Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/894 E. 2021/827 K. 23.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/894 Esas
KARAR NO: 2021/827
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 05/08/2016
KARAR TARİHİ: 23/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —- sevk ve idaresindeki —– plakalı aracın müvekkilinin babasının kullandığı aracının seyir halinde iken önüne çıkması nedeniyle müvekkilinin babasının vefat ettiğini, kazanın oluşumunda —- kusurlu olduğunu, —- plakalı aracın davalı şirket —- nolu —- sigortalandığını,—–kapsamında destekten yoksunluk tazminatı ödemekle yükümlü olduğunu, yapılan başvuruya rağmen tazminat talebinin reddedildiğini, müvekkilinin babasının ölümü nedeniyle destekten yoksun kaldığını beyan ile, davanın kabulünü, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkili için —- destekten yoksun kalma maddi tazminatının olay tarihinden itibarin işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, müvekkili için —– manevi tazminatın davalılardan müteselsilen ve müştereken olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsilini, yargılama giderlerinin de davalılara tahmilini, müteselsilen ve müştereken davalılardan tahsiline karar verilmesini, bilvekale arz ve talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı —–vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu müteveffanın hayatını kaybettiği kazada,—- plaka sayılı aracın, müvekkili nezdinde — tarihlerini kapsayan —– sigortalı olduğunu, poliçeden dolayı sorumluluğun, sigortalımızın kusuru oranında olmak üzere, bedeni zararlarda poliçede belirtilen azami oran ile sınırlı olduğunu, teminat limitini bildirmenin davayı kabul anlamında olmadığını, manevi tazminat taleplerinin poliçe teminatı dışında olduğunu, sigortalı araç sürücüsü müteveffa —-kazada herhangi bir kusuru bulunmadığını, davaya konu kaza sebebiyle hayatını kaybeden —- kanlarında alkol bulunduğu otopsi raporları ile sabit olduğunu, —- otopsi raporunda ise alkole rastlanmadığını beyan ile, öncelikle davanın, zamanaşımı, husumet yönünden reddini, aksi taktirde sigortalı işleten ve sürücüsünün kusuru olmadığından, — —- verilen zarardan sorumlu olabileceğinden, sigorta poliçesi manevi tazminatı kapsamadığından davanın esas yönünden reddini, kusur tespitinin yapılmasını, müvekkili şirket temerrüde düşmediğinden dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesini, müvekkili şirket dava açılmasına sebebiyet vermediği için yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —-vekili cevap dilekçesinde özetle; ——tarihleri arasında —— ile sigortaladığını, bu poliçeden dolayı sorumluluğun, sigortalının kusuru oranında olmak üzere, bedeni zararlarda azami —— sınırlı olduğunu, teminat limitini bildirmenin davayı kabul anlamında olmadığını, kusur durumunun tespit edilmesi gerektiğini, her durumda, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla, müvekkil —- sorumluluğunun sigortalısının kusuru oranında olduğunu beyan ile, müvekkili —- —– olması nedeniyle husumet yokluğundan davanın reddini, aksi takdirde —- düzeltilmesini, dosyanın yetkili ve görevli —– Asliye Hukuk Mahkemelerine gönderilmesini, kusur tespiti ve tazminat hesabının yapılmasını, kaza tarihinden itibaren faiz işletilmesi talebinin reddini, yargılama masrafları ve vekâlet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalılara usulüne uygun dava dilekçesinin tebliğine rağmen davaya cevap sunmadıkları görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, trafik kazası nedeniyle vefat eden babasının desteğinden yoksun kalan davacının destekten yoksun kalma ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Davacı, —-tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde vefat eden— oğlu olup, kazaya karışan —- plaka sayılı aracın —– davalı —- şirketinden, zarara sebebiyet veren araç sürücüsünün mirasçılarından ve vefat eden—— manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar, meydana gelen kazada davacının kusurlu olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, hasar dosyası, —- yazılarak celp edilmiş, bilirkişi kusur raporu alınmış, bilirkişi aktüerya raporu alınmış ve dava sonuçlandırılmıştır.
— tarihli Bilirkişi kusur raporunda özetle,—- tarihinde meydana gelen olayda; a) Maktul sürücü —- oranında kusurlu olduğu, b) Maktul sürücü —— oranında kusurlu olduğu…” yönünde görüş belirtmiştir.
