Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/897 E. 2022/828 K. 18.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/897 Esas
KARAR NO: 2022/828
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 05/08/2016
KARAR TARİHİ: 18/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;müvekkilinin —— plakalı aracı ile seyir halinde iken davalılardan — sevk ve idaresinde bulunan —- plakalı aracın müvekkilin aracının ön sol kısmına çarpması sonucu müvekkilinin ağır şekilde yaralandığını, bu kazanın oluşumunda —- kusurlu olduğunu, müvekkile çarpan aracın —- sigortalı olduğunu, bu nedenle fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere davacı adına olay tarihinden itibaren işleyecek ticari veya yasal faiiz ile birlikte—- maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yine müvekkil adına —- manevi tazminata karar verilerek olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline, karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalı —-vekilinin cevap dilekçesinde; —— tarihli kaza nedeniyle —- müvekkil şirket tarafından yapıldığı beyan edilerek dava açıldığı, ancak yapılan incelemeler sonucunda konu plakalı aracın kaza tarihinde müvekkil şirkete kayıtlı —– olmadığı tespit edildiği, Kaza tarihinde —–aracın—– tanzim eden sigorta şirketinin sorumluluğuna gidilmesi gerekirken müvekkil şirketin sorumluluğuna gidilmesi dayanaksız ve isabetsiz olduğu, bu nedenle kaza tarihinde konu plakalı aracın müvekkil şirket tarafından tanzim edilen poliçesi olmadığından davanın reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Davalılar—— cevap dilekçesinde özetle; öncelikle belirtmek isteriz ki her ne kadar davacı vekili tarafından iş bu dava sayın mahkemenizde ikame edilmiş ise de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun altıncı maddesinde yetkili mahkemenin hangisi olacağı açıkça belirtilmiştir. Bu maddede de geçtiği üzere genel yetkili mahkemenin davalının yerleşim yeri mahkemesi olduğu ve yerleşim yerinin —– belirleneceği açıkça düzenlenmiştir. Davalı ———– olduğu, bununla beraber —— belirleneceği —–şeklindeki ifadelerle yine görülecektir ki davalı —-yetkisizlik söz konusudur, zira şirketin işlerini yürüttüğü yer de kurulmuş olduğu yer de—-olduğu, davacı tarafından Davalı —– aleyhine açılan davanın aşağıda açıklayacağımız nedenlerden dolayı reddi gerekeceği kanısında olduğu, dava dilekçesinde belirtilen ——-adına kayıtlı olduğu, dava konusu kazada kusur oranı belli olmayıp bu konuda kusur araştırması yapılması gerekmektedir. Söz konusu kaza tespit tutanağının kusur yönünden kesinlik arz etmeyeceği ve bu tutanakaların kusur oranını belirlemede dayanak olarak kabul edilemeyeceği —— ile sabit olduğu, kusur oranlarının aktüerya uzmanı bilirkişi marifetiyle belirlenip hesaplanarak gerçek zarar belirlenmelidir. Ayrıca yine bu doğrultuda bu zarardan öncelikli olarak sigortalı araç sürücüsünün kusuruna isabet eden oranda sigorta şirketi sorumlu olduğu, ayrıca davacı tarafın ehliyeti bulunmamaktadır ve bir kolu protezdir bu hususun trafik seyrini olumsuz etkileyeceği hatta bu gibi birçok kazaya sebebiyet vereceği, davacının ehliyeti olmadan trafiğe çıkması dahi trafik kurallarına aykırı iken ehliyetsiz bir şekilde kamyonet gibi bir ağır vasıta olan trafikte daha fazla dikkat ve özeni gerektiren aracı kullanması ise —– kural dışıdır. Kaldı ki davacının fiziki durumu da trafiğe çıkmasına zaten elverişli olmadığı, dava konusu kazada öncelikle kusur incelemesi yapılarak yukarıda belirttiğimiz hususlar çerçevesinde bilirkişi raporu alınmasını talep ettiği, bu nedenlerle açılan davanın davalı müvekkiller —— reddi gerektiğini talep ettiği görülmüştür.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava, hukuki niteliği itibari ile; trafik kazası sonucunda yaralanan davacının kaza sonucu uğramış olduğu manevi zararın davalılardan tahsili istemine yönelik davadır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, bilirkişi raporları alınmış, yargılama sırasında kabul edilen 7101 sayılı kanunun 61. maddesi ile 6102 sayılı T.T.K.’nın 4. maddesinin 2. fıkrasının değiştirilmesi sebebiyle basit yargılama usulüne geçilerek dava sonuçlandırılmıştır.
Davacı ve davalı ——– hakkında ilgili kolluk birimlerine müzekkerelerin yazılarak sosyo ekonomik durum araştırma raporlarının düzenlenip mahkememiz dosyasına alındığı görülmüştür.
Davacı uhdesinde oluşan maluliyet oranın tespiti için dosyanın—- gönderilerek rapor tanzim edildiği, ———oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, —- tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanmasının, —— göre; kişinin—— süresinin olay tarihinden itibaren —- kadar uzayabileceği, —– kapsamında, başkabirinin sürekli veya geçici olarak bakımına muhtaç durumda olmadığına dair rapor tanzim edildiği görülmüştür.
Davada kusur oranlarının tespiti yönünden mahkememizce makine mühendisi bilirkişi seçilerek dosyanın tevdi edildiği, bilirkişi tarafından düzenlenen —- tarihli raporda özetle; —– %75 ( Yüzde yetmiş beş) oranında kusurlu olduğu, davalı tarafa sigortalı araç sürücüsü—- davalı —— (Yüzde yirmi beş) oranında kusurlu olduğu, sonucuna varıldığına dair rapor tanzim edilmiş olduğu görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia, savunma, toplanan tüm deliller ve alınan bilirkişi raporları hep birlikte değerlendirildiğinde; davacının davaya konu kaza sebebiyle oluşan yaralanması sebebiyle açtığı maddi ve manevi tazminat davasında maddi tazminat davası ve davalı —–şirketi yönünden davanın tefrik edilerek karara bağlandığı, manevi tazminat talebi bakımından ise alınan maluliyet ve kusur raporları gözönüne alınarak hak ve nesafet gereğince davacının manevi tazminat talebinin kabulü ile, — manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar —-tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.——
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının manevi tazminat talebinin kabulü ile,
— manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar —- tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 683,10-TL harçtan başlangıçta alınan 35,87-TL harcın mahsubu ile bakiye 647,23-TL’in davalılar davalılar —– tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan 35,87-TL peşin harcın davalılar —–davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından tarafından yapılan 29,20-TL başvuru harcı, 519,25-TL tebligat ve müzekkere gideri ve 800-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.348,45-TL yargılama giderinin davalılar —–tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 9.200,00-TL nispi vekalet ücretinin davalılar —— tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Davalı —- kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden 2017 yılı baz alınarak o tarihte geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 1.980,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı Davalı —–verilmesine,
9-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde ——— Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı..18/10/2022