Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/858 E. 2019/1322 K. 19.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/858 Esas
KARAR NO: 2019/1322
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 26/07/2016
KARAR TARİHİ: 19/12/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin, müvekkili şirketten mal satın aldığını, mal karşılığı ———olan borcunu ödememiş olduğunu, davalı yan ———-davacı şirketin sattığını —– tarihli —- nolu —-TL bedelli, —— tarihli —- nolu —–TL bedelli, —- tarihli—– nolu —-TL bedelli mal karşılığını faturalandırdığını, davacı şirket tarafından davalı şirket aleyhine ——- İcra Müdürlüğünün —- esas numaralı dosyasında icra takibi başlattığını, davalı şirket tarafından —–tarihinde borca ve takibe itiraz edildiğini, icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiğini, yapılan itirazın haksız olduğu ve müvekkilinin alacağına kavuşmasını geciktirmeye yönelik olduğunu, itirazın kaldırılarak takibin devamına, alacağın takip tarihinden itibaren tahsiline karar verilmesine, davalı aleyhine %20’den aşağı olmayacak oranda icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı tarafa usulüne uygun dava dilekçesi ve tensip zaptının tebliğ edildiği ancak dava dilekçesine karşı cevap vermediği görülmüştür.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle, taraflar arasındaki mal alım satım ilişkisine dayalı faturadan kaynaklı alacağı için başlatılan takibe yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatına ilişkindir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, bilirkişi raporları alınmış, yargılama sırasında ———- tarihinde kabul edilen 7101 sayılı kanunun 61. Maddesi ile 6102 sayılı T.T.K.’nın 4. Maddesinin 2. Fıkrasının değiştirilmesi sebebiyle basit yargılama usulüne geçilerek dava sonuçlandırılmıştır.
İtirazın iptali istemine konu, ——– İcra Müdürlüğü’nün ——- esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde;—— tarihinde başlatılan takibin alacaklısının ——-borçlusunun ———- olduğu; takibin bir kısım fatura alacağı açıklamasıyla —–TL alacağın fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu; ödeme emrinin borçluya ——tarihinde tebliğ edildiği; borçlu tarafından—– tarihli dilekçe, borca ve fer’ilerine yönelik itiraz dilekçesi sunulduğu; davanın ——– tarihinde ve bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraf delilleri toplanmış, davanın niteliği, tarafların tacir olması ve davacı tarafça delil olarak ticari defterlerine dayanılması sebebiyle TTK.83-85 ve HMK.222.maddeleri uyarınca tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmiştir. Bilirkişi tarafından sunulan ———— tarihli raporda özetle davalı tarafın defterlerini sunmadığı davacı defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucunda davacının davalıdan —–TL alacağının bulunduğu raporlanmış, davalıya ait BA/BS formları dosyaya celp edilmiş ve bilirkişiden ——-tarihli e rapor alınmıştır.
Mahkememizin ——-tarihli celsesinde davacı tarafa faturaya konu malların teslimine ilişkin belgeleri sunması aksi taktirde yemin deliline dayanmış olduğu görüldüğünden yemin metnini sunması için süre verilmiş davacı vekili tarafından yemin metni sunulmuş ve davalı şirkete tebliğ edilerek ——– tarihli celsede şirket yetkilisi hazır bulunarak yemini eda etmiş ise de dosyanın tetkikinde her ne kadar mahkememizin ——- tarihli celsesinde davanın niteliği gereği her iki tarafın ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılması için ara karar oluşturulmuş ve taraf vekillerine ayrı ayrı tebliğ edilmiş ise de inceleme gün ve saatinin davalı şirket vekiline tebliğ edildiği ——-tarihinde şirket vekili tarafından aynı tarihli istifa dilekçesinin mahkememize sunulduğu ve dilekçenin davalı şirkete tebliğ edilerek gerekli işlemlerin yapılmasını talep ettiği, Yargıtay içtihatları gereği defter incelemesi için yapılacak tebligatların şirkete bizzat tebliğ edilmesi ve avukatın defter hazır etme yükümlülüğünün bulunmaması ile birlikte hak kaybına yol açmaması için istifa dilekçesinin davalı şirkete tebliğ ile yeni bir inceleme günü verilerek yahut aynı inceleme gün ve saatinde defterlerini hazır etmesi hususu ihtar etmesi gerekirken istifa dilekçesi ve inceleme gün ve saati tebliğ olmayıp yalnızca davacı defterleri üzerinde inceleme yapılarak rapor hazırlandığı, davacı defter ve kayıtlarında da davaya konu faturalar kayıtlı olmasına rağmen teslim hususunun davacı kayıtlarıyla ispatlanamadığı, ——– tarihli celsede mahkeme tarafından davacı tarafa yemin hususunun hatırlatıldığı bunun üzerine davacı tarafça yemin metni hazırlanıldığı ve davacı şirket yetkilisi tarafından yemin eda edildiği ancak Yargıtay ——–hukuk dairesinin yerleşik içtihatları doğrultusunda taraf defterleri karşılıklı incelenmeden ve tarafça bizzat yemine dayanılmayıp henüz tahkikata dair işlemler bitmeden yapılan yeminin usule aykırı olduğu ve bu sebeple hükme esas alınamayacağından yapılan yemin mahkememizce kabul görmemiş ve her iki tarafın defterleri karşılıklı incelenmesi gerektiğinden —— tarihli davalı şirket yetkilisinin de hazır bulunduğu celsenin —- nolu ara kararı ile davalı tarafın defterlerini sunması gerektiği sunulmaması halinde defterlerin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesi sonucuna engel olduğu ve bu sonucun varlığını kabul etmiş sayılacağı hususu anlatılmış ve ihtar yapılmış, gerekli ihtarları ve inceleme gün ve saatini içeren duruşma zaptı ayrıca davalı şirkete de tebliğ olmuştur. İnceleme gün ve saatinde davalı tarafından defterler ibraz edilmemiş, ————- tarihli tutanak tutulmuştur.
