Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/753 E. 2021/1221 K. 17.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/753 Esas
KARAR NO: 2021/1221
BİRLEŞEN —- DOSYASINDA
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 21/06/2016
KARAR TARİHİ: 17/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —tutanağına göre davalı —-poliçesi ile teminat altında olan, davalı — sevk ve idaresindeki — plakalı aracın tam ve asli kusuru ile davacı — sevk ve idaresindeki, davacı —- plakalı araçla
çarpışması sonucu meydana gelen kazada müvekkillerinin ağır yaralandıklarını ve ambulansla hastaneye kaldırıldıklarını, daha önce kalp ameliyatı geçirmiş olan müvekkili— birçok kere hastaneye gitmek zorunda kaldığını,—- maluliyetinin söz konusu olduğunu belirterek, davacı —–
için fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik —-
tedavi giderleri ile — manevi tazminatın, davacı —için fazlaya dair hakları saklı kalmak— hastaneye gidilip gelirken yapılan yol giderleri, —– manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretlerinin davalılara tahmiline karar verilmesini
talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; ——davacı —- plakalı aracın sola dönüşün yasak olduğu noktada —- yapmak amacıyla ters yöne girerek davacının aracının önünü kesmesi sonucu meydana gelen kazada davacı ile aracında bulunan diğer davacı —-yaralandığı ve araçların hasar gördüğünü, olay nedeniyle, — davası ve ayrıca—- maddi -manevi tazminat davası açıldığını belirterek davalı—-aleyhine açılan işbu dava dosyasının — görülen dava ile birleştirilmesini ve davacılardan — maddi —Manevi,— maddi — manevi tazminatın — tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı — Vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davaya konu aracın —-tarafından sigortalı olduğunu, herhangi
bir düzeltme durumunda savunma haklarının saklı olduğunu, her şekilde manevi tazminat taleplerinin teminat
dışı olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Davalı —- vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davaya
konu — plakalı aracın — tarihinde diğer davalı araç sürücüsü —- araç
kiralama sözleşmesi ile kiralanmış olduğunu, araç kiralama sözleşmesinin aslının halen —-firmasında bulunduğunu, müzekkere ile talep edilmesinin gerektiğini, bu bağlamda müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, talebin zamanaşımına uğradığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Davalı —- cevap dilekçesinde, özetle; davaya konu —–teminat altında olduğunun— kayıtlarında mevcut olduğunu, kendileri tarafından düzenlenen herhangi bir poliçenin bulunmadığını, davanın —- ihbarını
talep ederek, davanın reddini savunmuştur.İhbar Olunan ve Birleşen Davada Davalı—- vekilinin davaya cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın —– tarihinde tebliğ edildiğini, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla, sorumluluklarının sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limitleri dahilinde olduğunu, maluliyet ile ilgili—–tarafından kaza ile illiyedi
irdelenerek rapor alınmasını talep ettiklerini, geçici iş göremezlik zararlarının —- kanun gereği tüm tedavi giderlerinin ——-sorumluluğunda olduğunu, — tarafından davacılara ödenen rücuya tabi bir ödeme olup olmadığının
tespitinin gerektiğini, yansıma zararların ve manevi tazminat taleplerinin teminat dışı olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Davalı —- usulüne uygun dava dilekçesinin tebliğine rağmen davaya cevap vermediği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Asıl ve birleşen dosya yönünden dava; cismani zarar sebebiyle maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Davacılar, —– tarihinde meydana gelen kaza sebebiyle davacıların maddi ve manevi zarara uğradığını, asıl ve birleşen dosya davalılarının oluşan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, davacıların maddi ve manevi zararının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar, davanın reddine talep etmektedir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları incelenmiş, yargılama sırasında —-tarihinde kabul edilen 7101 sayılı kanunun 61. maddesi ile 6102 sayılı T.T.K.’nın 4. maddesinin 2. fıkrasının değiştirilmesi sebebiyle basit yargılama usulüne geçilmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, Mahkememiz dosyası ile birleşen ——-sayılı ceza dosyası —– üzerinden celp edilerek dosya içerisine alınıp incelenmiş, sigorta poliçesi, hasar dosyası celp edilmiş, —- davacıların gelir durumu bilgisi celp edilmiş, davacıların tedavi gördüğü hastanelerden tedavi kayıtları celp edilmiş, davacı ve davalı gerçek kişilerin sosyal ekonomik durum araştırması için ilgili — yazı cevapları alınmış, —-tarihli bilirkişi heyet raporu alınmış ve dava sonuçlandırılmıştır.
