Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/733 E. 2018/1165 K. 04.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/733 Esas
KARAR NO : 2018/1165
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/06/2016
KARAR TARİHİ : 04/12/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirket ile aralarındaki ticari ilişki neticesinde davalı/borçluya ticari mallar satıldığını ve faturalar tanzim edildiğini, fatura ve İrsaliyelerin davalı şirkete teslim edildiğini, davalı tarafın bir süredir aldığı emtiaların bedelini ödemediği ve ödemeden imtina etmesi sebebiyle İAA 22. İcra Müdürlüğü’nün ——-esas sayılı dosyası ile 264.917,00 TL tutarında icra takip başlatıldığını, davalı yanın haksız olarak borca itiraz ederek takibi durdurduğunu, davalı yanın itirazının haksız ve mesnetsiz olduğunu, bu nedenlerle davalı itirazının iptali ile alacağın % 20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın, faturalardan kaynaklı cari hesap alacağı ve faturaların ödenmesine ilişkin davalı şirkete her hangi bir bildirimde bulunmadığı, alacağın muaccel hale getiren herhangi bir durumun mevcut olmadığını, bu sebeple davalı şirket hakkında başlatılan takibe itiraz edildiğini, açıklanan nedenlerle davanın reddine ve dava sonucu alacağın % 20 sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına çarptırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, İstanbul Anadolu 22.İcra Müdürlüğünün ——– E sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla ,ön inceleme duruşması sonrası dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile , uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip deliller toplanmıştır.
İstanbul Anadolu 22. İcra Müdürlüğünün —— E sayılı takip dosyası getirtilmiş, incelenmesinde davacı alacaklının davalı borçlu aleyhine icra takibine giriştiği, davalı borçlunun borcunun bulunmadığından dolayı itiraz ettiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi heyeti tarafından 21/08/2017 tarihinde alınan raporda;”Davacı şirkete ait 2015-2016 yılı ticarî defterlerinin e-defter olarak tutulduğu ve envanter defterlerinin açılış tasdiklerinin bulunduğu görüldüğü, davalı şirkete ait 2015 yılı ticari defterlerinin açılış ve yevmiye defterlerinin kapanış tastiklerinin bulunduğu, 2016 yılı yevmiye ve defterleri kebir defterlerinin e-defter olarak tutulduğu görülmüş olup, envanter defterlerinin açılış tasdikinin bulunduğu görüldüğünden, lehlerine kesin delil vasfına haiz oldukları kanaati edinilmiş olduğu, dosya kapsamı ve taraf defterleri incelendiğinde davacının mal bedeli olarak davalıdan 264.917,00 TL tutarınca alacağının bulunduğunun söylenebileceği, davalı borçlu, kendisine gönderilen faturalar üzerinde ödeme tarihi belirtildiğini, bazı faturaların ödeme tarihlerinin gelmediğini takip edilemeyeceğini ifade ettiklerini, davacı tarafından bir kısım fatura üzerinde ödeme tarihi belirtildiği tespit edilmiş olduğu, vade belirleme ve ihbarının şekle balı olmadığının, sözleşmeye ve sonradan açık, örtülü iradelerle vade belirlenmiş ise buna uyulmasının esas olduğunun, fatura üzerinde ödeme tarihi belirtmenin de alacak tarafından vade ihbari niteliğinde olduğunun, davacının tek taraflı iradesi ile açıklamış olduğu fatura üzerinde ihbar ettiği vadeden önce fatura bedellerinin muaccel olmayacağı ve talep edilemeyeceğinin, vadesi gelmemiş bu faturaların takipte istenenden düşülmesi durumunda, davacının davalıdan 04/05/2016 takip tarihi itibariyle 264.917,00- 177.468,96 = 87.448,04 TL tutarınca alacağı bulunacak ve bu tutar üzerinden takibin devam edebileceği kabul edilebileceği, ancak vadeleri takipten sonra olan fatura bedellerinin istenip istenemeyeceği konusunda nihai taktirinin mahkemede olduğu yönünde ” görüş bildirilmiştir.
