Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/8 E. 2022/154 K. 01.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/8 Esas
KARAR NO: 2022/154
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 06.01.2016
KARAR TARİHİ: 01.03.2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının — tarihinde yakınları —tarafından — teminat altında olan — plakalı aracı davalı— memleketleri — tatil için gittiklerini, dönüş yolunda aracı kullanan —- hatalı olarak aynı yönde seyreden— adlı şahsın sevk ve idaresindeki —- plakalı — sol arka ve arka yan tekerlek kısımlarına çarptığını, ardından karşı yönden gelen davalı —— aracın ön kısımlarına aracının sol yan kısımlarını çarptığını, aynı zamanda yine karşı yönde seyreden — teminat altında olan davalı — adına kayıtlı — plakalı aracı sevk eden —- hızını yavaşlatmaması nedeni ile aracını — plakalı aracın arkasından çarpması ile sonuçlanan çok araçlı trafik kazasında — plakalı araçta yolcu konumunda bulunan davacının ağır yaralandığını ve malul kaldığını, davacının—-mezunu olduğunu, kazadan hemen sonra—-çalışmaya başlayacağını ancak yaşanan kaza nedeni ile çalışmaya başlayamadığını, kaza sonrası önce —- kaldırıldığını her iki bacağından ameliyat olduğunu, sonrasında ise —– bulunan —kaldırıldığını ve tedavisinin yapıldığını belirterek; —-tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeni ile yaralanan ve malul kalan davacının fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla; şimdilik — kazanç kaybı, — kazanma gücü kaybı, — ekonomik geleceğin sarsılması nedeni ile oluşan maddi zarar olmak üzere toplam— davalılardan müşterek ve müteselsilen — kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili, fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik — tedavi giderlerinin davalı — alınarak davacıya verilmesi, — manevi tazminatın kaza tarihi — tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalı —— müşterek ve müteselsilen tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretlerinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı —- vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu kazaya karışan araçların kusur oranlarının tespit edilmesi ve davacının maluliyetinin tespitinden sonra sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında sıralı sorumluluk gereği önce —- davacının maddi zararlarından sorumlu olduğunu, bu limitin aşılması halinde ancak davalının—- teminatı dahilinde yine verilen limit kadar sorumlu olacağını açıklanan nedenlerle; davacı şirket — olması sebebiyle öncelikle dığer davalı —- teminatlarına başvurulması kalan bir miktar olur ise bundan poliçe limitimiz dahilinde sorumlu tutulabileceğinin tespitini, mahkeme masraf ve vekalet ücretinin davacıya tahmilini talep ettikleri görüldü.
Davalı —-vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Dava ile ilgisi bulunmayan davalı şirket yönünden davanın husumet yokluğu nedeniyle reddini talep ettiklerini, davalı sigorta şirketi, — plakalı aracın — yaptığını, aracın —- tarafından yapıldığı, aracı kullanan —da tespit edildiği gibi tamamen kusursuz olduğu,—da ayrıntılı olarak açıklandığı gibi, — plakalı araç ve sürücüsü — tamamen kusursuzdur, kendi şeridinde seyir halinde iken —plakalı tamamen kusurlu araç tarafında önden, arkadan gelen — plakalı araç tarafından ise arkadan çarpma sonucu aracı tamamen hasarlandığı, davalı şirket tarafından —- dosyasından sigortalıya hasarı ödendiği, davalını bu olayla tüm ilgisinin bu olduğu, bu nedenlerle haksız ve dayanaksız davanın davalı şirket yönünden reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ettikleri görüldü.
Davalılar — vekili cevap dilekçesinde özetle; —- birden çok aracın karıştığı yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, gerek—- kapsamında yapılan incelemelere göre kazanın meydana gelmesinde —araç sürücüsü — tek başına asli kusurlu olduğu, davalılardan işleteni—— arasın kusursuz olduğu, davacı taraf dava dilekçesinde her ne kadar davacının hız ve mesafe kurallarına uymadığını belirtse de bu beyanı sadece soyut iddia niteliğinde olduğu, davacıların doğan zararı ile davalıların eylemleri arasında kusur ve illiyet bağı bulunmadığı takdirde sorumlu tutulmaları mümkün olmadığı, davacının, davalıları olayın kusurlu davrananları şeklinde göstermesinin haksız ve tamamen gerçek dışı olduğu, davalının seyir halindeyken —- takılı olup hızının normal olduğunu, davalının kaza neticesinde kaburgaları ezilmiş olup ,hastaneye kaldırıldığı, —– boyunca da korse takmaya mecbur kaldığı, bununla ilgili olarak tazminat davasına ilişkin haklarının saklı olduğunu, talep edilen manevi tazminat fahiş ve tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına uygun düşmediğini, açıklanan nedenlerle; davalıların dava konusu kazada herhangi bir kusurunun bulunmadığından, davanın davalılar yönünden reddini, yargılama giderleriyle vekâlet ücretinin de karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ettikleri görüldü.
