Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/808 E. 2018/715 K. 05.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/808 Esas
KARAR NO : 2018/715

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç))
DAVA TARİHİ : 11/07/2016
KARAR TARİHİ : 05/07/2018

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA :Davacı vekili dilekçesinde, davacı şirketin …… Ümraniye/İstanbul adresindeki şirket merkezine davalı … adına 12/07/2013 tarihinde Bursa ……. Asliye Ticaret Mahkemesi 2013/883 D.İş dosyasından davalılar … ve …. hakkında ihtiyati haciz kararı verildiğinden bahisle alacaklı vekilince gösterilen adres olduğu gerekçesiyle İstanbul Anadolu…….icra müdürlüğü 2013/706 Talimat sayılı dosyası ile hacze gelindiğini, müvekkil şirket çalışanı …. tarafından işyerinin müvekkil…. merkezi olduğunu, mülkiyetinin …… ait olduğunu ve davalı borçlu kişi ve firmalarla ilgisinin olmadığını belirtildiğini, buna rağmen haciz işleminin uygulandığını, haczedilen malların yediemin sıfatıyla müvekkil şirket çalışanı … bırakıldığını, bilahare 25/07/2013 tarihinde aynı talimat dosyası ile müvekkil şirket merkezine tekrar hacze gelinerek ileri sürülen istihkak iddiasının icra mahkemesince kaldırıldığı belirtilerek haczedilen malların muhafaza altına alınacağı ve yeni haciz yapılacağının söylendiğini, müvekkil şirket çalışanınca istihkak iddiasının yenilenerek ve borç kabul edilmeksizin alacağın toplamından %15 fazla olacak ve teminatı karşılayacak şekilde müvekkil şirket adına 15.000,00 TL ödeme yapılmak zorunda kalındığını, ne borçlu – davalı … ve onun işletmesi ….. firması ile ne de diğer davalı…. ile nede Bursa ……. icra müdürlüğü 2013/6471 esas sayılı dosyasındaki haciz kararında gözüken diğer borçlular ( …………….. ) ile müvekkil şirketin hukuki veya fiili hiçbir bağı ve ilgisinin olmadığını, müvekkil şirketin ne anılan bu borçlulara ne de alacaklı gözüken davalı …’e herhangi bir borcunun olmadığını belirterek öncelikle ve ivedilikle teminat miktarı dahi yatırılmış olmakla icra müdürlüğüne verlen borcun tamamı ve yüzde %15 teminatın muhtevi 15.000,00 TL paranın alacaklı gözüken davalı …’e verilmesinin ihtiyati tedbir yoluyla önlenmesine, müvekkil şirketin tüm davalılara karşı borçlu olmadığının tespiti ile ödenen paranın müvekkil şirkete iadesine, müvekkil şirketin zararlarına karşılık olmak üzere alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesini arz ve talep etmiştir.
SAVUNMA :Davalı … vekili cevap dilekçesinde; iş bu dava Mahkememizin görevsiz olduğunu, zira davacı taraf ile davalılardan birinin ticari şirket olduğunu, ticaret şirketlerinin taraf olduğu davalarda Ticaret Mahkemelerinin görevli olacağını, ayrıca davaya konu takibin konusunun da kambiyo senedi olduğunu, bu nedenle de mahkememizin görevsiz olup işi bu davada Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin görevli olduğunu, dava dilekçesinin sonuç ve istem bölümünde davacı tarafın 15.000,00 TL’nin istirdatını talep etmesine rağmen dava dilekçesinin ilk sayfasında harca esas değeri 9.755,00 TL olarak gösterdiğini, bu nedenle harca esas değer yönündeki çelişkinin giderilmesini ve davacı tarafın davayı eksik harç ile ikame etmiş ise öncelikle eksik harcın tamamlatılmasını talep ettiklerini, davacı tarafın üçüncü şahıs olup takip alacaklısına karşı istirdat davası açmasının mümkün olmadığını, Mahkememizde görülen iş bu davanın bir istihkak davası olmayıp istirdat davası olduğunu, dolayısıyla istihkak davasına konu olabilecek hususlarda davacı yanın beyanlarının dikkate alınmamasını talep ettiklerini, davacı tarafın icra dosyasında yatırmış olduğu parayı davalı/alacaklı müvekkilinden geri alabilmesine imkan olmadığını, çünkü söz konusu ödeme ile dosya borcunun ödenmiş olduğunu, kaldı ki icra müdürlüklerinin dosyaya ödeme dışında herhangi bir mahkeme kararı olmaksızın başka ad altında para almalarının mümkün olmadığını, icra dosyasına yapılmış olan ödeme ile diğer davalı borçluların ve dava dışı takip borçlularının borcundan kurtularak zenginleştiğini, buna göre davacının icra dosyasına ödemiş olduğu paranın istirdatını davalı/alacaklı müvekkilden talep edebilmesinin imkansız olup bu talebinin muhatabının borcu ödenerek pasifinden kurtulan başka bir ifade ile hukuken sebepsiz zenginleşen diğer davalı borçlular ve dava dışı takip borçluları olduğunu belirterek görev itirazının kabulü ile davanın görevli Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesine, dava eksik harç ile açılmış ise tamamlatılmasına, husumet itirazlarının kabulü ile gerek bu davayı davacının açmasının mümkün olmaması gerekse davacının muhatabının sadece borçlular olması nedeniyle açılan davanın husumet yönünden reddine, nihayetinde esasa ilişkin savunmaları doğrultusunda davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, Menfi Tespit, İstirdat ve Tazminat istemine ilişkindir.