Ticari davalarda yani iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür. Ticari defterler kesin delillerdendir. Yasada delil vasfı taşıdığı takdirde aksinin yazılı veya kesin delillerle ispatı gerektiği düzenlenmiş olduğundan, yasanın ticari defterleri kesin delil olarak düzenlediği açıkça anlaşılmaktadır. Ticari defterler kesin delillerden ise de ancak HMK 222. maddedeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir. Ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir. Bir taraf kendi defterlerine delil olarak dayanmış ise karşı tarafın ticari defterlerine dayanılmamış olsa da karşı taraf defterlerinin incelenmesi zorunludur. Karşı taraf ticari defterlerini sunar ise birlikte incelenip değerlendirildiğinden delil olup olmadığı sonucuna göre değerlendirilebilecektir. Karşı taraf ticari defterlerini sunmadığı takdirde ise bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılmalıdır. Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği takdirde, belgenin elinde olmadığına dair yemin etmesine gerek olmaksızın HMK 220/3. madde gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğunu mahkeme kabul edebilir. Aksinin kabulü durumunda; karşı tarafın ticari defterlerini sunmaması halinde sunan tarafın muntazam tutulmuş ticari defterlerinin lehe delil olarak kabul edilemeyeceği şeklinde bir sonuç ortaya çıkar ki bu ticari defterleri ve karşı taraf elinde olduğu ileri sürülen belgeleri delil olarak kabul edip sunulmaması halinde sonuçlarını belirleyen HMK’ndaki açık düzenlemelere aykırı bir yorum olacaktır. (Yargıtay —–.H.D.——esas, ——–karar)
Davalı tarafından davaya cevap verilmemiş, ——- tarihine kadar da duruşmalara katılınmamış , gerekli ihtarlara rağmen ticari defterler sunulmamıştır. Davalı tarafın bağlı bulunduğu vergi dairesi kayıtlarından da davacı ile ticari ilişkisi bulunduğu ve —- yılı içinde davacı şirket adına KDV hariç ————TL beyan edildiği görülmesi karşısında artık davacı tarafından mal teslimine ilişkin belgeler sunulamadı diye davanın ispatlanamadığı yönünde hüküm kurmak ve usulü olmayan yemin esas alınması hukuk ve hakkaniyetle bağdaşmayacaktır. Her ne kadar davalı şirket yetkilisi tarafından son celsede defterlerin, inceleme günü getirildiği kimsenin hazır olunmadığı şirkete ait birtakım defterleri mahkemeye duruşma esnasında sunulmak istendiği beyan edilmiş ise de———– tarihli tutanak ve ———tarihli celse ara kararları ve gerekli ihtarlar ve davanın açılış tarihi yargılamanın geldiği aşama dikkate alındığında davalı şirket yetkilisinin beyanları davayı uzatmaya yönelik görülmüş ve kabul olunmamıştır. Tüm açıklanan gerekçeler ile davanın kabulüne davalının ———– İcra Müdürlüğünün ——– esas sayılı icra dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin ——– TL asıl alacak ve işleyecek faiz yönünden yıllık %10,5 oranını aşmamak koşulu ile yıllık %10,5 ve değişen oranlarda işleyecek avans faizi üzerinden devamına, alacak likit olup yargılamayı gerektirmediğinden hükmedilen asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;
-Davalının ———– İcra Müdürlüğünün — esas sayılı icra dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin ——– TL asıl alacak ve işleyecek faiz yönünden yıllık %10,5 oranını aşmamak koşulu ile yıllık %10,5 ve değişen oranlarda işleyecek avans faizi üzerinden devamına,
2-Hükmedilen asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken karar harcı 1.920,43-TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 339,54-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.580,89-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 339,54-TL peşin nispi harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 29,20-TL başvuru harcı, 4.30-TL vekalet harcı, 134,75-TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.000,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.168,25-TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
7-Davanın kabul edilen bölümü için davacı yararına karar tarihinde geçerli Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13.mad.(1) Uyarınca takdir edilen 3.373,62-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333. Maddesi gereği ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak; Davacı vekili ile davalı şirket yetkilisinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 19/12/2019