Davalı —- vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu kazaya karışan —-arasında geçerli olmak üzere davalı şirkete —– teminat altına alındığı, poliçe kapsamında sorumluluğu, poliçe üzerinde yazılı azami teminat limitleri ile sınırlı olmak üzere, poliçede —– sınırlı olduğu, sigorta şirketinin sigortalısının kusuru oranında tazminat ödemesi yapmakla yükümlü olduğu, bu sebeple davacının, davalı şirket sigortalısı —- plakalı araç sürücüsünün, dava konusu kazanın meydana gelmesinde kusuru bulunduğunun ispat edilmesi gerektiği, davalı sigortalı araç sürücüsünün mevcut şartlarda alabileceği bir önlem bulunmadığından dolayı meydana gelen trafik kazasında atfı kabil kusuru olmadığı, davacının çalışamayacağı tedavi-istirahat-iyileşme süresindeki zararları maddi zararları “geçici iş görmezlik dönemi” ile ilgili olduğu, davalı şirket ise, 6111 Sayılı Kanun kapsamında ödemeleri yaparak bu teminat kapsamında oluşabilecek tüm hukuki sorumlulukları —- devrettiği, dava konusu kaza nedeniyle birden fazla kişinin zarar görmüş olması halinde teminatın paylaştırılması gerektiği, davalı şirket müdebbir bir tacir olarak genel kanunların ve poliçe genel ve özel şartlarının kendisine yüklediği tüm yükümlülüklerini yerine getirmiş olmakla herhangi bir temerrüdünden bahsedilemeyeceği, açıklanan nedenlerle, davalı şirket diğer şartların varlığı halinde ancak dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile sorumlu tutulabileceğini, açıklanan nedenlerle; kapsamında, tüm yasal haklarımız saklı kalmak kaydıyla, cevap dilekçemizde belirtilen hususlar ve indirim sebepleri dikkate alınarak, davalı şirket sigortalı araç sürücüsünün kusurunun bulunmaması nedeniyle huzurdaki davanın reddini, davaya yönelik tüm beyanlarının dikkate alınmak suretiyle, şartların varlığı halinde sigortalı araç sürücüsü ve işletenine rücu hakkımız saklı kalmak kaydıyla, davanın reddine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, karar verilmesini talep ettikleri görüldü.
Davalılar —- vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalılar —- ikamet ettikleri, aleyhlerinde açılacak davalarda yetkili mahkemelerin — Mahkemeleri olduğu, dava konusu trafik kazası —yolcu olarak bulunduğu —araç sürücüsünün hatalı sollama yaparak karşı istikametten gelmekte olan —- sayılı araca çarparak dava konusu kazanın meydana gelmesine %100 Kusurlu olarak (Asli kusurlu olarak) sebebiyet verdiği, davalının mevcut şartlarda alabileceği bir önlem bulunmadığı, davacı taraf iddiasını ispat ile yükümlü olduğu, kazanın meydana geldiği mevkii de —- tarafından yapılan yol yapım ve bakım çalışmaları nedeni ile yol tek şeritten verilmekte olup, davalının yasal hız sınırın üzerinde seyretmesi kesinlikle mümkün olmadığı, yol çalışması nedeni ile hiçbir uyarıcı levha,ikaz ve işaretler bulunmadığı gibi gerekli önlemlerde alınmadığı, gece vakti olup yolda aydınlatma bulunmadığı, —–dosyada davalı taraf olarak yer alması gerektiği, davalı ve kaza esnasında araçta bulunan eşi —yaralandığı, davalıların kazadan dolayı maddi ve manevi zarar gördüğü, —- maddi ve manevi zararlarının talep ve dava haklarını saklı tuttukları, açıklanan nedenlerle; davanın yetki yönünden reddini, davalıların dava konusu kazada herhangi bir kusurunun bulunmadığından davanın davalılar yönünden reddini, yargılama giderleri ile vekil ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ettikleri görüldü.
Davalı —- vekilinin cevap dilekçesinde özetle; kaza sırasında davalının da içinde yolcu konumunda olduğu aracın — adına kiralandığını ve kaza sırasında—– sevk ve idaresinde olduğunu ayrıca davalının de meydana gelen kazada ağır yaralandığını ve uzun süre hastanede yattığını, yüzünde sabit eser izlerinin bulunduğunu belirterek, olayda hiçbir sorumluluğu bulunmayan davalı yönünden davanın reddini, yargılama giderleri ile vekil ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ettikleri görüldü.
—- Vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından ikame edilen iş bu davada görevli mahkeme —-maddeleri gereği haksız fiilden kaynaklanan bir dava olup iş bu nedenle haksız fiil hükümlerine tabi olduğu, söz konusu davada ki taraflar da ticari şirket olmayıp , iş de ticari nitelikte olan bir iş olmaması sebebiyle iş bu davada görevsiz olup görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu, dava konusu olayda davalı şirketin herhangi bir kusurunun ve sorumluluğunun bulunmadığını, —plakalı aracın dava dilekçesinde de ikrar edildiği üzere —- sürücü olarak verildiğini, söz konusu kiralama sözleşmesinin —gereği sorumluluğun işleten sıfatının yer değiştirmesi nedeniyle—–olduğunu, ayrıca talep edilen manevi tazminatın fahiş olduğunu, öncelikle görev itirazlarının kabul edilerek davanın görevli Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, dava konusu kazada şirketin kusuru ve sorumluluğu bulunmamasının sabit olması ve davacının tüm zararlarının karşılanması sebebiyle davacının afaki ve fahiş tazminat taleplerine ilişkin davasının reddini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin de davacı yana tahmiline, karar verilmesini talep ettikleri görüldü.