Dava dosyasının mahkememize tevzisinden önce geçirdiği safahat incelenmiş, davanın ilk olarak İstanbul Anadolu ….Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açıldığı, anılan mahkemece dosya üzerinden yapılan incelemede 12.12.2013 tarih 2013/243 esas ve 2013/140 karar sayılı ilam ile dosyada görevsizlik kararı verilmiş ve dosyanı mahkememize gönderildiği anlaşılmıştır.
Dava, yazılı yargılama usulüne tabi olup dilekçelerin teatisi tamamlanmış, yöntemine uygun duruşma açılıp tarafların tüm delilleri toplanılmış, icra takip dosya örneği dosya içerisine celp edilmiş, Bursa…….icra dairesinin 2013/243 esas sayılı dosyasının incelenmesinde alacaklının … olduğu, borçluların ise ……. olduğu anlaşılmakla davacının icra dosyasının borçlusu olmadığı, haciz baskısı altında borcun tamamı ve %15 teminat tutarı olarak icra dosyasına 15.000 TL yatırdığı, 31.07.2013 tarihinde . ……. tarafından borçlu … adına dosya borçuna mahsuben 13.000 TL yatırıldığı, icra dairesince yasal kesintilerden sonra alacaklı … vekiline 11.811,70 TL gönderidiği, bakiye kalan borç tutarı 1.957,54 TL nin ise davacılar tarafından icra dosyasına teminat olarak yatırılan 15.000 TL den ödendiği ve geriye kalan 13.042,46 TL nin ise dosya infaz olduğundan davacı vekiline iade edildiği anlaşılmaktadır.Davacı vekili kalan miktarın istirdatını talep etmiştir.
Dava hukuki niteliği itibarı ile Menfi Tespit İstirdat ve Tazminat istemine ilişkindir.
Dosyada ki belgelere ve icra dosyasındaki haciz tutanaklarına göre davacı icra dosyasının borçlusu olmamakla, davacı tarafından yapılan ödeme 3.şahın borcunu ifa niteliğindedir ve borçtan kurtulan takibin borçlularıdır.
İstirdat davası öncelikle icra takibinin borçlusu tarafından açılır. Davacı sıfatı aktif husumet ehliyeti takip borçlularına aittir. Takip konusu borcu haciz baskısı altında ödeyen 3.kişi yani davacı takip alacaklısına karşı istirdat davası açamaz. Borcu ödemiş olan davacı ancak sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre ancak dosya borçlularından talep edebilir. Tüm bu nedenlerle davacı davasını sebepsiz zenginleşen takip borçlularına karşı açması gerekirken alacaklı davalıya açmış olması nedeni ile davanın aktif husumet yoluğu nedeni ile reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine,
2-Davacı ile davalı …. tazminat istemlerin reddine,
3-Karar harcı 35,90-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 166,60-TL harcın mahsubu ile artan 130,70-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halide davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli… deki esaslara göre belirlenen 2.180,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 15 gün içinde Yargıtay yasa yolu açık olmak üzere davacı ile davalılardan … vekilinin yüzüne karşı, diğer davalıların yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.