Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/895 E. 2021/496 K. 18.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/895 Esas
KARAR NO : 2021/496
DAVA: Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 09/03/2015
KARAR TARİHİ: 18/05/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müveklili bankanın ——akdedilen kredi sözleşmesine istinaden adı geçene kredi açıldığını ve kullandırıldığını, söz üdeline kredinin teminatı olarak borçlu adına——— üzerine müvekkili banka lehine rehin tesis edildğini ve aracın davalı şirket acentesi aracılığıyla ——–ibaresi ile sigorta kapsamına alındığını, sözü edilen teminata alınan araçla ilgili olarak kredinin geri dönüşü konusundaki edimlerin yerine getirilmemesi üzerine —————- yevmiye numaralı ihtarnamesinin keşide edilerek tebliğ edildiğini ve borçlunun yükümlülüklerini yerine getirmemesi üzerine ——–tarihinde icra takibi başlatıldığını, müvekkili bankanın —- aracın yandığının bildirilmesi akabinde davalı——–numaralı ihtarnamesinin keşide edilerek aracın sigorta bedelinin ödenmesinin istendiği, ihtarnamenin davalıya tebliğ edildiğini,davalı —– tarafından müvekkili bankaya bugüne kadar bir cevap verilmediğinden bu davayı açmak zorunda kaldıklarını beyanla, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, dava konusu araç le ilgili olarak aracın yandığgı tarihindeki kasko değeri olan — davalı şirkete ihtarname tebliğ tarihi olan —- tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek —– avans faizi ile birlikte tahsiline ve dain ve mürtehin sıfatını haiz müvekkili bankaya ödenmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; işbu davada yetkili mahkemenin ——- Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, genel yetkili mahkemenin davalının ikametgahı mahkemes olduğunu, müvekkili şirket ikametgahının ——- Mahkemelerinin yargı çevresinde bulunduğunu, bu nedenle mahkememizin yetkisiz olduğunu, dava konusu hasarın——-tarihinde meydana gelmiş olup, TTK gereği sigorta poliçesinden doğan uyuşmazlıkların 2 yılda zaman aşımına uğradığından zaman aşımı itirazında bulunduklarını, ayrıca dava dışı sigortalı tarafından müvekkili şirketin ısrarlı taleplerine rağmen eksik belgelerin ibraz edilmediğini ve rücu haklarının engellenerek TTK 1447/2 mad gereği sigorta tazminatını talep hakkının son bulduğunu, sigortalı tarafça müvekkilinin rücu hakları engellenmiş olduğundan huzurdaki davanın reddini talep ettiklerini, dava konusu tazminat taleplerinin poliçe teminatı kapsamında kalıp kalmadığının ve gerçek hasar tesbiti bakımından bilirkişi incelemesinin yaptırılmasını talep ettiklerini, davacı tarafın, müvekkili şirketi temerrüde düşürmeden işbu davayı açtığını, mütemerrit olmayan müvekkili şirket aleyhine kaza tarihinden itibaren faiz uygulanmasının ——– doğrultusunda mümkün olmadığını beyanla, yetki itirazlarının kabulu ile yetkisizlik kararı verilmesini, zaman aşımı itirazlarının kabulunu, haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle sigorta poliçesinden kaynaklı alacak davasıdır.
Dosyanın safahatı incelendiğinde; ilk olarak açıldığı ——–kararı ile yetkisizlik kararı verildiği ve dosyanın mahkememizin iş bu esasına kaydı yapıldığı anlaşılmıştır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, bilirkişi raporları alınmış, yargılama sırasında kabul edilen 6545 sayılı kanunun 45. Maddesi ile 6102 sayılı T.T.K.’nın 4. Maddesinin 2. Fıkrasının değiştirilmesi sebebiyle basit yargılama usulüne geçilerek dava sonuçlandırılmıştır.
Hasar dosyası, sigorta poliçesi, icra dosyası celp edilmiş, taraflarca dosyaya sunulan diğer deliller ile birlikte incelenmiştir.
Sigorta poliçesinin incelenmesinde;——- tarihleri arasında ——– sigortalandığı görülmüştür.
Konunun incelenmesinin uzmanlık gerektiren yönleri olması ve taraflarca delil olarak bilirkişi deliline dayanılmış olması sebebiyle dosya alanında uzman bilirkişiler ——– tevdi edilerek rapor ve ek raporlar alınmış, anılan bilirkişiler tarafından sunulan rapor ve ek raporların ilgili kısımları HMK 282. Maddesi kapsamında denetime elverişli görülerek hükme esas alınmıştır.
