Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/715 E. 2020/564 K. 06.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/715 Esas
KARAR NO: 2020/564
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/04/2016
KARAR TARİHİ: 06/10/2020
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili hakkında —— sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine dayalı haciz yolu ile icra takibi yapıldığını, takibe konu çekteki imzanın müvekkiline ait olmadığını, müvekkilinin davalı——herhangi bir borcu olmadığını, ödeme emri ile icra takibinin iptaline, %20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava konusu çekin çek yaprak bedelini bankadan tahsil ettiğini, davacı tarafla yapılan görüşmede imzanın babasına ait olduğu iddiası olduğunu, çekin ait olduğu bankadan çek düzenleme ve imzalama yetkisinin kimde olduğunun sorulmasını, bankadan cevap olarak çeki düzenleyen ve imzalayanın davacının babası olduğunun bildirilmesi halinde davacının babasının da imza örneklerinin alınmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, çeke dayalı menfi tespit talebine ilişkindir.
Davacı vekili, davalı tarafından—– sayılı icra takip dosyasında, —— tarihli —— bedelli çekteki imzanın müvekkiline ait olmadığını ileri sürerek, icra takibine konu çek nedeniyle müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dosya —— Sayılı ilamıyla görevsizlikle mahkememize gelmiştir.
Davacı tarafından dava konusu çekteki imza inkar edildiğinden çekin keşide tarihinden önceki tarihlere ait imza incelemesine esas olacak belge asılları ile takip dosyasında bulunan ve incelemeye esas olan çek aslı icra dairesinden getirtilerek mahkememiz kasası içine alınmış, davacının imza örnekleri alınmış ve inceleme yapılmak üzere dosya grafolog bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Dosya kapsamına alınan —- tarihli bilirkişi raporunda, davaya konu çekteki imzanın davacı—– imzaları ile karşılaştırması sonucunda söz konusu imzanın davacının eli ürünü olmadığı tespit edilmiştir.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 72.maddesi gereğince borçlu icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu olmadığını ispat için menfî tespit davası açabilir. Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur ——-
İspat yüküne ilişkin bu genel kural, menfi tespit davaları için de geçerlidir. Yani, menfi tespit davalarında da, tarafların sıfatları değişik olmakla beraber, ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, bu genel kural uygulanır. Bu davalarda da bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran ——-taraf o vakıayı ispat etmelidir.
Menfi tespit davasında borçlu ya borçlanma iradesinin bulunmadığını ya da borçlanma iradesi bulunmakla birlikte daha sonra ödeme gibi bir nedenle düştüğünü ileri sürebilir. Borçlu borcun varlığını inkar ediyorsa, bu durumlarda ispat yükü davalı durumunda olmasına karşın alacaklıya düşer. Borçlu varlığını kabul ettiği borcun aslında bulunmadığını ileri sürüyorsa, bu durumda doğal olarak ispat yükü kendisine düşecektir.
Usul hukukumuzda senede karşı senetle ispat zorunluluğu ilkesi kabul edilmiştir. Senede bağlı olan her çeşit iddiaya karşı def’i —–olarak ileri sürülen ve senedin hüküm ve kuvvetini ortadan kaldıracak veya azaltacak nitelikte bulunan hukuki işlemler, HMK’nin 201.maddesinde düzenlenen miktardan az bir miktara ilişkin olsa bile tanıkla ispat olunamaz; ancak senet — ile ispat edilebilir.—–
Somut dosya bakımından değerlendirme yapıldığında; davacı/borçlu, davalı/alacaklı ile arasındaki borç ilişkisini ve senetlerdeki imzaları inkar etmektedir. Bu durumda davalının, davacı ile aralarındaki hukuki ilişkiyi yöntemince ispat etmesi gerekmektedir. Alınan ——— tarihli bilirkişi raporu ile dava konusu senetlerdeki imzaların davacının eli ürünü olmadığı anlaşılmaktadır. Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmesine rağmen tarafların bilirkişi raporuna itiraz etmedikleri nazara alınarak tarafların HMK 94/2 maddesi gereğince bilirkişi raporuna itiraz etmekten vazgeçmiş sayılacaklarının kabulü gerekir.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, alınan bilirkişi raporu dikkate alındığında ispat yükü üzerinde olan davalının taraflar arasındaki hukuki ilişkiyi yöntemince ispat edememesi sebebiyle, davacının borçlu olmadığına yönelik talebin kabulüne karar verilmiştir.
Menfi tespit davalarında —– sayılı İİK 72/IV ve 72/V maddeleri uyarınca tazminata hükmedilebilmesinin ön koşulu; gerek açılmış icra takibinin durdurulması gerekse icra veznesine yatan paranın alacaklıya ödenmemesi hususunda ihtiyati tedbir kararı verilmiş ve bu kararın uygulanmış olmasıdır. —— Ayrıca İİK 72/V maddesi kapsamında davacı/borçlu tarafından kötüniyet tazminatı talep edilebilmesi için davalı/alacaklı tarafından yapılan takibin haksız ve kötü niyetli olduğunun ispat edilmesi gerekmektedir. Eldeki dosya bakımından yukarıda belirtilen şartlar oluşmadığı anlaşılmakla, davacı tarafın kötüniyet tazminat talebinin reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
DAVANIN KABULÜNE,
1-Davacının davalıya —— sayılı takip dosyasından dolayı BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE ve anılan icra takibinin iptaline,
2-Davacı tarafça talep edilen şartları oluşmayan tazminat talebinin reddine,
3-Karar harcı 1.299,85-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 324,99-TL harcın mahsubu ile bakiye 974,86-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 29,20 TL başvurma harcı, 324,99 TL peşin nispi harç olmak üzere toplam 354,19 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine
5-Davacı tarafından yapılan 210,15-TL tebligat ve müzekkere gideri, 650,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 860,15-TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 3.400,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafça dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair;Davacı vekilinin yüzüne davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde —— Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.06/10/2020