Bilirkişi heyeti tarafından alınan 11/05/2018 tarihli ek raporda; ” davacının davalıya hitaben düzenlediği tüm faturaların vadeleri takip tarihi olan 04/05/2016 tarihinden önce olduğundan davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 264.917,00 TL tutarında alacağının bulunduğu söylenebileceği, ancak nihai kararın sayın mahkemeye ait olduğu, faturaların vadesinin gelmediğinin sayın mahkemece belirlenmesi ihtimaline göre de davacının davalıdan 14/05/2016 takip tarihi itibariyle 87.448,04 TL tutarınca alacağının bulunduğu söylenebileceği yönünde ” görüş bildirilmiştir.
Davacı alacaklı şirketin davalı borçlu şirketle yapmış olduğu ticari ilişki kapsamında fatura alacağından bahisle giriştiği icra takibine itirazın iptali davasında; davacı şirket icra takibinde sunduğu faturalardan ve geçmiş dönem cari hesap alacağından kaynaklı icra takibine davalı şirket süresinde yaptığı itirazda borcun kabul edilmediği, davacı alacaklıya muaccel hale gelmiş bir borçlarının bulunmadığını belirterek itiraz etmişlerdir. Her iki yanın ticari defter ve kayıtlarına dayanmış oldukları gözönüne alınarak taraf delilleri toplandıktan sonra ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, denetlenebilir bilirkişi raporuna göre her iki şirketin ticari defterlerinin birbirini teyit ettiği, bu hali ile takip tarihi itibariyle davacı alacaklının davalı borçludan 264.917,36 TL tutarında alacaklı olduğu belirlenmiştir. Davalı yanın gerek cevap dilekçesinde gerekse ticari defterlerin de cari hesaba konu faturalarında takip tarihi itibariyle ödeme vadelerinin henüz gelmediği, vade tarihi gelmeyen 18 adet fatura toplamının 177.468,96 TL olduğu görülmüştür. Vadesi gelmemiş olan bu fatura toplamının her iki tarafın ticari defterlerinde belirlenen alacaktan çıkartılması ile davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 87.448,04 TL alacağının bulunduğu belirlenmiştir. Taraflar arasında vade belirleme ve muacceliyet şartı belirlenmediği ve bu konuda yazılı ya da daha önce uyulan bir uygulamaya rastlanılmadığı ve bu konuda delil sunulmadığı da gözönüne alındığında; davanın kısmen kabulü ile, İAA 22 İcra Müdürlüğünün ————– sayılı takip dosyasında davalının 87.448,04-TL asıl alacak yönelik itirazının iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına, asıl alacak 87.448,04-TL ye takip tarihinden itibaren yıllık %9,75 ve değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına, alacağın likit olduğu gözönüne alındığında kabul edilen asıl alacak üzerinden hesaplanan %20 İcra inkar tazminatı tutarı 17.489,60-TL nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, davalı yanın kötü niyet tazminatı talebinin reddine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
İAA 22 İcra Müdürlüğünün ——– sayılı takip dosyasında;
Davalının 87.448,04-TL asıl alacak yönelik itirazının iptali ile takibin bu miktar üzerinden DEVAMINA,
Asıl alacak 87.448,04-TL ye takip tarihinden itibaren yıllık %9,75 ve değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına,
Alacağın likit olduğu gözönüne alındığında kabul edilen asıl alacak üzerinden hesaplanan %20 İcra inkar tazminatı tutarı 17.489,60-TL nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davalı yanın kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Karar harcı 5.973,58 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 3.199,54 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.774,04TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 34,25 TL ilk masraf, 163,00 TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.800,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.997,25 TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 659,28 TL sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 9.745,84 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 12.145,92 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 04/12/2018