Davalı —– dava dilekçesi ve tensip zaptının tebliğ edildiği, süresinde cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile haksız fiilden doğan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacı — tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde ağır şekilde yaralandığını belirterek kazaya karışan — plaka sayılı araçların trafik sigorta poliçesini düzenleyen davalı sigorta şirketlerinden, — düzenleyen davalı sigorta şirketlerinden, — araçların sürücüleri — maliklerinden ——-içinde yolcu olarak bulunduğu — plakalı aracın maliki ——- düzenleyen davalı —anında sürücüsü olduğunu iddia ettiği — maddi ve manevi tazminatın tahsili istemiyle , tedavi giderleri yönünden de — tarihli celsede davalı —- yönünden dosyanın tefriki ile ayrı bir esasa kayıt edilmesine karar verildiği görülmüştür.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, bilirkişi raporları alınmıştır, yargılama sırasında kabul edilen 7251 sayılı yasa ile miktar itibariyle dava basit yargılama usulüne tabi olmakla basit yargılama usulüne geçilerek yargılama sonlandırılmıştır.
Davacıya ait hastane dosyaları, davalı sigorta şirketleri nezdinde düzenlenen hasar dosyaları, kazaya karışan araçlara ait trafik tescil kayıtları,—- tarafından düzenlenen sosyal ekonomik araştırma raporları, ——- getirtilerek dosya içine alınmıştır.
Hasar dosyalarının incelenmesinde, kaza tarihi itibariyle — plakalı aracın — poliçesinin davalı—- tarafından, —poliçesinin davalı — tarafından düzenlendiği, poliçelerin kaza tarihini kapsadığı, anılan — tarafından davacıya dava tarihinden önce herhangi bir ödeme yapılmadığı, sigortalısının davalı —- olduğu, aracın niteliğinin hususi —olduğu, kaza anındaki sürücünün davalı —olduğu; — aracın —– davalı —-tarafından düzenlendiği, — davalı —– tarafından düzenlendiği, poliçenin kaza tarihini kapsadığı, anılan sigorta şirketleri tarafından davacıya dava tarihinden önce herhangi bir ödeme yapılmadığı, sigortalısının davalı —- olduğu, aracın niteliğinin — olduğu, kaza anındaki sürücünün davalı — olduğu ; — plakalı aracın —— davalı —- tarafından düzenlendiği, poliçenin kaza tarihini kapsadığı, anılan sigorta şirketi tarafından davacıya dava tarihinden önce herhangi bir ödeme yapılmadığı, sigortalısının davalı —-olduğu, aracın niteliğinin —– olduğu, kaza anındaki sürücüye ilişkin belirsizlik bulunduğu ancak kaza tespit tutanağında dava dışı —- olarak belirtildiği anlaşılmıştır.
Kazaya ilişkin —- dosyasının incelenmesinde; kazaya karışan araç sürücülerinin —– olarak belirtildiği, soruşturma neticesinde suç tarihinde sevk ve idareleri altında bulunan araçlarla seyir halinde iken trafik usul ve kaidelerine riayetsizlik sonucu— birbirleri ile çarpışarak mağdurlar —– yaralanmaları ile birlikte maddi hasarlı trafik kazasına sebep oldukları iddiası ile mağdur şüpheliler —- hakkında soruşturma işlemlerine başlanılmış ise de suçun soruşturulması ve kovuşturulması şikayete tabi suçlardan olduğu, ancak tarafların şikayetçi olmadığı, bu nedenle eylemin şüpheli ve mağdur şüpheliler bakımından trafik güvenliğini tehlikeye sokmak suçuna dönüştüğü, anılan suçun da ancak kastla işlenebilecek bir suç olarak düzenlenmiş olduğu, olayda oluş itibariyle doğrudan kast veya olası kastın bulunmadığı, böylelikle trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle taksirle yaralama suçundan dolayı şikayet yokluğu sebebi ile, trafik güvenliğini tehlikeye sokmak suçundan ötürü ise, suçun unsurlarının gerçekleşmemiş olması sebebi ile mağdur şüpheliler —-hakkında kavuşturma yer olmadığına ilişkin —- tarihinde karar verildiği görülmüştür.
Mahkememizce hastane evraklarının toplanmasından sonra davacının maluliyetinin değerlendirilmesi bakımından — raporlar alınmış, — uyarınca davacının sürekli maluliyet oranının — olduğu, olay tarihinden itibaren iyileşme süresinin — aya kadar uzayabileceği ; — tarihli raporda ise —- olduğu, olay tarihinden itibaren iyileşme süresinin — aya kadar uzayabileceği belirlenmiştir.
Kazaya karışan araç sürücülerinin orantısal kusur oranlarının tespiti yönünden—- rapor alınmış, — tarafından düzenlenen — tarihli raporda özetle, — aracın sürücüsü dava dışı — ——-mevcut olmayan meskun mahal sınırları dışındaki yolda görüşün kısıtlı olduğu virajda geçiş yapılması yatay işaretlemeler ile yasaklanmış mahalde önünde kendisiyle aynı yönde seyretmekte olan çekiciyi geçme teşebbüsünde bulunmaması gerekirken belirtilen bu kurala riayet etmeyerek görüş kısıtlılığına ve geçiş yasağına rağmen önünde seyreden römork takılı çekiciyi sollama teşebbüsünden bulunduğu sırada karşı istikametten gelen araçları fark edip tekrar sağ şeride geçmek üzere manevra yaptığı sırada geçmeye çalıştığı çekiciye takılı yarı römorkun sol arka kesimine çarpması ve çarpışmanın etkisiyle kontrolünden çıkarak kendi ekseni etrafından dönüş yapıp karşı yönden gelen araçlara ait şeride geçip karşı istikametten gelmekte olan sürücü —- yönetimindeki aracın seyir şeridini kapayarak kazaya sebebiyet verdiği olayda, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı hareketleri ile asli ve % 100 oranda tam kusurlu olduğu, kazaya karışan diğer araç sürücülerinin herhangi bir kusurlarının bulunmadığı yönünde tespit ve değerlendirme yapılmıştır.