—- yapılan değişiklikler içerdiği,—- içermediği, dolayısıyla —– ilişkin değerlendirme yapılabileceği, bu nedenle söz konusu yönetmeliğe göre meslekte kazanma gücü kaybı belirlenemeyeceği cihetle; —- yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.
— tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle,—-1- KUSUR YÖNÜNDEN; Dava konusu olayın Karayolları Trafik Kanunu kapsamında maddi hasarlı, TRAFİK KAZASI olduğu,
Meydana gelen olayda KAÇINILMAZLIK faktörünün etkisinin OLMADIĞI, önlenebilir bir kaza niteliğinde OLDUĞU, Dava konusu kaza kapsamında; —plaka sayılı araç sürücüsü— ASLİ ve TAM KUSURLU olduğu,
Söz konusu kazanın —- kendi şeridinde seyir halinde iken, — plaka sayılı araç sürücüsü — ve kurallara aykırı şekilde—dönüşü yapmış olması nedeni ile
meydana gelmiş olduğundan kural ihlali yapmamış olan —- KUSURSUZ olduğu, 2- MALULİYET ORANLARININ TESPİTİ; — karar numaralı kararında; — tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle —-
Yönetmeliği hükümleri kapsamında maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmadan iyileştiğinden
sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı,—- aya kadar uzayabileceği,
– Kişinin geçici veya sürekli olarak bir başkasının bakımına muhtaç durumda olmadığı oy birliği ile
mütalaa olunduğu, 3- GEÇİCİ İŞ GÖREMEZLİK ZARARI TALEBİ; Davacı —- süre ile geçici iş göremezlik zararının; yolcu konumunda bulunan
davacının kazanın oluşumunda kusurunun bulunmadığı, davacının davalılardan talep edebileceği geçici iş göremezlik zararının —- tarihli kararı dahilinde davalı sigorta şirketinden talep edilebileceği, — tarafından davacıya yapılan herhangi
bir geçici iş göremezlik ödemesi bulunmadığı, 4-TEDAVİ ve YOL GİDERLERİ ZARARI TALEBİ; —- tarihinde trafik kazasında yaralanmalarından dolayı;
a——,——- için olmak üzere dönemsel rayiç bedellerle toplam
–tedavi gideri olduğu,
b—–pansuman, —— ve bu süreçteki sosyal giderleri için olmak üzere dönemsel rayiç bedellerle toplam — tedavi gideri olduğu, Mirasçılık Belgesi; — doğumlu — tarihinde vefat ettiği,
terekesinin — pay olarak kabul edildiği;
— doğumlu eşi —- verildiği, bu bağlamda
hesaplanan — talep edebileceği,— verildiği, bu bağlamda
hesaplanan — doğumlu — tedavi
giderlerinden— talep edebileceği,
5-Davalı —poliçesi ile kaza tarihinide kapsayacak şekilde — tarihleri arasında şahıs başına —- geçici iş göremezlik zararı olmak üzere toplam — tazminatı,—- olmak üzere davacıların toplam —- tazminatları sigorta şirketinin teminat limitleri dahilinde olduğu, —– tarihli kararı dahilinde davalı sigorta şirketinden talep edilebileceği, —- tarafından davacıya yapılan herhangi bir geçici iş göremezlik ödemesi bulunmadığı,—- temerrüt tarihi olarak kabulünün ve
yasal faiz talep edilebileceğinin — takdir ve münakaşasının Sayın Mahkemeye ait olduğu, 6- MANEVİ TAZMİNAT; müteveffa —-
ve davacı —- manevi tazminatın tüm hukuki değerlendirmesinin elbette— takdirlerinde olduğu, davalı—- manevi tazminat taleplerinden sorumlu olmadığı, (teminat dışı) 7- İŞLETENLİK SIFATI; Dosyada mübrez belgeler dahilinde işleten sıfatının yer değiştirdiğinden
söz edilmeyeceği,——yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.
Asıl dava-maddi tazminat talebi yönünden;
2918 sayılı KTK’nun 85. maddesine göre “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar. İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” TBK’nun 49. maddesinde “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” hükmü düzenlenmiştir. Aracın işleteni(maliki), kusursuz sorumluluk ilkelerine göre, sürücü ise haksız fiil hükümlerine göre, sigorta şirketi ise KTK 85 ve devamı maddeler gereğince poliçe ve sigorta hükümlerine göre meydana gelen zarardan sorumludur.
