Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/868 Esas
KARAR NO : 2018/659

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/07/2016
KARAR TARİHİ : 28/06/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında yapılan iş sonucu borcunu ödemeyen davalı şirket hakkında İstanbul Anadolu …. icra müdürlüğünün 2016/10342 esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalı şirketten borca ve ferilerine itiraz edildjiğini, icra takibinden sonra borçlu şirket ile 4.752,00-TL’lik alışveriş yaptıklarını, icra takibini 13.053,85-TL üzerinden başlatmış olsalarda yapılan 4.752,00-TL’nün düşürüldüğünde alacağgın 8.301,85-TL olarak kabulünü, itirazın iptalini, %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalıya usulüne uygun dava dilekçesinin ve tensip zabtının ticaret sicilde kayıtlı adresine TY 35’e göre yapıldığı, herhangi bir cevap dilekçesi vermediği gibi duruşmayada gelmediği görülmüştür.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, İ.İ.K. 67/1 maddesi uyarınca cari hesap alacağına ilişkin başlatılan icra takibine itirazın iptali davasıdır.
Dava yazılı yargılama usulüne tabi olup dilekçelerin teatisi tamamlandıktan sonra HMK.140.maddesi uyarınca ön inceleme duruşmalı olarak yapılıp uyuşmazlık noktaları tespit edilmiştir. Tahkikat aşamasına geçilip deliller toplanmış, icra dosyası sureti celp edilmiş, ticari defterler üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
İstanbul Anadolu……İcra Müdürlüğü’nün 2016/10342 E. sayılı icra takip dosyasının yapılan incelemesinde; davacı takip alacaklısı tarafından, davalı takip borçlusu aleyhine 13.153,85TL asıl alacağın ferileri ile birlikte tahsili için cari hesaba dayanılarak 05.05.2016 tarihinde ilamsız icra takibine girişildiği, ödeme emrinin 11.05.2016 tarihinde davalı borçluya tebliğ edildiği, davalı borçlunun vekili aracılığı ile yasal süresi içerisinde 16.05.2016 tarihli itiraz dilekçesinde borca ve faiz ile birlikte yetkiye itiraz ettiği ve takibin icra müdürlüğünün 16/05/2016 tarihli kararı ile durduğu, davacı alacaklı vekiline itiraza dair dosyadan herhangi bir tebligatın yapılmadığı, davanın 27/07/2016 tarihinde açıldığı dolayısı ile davanın İİK.67.maddesinde öngörülen bir yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı belirlenmiştir.
Davalı yan, davaya yanıt vermemesi sebebiyle HMK’nın 128. maddesi uyarınca münkir sayılmış, verilen ek sürede de herhangi bir delil ileri sürmemiştir.
Her iki tarafın ticari defterlerinin incelenmesi için taraflara tebligat çıkarılmış ve dosya mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş, davalı tarafa usulüne uygun ihtar yapılmış olmasına rağmen incelemede defterlerini hazır etmedğinden sadece davacı yan ticari defterleri incelenebilmiş, dosyada mübrez 30/06/2017 tarihli bilirkişi raporu HMK 282. maddesi kapsamında denetlenmiş, dosya kapsamına uygun ve hüküm kurmaya elverişli görülmüştür.
Ön inceleme aşamasında tespit edildiği üzere, dava konusu uyuşmazlık; taraflar arasında mal satımına dair kurulan ticari ilişki kapsamında düzenlenen iki adet fatura borcuna ilişkin başlatılan icra takibi tarihi itibariye, davacının alacakıl olup olmadığı, alacaklı ise miktarı, dava dilekçesinde belirtilen harca esas değer üzerinden takibe yapılan itirazın iptali şartlarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Yukarıda açıklanan sebepler, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde, taraflar arasında mal satımına dair kurulan ticari ilişki kapsamında davacının 2016 yılına ait, sahibi lehine delil vasfına haiz olan incelenen resmi defter ve belgelerinde kayıtlı, cari hesap bakiye alacağının 8.301,84-TL olduğu, davacının 05.05.2016 tarihinde icra takibi tarihi ile 13.053,84-TLlik alacaklı olduğu, davalı tarafından 17.07.2016 tarihinde 4.752,00-TLsinin ödendiği bu nedenle 8.301,84-TL’lik alacaklı olduğu, davacının icra takip tarihinde dava tarihine kadar 192,21-TL’lik yasa faizi talep edebileceği değerlendirilerek; davanın kabulüyle, İstanbul….. İcra Müdürlüğünün 2016/10342 E. sayılı icra dosyasındaki takibe yapılan itirazın iptaline takibin devamına, asıl alacak likit olduğundan ve itiraz haksız bulunduğundan davacı yararına takdiren alt sınırdan icra inkar tazminatına hükmedilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile İstanbul Anadolu ….. icra müdürlüğünün 2016/10342 esas sayılı dosyasında davalı yanca yapılan itirazın 8.301,85 TL üzerinden iptaline, takibin belirtilen miktar üzerinden devamına,
2-Davacı yan alacağının likit olması ve itirazın haksız olması gözetilerek takip tarihi itibariyle geçerli olan mevzuat uyarınca kabul edilen tutar üzerinden hesaplanan 1.160,37-TL %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
3-Takip tarihi itibariyle yasal faiz uygulanmasına, takip tarihinden dava tarihine kadar işleyen faiz 192,21 TL ‘nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar harcı 567,10-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 48,10-TL harcın mahsubu ile bakiye519,00-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 81,60-TL ilk masraf, 141,90-TL tebligat ve müzekkere gideri, 700,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 923,50-TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli… deki esaslara göre belirlenen 2.180,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.