Maluliyet ve kusura ilişkin raporların alınmasının ardından dosya hesaplama yapılması için bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından — tarihli rapor düzenlenmiştir. Düzenlenen raporda özetle,”Dava dosyasında mübrez belgelerde,—- kaza tarihinde —– derecesini aldığı, — olduğunun belirtildiği ancak öğretimine devam ettiğine dair herhangi bir belge dava dosyasına sunulmadığı, —-olduğundan söz edilemeyeceği ve —- olduğuna dair de bir belge sunulmadığının tespiti ile — belirtilen gelir miktarının ispatlanmamış olması nedeni ile dikkate alınamayacağı görüşü ile; — alınarak prime esas kazancının; asgari ücret düzeyinde olduğunun işbu raporda kabul edilmesi ile; davacının — döneminde gelirinin— net asgari ücret düzeyinde gelirinin bulunduğu, kaza tarihi her ne kadar — tarihinden sonra olduğu görülse de; davalı —-tarafından — vadeli olarak — tarihinden sonra kabul edilen genel şartlar dahilinde düzenlenmediğinin tespiti ile raporda — dikkate alındığı ve — olarak adlandırılan hesaplama yöntemi ile iş bu raporun hazırlandığı, davacının — tarihinde geçirmiş olduğu kaza sonucu; —geçici iş göremezlik zararının —-tarafından kendisine ödenen herhangi bir ödemenin bulunmadığı, sürekli iş göremezlik- efor kaybının —maluliyet oranı sonrası, maddi zararının — olduğu, davacının toplam geçici iş göremezlik ve sürekli maluliyet zararının–olabileceği, davalı —tarafından sigortalı — plakalı araç sürücüsünün kazada % 100 kusurlu olduğunun kabulü durumunda; sigorta şirketi tarafından düzenlenen poliçe limiti —- içinde olduğu, davacı vekili dava dilekçesinde dava öncesi davalı sigorta şirketine başvuruda bulunulduğuna dair belge sunmadığının tespiti ile —- dava tarihinin temerrüt tarihi olarak kabulünün ve yasal faiz talep edilebileceğinin takdir ve münakaşası mahkemeye ait olduğu” yönünde tespit ve değerlendirme yapılmıştır.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, tarafların itirazlarının değerlendirilmesi ve terditli hesaplama ile ek rapor hazırlanması için dosya bilirkişiye yeniden tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından — tarihli ek rapor düzenlenmiştir. Düzenlenen — tarihli ek raporda özetle, ” Kaza tarihi dikkate alındığında raporun —- dikkate alınarak ve progresif rant yöntemi olarak adlandırılan hesaplama yöntemi ile hazırlandığı, davacının gelirinin — Düzeyinde Olduğunun Kabulü durumunda; en son bilinen — hesaplama aynı zamanda güncellendiğinde davacının geçirmiş olduğu kaza sonucu —- olduğu, — tarafından kendisine ödenen herhangi bir ödemenin bulunmadığı, sürekli iş göremezlik- efor kaybının — maluliyet oranı sonrası, maddi zararının — olduğu, davacının toplam geçici iş göremezlik ve sürekli maluliyet zararının— olabileceği ; davacının gelirinin — düzeyinde olduğunun kabulü durumunda en son bilinen — asgari ücretlerle hesaplama yapıldığında — olduğu, –tarafından kendisine ödenen herhangi bir ödemenin bulunmadığı, sürekli iş göremezlik- efor kaybının -maluliyet oranı sonrası, maddi zararının — olduğu, davacının toplam geçici iş göremezlik ve sürekli maluliyet zararının — olabileceği, davalı — plakalı araç sürücüsünün kazada % 100 kusurlu olduğunun kabulü durumunda; araç işleteni —- maddi zarardan müşterek ve müteselsil sorumlu oldukları, sigorta şirketinin poliçe limiti —— sınırlı sorumluluğunun bulunduğunun hukuki münakaşasının mahkemeye ait olduğu” yönünde tespit ve değerlendirme yapılmıştır.
Bilirkişi ek raporu taraflara tebliğ edilmiş, bir kısım davalı taraflarca rapora karşı beyan ve itiraz dilekçeleri sunulmuş, davacı vekili tarafından sunulan — tarihli ıslah dilekçesi ile dava dilekçesinde toplam — talep edilen maddi tazminat talebini — artırarak– üzerinden davalılar —- yönünden kabulüne karar verilmesi talep edilmiş, ıslah harcı yatırılmış, ıslah dilekçesi davalı taraflara tebliğ edilmiş, bir kısım davalılar tarafından ıslah arttırım dilekçesine karşı yazılı olarak beyan ve itiraz dilekçesi sunulmuştur.
