Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/797 E. 2021/436 K. 13.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/797 Esas
KARAR NO : 2021/436
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 30/06/2016
KARAR TARİHİ : 13/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkilİ sigorta şirketi nezdinde———sigortalı bulunan dava dışı —– ödeme şekli mal mukabili teslim, şekli ise—- fatura ile sattığını, anılan emtianın —– yüklendiğini, davalı nakliye şirketi ile dava dışı sigortalı — arasında işbu araç ile emtianın —— tarihinde nakliye aracının —————- çıkışı esnasında söz konusu emtianın hasarlı olduğu tespit edildiğini ve anılan hasar fotoğraflar ile belgelendirildiğini, fotoğraflardan makaranın üst kısmındaki yuvasının kenar kısmında darbeye bağlı olarak ezilme meydana geldiğinin görüleceğini, bu hususta yaptırılan ekspertiz incelemesi sonucu alınan —– tarihli raporda “bulgulara istinaden konu hasarın, köprü gibi bir üst kapıya çarpma/sürtünme sonucu oluştuğu” un tespit edildiğini, anılan hasarın —- onarıldığını ve onarım bedeli olan ——- firmasından talep edildiğini, oluşan hasarın davalı firma mamelekinde oluştuğunun açık olduğunu ve dava dışı sigortalıya işbu bedel—– tarihinde ödendiğini, CMR Konvansiyonunun 3. Maddesi ve 17. Maddesi gereği, taşınan malın davalı taşıyıcı firmaya tam ve hasarsız olarak teslim edilmiş olmasına karşın taşıma esnasında emtianın hasarlanması nedeniyle taşıyıcının sorumluluğunun bulunduğunu, 6102 sayılı TTK. 1472 dahilinde dava halef olunduğunu ve sorumlu olan firmadan ödemiş olduğu hasarı tazmin etme hakkının bulunduğunu beyan ederek davacı —- tarafından dava dışı sigortalısına ödenen ———— tarihinden itibaren “3095 sayılı Kanunun 4/a maddesine istinaden —— yıl vadeli ödediği en yüksek faiz oranı üzerinden işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretlerinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin emtiaların sadece nakliyesi konusunda——–anlaşmış olduklarını, yükleme ve boşaltmanın müvekkilinin sorumluluğunda olmadığını, emtiaların nakli esnasında herhangi bir kaza/ zarar meydana gelmediğini, emtia ne şekilde yüklendi ise o şekilde—- ulaştırıldığını, yükleme ve boşaltma sırasında meydana gelen hasarlardan müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını, zaten emtiaların teslimine ilişkin belgelerde de herhangi bir hasara ilişkin kayıtın mevcut olmadığını, sigortalı —- yetkilileri ile aralarında yapılan yazışmalardan da, zararın taşıma esnasında olmadığının anlaşılacağını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle dava dışı sigortalı ——-nakliyesi işini üstlenen davalı taşıma şirketi tarafından, emtianın taşınması sırasında meydana geldiği iddia olunan hasar neticesinde meydana gelen zarar nedeniyle, davacı ——– dava dışı sigortalısına ödediği hasar bedelinden davalı taşıyıcının sorumlu olduğu iddiası ile sigortalıya ödenen bedelin tahsili için açılan rücuen tazminat davasıdır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında taraflarca bildirilen deliller toplanmış, bilirkişi raporları alınmış, yargılama sırasında —- tarihinde kabul edilen 7101 sayılı kanunun 61. Maddesi ile 6102 sayılı T.T.K.’nın 4. Maddesinin 2. Fıkrasının değiştirilmesi sebebiyle basit yargılama usulüne geçilerek dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflarca bildirilen deliller toplandıktan sonra, davanın niteliğinin teknik bilgi ve uzmanlık gerektirmesi sebebiyle dosya taşıma-CMR alanında uzman bilirkişi ile sigorta uzmanı bilirkişiye tevdi edilmiş ve bilirkişiler tarafından —— tarihli rapor düzenlenmiştir.
