgili ——— Esas sayılı ceza dosyası uyap üzerinden celp edilmiş, kusur ve aktüer hesabı için dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi raporu alınmış ve dava sonuçlandırılmıştır.
Bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 23/08/2019 tarihli raporda özetle,”…Dosya kapsamındaki mevcut verilerin değerlendirilmesi sonucu; 31/05/2016 tarihinde meydana gelen olayda; Davalı tarafa ———- oranında kusurlu olduğu kanaatine varıldığına,31.05.2016 günü trafik kazasında ölen —– desteğinden yoksun kalan anne ve babasının destekten yoksunluk tazminatlarının, ——ödemeli belirli süreli —–tablosuna göre, davalı ——- —–sigortalı araç sürücüsünün %90 kusuru üzerinden ;—– yönünden : 31.125.30 TL, 31.05.2016 kaza tarihi itibariyle—-310.000,00 TL, olup, yukarda hesaplanan toplam destek zararının —- limitini aşmadığına, Faiz başlangıç tarihinin, KTK.99/1 maddesi gereği, sigorta şirketine gerekli tüm evraklarla başvuru tarihinden itibaren 8 iş günü sonrası olması gerekmektedir. Davacı tarafın, sigorta şirketine davadan önce başvurulduğuna ilişkin olarak dosyaya sunduğu “—-” başlıklı —–. kaşesinde 14.06.2017 tarihinin yer aldığı görülmektedir. Buna göre, dosyadaki belgeler kapsamında, sigorta şirketi yönünden faiz başlangıç tarihi konusunda takdir ve değerlendirmenin Sayın Mahkemeye ait olduğuna, Dosyada, ölen —- kardeşlerine destek yükümlülüğüne ilişkin olarak, çok özel koşulların (Başkasının sürekli bakıma muhtaç olunan rahatsızlık, sakatlık v s) mevcudiyetine ilişkin belge bulunmaması nedeniyle, ölenin davacı kardeşleri—– destekten yoksunluk tazminatı hesaplanmasının mümkün görülemediği…” yönünde tespit yapılmıştır.
Mahkememizin 14/07/2020 tarihli duruşmasında resen dosyanın 2020 asgari ücret üzerinden hesaplama yapılması için ek rapor alınmasına karar verilmiş, ek rapor alınmıştır.
Bilirkişi tarafından sunulan 17/08/2020 tarihli ek raporunda özetle, “…Baba—– yönünden : 30.914,06 TL, Anne —– yönünden : 35.705,98 TL olmak üzere toplam 66.620,04 TL hesaplandığı…” yönünde tespit yapılmıştır.
Alınan —– hesap raporunun dosya kapsamında bulunan bilgi ve belgelere kazanın oluş şekline uygun olduğu bilirkişi raporunun denetime elverişli hüküm kurmaya yeterli olduğu değerlendirilmiş, aktüerya hesabı yönünden kök ve ek bilirkişi raporunun hükme esas alınması gerektiğine mahkememizce kanaat getirilmiştir.
Davacı vekilince sunulan 04/09/2020 tarihli dilekçede tazminatının 186.620,04-TL’ye yükselttiği, tamamlama harcını yatırdığı görülmüş, bedel artırım dilekçesinin davalılara tebliğ edildiği görülmüştür.
Maddi tazminat—— Kararlarında da açıklandığı üzere, destekten yoksun kalma tazminatı, destek görenlerin —- nedeniyle uğradıkları zararın giderim biçimidir. Kaynağını Borçlar Kanunu’ndan alır. Ancak bu tazminat istemi, Borçlar Kanunu’nun diğer maddelerinde düzenlenen tazminat istemleri ile eş değerde olmadığı gibi eylemin karşılığı olan bir ceza da değildir. Bu hâliyle destekten yoksun kalma tazminatı, ölümün sonucu olarak ölenin yardımından yoksun kalan kimsenin muhtaç duruma düşmesini önlemek, yaşamının, desteğin ölümünden önceki düzeyinde tutulması amacına yönelik —- kendine özgü bir tazminat biçimidir.
Somut olayda,— tarihinde meydana gelen kazada davacıların murisleri—-vefat ettiği, davacılar —— desteğini kaybettiği anlaşılmaktadır. Diğer davacıların —- olduğu anlaşıldığından kardeşlerin birbirine destek olduğunu kabul edebilmek için desteğin (destek verenin) —- içinde olması ve —— içinde (sürekli hastalık, engelli vs olabilir) bulunması gerekir. Dosya kapsamında davacılar—-yönünden bu yönde herhangi bir delilin olmadığı anlaşılmış, davacılar —–yönünden destekten yoksun kalma tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.—-
Kaza tarihi ve —- şartları dikkate alındığında davacılar —–destekten yoksun kalma tazminat taleplerinin yerinde olduğu, kaza tarihi itibariyle geçerli olan Genel Şartlar ve Yargıtay uygulaması sebebiyle muris——— kusuru oranında tazminattan indirim yapılması gerektiği, alınan son bilirkişi raporunda bu hususun nazara alındığı anlaşılmıştır. (————Karar sayılı ilamı) Ayrıca kaza tarihi ve davacı vekilinin —- tarihli celse beyanı dikkate alındığında her ne kadar en son —– uygulamasına göre yeniden—- yapılması gerektiği düşünülebilir ise de; eldeki davanın —- olduğu, adil yargılanma hakkı, yargıda hedef süre uygulaması ve usul ekonomisi ilkeleri dikkate alındığında —– ile davacıların güncel tazminat miktarının ıslah dilekçesi ile talep edilen miktardan fazla olduğunun açıkça belli olması) dosya kapsamında alınan bilirkişi raporları ve davacı vekilinin ——-dikkate alınarak mevcut dosya kapsamına göre karar verilmesi gerektiğine mahkememizce kanaat getirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, alınan bilirkişi raporları ve bütün deliller birlikte değerlendirildiğinde; KTK 85 vd maddeleri ve emsal içtihatlar dikkate alındığında davalıların (kaza tarihi dikkate alınarak murisin kusuru oranında indirim yapılan) davacılar —- destek tazminatından sorumlu olduğu, davacılar —–taleplerinin usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmış, anılan gerekçelerle davanın kısmen kabulüne, davacı —–için 30.914,06 TL, —- için 35.705,98 TL destekten yoksun kalma tazminatının, davalı sigorta şirketleri yönünden sigorta poliçe limitleri ile sınırlı olmak kaydı ile dava tarihinden itibaren işleyen avans faizi ile birlikte, diğer davalılar —– tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılar —– verilmesine, davacılar— yasal şartları oluşmayan destekten yoksun kalma tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
Manevi tazminat talebi yönünden;
Gerek mülga BK’nun 47 ve gerekse yürürlükteki 6098 sayılı TBK’nun 56. maddesinde —– zedelenmesi (ölmesi) durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene veya yakınlarına manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verebileceği öngörülmüştür. Hakimin hükmedeceği manevi tazminat miktarı —-uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan — bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi,— hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. — ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde —- isabetli bir biçimde göstermelidir.