Yargılamanın gelinen aşamasında davalı — vekili tarafından —tarihli beyan dilekçesi ile davacı taraf ile davalı — diğer davalılar sigortalı araç maliki —sürücüsü ile olay ve poliçe sebebiyle ödenen miktar doğrultusunda —tamamen ibra edildiğini, maddi tazminat yönünden — hakkındaki maddi tazminat davasından feragat edildiği, davacı taraftan vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin bulunmadığını beyan etmiş, ekinde sulh Protokolü, İbraname, Feragatname ve Makbuz başlıklı belgeyi sunmuştur.
Anılan belgenin incelenmesinde, davalı — tarafından davacıya poliçe limiti doğrultusunda — dava vekalet ücreti ile — icra vekalet ücreti olmak üzere toplam —ödeme yapılacağı, davacının da poliçe limiti ile sınırlı olmak ve poliçe limitini aşan haklar saklı kalmak kaydı ile sigorta şirketi, sigortalısı ve sürücüsü yönünden ibra ve taleplerden feragat edeceğinin kararlaştırıldığı anlaşılmıştır.
Davacı vekili tarafından sunulan —- hakkında açılan davadan feragat ettiklerini, bakiye maddi zarar ile manevi tazminat yönünden davalılar —-yönelik taleplerinin devam ettiğini beyan etmiştir.
Mahkememizin — tarihli celsesinde yargılamanın gelinen aşamasında, —– iptal kararı sonrasında hukuk birliğinin sağlanmasına yönelik verilen güncel kararları ve tazminat hesabında birliğin sağlanması açısından da —– alınarak bakiye ömrün belirlenmesinde —tablosunun esas alınmasının ve — kullanılmak suretiyle tazminat miktarının hesaplanması için dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından — tarihli ikinci ek rapor düzenlenmiştir. Düzenlenen —- tablolarının kullanılarak ve —— olarak adlandırılan hesaplama yöntemi ile hazırlandığı, davacının gelirinin — düzeyinde olduğunun kabulü durumunda; en son bilinen —asgari ücretlerle hesaplama aynı zamanda güncellendiğinde davacının —- olduğu, —tarafından kendisine ödenen herhangi bir ödemenin bulunmadığı, sürekli iş göremezlik- efor kaybının —olduğu, toplam — olduğu ve — yapılan sulh sözleşmesi dahilinde toplam –ödeme yapıldığından davalı — tarafından davacının maddi zararının karşılandığı; emsal ücret araştırması, — gelen maaş bordroları göz önüne alınarak yapılan hesaplamada ise davacının –günlük iyileşme dönemi- geçici iş göremezlik zararının — olduğu, sürekli iş göremezlik- efor kaybının — olduğu, davacının toplam geçici iş göremezlik ve sürekli maluliyet zararının — olabileceği, — yapılan sulh sözleşmesi dahilinde —– icra vekalet ücreti olmak üzere — ödendiği, –toplam maddi zararın— faiz ve vekalet ücretleri ile birlikte davalı — tarafından karşılandığı, bakiye davacının diğer davalılardan—- maddi zarar alacağının bulunduğu” yönünde tespit ve değerlendirme yapılmıştır. Ek rapora davacı ve bir kısım davalılar tarafından itiraz edilmesi üzerine itirazların değerlendirilmesi amacıyla üçüncü ek rapor aldırılmış, düzenlenen —- Önceki raporda bildirilen — için — net kazanç ve terditli olarak asgari ücret düzeyinde olarak — rapor hazırlandığı, ancak davacının —– ayında — bitirmiş olmasına karşın, iş bulma süresinin — da göz önüne ulımması gereken bir süre olduğu ve — davacının ancak — tarihinde işe başlayabildiği, davacı vekilinin dava dosyasına sunduğu ücret bordrolarında; davacının —– çalışmaya başladığı, davacıya ait —– değerlendirildiğinde kaza tarihinden / mezun olduğu —- tarihine kadar davacının sürekli ve düzenli gelir elde edemediğinin tespiti ile — tarihine kadar asgari ücret üzerinden — tarihinden itibaren ise net—- üzerinden hesaplamanın işbu ek raporda dikkate alındığı, gerçek biliniyor iken varsayıma gidilemeyeceği, bu doğrultuda yapılan hesaplamada davacının — iyileşme dönemi- geçici iş göremezlik zararının — olduğu, sürekli iş göremezlik- efor kaybının — maluliyet oran sonrası, maddi zararının — olduğu, davacının toplamı geçici iş göremezlik ve sürekli maluliyet zararının — olabileceği, bu zararın — faizi ve vekalet ücreti ile birlikte davalı — tarafından karşılandığı bakiye davacının diğer davalılardan —-maddi zarar alacağının bulunduğu” yönünde tespit ve değerlendirme yapılmıştır.