Düzenlenen —– tarihli bilirkişi raporunda özetle, ”Davacı şirket tarafından sigortalısı şirket ile—— belirtilen özel şartlar dahilinde teminat verildiği, özel Şartlarda; —— geçişlere çarpması sonucu yükte meydana gelen hasar bu klozda verilen teminata dahil değildir” şeklinde bir şartın bulunduğu, dava akonusu emtianın dava dışı sigortalı tarafından —- nolu fatura ile ————– yüklendiği, davalı nakliye firması tarafından emtianın hasarlı olduğuna dair herhangi bir ihtirazı kaydın konulmadığı, —–Senedinin; taşıyıcının ve alıcının kaşe ve imzasına havi olduğu, alıcının ——-kaydını koyduğu, hasarın tespit edildiği ve CMR belgesine kayıt edildiği, sigorta şirketinin görevlendirdiği eskper tarafından hazırlanan —- tarihli raporda; Hasar nedenin; Köprü benzeri bir üst yapıya sürtme olduğu ve emtianın tamir edilmiş olması nedeniyle sovtaj bedelinin bulunmadığı, —-tarihinde —–edilen makara yanağındaki ezilme hasarının taşıyıcı firmaya rücu imkanının bulunduğu, tespit edilen hasar tutarının —— numarası ile hazırlanan onarım bedeli faturasına istinaden —– olduğu yönünde tespit ve değerlendirmelerde bulunulduğu, ancak araç güzergâhında trafik kazası, savrulma vb. araçta hasar meydana getirecek derecede bir sarsıntı olduğu yönünde bir bulgu, belge olmadığı ve makaraların yanak kısımlarında hasar oluşmuş olması nedeni ile hasarın köprü vb. bir yere çarpma sonucu meydana gelmesinin mümkün olmadığı, davalı firma ile dava dışı sigortalı arasındaki e mail yazışmalarının da eksper raporundaki hasar tespiti ile örtüştüğü ve hasarın makara yanağındaki ezilme olduğu, mevcut yükleme fotoğraflarından da aracın tam ortasına yüklenen makaranın yanağındaki ezilmenin köprü benzeri bir üst yapıya sürtme ile makaranın yanak kısmında bir ezilme olmasının mümkün olmadığı, bu sebeple taşıma sırasında bu hasarın oluşmadığı kanaatine varıldığı, tazminat ödemesinin yapıldığı sigorta poliçelerinde özel şart olarak poliçe üzerinde “Sadece yükün köprü ve geçişlere çarpması sonucu yükte meydana gelen hasar bu klozda verilen teminata dahil değildir” şeklinde bir şartın bulunduğu, bir an için eksper raporunda belirtilen nedene bağlı olarak hasarın meydana geldiği düşünüldüğünde ise bu durumda da poliçe özel şartı gereği hasarın teminat dışında olduğu, başka bir değişle sigorta şirketinin sigortalısına jest ödemesi —— şeklinde bir ödeme yaptığı ” yönünde tespit ve değerlendirmede bulunulmuş, davacı vekili tarafından rapora itiraz edilmiş, itiraz üzerine bilirkişilerden ——tarihli ikinci ek rapor alınmıştır.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, alınan bilirkişi kök ve ek raporları ile taraf iddia ve savunmaları bir arada değerlendirildiğinde, dava konusu taşımanın——- arası karayolu taşıması olduğu ve uyuşmazlığın çözümünde CMR hükümlerinin uygulanmasının esas olduğu, davalının dava dışı davacının sigortalısı ile anlaşarak karayolu nakliyesini taşıma ücreti karşılığında üstlendiği, dosya kapsamı itibariyle davacının sigortalısı ile arasındaki poliçeye dayalı olarak ekspertiz raporu ile —– tespiti sonrası, ödediği bedelin rücuen tahsili için davayı açtığı anlaşılmakla birlikte dava dışı sigortalı tarafından davacıya —– bedelin devir ve temlik edildiği davacı tarafça dosyaya ibraz edilen temlik belgesinden anlaşılmaktadır. (Dolayısıyla hasar davacı tarafın iddia ettiği şekilde köprü ve benzeri bir yapıya çarpma sonrası meydana gelmiş ise her ne kadar poliçede bu husus teminat dışı bırakılmış olsa da davacının temlik sözlemesi gereği aktif dava ehliyetinin bulunduğu sonucuna varılacak olup aksi yönde bilirkişiler tarafından yapılan değerlendirmeler yerinde görülmemiştir.) Davacı tarafın hasarın nedenine ilişkin iddiasını ve talebini eksper raporuna dayandırdığı görüldüğünden bilirkişiler tarafından toplanan deliller üzerinde inceleme yapılmış ve gerek dosya kapsamında mevcut fotoğraflar gerekse ezilmenin makaranın yanak kısmında meydana gelmesi göz önüne alınarak hasarın köprü ve benzeri bir üst yapıya çarpma sonucu oluşmayacağı taşıma esnasında davacının iddia ettiği şekilde meydana gelmesinin mümkün olmadığı değerlendirilmiş