Somut olayda, davacılar —- tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu oluşan maluliyete bağlı maddi ve manevi tazminat davası olduğu, —-maluliyetine mahal olmadığı, iyileşme —- süresinin olay tarihinden itibaren —- — aya kadar uzayabileceği, geçici veya sürekli bakıma muhtaç olmadığının belirtildiği, davalı sürücü —-seyir halinde olan araçları ve trafiği kontrol etmeden —–yapması sebebiyle gerekli dikkate ve özeni göstermediği anlaşılmakla kazanın meydana gelmesinde asli ve % 100 oranında kusurlu olduğu, davacı —- plakalı araç sürücüsü —dava konusu kazanın oluşumunda atfı kabil bir kusuru bulunmadığından kazanın oluşumunda kusursuz olduğu, alınan bilirkişi raporlarının kusur oranlarının tespiti yönünden denetime elverişli, hüküm kurmaya yeterli olduğu, her ne kadar davalı—–dava konusu araç yönünden uzun süreli kira sözleşmesinin bulunduğunu ve işleten sıfatının bulunmadığını beyan etmiş ise de; mahkemizce davalıya kira sözleşmesini, faturalarını ve ödemiş olduğu vergileri sunmak üzere süre verildiği, verilen süre içerinde davalı tarafından dosyaya kira sözleşmesi sunulduğu beyan edilmiş ise de kira sözleşmesinin dosya içerisinde yer almadığı, yargılama safahatı boyunca davalı — tarafından kira sözleşmesi, fatura ve vergilerine ilişkin evrakların dosyaya sunulmadığı, davalı tarafından alınan — tarihli bilirkişi heyeti ek raporuna karşı beyan ve itirazlarında kira sözleşmesi ve işleten sıfatı yönünden herhangi bir itirazı bulunmadığı anlaşılmakla, ispat yükü üzerinde olan davalı —dava konusu —- plakalı araç yönünden uzun süreli kira sözleşmesi olması sebebiyle işleten sıfatının sonra erdiğine ilişkin iddialarını ispat edemediği, davalı —- eldeki davada işleten sıfatının devam ettiği ve işleten olarak oluşan zarardan müteselsilen sorumlu olduğu, zarara sebebiyet veren aracın hususi olması sebebiyle yasal faiz talep edilebileceği anlaşılmış,asıl dava yönünden tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davanın kısmen kabulüne davacı —mirasçıları yönünden — tazminatının davalılar—-kaza tarihi olan —- tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar —- müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, davacıların fazlaya ilişkin maddi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
Davalı —- plakalı araç yönünden düzenlenmiş herhangi bir poliçenin olmadığı, davacının yanlış —– şirketine dava açtığı, bu ususun alınan bilirkişi heyet ek raporu ve dosya kapsamındaki belgeler ile sabit anlaşılmakla davalı—- yönünden davanın pasif husumet yokluğu sebebiyle reddine karar verilmiştir.
Davalı ——- tarafından düzenlenen ve/veya aracılık edilen herhangi bir poliçenin olmaması ayrıca anılan davalının eldeki davaya konu kaza KTK, TTK ve TBK yönünden herhangi bir sorumluluğunun bulunmaması sebebiyle davalı ——yönünden davanın esastan reddine karar verilmiştir.
Asıl dava-manevi tazminat talebi yönünden;
Gerek mülga BK’nun 47 ve gerekse yürürlükteki 6098 sayılı TBK’nun 56. maddesinde hakimin bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verebileceği öngörülmüştür. Hakimin hükmedeceği manevi tazminat miktarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, —– ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. ——gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek —— gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Manevi tazminatın tutarını belirleme görevi hakimin takdirine bırakılmış ise de hükmedilen tutarın uğranılan manevi zararla orantılı, duyulan üzüntüyü hafifletici olması gerekir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları tarafların sosyal ve ekonomik durumları paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu olayın ağırlığı olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, gelişen hukuktaki yaklaşıma da uygun olarak tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. —-
Tüm dosya kapsamı, —- ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları , paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı , olay tarihi, olay sebebiyle davacıda oluşan maluliyet oranı dikkate alınarak, davacılar lehine hakkaniyete uygun bir miktar manevi tazminata hükmedilmesi gerektiğine kanaat getirilmiş, davacıların manevi tazminat kısmen kabulü ile; davacı —-mirasçıları yönünden — yönünden — manevi tazminatın kaza tarihi olan — tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar —- müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, davacıların fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
Birleşen dava-maddi tazminat talebi yönünden;
Davalı —- dava konusu kazaya sebebiyet veren —– olduğu, yukarıda anılan gerekçeler ile davalının davacıların oluşan maddi zararından sorumlu olduğu anlaşılmış, birleşen dava da tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davacıların maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile davacı — mirasçıları yönünden — tedavi giderinin, davacı —– yönünden — tedavi gideri ve— geçici iş göremezlik tazminatının — ihbar/temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden —- tahsili ile davacılara verilmesine, davacıların fazlaya ilişkin maddi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