Tüm dosya kapsamı, yapılan yargılama, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; davaya konu kazanın — sevk ve idaresindeki —-numaralı —- takiben —– istikametinden ——yönüne doğru seyirle olay ——-önünde kendisiyle aynı istikamette ve aynı şeritte seyretmekte olan —- takılı dava dışı sürücü —– sevk ve idaresindeki—–plaka sayılı çekiciyi geçmek için sol şeride girdiğinde karşı istikametten araç geldiğini fark edince tekrar sağ şeride giriş yapmak için manevra yaptığı sırada geçmeye çalıştığı çekiciye takılı ———- sol arka kesimine çarpmasıyla hakimiyetinden çıkan aracın kendi ekseni etrafında dönerek karşı yönden gelen araçlara ait şeride geçip karşı istikametten gelen davalı sürücü—— yönetimindeki —— plaka sayılı ——— ön kesimi ile idaresindeki aracın sol yan kesimine çarpması, akabinde —- plaka sayılı aracın arkasından gelip bu araçla aynı yönde ve aynı şeritte seyretmekte olan davalı sürücü —— ön kesimi ile yukarıda plakası yazılı diğer —– sol arka kesimine çarpması neticesinde meydana gelen trafik kazası olduğu, olayın oluş şekli, kaza tespit tutanağı ve mahkememizce aldırılan bilirkişi raporu göz önüne alındığında gece vakti meskun mahal sınırları dışındaki yolda geçiş yapılması yasaklanmış görüşün yetersiz olduğu virajda önündeki vasıtayı hatalı sollayarak zincirleme kazanın meydana gelmesine sebebiyet veren davalı sürücü ——- dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı hareketleri ile asli ve tam kusurlu olduğu, kazanın meydana gelmesinde herhangi bir hatalı tutum ve davranışının olmadığı ve mevcut şartlarda alabileceği bir önlemin bulunmadığı anlaşılan davalı sürücüler ——- dava dışı sürücü —— kusursuz olduğu anlaşılmıştır. Dolayısıyla haksız bir fiile kazaya sebebiyet vermeyen araç sürücülerinin talep edilen maddi tazminat kalemlerinden sorumlulukları bulunmayacağı gibi sigortalı araçların işleteni ve poliçeleri düzenleyen sigorta şirketlerinin de sorumlulukları olmayacağından davalılar —– hakkında açılan maddi tazminat davasının reddine karar verilmiştir. Haksız fiile asli ve % 100 kusuru ile sebebiyet veren davacının içinde yolcu olarak bulunduğu —- plakalı araç sürücüsü ——- ise haksız fiil hükümleri dolasıyla, aracın işleteni olan davalı ——– kusursuz sorumluluk ilkesi gereği yine aracın trafik poliçesini düzenleyen davalı————-aracın sürücüsü ve poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere meydana gelen zarardan sorumludur. Bu noktada davalı —–vekili tarafından aracın sürücüsü olmadığı yönünde itirazda bulunulduğu yine davalı——-tarafından da aracın uzun süre kiralandığı ve işleten sıfatının değiştiği yönünde savunmada bulunulmuş olup, mahkememizce bu hususlarda da inceleme yapılmıştır. ——plakalı aracın sürücüsü olarak kaza tespit tutanağında her ne kadar dava dışı —– belirtilmiş ise de gerek kazadan sonra alınan ifadeler gerekse soruşturma dosyası ( Soruşturma dosyasında araç sürücüsü olarak ——-bir bütün olarak değerlendirildiğinde aracı belli bir süre dava dışı ——- kullandığı ancak kaza öncesinde —- verrdiği ve kaza anındaki sürücünün —– olduğu kanaatine varılmış olup aksi yöndeki savunmalar yerinde görülmemiştir. Davalı ——- savunmaları yönünden yapılan incelemede ise bilindiği üzere işleten tanımı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 3.maddesinde “Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır.” şeklinde yapılmıştır. 2918 sayılı KTK’nın 3. maddesinde işleten sıfatının belirlenmesinde şekli ve maddi ölçüt olmak üzere iki ayrı ölçüden yararlanılmıştır. Şekli ölçüye göre —— malik görülen kişi işletendir. Maddi ölçüye göre ise, —— geçen kişinin önemi bulunmamakta olup önemli olan araç üzerindeki fiili hakimiyet, araçtan ekonomik yarar sağlama, masraf ve rizikolara katlanma gibi ölçütlerdir. İşletenin belirlenmesinde doktrin ve —— kabul ettiği görüş maddi ölçüdür. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85. maddesi “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” hükmünü içermektedir. Bu yasal düzenleme karşısında, kazaya karışan araçların meydana getirdikleri zararlardan araç sahiplerinin hukuken sorumlu olacağı ilkesi benimsenmiş ise de, bu araçların sahipleri tarafından herhangi bir sebeple yararlanılmasının bir başka kimseye devir edilmesi halinde —–, artık üzerindeki fiili hakimiyetin kalmaması ve bu sebeple ekonomik yönden de bir yararlanma olanağının kalktığı durumlarda, o aracı kaza sırasında fiili hakimiyeti altında bulunduran ve ondan iktisaden yararlanan kimsenin işleten sıfatıyla meydana gelen zarardan sorumlu tutulması gerekip, bunun sonucu olarak da araç malikinin sorumlu tutulmaması gerekecektir. Gerek doktrinde, gerekse ——- uygulamalarında, işleten sıfatının belirlenmesinde araç üzerinde fiili hakimiyet ve ekonomik yararlanma unsurlarının birlikte bulunması ve fiili hakimiyetin uzun süreli olması gerekmektedir. Ancak bu konuda getirilecek delillerin üçüncü kişileri bağlayabilecek nitelikte ve güçte olması, özellikle zarara uğrayanların haklarını halele uğratacak bir sonuç yaratmaması şarttır. Somut olayda, davalı ———- kazanın meydana geldiği —— tarihi itibariyle kayıt malikidir. Anılan davalı tarafından dosyaya savunmalarına dayanak olarak yalnızca —— tarihli beyan dilekçesi ekinde kira sözleşmesi fotokopisinin sunulduğu görülmüştür. ——- plakalı aracın ——- arası bir haftalığına kiralandığı anlaşılmış olup, savunmalara dayanak olarak gösterilen