olup mahkememizce de yapılan tespit yerinde bulunmuş ve hasarın taşımadan kaynaklanmadığı yükleme istifleme hatasından kaynaklandığı kanaatine varılmıştır. —– kararlarında da belirtildiği üzere uyuşmazlığa uygulanması gereken —— uyarınca kural olarak taşıyıcı malları teslim aldığı andan teslim edilinceye kadar, bunların tamamen veya kısmen kaybından ve vukubulacak hasardan sorumlu ise de aynı Konvansiyonun 17/4-b. bendinde malların hatalı ambalajlanmış olması, c bendinde ise malların gönderici, alıcı veya bunlar adına hareket eden şahıslar tarafından taşınması, yüklenmesi, istif edilmesi veya boşaltılması hallerinde oluşan hasarlardan taşıyıcının sorumlu olmayacağı düzenlenmiştir. Ancak ambalajın hatalı olması veya yükleme ve boşaltmanın hatalı yapılması hallerinde bile taşıyıcının, malın emniyetle taşınmasını sağlamak üzere gereken her türlü tedbiri alması, anılan işlemlere nezaret etmesi, varsa hatalı ambalaja, yüklemeye ve boşaltmaya karşı çıkması, basiretli bir taşıyıcıdan beklenen davranışta bulunması ve durumu gönderene veya alıcıya duyurarak onu uyarması gereklidir. Dolayısıyla bu uyarının yapılmadığı hallerde zararın ambalaj, yükleme ve boşaltmadan sorumlu bulunan kimseler ile taşıyıcı arasında TBK.’nun 52.maddesi uyarınca paylaştırılması uygun olup bu noktada ——- uygulaması yerleşiktir. Somut olayda da yüklemenin gönderen tarafından gerçekleştirildiği sabit olmakla birlikte dava konusu ürünün taşınması sırasında davalının nezaret yükümlülüğüne aykırı hareket ettiği, hatalı istifleri gözetmediği, davalı tarafın cevap dilekçesinde bu hususu bildiğini açıkça beyan ettiği yine mail yazışmalarında da bu hususu belirttiği ancak hatalı yükleme halinde buna karşı çıkması ve güvenli taşıma için her türlü tedbiri alması gerekirken, davalı taşıyıcının karşı çıktığı ve göndereni bu konuda uyardığına dair bir tutanak ya da belge bulunmadığı görülmektedir. Yükleme veya istifin hatalı yapılması hallerinde bile taşıyıcının, malın emniyetle taşınmasını sağlamak üzere gereken her türlü tedbiri alması, anılan işlemlere nezaret etmesi, varsa hatalı istife, yüklemeye karşı çıkması, basiretli bir taşıyıcıdan beklenen davranışta bulunması ve durumu gönderene veya alıcıya duyurarak onu uyarması gereken davalının bu hususlara aykırı davrandığı anlaşılmakla meydana gelen zararın ambalaj, yükleme ve boşaltmadan sorumlu bulunan kimseler ile taşıyıcı arasında TBK.’nun 52. maddesi uyarınca paylaştırılması uygun olacağından,—— kararları göz önüne alınarak somut olayda da—- oranında kusurun paylaştırılması uygun görülmüş, bilirkişi tarafından da hasar miktarı olarak belirlenen ——–davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir. CMR taşımalarının niteliği gereği daha önceden davalıyı temerrüde düşüren bir ihbar ve ihtar olmadığından dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi uygun görülmüştür.
Açıklanan gerekçeler ile davacının davasının kısmen kabulüne, —— dava tarihinden itibaren 3095 sayılı kanuna göre değişen oranlarda avans faizi ile (CMR-27 maddesine göre %5’i geçmemek üzere) birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile,
——- dava tarihinden itibaren 3095 sayılı kanuna göre değişen oranlarda avans faizi ile ———- birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Karar harcı 610,32 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 316,79 TL harcın mahsubu ile bakiye 293,53 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan 316,79-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından tarafından yapılan 29,20-TL başvuru harcı, 383,30-TL tebligat ve müzekkere gideri, 2.300,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.712,5‬0-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 1.356,25-TL’sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer ve gerek olmadığına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen kısım yönünden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak; davalı tarafın yokluğunda, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde ————Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.13/04/2021