—- tarihli bilirkişi aktüer ek raporunda özetle, —- bağlanan gelirlerin peşin sermaye değerinin ve geçici iş göremezlik ödeneklerinin hesaplanan zarardan indirilmesi, kurumun rücu hakkının korunması ve mükerrer ödemeyi önleme ilkesine dayandığından, kamu düzenine ilişkin olarak kabul edildiği, —–emredici bir hükme yer verdiğinden gerçekleştiği tarihe bakılmaksızın tüm fiil ve işlemlere uygulandığı, mahkemeniz dosyasına sunulan —–cevabında, davacı tarafın herhangi bir talebinin olmadığı ve yine davacı tarafa herhangi bir ödeme yapılmadığı belirtildiğinden hesaplanan tazminat miktarından indirim yapılmasını gerektirir bir hususun söz konusu olmadığı, Destekten yoksun kalanlardan bir kısmının destekten yoksun kalma tazminatı talebinde bulunmamaları halinde bile paylarının ayrılmasının gerektiği —– destekten yoksun kalma tazminatı talep edebilecek mirasçı müteveffanın eşinin —– mahkemeniz dosyasında herhangi bir talebi olmamasına rağmen payının her iki yaşam tablosuna göre hesap edilerek ayrıldığı, Davacı —- talep edilebileceği maddi tazminat miktarı alacağının mahkemenizce seçenekli olacak şekilde hesaplanması talep edilmiş olduğundan —- göre talep edebileceği tazminat miktarının — olduğu,—-göre talep edebileceği tazminat miktarının —-olduğu—- yönünde görüş belirtmiştir.
Davacı vekilince sunulan — tarihli dilekçede tazminatının —-yükselttiği, tamamlama harcını yatırdığı görülmüş, ıslah dilekçesinin davalılara tebliğ edildiği görülmüştür.
Maddi tazminat talebi yönünden;
Eldeki davada,—- tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde vefat eden —- desteğinden yoksun kalması sebebiyle kazaya karışan — plaka sayılı aracın —— davalı —- şirketinden, zarara sebebiyet veren araç sürücüsünün mirasçılarından ve vefat eden ——ve manevi tazminatın tahsilini talep etmektedir.
Hemen burada destekten yoksun kalma tazminatının hukuki niteliği üzerinde de durulmalıdır. Destekten yoksun kalma tazminatı,——düzenlenmiş olup; “Destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, bu Kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. ” şeklinde hükme bağlanmıştır.
Görülmektedir ki, destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir.
Haksız bir eylem sonucu desteğini yitiren kimse —– dayanarak uğradığı zararın ödetilmesini isteyebilir. Ancak, destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmesi için öncelikle, ölen ile destekten yoksun kalan arasında maddi yönden düzenli ve eylemli bir yardımın varlığı gerekir. 6098 sayılı —– sözü geçen destek kavramı hukuksal bir ilişkiyi değil, eylemli bir durumu hedef tutar ve ne hısımlığa ne de yasanın nafaka hakkındaki hükümlerine dayanır; sadece eylemli ve düzenli olarak geçimini kısmen veya tamamen sağlayacak şekilde yardım eden ve olayların olağan akışına göre eğer ölüm vuku bulmasaydı, az çok yakın bir gelecekte de bu yardımı sağlayacak olan kimse destek sayılır.
O hâlde destek sayılabilmek için yardımın eylemli olması ve ölümden sonra da düzenli bir biçimde devam edeceğinin anlaşılması yeterli görülür. Bununla birlikte destekten yoksun kalan kimse devamlı ve gerçek bir ihtiyaç içerisinde bulunmalıdır. Genel olarak bakım ihtiyacı, sosyal düzeye uygun olan yaşamın devamını sağlamak için gerekli olanaklardan yoksun kalmayı anlatır. Eğer ölenin eylemli olarak baktığı davacı, ölüm yüzünden bu bakımın sağladığı yaşama düzeyinin altına düşmüş olursa, ihtiyaç içerisinde bulunma koşulu gerçekleşmiş sayılır. Burada önemli olan, destekten yoksun kalan kimsenin ve ailesinin temsil ettiği sosyal ve ekonomik düzeye göre normal karşılanan giderlerdir —–
Diğer taraftan, ——de: “Destekten yoksun kalma tazminatının eylemin karşılığı olan bir ceza olmayıp, ölüm sonucu ölenin yardımından yoksun kalan kimsenin muhtaç duruma düşmesini önlemek ve yaşamının, desteğin ölümünden önceki düzeyde tutulması amacına yönelik sosyal karakterde kendine özgü bir tazminat olduğu” hususu vurgulanmış; —– ilamında da aynı esaslar benimsenmiştir.