kira sözleşmesinin araç üzerindeki fiili hakimiyetini kaldıracak şekilde yorumlanmasına ve işleten sıfatının değişmesine sebebiyet veren uzun süreli kira sözleşmesi olarak değerlendirilmesinin mümkün bulunmadığı gözetilerek; araç işleteni sıfatı devam eden davalı —— aracın sürücüsü ve sigorta şirketi ile birlikte zarardan sorumlu olduğu kanaatine varılmıştır. Tazminat yönünden yapılan incelemede ise her ne mahkememizce iki farklı yönetmelik hükümlerine göre rapor aldırılmış ise de davaya konu kazanın —– tarihinde gerçekleştiği ancak davalı ——- tarihinde tanzim edildiği göz önüne alındığında somut olayda uygulanması gereken yönetmeliğin ——– tarihli raporda da davacının daimi maluliyetinin —– olduğu , iyileşme süresinin——- aya kadar uzayabileceği belirlenmiş olup anılan maluliyet oranları hükme esas alınmıştır. Tazminat hesabında birliğin sağlanması açısından da ülkemize özgü ve güncel verileri içermesi ve yine bu doğrultuda ——– iptal kararı sonrasında—– tarafından hukuk birliğinin sağlanmasına yönelik verilen güncel kararları göz önüne alınarak bakiye ömrün belirlenmesinde —— tablosunun esas alınmasının ve —— kullanılmak suretiyle tazminat miktarının hesaplanması gerekmekle bu doğrultuda ve yine davacıya ait hizmet dökümü ve ücret bordrosu ile davacının —— tarihine kadar düzenli gelir elde edemediği ve bu tarihe kadar asgari ücret anılan tarihten itibaren —– net gelir elde edildiği göz önüne alınarak düzenlenen —-tarihli raporda davacının davacının — ay iyileşme dönemi için geçici iş göremezlik zararının —– oranı için sürekli iş göremezlik zararının ise —–olmakla toplam maddi zararının —- olduğu anlaşılmıştır. Ancak yargılama sırasında davalı —– tarafından poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere poliçe bedeli ———- faizi ve vekalet ücreti ile birlikte ödendiği anlaşılmakla ödenen ——– yönünden dava konusuz kalmakla karar verilmesine yer olmadığına ilişkin karar verilmiş, ( Anılan miktar yönünden davacının davalı sigorta şirketinden vekalet ücreti yargılama gideri ve sair giderleri de aldığı göz önüne alınarak davacı lehine vekalet ücreti ve yargılama gideri taktir edilmemiştir.) davalı ——– yönünden ayrıca ve açıkça feragat edilmesi sebebi ile feragat nedeni ile davanın reddine karar verilmiştir. ( Anılan davalı tarafından yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi olmadığından lehe vekalet ve yargılama giderine hükmedilmemiştir.) Davacı tarafından ödemeye konu ibranamede ayrıca ve açıkça poliçe limitini aşan kısım saklı tutulduğundan ve yapılan hesaplama neticesinde davacının hak kazandığı ve poliçe bedelini aşan kısım —- olmakla anılan miktarın —— kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ——– müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir. Davacının kazaya karışan araçta yolcu konumunda olmasından dolayı kazanın meydana gelmesinde bir kusuru bulunmamaktadır. Ancak zararın artmasına etki edip etmediği yönünden diğer bir deyişle müterafık kusuru bulunmadığı yönünden de inceleme yapılmıştır. Zararın meydana gelmesinde veya artmasında mağdurun da kusurunun bulunması halinde sözkonusu olan müterafik kusur ———–düzenlenmiştir. Mağdurun kusurunun zararın meydana gelmesinde başlıca etken olması halinde zarar verenin sorumluluğunun kalkması sözkonusu olabileceği gibi belirlenen kusura göre zarar ve ziyandan indirim yapılmasını da gerektirebilir. Somut olayda gerek mahkememiz dosyasında gerekse soruşturma dosyasında toplanan deliller göz önüne alındığında davacının zararın artmasına etki edecek nitelikte müterafik kusurunun olduğuna ilişkin bir bilgi ve belge olmadığından tazminattan takdiri indirim yapılmamıştır. Yine bir kısım davalılar vekillerinin hatır taşımasına ilişkin itirazları yönünden yapılan incelemede de davacı ile araç sürücüsünün akraba olduğu ———- kararında da belirtildiği üzere davacı ve araç sürücüsü arasında yakın akrabalık ilişkisi olduğu ve hatır taşıması indirimi yapılamayacağı, ———- doğrultusunda da şehirler arası taşımacılık olsa dahi yakın akrabalar arasında hatır taşıması söz konusu olmayacağından hatır taşımasına yönelik tazminattan indirim yapılmamıştır. Netice itibariyle maddi tazminat davası yönünden ——– aleyhine açılan davanın feragat nedeniyle reddine, davalılar ———- aleyhine açılan davanın davalıların sorumlulukları bulunmadığından reddine, davalılar—–hakkında açmış olduğu davanın, ıslah dilekçesi göz önüne alınarak——— kısmen kabulü ile, davacının toplam maddi zararının — olduğunun tespiti ile —— yargılama sırasında ödenmiş olması dolasıyla —– yönünden konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, bakiye —— kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ———-müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
Manevi tazminat talebi yönünden yapılan incelemede ise, kaza tarihi ve olayın oluş şekli, kazanın meydana gelmesinde kusur durumu, davacının yolcu olması, kaza sebebiyle oluşan maluliyet, tarafların sosyal ekonomik durumları göz önüne alınarak davacıda meydana gelen kaza sebebi ile acı ve üzüntüye muhatap kaldığı ve acı ve üzüntün kısmen de olsa giderilmesi ve aynı zamanda manevi tazminatın zenginleşme aracı olmaması da göz önüne alınarak taktiren —- manevi tazminatın —- kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar —-müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, davalılar —– hakkında açmış olduğu davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A-DAVACININ AÇMIŞ OLDUĞU MADDİ TAZMİNAT DAVASINA İLİŞKİN OLARAK ;