Birleşen dava-manevi tazminat talebi yönünden;
Davalı —-plakalı aracın —– olduğu, dava konusu poliçede manevi zararların teminat dışında olduğu, davalı sigorta şirketinin davacıların manevi zararları yönünden herhangi bir somluluğu olmadığı anlaşılmış, davacıların manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE;
Asıl dava yönünden;
Tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla maddi tazminat talebi yönünden;
1-Davacıların maddi tazminat talebinin KISMEN kabulü ile davacı — mirasçıları yönünden — tedavi giderinin, davacı —— yönünden — tedavi gideri ve— geçici iş göremezlik tazminatının davalılar —- kaza tarihi olan — tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar —–müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
2-Davacıların fazlaya ilişkin maddi tazminat talebinin REDDİNE,
3-Davalı —- yönünden davanın pasif husumet yokluğu sebebiyle REDDİNE,
4-Davalı —– yönünden davanın ESASTAN REDDİNE,
Manevi tazminat talebi yönünden;
5-Davacıların manevi tazminat kısmen kabulü ile; davacı — mirasçıları yönünden — yönünden — manevi tazminatın kaza tarihi olan —tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar —- müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
6-Davacıların fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin REDDİNE,
7-Karar harcı 131,19-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 198,10-TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 66,91-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
8-Davacı tarafından tarafından yapılan 29,20-TL başvuru harcı, 4,30-TL vekalet harcı, 695,00-TL tebligat ve müzekkere gideri, 2.400,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.128,50-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 103,59-TL sinin davalılar —– tahsili ile davacılara ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Davalı —- tarafından yapılan 122,00-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 117,96-TL sinin davacı taraftan tahsili ile davalı — ödenmesine, kalan tutarın davalı — üzerinde bırakılmasına,
10-Maddi tazminat talebi yönünden; Davanın kabul edilen kısmı için davacılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13. maddesindeki esaslara göre belirlenen 1.920,54-TL nispi vekalet ücretinin davalılar —-alınarak davacılara verilmesine,
11-Maddi tazminat talebi yönünden; Davanın reddedilen kısmı için davalılar —- kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13/3 maddesindeki esaslara göre belirlenen 1.920,54-TL nispi vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılar —– verilmesine,
12-Manevi tazminat talebi yönünden; Davanın kabul edilen kısmı için davacılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 10. maddesindeki esaslara göre belirlenen 4.000,00-TL nispi vekalet ücretinin davalılar —- alınarak davacılara verilmesine,
13-Manevi tazminat talebi yönünden; Davanın reddedilen kısmı için davalılar —-kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 10/2 maddesindeki esaslara göre belirlenen 4.000,00-TL nispi vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılar —– verilmesine,
Birleşen dava yönünden;
Tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla maddi tazminat talebi yönünden;
14-Davacının maddi tazminat talebinin KISMEN kabulü ile davacı —-mirasçıları yönünden —- tedavi giderinin, davacı —— yönünden– tedavi gideri ve —–ihbar/temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden —- tahsili ile davacılara verilmesine,
15-Davacıların fazlaya ilişkin maddi tazminat talebinin REDDİNE,
Manevi tazminat talebi yönünden;
16-Davacıların manevi tazminat talebinin REDDİNE,
17-Karar harcı 131,19-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 198,10-TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 66,91-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
18-Davacılar tarafından tarafından yapılan 31,40-TL başvuru harcı, 4,60-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 36,00-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 1,19-TL sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacılar üzerinde bırakılmasına,
19-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
20-Maddi tazminat talebi yönünden; Davanın kabul edilen kısmı için davacılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13. maddesindeki esaslara göre belirlenen 1.920,54-TL nispi vekalet ücretinin davalı sigorta şirketinden alınarak davacılara verilmesine,
21-Maddi tazminat talebi yönünden; Davanın reddedilen kısmı için davalı sigorta şirketi kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13/3 maddesindeki esaslara göre belirlenen 1.920,54-TL nispi vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı sigorta şirketine verilmesine,
22-Manevi tazminat talebi yönünden; Davanın reddedilen kısmı için davalı sigorta şirketi kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 10/3 maddesindeki esaslara göre belirlenen 5.100,00-TL nispi vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı sigorta şirketine verilmesine,
23-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı asilin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde —- Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 17/12/2021