Somut olayda; davacının babasının — tarihinde meydana gelen kazada müteveffa —- %25 oranında kusurlu olduğu, —- plakalı —– sürücüsünün %75 oranında kusurlu olduğu, kaza tarihi dosya kapsamında alınan —- tarihli kusur raporunun dosya kapsamına uygun olduğu, davacının destek zararının hesaplaması için yapılan aktüerya hesabına göre destek zararının —olduğu, kaza tarihinin —- tarihinden sonra olması sebebiyle müteveffanın kusuru oranında destek zararından indirim yapılması gerektiği, —- tarihli aktüerya bilirkişisi ek raporunda bu hususlara riayet edilerek hazırlandığı ve dosya kapsamına uygun olduğu, davalıların haksız fiil hükümleri, —- gereğince davacının destek zararından sorumlu olduğu anlaşılmış, davacının maddi tazminat talebinin kabulü ile, —- destekten yoksun kalma tazminatının davalılar— yönünden kaza tarihi olan ——– dava tarihinden, itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir.
Manevi tazminat talebi yönünden;
—— —- durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak ölenin yakınlarına manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verebileceği öngörülmüştür. Hakimin hükmedeceği manevi tazminat miktarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.——– gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Manevi tazminatın tutarını belirleme görevi hakimin takdirine bırakılmış ise de hükmedilen tutarın uğranılan manevi zararla orantılı, duyulan üzüntüyü hafifletici olması gerekir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları tarafların sosyal ve ekonomik durumları paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu olayın ağırlığı olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, gelişen hukuktaki yaklaşıma da uygun olarak tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır.——-
Tüm dosya kapsamı, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları , paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı , olay tarihi, olay sebebiyle davacının babasının kaybetmesi ve bu sebeple duyduğu manevi üzüntü dikkate alınarak, davacı lehine hakkaniyete uygun bir miktar manevi tazminata hükmedilmesi gerektiğine kanaat getirilmiş, davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile; —-manevi tazminatın kaza tarihi olan —- tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar —– müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE;
Maddi tazminat talebi yönünden;
1-Davacının maddi tazminat talebinin kabulü ile, —– destekten yoksun kalma tazminatının davalılar —-yönünden kaza tarihi olan — yönünden —temerrüt tarihinden, — dava tarihinden, itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil ile davacıya verilmesine,
-Fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
Manevi tazminat talebi yönünden;
2-Davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile; –manevi tazminatın kaza tarihi olan — tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar — mirasçıları olan —- müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
-Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
C-Karar Harçları:
5-Davacı tarafından açılan destekten yoksun kalma talepli dava ile ilgili olarak alınması gereken 59,30 TL maktu karar harcının davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Davacı tarafından açılan destekten yoksun kalma talepli dava ile ilgili olarak alınması gereken —– davalılardan müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
7-Davacının manevi tazminat taleplerine dair alınması gereken — harcın dava açılırken peşin yatırılan — — tarihinde yatırılan ıslah harcı olan —- karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
D-Avukatlık Ücretleri
9-Maddi tazminat talebi yönünden; Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden 24 Kasım 2020 tarihli 31314 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ve yürürlüğe giren/ karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13 maddesindeki esaslara göre belirlenen 4.080,00-TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
10-Manevi tazminat talebi yönünden; Davacılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden 24 Kasım 2020 tarihli 31314 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ve yürürlüğe giren/ karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13 maddesindeki esaslara göre belirlenen 4.080,00-TL nispi vekalet ücretinin davalılar —— müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
E-Diğer Yargılama Giderleri
11-a)Davacı tarafça yapılan —– yargılama giderinin davalılardan müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
B)Davalı —-yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
12-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair, Davacı ve Davalı —–yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde ——— Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.23/09/2021