1-Davacının davalı —- hakkında açmış olduğu davanın feragat nedeniyle reddine,
2-Davacının davalılar—– hakkında açmış olduğu davanın reddine,
3-Davacının davalılar —– hakkında açmış olduğu davanın, ıslah dilekçesi göz önüne alınarak kısmen kabulü ile, davacının toplam maddi zararının —‘sinin yargılama sırasında ödenmiş olması dolasıyla — yönünden konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, bakiye —– kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar —- müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
B-DAVACININ AÇMIŞ OLDUĞU MANEVİ TAZMİNAT DAVASINA İLİŞKİN OLARAK
1-Davacının davalılar —- hakkında açmış olduğu davanın reddine,
2-Davacının davalılar —- hakkında açmış olduğu davanın kısmen kabulü ile,
Taktiren — manevi tazminatın —- kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte anılan davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
C-1-Maddi tazminat davası yönünden alınması gereken karar harcı 1.511,66-TL ‘den davacı tarafça maddi tazminat yönünden peşin olarak yatırılan 68,31-TL harç ile 1.052,46-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 1.120,77‬-TL harcın mahsubu ile bakiye 390,89-TL harcın davalılar —- müşterek ve müteselsilen tahsili ile hazine adına irad kaydına, ( Hükmün bu maddesi ve manevi tazminata yönelik diğer maddesindeki harç hesaplamaları maddi ve manevi tazminat davası yönünden taleplerin oranlaması suretiyle bulunmuş ve hesaplamaya o şekilde dahil edilmiştir.)
2-Davacı tarafça maddi tazminat davası yönünden yatırılan 68,31-TL harcın ve 1.052,46-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 1.120,77‬-TL harcın kendi üzerinde bırakılmasına
3-Manevi tazminat davası yönünden alınması gereken karar harcı 1.366,20-TL ‘den davacı tarafça manevi tazminat yönünden peşin olarak yatırılan 341,55-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.024,65‬-TL harcın davalılar —- müşterek ve müteselsilen tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafça manevi tazminat davası yönünden yatırılan 341,55-TL peşin harcın davalılar —– müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
D-1-Maddi tazminat davası yönünden davacı tarafından sulh protokolü imzalanıncaya kadar yapılan yapılan 29,20-TL başvuru harcı, 1.224,75-TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.100,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.353,95-TL yargılama giderinin imzalanan sulh protokolü göz önüne alınarak davacı üzerinde bırakılmasına, devamında davacı tarafından yapılan 126,5-TL tebligat ve müzekkere gideri ile 400,00-TL ek bilirkişi ücreti toplamı 526,5-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 353,438-TL’sinin davalılar —— müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
2-Maddi tazminat davası yönünden davalı —– tarafından yapılan 100,00-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 32,87-TL sinin davacı taraftan tahsili ile davalı tarafa ödenmesine, kalan tutarın anılan davalı üzerinde bırakılmasına,
3-Maddi tazminat davası yönünden davalı —-tarafından yapılan 50,00-TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile anılan davalıya ödenmesine,
4-Maddi tazminat davası yönünden davalı —– tarafından yapılan 161,00-TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile anılan davalıya ödenmesine,
5-Maddi tazminat davası yönünden davalı — tarafından yapılan 161,00-TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile anılan davalıya ödenmesine,
6-Maddi tazminat davası yönünden diğer davalılar —– tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Manevi tazminat davası yönünden ayrıca davacı ve davalılar tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
E-1-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden maddi tazminat davasına yönelik kabul edilen kısım yönünden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalılar —- müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2-Davalılar—– kendisini vekille temsil ettirdiğinden maddi tazminat davasının anılan davalılar hakkında reddine karar verilmesi sebebi ile karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak anılan davalılara verilmesine,
3-Davalılar —–kendisini vekille temsil ettirdiğinden maddi tazminat davasına yönelik red edilen kısım yönünden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak anılan davalılara verilmesine,
4-Davacı taraf manevi tazminat yönünden kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen kısım yönünden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalılar —–müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalılar —– kendisini vekille temsil ettirdiğinden manevi tazminat davasına yönelik red edilen kısım yönünden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak anılan davalılara verilmesine,
6-Davalılar —– kendisini vekille temsil ettirdiğinden manevi tazminat davasının anılan davalılar hakkında reddine karar verilmesi sebebi ile karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak anılan davalılara verilmesine,
F-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak hazır bulunan taraf vekillerinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda verilen kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde —- Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 01.03.2022