Dava konusu uyuşmazlık, davacı bankaya kullanılan kredi nedeniyle rehinli olan araçta meydana gelen yangın nedeniyle rehin hakkına bağlı olarak davacının sigorta edilen araç bedeli üzerinden alacaklı olup olmadığı, davalı ——– TTK.1447/2.maddesine göre rücu hakkının engellenip engellenmediği, davanın zamanaşımına uğrayıp uğramadığı, araçta meydana gelen yangın nedeniyle sigorta poliçesine bağlı olarak davalı —-sorumlu olup olmadığı, sorumlu ise dava tarihi itibariyle aracın değeri noktalarında toplanmaktadır.
Tüm dosya kapsamına göre, davalı — tarafından dava dışı sigortalısı—–dönemi içerisinde —-sigortalandığı, söz konusu poliçede davacı bankanın dain mürtehin olduğu, poliçe dönem içerisinde aracın servise çekildiği sırada servis alanı önünde yandığı ihbarı üzerine alınan —- tarihinde arızalı olması sebebiyle bırakıldığı ———– olarak belirlendiği, davacının söz konusu aracın kredi borcunun ödenmemesi sebebiyle idari ve yasa takip süreçlerine başladığı ve dava dışı sigortalı aleyhine —— asıl alacak üzerinden rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlattığı ve takibin hala derdest olduğu ve borcun ödenmediği dolayısı ile borç miktarınca araç üzerinde daini mürtehin olarak talepte bulunabileceği, dosyaya sunulan kök, ek ve ayrık raporlar incelendiğinde her ne kadar makine mühendisi bilirkişi tarafından sunulan raporlarda söz konusu aracın olay ve dava tarihi itibari ile değerinin —– olduğu belirtilmiş ise de bu tespitine ilişkin herhangi bir delilin rapor ekine eklenmediği kaldı ki dava tarihi itibari ile değil olay tarihi itibari ile değerinin dikkate alınması gerektiği, olay ve dava tarihi arasındaki süre farkı da değerlendirildiğinde makine mühendisi bilirkişi tarafından yapılan tespitin hayatın olağan akışına uygun olmadığı, eksper raporu ekinde ise web sitelerinden alınan çıktılar ve araç için verilen—– değerindeki teklifin denetlenebilir olduğu, kaldı ki eksper raporunun da sigortacılık mevzuatı gereği delil niteliğinde olduğu ve her ne kadar bu noktada iki belirleme arasında çelişki olduğu düşünülse bile makine mühendisi bilirkişinin tespitine dair hiç bir veri ve delil sunulmamış olması sebebiyle eksper raporundaki tespitin dosya kapsamına uygun olduğu kanaatine varıldığı, davalı sigortacının rücu hakkının engellediği hususundaki itirazının ise aracın servise onarım için bırakılması ve servis formu sunulmamış olması durumunun da ispat yükü ile birlikte değerlendirilmesi karşısında yerinde olmadığı, kök ve ek raporlarda belirtildiği üzere somut olay kapsamında araç hurdasının davalının elinde bulunmaması ve davacının söz konusu araç üzerinde daini mürtehin olması durumu birlikte değerlendirildiğinde araç hurdasının sigortalının ve dolayısı ile davacının üzerinde bırakılması gerektiği dolayısı ile eksper raporunda belirlenen ve dosya kapsamına uygun olduğu kanaatine varılan değer tespiti tutarı olan —— bedel üzerinden eksper raporunda ve bilirkişi raporlarında belirtilen sovtaj bedeli olan —–indirilmesi suretiyle hesaplanan —– keşide edilen ihtarnamenin tebliğ tarihi ve davalıya ödeme için verilen — günlük süre ile davacının dava dilekçesinde talebi de dikkate alınarak —- tarihinden avans faizi ile davalıdan talep edebileceği kanaatine varılarak davanın kısmen kabulü ile —— tarihinden avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile —- tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Karar harcı 4.385,50 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 5.431,67 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.046,16 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından tarafından yapılan 4.417,30-TL ilk masraf, 263,60 TL tebligat ve müzekkere gideri, 2.773,40 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 7.454,3‬0 TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 1.523,01 TL sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli …Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 9.146,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli …Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 9.146,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde ———- Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.18/05/2021