Manevi tazminatın tutarını belirleme görevi —– bırakılmış ise de hükmedilen tutarın uğranılan manevi zararla orantılı, duyulan üzüntüyü hafifletici olması gerekir.
—–bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin —- durumları paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu olayın ağırlığı olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, gelişen hukuktaki yaklaşıma da uygun olarak tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. —–
Tüm dosya kapsamı, — satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı , olay tarihi, olay sebebiyle davacılarda oluşan manevi acı dikkate alınarak, tüm davacılar lehine hakkaniyete uygun bir miktar manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği—- Karar sayılı ilamı) davalı sigorta —- olduğu, manevi tazminatın —- kapsamında olmaması sebebiyle davalı sigorta şirketi yönünden manevi tazminat talebinin reddi gerektiğine kanaat getirilmiş, davacıların manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile davacı —- —için 2.500.00 TL manevi tazminatın davalılar —– müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine, davalı sigorta şirketi aleyhine açılan manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
A-Maddi tazminat talebi yönünden;
1-Davacı —– için 35.705,98 TL destekten yoksun kalma tazminatının;
-Davalı sigorta şirketleri yönünden sigorta poliçe limitleri ile sınırlı olmak kaydı ile dava tarihinden itibaren işleyen avans faizi ile birlikte,
-Diğer davalılar —– yönünden kaza tarihi olan 31.05.2016 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılar —– verilmesine,
2-Davacılar —— yasal şartları oluşmayan destekten yoksun kalma tazminat talebinin REDDİNE,
B-Manevi tazminat talebi yönünden;
3-Davacıların manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile,
-Davacı —— için 18.000,00 TL,
– ——- için 18.000,00 TL,
——- için 2.500,00 TL,
——–için 2.500.00 TL manevi tazminatın davalılar—- müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin REDDİNE,
4-Davalı sigorta şirketi aleyhine açılan manevi tazminat talebinin REDDİNE,
C-Karar Harçları:
5-Davacı—– tarafından açılan destekten yoksun kalma talepli dava ile ilgili olarak alınması gereken 59,30 TL maktu karar harcının davacılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Davacılar—–tarafından açılan destekten yoksun kalma talepli dava ile ilgili olarak alınması gereken 4.550,81 TL nispi harcın ıslah harcı olarak — mahsubu ile bakiye 4.208,81 TL’nin davalılardan müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
7-Davacıların manevi tazminat taleplerine dair alınması gereken 2800,71 TL harcın dava açılırken peşin yatırılan — tarihinde yatırılan ıslah harcı olan 830,00 TL olmak üzere toplam 1.274,02 TL’den mahsubu ile bakiye 1.526,69 TL’nin davalılar —- —- müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
D——
8-Maddi tazminat talebi yönünden; Davacılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden—sayılı —— yayımlanan ve yürürlüğe giren/ karar tarihinde geçerli— — maddesindeki esaslara göre belirlenen 9.460,61-TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
9-Maddi tazminat talebi yönünden davalılar lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
10-Manevi tazminat talebi yönünden; Davacılar kendisini vekille temsil ——– yayımlanan ve yürürlüğe giren/ karar tarihinde geçerli —– maddesindeki esaslara göre belirlenen 6.130,00-TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
11-Manevi tazminat talebi yönünden; Davalı—-vekille temsil ettirdiğinden ——- 10/3 maddesindeki esaslara göre belirlenen 4.080,00-TL nispi vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı —- verilmesine,
12-Manevi tazminat talebi yönünden; Davalılar —- kendisini vekille temsil ettirdiğinden—- sayılı —— yürürlüğe giren/ karar tarihinde geçerli ——–10/2 maddesindeki esaslara göre belirlenen 6.130,00-TL nispi vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılar ———verilmesine,
E-Diğer Yargılama Giderleri
13-a)Davacı tarafça yapılan 29,20 TL başvuru harcı, 3,80 TL vekalet harcı, 546,48 TL peşin harç, 1,172,00 TL ıslah harcı, 335,20 TL tebligat, müzekkere ve posta gideri ile 1.650,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.736,68 TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 3.093,40 TL yargılama giderinin davalılardan müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, kalan yargılama giderinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
b)Davalı — tarafından yapılan 19,20 TL yargılama giderinin yargılama giderinin haklılık oranına göre 3,31 TL sinin davacı taraftan tahsili ile davalı —– ödenmesine, kalan tutarın davalı—- üzerinde bırakılmasına,
14-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.